Dünyanın En Değerli 500 Markası Açıklandı, Listede Hiç Türk Markası Yok

- Brand Finance tarafından hazırlanan ‘Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2019’ araştırması sonuçlandı.
- Dünyanın en değerli markası 188 milyar dolarlık değeriyle Amazon oldu.
- İlgili yazı; Brand Finans Dünyanın En Değerli Markalarını Açıkladı
Dünyanın En Değerli 500 Markası araştırmasında açıklanan markalar arasında ilk sırayı Amazon geçen yılki değerini %25 artırarak korumaya devam etti.
Dünyanın en değerli markası geçen yıl 151 milyar dolarlık marka değerini %25 artırarak 188 milyar dolara yükselten “Amazon” olurken, markasını en iyi temsil eden üst yönetici de Amazon CEO’su Jeff Bezos oldu.
Dünyanın en değerli 10 marka sıralaması ise şöyle;
- Amazon
- Apple
- Microsoft
- Samsung
- AT&T
- ICBC
- Verizon
- China Constraction Bank
Listede hiçbir Türk markası olmadığını belirtelim. “Brand Finance Turkey 100 2018” raporunun verilerine göre Türkiye’nin en iyi 100 markasının toplamı bir Starbucks etmiyordu. 2018 verilerine göre Türkiye’nin en değerli 100 markasının toplam marka değeri ise 27,5 milyar dolardı.
Geçtiğimiz yıla oranla en büyük sıçramayı Çinli teknoloji firması iQiyi yaptı. 1 milyar dolarlık piyasa değeriyle listeye giremeyen şirket, bu yıl %326 artırarak listeye 483. sıradan girmeyi başardı.
En değerli markalar listesinde en yüksek paya sahip iş kolu yüzde 23,5 ile teknoloji oldu. Bankacılık %14,3, telekom %9,3, otomobil %6,6, perakende sektörü %6, petrol-gaz sektörü %4,7 pay alırken diğer sektörler %35,6 pay aldılar.




Salgın Döneminde Düşünceli Bir Marka Oluşturmak İçin 5 Strateji

Korona virüsün etkisi, kriz geçtikten sonra uzun süre hissedilecek gibi duruyor. Şu anda, birçok pazarlama çabası, tüketicilerin ne yapacaklarını bilmediğinden, durumun belirsizliğinden ya da markaların böylesine değişken bir ortamda para […]
Reader Interactions
Comments
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Salgın, Market Alışverişi Alışkanlıklarını Değiştirdi

Deloitte Türkiye, Taze Gıda Tüketicisi Araştırması’nın sonuçlarını yayımladı. Pandemi öncesi tüketiciyle bugünkü tüketiciyi kıyaslayan araştırma kapsamında yapılan anket, 18 ila 70 yaş arası toplam 2 bin tüketiciyle gerçekleştirildi. Pandemiyle birlikte alışveriş alışkanlığında yaşanan değişiklikleri gözler önüne seren araştırma; alışveriş sıklığının azalması, satın alınan ürünlerdeki değişiklikler ve önceliklerin değişmesi gibi üç önemli konuyu ortaya çıkarıyor.
Tüm dünyada alışveriş yapanların yarısı markete gitme konusunda kendisini hâlâ güvende hissetmiyor. Bu durum virüsün oldukça kontrol altında olduğu ülkelerde bile daha seyrek alışveriş yapma trendinin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Markette Alışveriş Yapan Tüketiciler Stres Altında
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmaya göre, tüketicilerin %54’ü, marketlerde alışveriş yaparken kendilerini stresli hissediyor. Stres, onları, dükkanlardan kaçınmaya ve daha az sıklıkta alışveriş yapmaya itiyor. Haftada birkaç kez taze gıda alışverişi yaptığını söyleyen katılımcıların sayısının 2019 yılına kıyasla 2020 yılında yarı yarıya azaldığı görülüyor. Haftada birden fazla alışveriş yapma alışkanlıklarından vazgeçen bu tüketiciler, artık ortalama olarak sadece iki haftada bir alışveriş yapıyor. Bu değişiklik, tanımı gereği kolay bozulan bir kategori olan taze ürünler için bir tehdit unsuru oluşturuyor.
Market Ziyaretlerini Azaltmak Adına Benzer Ürüne Yönelme Eğilimi Gözlemleniyor
Pandeminin başlangıcında hızla yiyecek stoklayan tüketiciler, bu eğilimi hala sürdürüyor. Talepteki bu artış ve tedarik zincirleri üzerindeki diğer baskılar, taze gıda da dahil olmak üzere birçok gıda kategorisinde etkisini göstererek stoklarda tükenmeler yaşanmasına sebep oluyor. Hem stoklama hem de stokta bulamama durumu tüketicileri, normalde satın alacaklarından farklı marka ve türde yiyecekler satın almasına mecbur tutuyor. Şaşırtıcı sonuçlardan biri de ankete katılanların yarısından fazlasının, istedikleri gıdanın dondurulmuş veya işlenmiş bir benzerini satın alması ya da hiçbir benzerini satın almayarak taze gıda kategorisinden tamamen vazgeçmesi.
Tüketicinin Öncelikli Satın Alma Etkeni Olan Fiyatın Yerini Güvenlik Alıyor
Tüketici satın alma etkenlerinde fiyat, hâlâ üstünlüğünü korurken; hem 2019 hem de 2020 yılında katılımcıların %90'ı bu geleneksel satın alma etkeninin önemli olduğunu belirtiyor. Ancak pandemiyle birlikte yeni bir etken olan ‘güvenlik’, fiyat ile eşit konumda yer alıyor. Tüketicilerin, gıda üreticileri ve çalışanların güvenliğinin yanı sıra besinlere zararlı maddelerin bulaşmasının önlenmesi için ambalaj güvenliğine verdiği önlem giderek artıyor.
Tüketici, Stressiz Erişilebilirlik Arıyor
Pandemi öncesi tüketiciler için kolaylık, büyük ölçüde zamandan ve çabadan tasarruf anlamına gelirken şimdi tüketiciler, zamandan ziyade stressiz erişilebilirlikle ilgili olan bir kolaylık arıyor. Dükkanlarda alışverişi stresli bulan tüketiciler ürünlere erişmenin farklı yollarını arıyorlar. İnternet üzerinden taze gıda alışverişi, özellikle çağdaş tüketici için artıyor.
McKinsey, Dünyanın En Güçlü Nüfusu Olan Z Kuşağını Araştırdı

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, bugünün dünyasında en etkili nesil olarak bilinen Z jenerasyonu üzerine yaptığı araştırmalardan öne çıkan verileri yayınladı. 1996 yılı ve sonrasında doğan nesli tanımlayan Z […]
Askeri Ürün Tedariği ile İşe Başlayan Dünyaca Ünlü 7 Marka Hikayesi

Jeep

M&M

Ray-Ban

Kotex

Hugo Boss

Fanta

Johnson & Johnson

Dünyanın En Değerli 10 Markası Belli Oldu

WPP ve Kantar Millward Brown tarafından hazırlanan BrandZ Top 100 Global Markalar 2020 listesi yayınlandı. Tüketicilerle yapılan görüşmeler, finansal performans analizleri ve tüketici algısı gibi faktörler göz önüne alınarak hazırlanan […]
Türkiye’nin E-Ticaret Hacmi 2019’da Yüzde 39 Arttı

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından Deloitte Türkiye’nin proje ortaklığı ve SimilarWeb ile İnveon’un işbirliğiyle hazırlanan, Türkiye’de e-ticaret pazarındaki gelişmeleri uluslararası standartlara göre ölçümleyen “Türkiye E-Ticaret 2019 Pazar Büyüklüğü” raporunun bulguları açıklandı. Rapora göre, Türkiye’de e-Ticaret sektörü 2019 yılında büyümesini sürdürerek yüzde 39 oranında artışla 83,1 milyar TL’lik hacme ulaştı.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca’nın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, raporun sunumunu Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl ve TÜBİSAD E-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş gerçekleştirdi.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, şöyle konuştu: “Hepimizin yakından takip ettiği üzere, dijital ekonomiye dönüşüm süreci COVID-19 salgını ile birlikte muazzam bir hız kazandı. Tüm dünya bu önemli krizi yönetirken, siyasal, sosyal ve ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için ilk adres olarak teknolojik araçlara başvurdu. Bu teknoloji devrimini yakalayabilen sektörler ve şirketler açısından günümüz koşullarında sergilenen performans hiç şaşırtıcı değil. Bugün, krizin ilk günlerinden bu yana dönüşümün kalbinde yer alan e-ticaret sektörümüzün nabzını tutan bir çalışmayla karşınızdayız. Bu yıl yedincisini hazırladığımız “Türkiye E-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporu hiç kuşkusuz, apayrı bir öneme sahip. Zira tarihin bu önemli dönüm noktasında tüm toplumların, dijital sektörlerinin sağladığı çarpan etkisiyle büyüyeceğini ve gelişeceğini düşünüyoruz. Ülkemizde e-ticaret, 2018’de olduğu gibi 2019 yılında da büyümesini sürdürdü. Tüm dünyada ticaret savaşlarının ve küresel siyasal konjonktürde nice belirsizlik doğuran gelişmelerin yaşandığı 2019 yılında yüzde 39’luk bir büyüme ile 83,1 milyar TL’lik bir hacim büyüklüğüne ulaşılmasını olumlu bir gelişim olarak değerlendirebiliriz. Yaşadığımız bu olağanüstü dönemde, tüketiciye hızlı teslimat tecrübesi yaratarak çok hızlı büyüme gösteren yeni kategorilere ve e-ticareti hiç kullanmayan kesimin de kullanıcıya dönüşmesine tanık olduk. Mobil telefonların kullanımının artması ve gerek mobil internet gerekse mobil uygulamaların e-ticaret içinde payının artmasıyla birlikte 2020 yılı için daha iyi büyüme rakamları açıklamayı ümit ediyoruz.”
Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl “E-ticaret sektörü kuvvetli bir büyüme ile perakende sektörü içinde %6,2’lik bir paya ulaştı, fakat bu oranın ülkemizin potansiyeline göre düşük olduğunu düşünüyoruz. COVID-19 salgını da gösterdi ki e-ticaret artık alternatif bir kanal değil. Sektör büyüklüğü 80 milyar lirayı aştı ve büyümenin güçlenerek devam etmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda dijital dönüşüme ve e-ticarete odaklanmış firmaların sadece ülkemizde değil küresel pazarlarda da öne çıkacağına inanıyoruz” dedi.

TÜBİSAD E-ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş ise rapor sunumunda, raporda öne çıkan bulguları paylaştı:
83,1 milyar TL büyüklüğüne ulaşan e-ticaret pazarında Online Perakende yüzde 43’lük büyüme ile 44,9 milyar TL, Online Tatil ve Seyahat yüzde 32 büyüme ile 30,2 milyar TL büyüklüğüne ulaştı.
Online Perakende kategorisinde Sadece Online Perakende (30,8 Milyar TL) yüzde 48 ile en fazla büyüme gösteren alan oldu. Burada yüzde 50’lik büyüme ile Pazaryerlerinin etkisi büyük oldu. Pazaryerlerinin hacmi 29,3 milyar TL ye ulaştı.
Çok Kanallı Online Perakende kategorisinde en yüksek büyüme oranı yüzde 40 ile Giyim ve Ayakkabıda görüldü, pazar büyüklüğü böylece 3,5 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 33’lük büyümelerle Ev ve Dekorasyon (1,7 milyar TL,) ve Eğlence ve Kültür (0,7 milyar TL) Giyim ve Ayakkabıyı takip etti. Elektronik ise yüzde 18’lik büyüme ile 4,0 milyar TL oldu.
Online Tatil ve Seyahat kategorisinde ise Sadece Online Tatil & Seyahat (4,3 milyar TL) yüzde 47 ile Çok Kanallı Tatil & Seyahatten (25,9 milyar TL) daha hızlı büyüdü (yüzde30).
“Türkiye E-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre 2015 ile 2019 yılları arasında en yüksek oranda yıllık büyüme gösteren e-ticaret kategorilerinde ilk sırayı yüzde 38 ile Sadece Online Perakende alırken, söz konusu beş yıllık dönemde Tatil ve Seyahat yıllık yüzde 36, Online Yasal Bahis yıllık yüzde 33, Çok Kanallı Perakende yüzde 31 oranında büyüdüler.
2019 yılında 83,1 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan e-ticaret pazarında 306 site ile Sadece Online Perakende toplam sektörde yüzde 37’lik paya sahip olurken, 77 site ile Tatil& Seyahat yüzde 36’lık, 371 site ile Çok Kanallı Perakende yüzde 17’lik, 6 site ile Online Yasal Bahis yüzde 10’luk paya sahip oldu. Geçen yıla göre Sadece Online Perakende sitelerinde bir artış görülürken Tatil & Seyahat sitelerinde de azalma görüldü.
Mobil telefonların internette kullanımının artması ile beraber e-ticarette de yıllar içerisinde mobil ticaretin payı görünür şekilde arttı. Rapora bu yıl, mobil internet ve mobil uygulamalar üzerinden yapılan e-ticaret verileri de eklendi. E-ticaret ciroları içerisinde mobil payı yaklaşık yüzde 60’a kadar çıktı. Kullanıcıların mobil deneyimlerinin artması ve firmaların bu alanlara yatırımlarının devam etmesiyle yüzde 60’lık ciro payının her sene yüzde 5 ila 10 bandında artması bekleniyor.
Rapora göre 2018 yılında Türkiye’de yüzde 5,3 olarak ölçülen online perakendenin toplam perakende içindeki payı 2019 yılında yüzde 6,2’ye yükseldi. Aralarında Polonya, Hindistan, Brezilya ve Rusya’nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için online perakendenin toplam perakende içindeki pay ortalaması yüzde 6,7 iken gelişmiş ülkeler ortalaması yüzde 12,3 olarak ölçüldü.
Raporda öne çıkan gözlemler şöyle:
- Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de e-ticaret, ölçek rekabetinin olduğu bir sektördür, bu nedenle büyümenin büyük bir kısmı lider şirketlerden gelmektedir. Çalışma kapsamındaki ilk 10 şirketin payı yıllar içerisinde yüzde 40’lar seviyesinden artarak yüzde 55’e gelmiştir. Yabancı oyuncuların pazara girmesi ve yerli oyuncuların yatırımları ile artan bu trendin gelecek yıllarda da devam etmesini öngörülüyor.
- Çalışmanın başladığı ilk yıllarda özel alışveriş ve çok kategorili gibi iş modellerine sahip firmaların birçoğu yıllar içerisinde pazar yerlerine dönüştüler. Artık iş modellerinin farklılaştığı, silolar halinde rekabetin olduğu bir pazar yapısından birçok oyuncunun benzer iş modelleri ile aynı müşteriye daha fazlasını sunmaya çalıştığı bir rekabet ortamına girildi. İş modellerinin bu yakınsamasını rapora yansıtmak adına farklı kategoriler “Pazar yerleri” adı altında birleştirildi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Normalleşme Sürecindeki Kampanyalara Kahve Makinesi, Soğuk Çay ve Kolonya Damga Vurdu

Pandemi döneminde gerek tüketici alışkanlıkları gerek markalar ile ilgili araştırmalarını devam ettiren BrandZone‘un reklam kampanyaları üzerine yaptığı araştırma verilerine göre en çok kampanya artışı soğuk çay, kurabiye, kolonya gibi ürünlerde […]
Yani Türk hava yolları Bu listede olması lazımdı ya ayıp ya
türk hava yolları türkiyede bile ilk 10 a giremezken bu listeye nasıl girecek. türkiyeden girebilecek bir şirket varsa o da koç tur ki o kadar büyüme söz konusu dahi değil. amerikan şirket microsoftun marka değeri 800 milyar dolar iken koç holdingin ki yalnızca 50 milyar dolar. o seviyelere çıkabilmek için bi 1000-1500 fırın ekmek yememiz lazım.
Thy türkiyenin 1.sidir
memurlar holding var,onu alsınlar.Amazon’un sahip bizim memurlar kadar rahat değildir.
Bizde marka çok Nayk var Nixe, Adiyollas, Kamasonic, Fony, Sunny oooo say say bitmez.
Dünyaca unlu tekstil markalarımız var mesela lcwaikiki bu listede olmalıydı bence dünyanın her yerinde satıyor.