Yeni dönemin yıldızı vegan pazarlama olacak

Hill&Knowlton Strategies Medya İlişkileri Direktörü, İletişim Danışmanı Mete Gürkan: "Bir zamanlar marjinal bir tercih, beslenme ve yaşam şekli olarak görülen veganlık, her geçen yıl daha fazla ana akım olma yolunda büyük adımlarla yoluna devam ediyor. Dünyada vegan yaşamı seçenlerin sayısı günden güne artarken, markalar da artık hem vegan ürünleri piyasaya sunmaya hem de pazarlama çalışmalarını bu doğrultuda güncellemeye başladı. Kapsayıcılık ve çeşitliliğe artık veganizmi ve anti-türcülüğü de katmanın zamanı geldi."

“Bir gün herkes vegan olacak”. Bu iddia, belki mübalağa sanatının çok yoğun şekilde kullanıldığı bir cümle olabilir. Ama “Dünyada her beş kişiden biri vegan olacak” dersek, bu sadece ütopik bir iddia olmaz, verilere dayanan bir gerçeklik ve tahmin yürütmüş oluruz, çok da uzak olmayan bir geleceğe dair. Geçen yıl, Veganuary için yapılan bir anket, Amerikalıların yüzde 32’sinin 2022’de daha fazla bitki bazlı gıda yemeyi planladığını ortaya çıkarmıştı. Sadece Amerika’da değil başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında vegan beslenme ve yaşam tarzına olan ilgi, merak ve yönelim artıyor. 

Ekolojik ve vegan dönüşümün itici gücü Z kuşağı 
İş dünyasına dair araştırmalar yapan Business Expert‘e göre veganizm, dünya genelinde katlanarak büyüyerek ekonomiye de damgasını vurmaya başlıyor. Vegan ekonomisinden artık rahatlıkla bahsedebiliriz. Bir zamanlar marjinal bir tercih ve beslenme&yaşam şekli  olarak kabul edilen veganlık, her geçen yıl daha fazla ana akım olma yolunda büyük adımlarla yoluna devam ederken, küresel vegan gıda pazarı için yapılan araştırmalara göre, pazarın 2026 yılına kadar 31.4 milyar dolara, 2027 yılı sonunda ise 35,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu büyümede ise Z kuşağının payı çok büyük.

Business Expert raporundaki bulgular, yaşanan değişim ve dönüşümün öncelikle hayvan haklarını, kişisel sağlığını ve iklim krizini tüketici tercihlerinde ön plana çıkaran genç nesillerden geldiğini gösteriyor. Rapora göre, Z ve Y kuşağı, vegan ve vejeteryan olma olasılığı en yüksek yaş grupları. Z kuşağının yüzde 87,5’i çevre konusunda endişeli. Yine Z kuşağının yüzde 41’i, iklim değişikliğinin gezegenin karşı karşıya olduğu en önemli sorun olduğunu düşünüyor. Aynı kuşağın yüzde 35’i 2021 sonuna kadar etsiz bir yaşama geçmek istiyor. Ama veganlara ve eko-hassasiyeti&bilinci yüksek insanlara geleneksel ve kalıplaşmış anlayışlarla ulaşmak mümkün değil. O yüzden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; vegan pazarlama 2022 ve sonrasına damgasını vuracak. Artık iletişimde ve pazarlamada vegan dönüşüm ihtiyacı, kapıyı çaldı, kapıların ardına kadar açılmasını bekliyor.

Veganizm gezegenin geleceği ve sürdürülebilirlik için kritik
Veganlık sadece bireysel çapta değil, gezegenimizin geleceği için de kritik bir faktör ve gerçeklik. Veganizm, ekolojik anlamda sürdürülebilir bir beslenme ve yaşam biçimi olmasının yanında sosyal adalet ile su ve gıda eşitliği ile de doğrudan bağlantılı. Çünkü hayvancılık sadece hayvanlara ve doğaya zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda çok ciddi halk sağlığı sorunlarına neden oluyor, kaynak eşitsizliğini beraberinde getiriyor, yoksulluğu tetikliyor ve sınıf/etnik köken ayrımcılığını da besliyor. 

Hayvancılık faaliyetlerinin ve süt/et/yumurta üretiminin de birden fazla zararı var. Bu endüstriler için kullanılan kaynaklar başta su kaynakları, gezegenimize kalıcı zararlar veriyor ve gelecek açısından distopik senaryoları adeta bugünden yazmaya başlıyor.

Sosyal medyada yükselen değer: Vegan influencer’lar
Hiç kuşkusuz sosyal medya mecraları, özellikle gençler arasında veganlığa teşvik etmede ve bu yolda niyeti, hevesi olanlara yol göstermede çok önemli bir rol oynuyor. Dijital doğanlar olarak nitelenen Z Kuşağı gençler, Facebook, Twitter, TikTok ve Instagram’da çok yoğun varlık gösteriyorlar ve veganizm de en çok bu mecralarda konuşuluyor, tartışılıyor. 

Diğer yandan dünyaya mal olmuş spor ve müzik dünyasının ünlü isimleri de yine vegan aktivizmlerini ve yaşam tarzlarını sergiledikleri paylaşımlarıyla sosyal medyada çok büyük etkileşimler alıyorlar. Ariana Grande, Lewis Hamilton, Serena Williams ve Moby gibi ünlü vegan kişiliklerin mecralarda büyük bir kitleleri var. Son olarak After Life dizisiyle büyük bir hayran kitlesi ve bilinirliğe ulaşan Ricky Gervais, vejetaryenlikten tam veganlığa geçtiğini açıklayarak gündem yaratmıştı. Z Kuşağı, da bu sayede veganlığı daha iyi tanıyor ve anlıyor, bu konuları tartışmak ve bunlarla ilgilenmek için sosyal medyayı kullanıyorlar.

Brandwatch tarafından yapılan analiz, veganizmin sosyal medyadaki en popüler beslenme konusu olduğunu ve İngiltere’de özellikle gıda influencer’larının yaklaşık yüzde 54’ünün veganlığa paylaşımlarında yer verdiğini gösteriyor. Durum, tüm dünyada da olduğu gibi Türkiye’de de öyle. Veganlık alanında etkili kişiler ve hesaplar, marka işbirlikleri için şirketlere çok önemli fırsatlar açabilir ve yeni hedef kitlelere ulaşmada ön ayak olabilir.

Türkiye’de vegan dünyada öne çıkan bazı etkili vegan kişilikler ve hesapları:

Vegan ürünler, indirimler, yeni ürünler, vegan mekanlar ve tarifler için: Vegan Teacher

@veganoteacher

Vegan diyetisyen: Kevser Başkara

@vegandiyetisyen 

Vegan tarifler için: Bitkisel Besleniyorum

@bitkiselbesleniyorum

Basit ve çok lezzetli vegan tarifler, vegan gazeteci: Şebnem Turhan

@basitvegan

Vegan doktor: Dr. Suat Erus

@vegansaglikpro

Vegan Anneden Tarifler

@vegan_anneden_tarifler

Lezzetli ve basit vegan tarifler: Anıl Ercan

@vegan_tariflerim

Bitki bazlı beslenme: Plant Based

@plantbasedtr

Bilgilendirici içerikler ve tarifler: Vegan İrem

@veganirem 

Veganlar için hayatı kolaylaştıran mobil uygulamaların sayısı artıyor
Mobil uygulamalar birçok alanda hem hayatlarımızı kolaylaştırıyor hem de yol gösterici olabiliyor. Ayrıca bu uygulamalarla benzer zevk, keyif, hobi veya tarzda kişiler de birbiriyle bir araya gelip komüniteler yaratabiliyor. Vegan dünyada hem vegan bireyler hem de veganlığa ilgi duyanlar için birçok pratik mobil uygulamalar var.

VeganZone
Veganzone, Mart 2021’de New York’ta Selin Tüyen, Murat Aksu ve Ogous Chan Ali tarafından kuruldu. Vegan ve hayvanlar üzerinde deney yapmayan ürün tarayıcısı, vegan hesap makinesi ve yakındaki restoranlar en beğenilen özellikleri arasında. Platform, yatırımlar alarak büyüyor. 

KlikTag
Bir markete girdiniz ve bilmediğiniz birçok ürün var. Vegan olup olmadığına da emin olamıyorsunuz. Bu uygulama aracılığı ile barkodunu okutup vegan olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Ücretsiz ve dili Türkçe.

Is It Vegan?
Kilktag gibi çalışan ama Kliktag’a göre çok daha fazla ürün içeren platform, ücretsiz ve dili İngilizce.

Happy Cow
Bu uygulama, 120 binden fazla vegan dostu işletmenin bulunduğu bir veritabanıyla restoranları anahtar kelimeye veya filtrelere göre aramanızı sağlıyor. Size en yakın seçenekleri bulmak için etkileşimli haritalara göz atabilirsiniz. 

Cruelty-Free
Hayvanlar üzerinde deney yapılıp yapılmadığı hakkında kullanıcılara bilgi sunuyor. Hayvan deneyleri konusunda en güvenilir olan sertifikasyon işlemini yapan Leaping Bunny tarafından geliştirilen uygulama ücretsiz ve İngilizce.

Bunny Free
PETA tarafından geliştirilen uygulama ürünün hayvanlar üzerinde test edilip edilmediği hakkında kullanıcıya bilgi sunuyor. Bilgiler düzenli olarak güncelleniyor. Ücretsiz ve İngilizce.

Vegan Amino
Vegan komüniteye ulaşmak için iyi seçeneklerden biri. Bir profil oluşturabilir ve vegan olan diğer bireyler ile sohbet edebilirsiniz. Beğenilerinizi, tariflerinizi ve daha fazlasını paylaşabilirsiniz. 

Veggly
Vegan bir Tinder. Veggly, 181 ülkede aktif olarak kullanılan vegan ve vejetaryen kullanıcıları eşleştirmeye odaklanan bir flört uygulaması. 

10 maddede veganlığa dair yanlış bilinen gerçekler
Bu satırların yazarı olan bendeniz, yaklaşık 21 yıldır et yemiyorum. 18 yıllık vejetaryenlikten sonra son 3 yılda ise tamamen vegan bir beslenmeye geçtim. Diğer yandan 20 yıl boyunca hem deri, kürk gibi ürünler kullanmamaya hem de hayvan deneyi yapan markaların ürünlerinden uzak durmayı tercih edip vegan bir yaşamı sürdüm. Bu yolda, veganlığa dair toplumdaki bazı önyargılara ve yanlış bilinen şeylere denk geldim ve maruz kaldım da. İşte bu önyargılara karşı bazı naçizane yorumlarım. Markalar, girişimciler ve ilgi duyanlar açısından da belki bu bilgiler faydalı olabilir.

"Veganlık bir diyet şeklidir"
Hayır, veganlık sadece bir diyet değildir. Veganlık sadece beslenmeyle ilgili değildir, hayvanlara dair şiddet, sömürü ve tahakküm içeren her şeyi reddeder ve bunlar paralelinde bir yaşam kurmayı önerir.

"Veganlar öfkeli ve tahammülsüz kişilerdir"
Her bireyin kişisel özellikleri vardır ama hayır, geneline bakarsak veganlar öfkeli veya kin tutan bireyler değildir. Ama hayvanlara yönelik ayrımcılığı dert eden veganlar, doğal olarak buna dair isyanı ve öfkeyi içinde taşır ve zaman zaman bunu yaşamak zorunda kalır veya bırakılır.

"Vegan beslenmek pahalıdır, zengin işidir"
Evet bazı ürünler pahalı ama günümüzün hayat pahalılığında vegan ürünler ancak diğer ürünler kadar pahalı, daha fazla değil. Üstelik meyve, bakliyat, her türlü sebze zaten vegan.

"Veganlar yeterince protein alamaz"
Esasında hayvansal ürünlerdeki proteinde, bu canlıların yediği veya tükettiği bitkisel kaynaklardan gelir. Esasında veganlar, proteini kaynağından alırlar.

"Veganlar büyük bir B12 eksikliği yaşar"
Sadece veganlar değil, et tüketen bireyler de B12 eksikliği yaşayabiliyor. Uzmanlar, herkese B12 takviyesi öneriyorlar.

"Vegan beslenenler güçsüz ve zayıftır, sağlıksızdır"
Bitki bazlı beslenenlerin daha sağlıklı olduğuna özellikle de kalp sağlığı açısından çok daha avantajlı olduklarına dair sayısız araştırma ve veri var. 

"Vegan et ve süt ürünlerini özler o yüzden o ürünleri vegan hale getirmeye çalışır"
Vegansanız niye mesela vegan döner var ki, başka bir isim bulun deniyor. Ama hiçbirimizin ana karnından vegan doğmuyoruz, bu kültür içinde, sömürü içeren ürünleri, çeşitleri, tadları dönüştürmeye de talibiz aynı zamanda.

"İyi güzel de, bitkiler de canlı değil mi?"
Evet bitkiler de canlı tabii ancak hayvanlar gibi duyarlı canlılar değillerdir, çünkü sinir sistemleri yoktur ve acıyı hissetmezler.

"Veganlar dışarda yemek bulmakta zorlanır, aç kalır"
Belki 10 sene önce böyleydi ama artık hayır, başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde vegan mekanlar açılıyor veya mekanlar menülerine vegan seçenekler ekliyor. Ve bir öneri; yolunuz Kadıköy’e düşerse mesela, Limonata’ya uğrayın, harika vegan tatlarla tanışmak için. 

"Veganlığa geçmek çok zor, ben yapamam. Hele balığı hiç bırakamam"
Hayır, çok zor değil. Sadece karar alıp, bazı alışkanlıkları değiştirmek için çaba göstermeye bakıyor her şey. Hiçbir tat veya haz vazgeçilmez değil, sonucunda canlıların yaşam hakkı ve refahı söz konusu ise. 

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir