Vestel’in iki başarılı kadın yöneticisi;
Vestel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Duygu Badem Uylukçuoğlu ve Vestel Pazarlama İletişimi & Perakende Pazarlama Grup Müdürü Feza Turunçoğlu ile başarılarıyla göğsümüzü kabartan A Milli Kadın Voleybol Takımımızı ve
Vestel’in spora ve sporcuya verdiği destekte önümüzdeki dönem konsantrasyonunu konuştuk.
Ülkemizi son dönemde uluslararası arenada en iyi temsil eden spor branşı voleybolla olan serüveninizde beşinci yılı geride bıraktınız. Bu süreci nasıl değerlendirirsiniz?
DBU: Desteklediğimiz farklı spor dalları ile işbirliği içerisinde, her zaman daha ileriye gitmek için çalışıyoruz. O spor dalının izleyici kitlesini artırmak, dünya standartlarında bir seviyeye gelmesi ve ülkemize dünya çapında başarılar getirmesi en önemli önceliklerimiz oluyor. Bu desteklerle hem ülkemize hem de desteklediğimiz spor alanına değer kattığımızı düşünüyoruz. Amacımız; sporun ülkemizdeki gelişiminin ivme kazanması, özellikle de kadın sporcuların uluslararası ölçekte elde ettiği başarıların artması. Vestel olarak 2016 yılından beri Türk voleybolunu destekliyoruz. Voleybol Türkiye’nin takım sporlarındaki en başarılı branşı. Dünya çapında önemli başarılar elde ediyoruz. Buna rağmen maalesef ülkemizde voleybol, futbol ya da basketbol kadar ilgi görmüyor. Bizim de sponsor olarak amacımız; dünya çapında gösterdiğimiz başarıların duyulmasını sağlamak ve ülkemizdeki izleyici kitlesini genişletmek, voleybola olan ilgiyi artırmak.
Pandeminin en çok sarstığı alanlardan biri de spor alanıydı. Avrupa Şampiyonası'nda Hollanda'yı 3-0 mağlup ederek bronz madalya kazanan Filenin Sultanlarının bu yılki mücadelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
FT: Her geçen yıl daha da ileriye giden bir milli takım var. Pandemi sebebiyle 16 ay sahadan uzak kalmalarına rağmen 4 ay süren bir maratonda; Milletler Ligi 3.’lüğü, Tokyo 2020 Olimpiyat 5.’liği ve Avrupa 3.’lüğü ile gözlerimizi doldurup bizi gururlandırdılar. Türk voleybolu muhteşem şeyler yapıyor ve voleybol ülkesi olduğumuzu her seferinde bize hatırlatıyor. Bu sene elde edilen başarılar bu takımın yapabileceklerinin sadece göstergesi. Takımın başardığı işlerden dolayı gurur duyuyoruz. Çıktığı her maçta sonuna kadar savaşan ve içine düştüğü zor durumlarda asla vazgeçmeyen Filenin Sultanları’nı daha çok büyük başarılar bekliyor.
Spor ile ilgili trendlerden biri de kadınların mücadele ettiği spor dallarına yatırım yapılması. Siz bu ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
DBU: Son 10 yılda Türkiye’de sporun, bilhassa kadın sporunun gelişimine tanıklık ettik. Bu süreçte ulusal ve uluslararası ölçekte büyük başarıları beraber göğüsledik. Geçtiğimiz 5 sene boyunca lige ismini verdiğimiz Sultanlar Ligi’i, bugün Avrupa’nın en değerli kadın voleybol ligi. Pandeminin hemen başında 2016’dan beri sürdürdüğümüz Sultanlar Ligi sponsorluğuna artık yeni bir açılım yapmamız gerektiğini düşündük. Birçok marka spor yatırımlarını ve sponsorluklarını iptal ederken, biz pandemi döneminde desteğimizi büyüttük. Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımları’nın göğsünde yer alarak, spora ve voleybola desteğimizi perçinledik. 2020 yılından itibaren, başarılarıyla göğsümüzü kabartan Türkiye Kadın ve Erkek Voleybol Milli Takımlarının ana sponsoru olarak yolumuza devam ediyoruz. Voleybolun mabedi olarak sayılan TVF Burhan Felek Voleybol Salonu da Vestel adını taşıyor. Bundan da ayrıca mutluluk duyuyoruz. Voleybol izleyicisinin yanında, voleybol eğitimi almak için oraya giden gençlerimiz, her gün Vestel çatısının altında spor yapıyor. Bunun yanında Türkiye’ye ritmik cimnastik dalında tarihindeki ilk madalyayı getiren Ritmik Jimnastik Grup Milli Takımı’nın bu önemli başarısını görmezden gelmeyerek, yeni hedeflerinde sporcularımızın en büyük destekçisi olmak istedik. Küçük yaşlardan beri hayatlarını bu spora adayan ve Avrupa birinciliği yolunda birçok fedakarlık gösteren milli sporcularımıza verdiğimiz bu destek ile çok daha iyi noktalara geleceklerine inanıyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünyada hentbol konusunda başarılarıyla göğsümüzü kabartan Kastamonu Belediyesi GSK Kadın Hentbol Takımı’nın da ana sponsoruyuz. Yarınlarımızın teminatı gençlerimiz ve kadınlarımızın desteklenmesi kritik önem taşıyor. Vestel olarak bu konuda sorumluluk alıyoruz. Kadın spor dallarına sponsorluğumuzun özel bir önemi olduğunun bilincindeyiz. Genç kızlarımızı cesaretlendirmek bizim için çok önemli. Türkiye’den çıkacak ve adını altın harflerle dünya literatürüne kazıyacak genç kızlarımızın olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz daha fazla kadın oyuncunun profesyonel olmasına alt yapıdan destek vermek, varlık gösterdiğimiz spor dallarının değerinin artmasına yardımcı olmak ve sporcularımızın sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ilham alınacak bireyler olmasına somut katkı yapmak.
Voleybolun Türkiye’de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Vestel’in voleybola olan desteği devam edecek mi?
DBU: Bu yıl pandemi süreci ne kadar zor geçmiş olsa da Türk voleybolu adına sevindirici pek çok önemli başarıya imza attık. Türk voleybolu öyle bir noktaya geldi ki; ülkemizin gururu oldu, bizleri en iyi yerlerde, en büyük organizasyonlarda temsil eden bir branş oldu. Bizim bu sponsorluğa başlarken ki hedeflerimizden biri Türkiye’nin en başarılı spor dalı olan kadın voleybolu başta olmak üzere voleybola hak ettiği ilginin gösterilmesini sağlamak, voleybolu daha fazla kişiye sevdirmekti. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Hem voleybol hem de voleybol-Vestel ilişkisi artık insanların kafasında oturdu. Vestel olarak yaptığımız her işte, girdiğimiz her sponsorlukta iddialıyız. Sürdürülebilirlik bu nokta da çok önemli.
Son on yılda Türk sporu uluslararası platformlarda büyük başarılar elde etti. Bu başarıda sürdürülebilirliğin sağlanması için neler yapılmalı?
FT: Türk sporunun her geçen gün daha iyiye gittiği su götürmez bir gerçek. Burada bir ekosistem bulunuyor ve sürdürülebilirliğin sağlanması için bu ekosistem içindeki tüm paydaşları kapsayan belli başlı sorumluluklar bulunuyor. Bireysel, sosyal, ekonomik ve çevresel anlamda sürdürülebilirliklerin sağlanması ve markalar tarafından spora katılımın desteklenmesi Türk sporunu çok daha ileriye götürecektir.
Vestel “Biz Voleybol Ülkesiyiz” reklam filmleriyle voleybolun tanıtılmasına müthiş bir katkıda bulundu. Dijital ve konvansiyonel medyada nasıl geri dönüşler aldınız?
FT: Reklam filmlerimiz, uzun bir hazırlık sürecinin ardından, üç günlük yoğun bir çekim programı sonucunda ortaya çıktı. Reklam ajansımız Concept ve yönetmenlerimizle (Yapar film ) sıkı bir çalışma sonrası içimize çok sinen filmler çekmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çekimler sırasında takımımızdan oyuncular da bizlere eşlik ettiğinde sadece bir reklam filminde değil gerçekten benimsedikleri bir işte oldukları enerjisini almak hepimizi sevindirdi. Kampanyamız organik olarak benimsendi ayrıca insanlar tarafından konuşulduğu için çok mutluyum. Hatta geçen gün bir futbol programında ülkemizin bir voleybol ülkesi olduğunun altı çizildi, bu da ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor diye düşünüyorum.
Türkiye’de voleybolun gelişmesi ve ilginin artırılması amacıyla kullanıma sunduğunuz Vestel Voleybol sahası hakkında bilgi verebilir misiniz? Saha ile ilgili geri dönüşler nasıl oldu?
FT: “Biz Voleybol Ülkesiyiz” iletişimimiz ile Türkiye’nin her köşesine bu söylemi yerleştirmeyi amaçlayarak başladık. Gerçek hayattan iç görüler sunan filmlerimiz, marşımız, sosyal medyada yaptıklarımızın yanı sıra kampanyamızı entegre hale getirecek çok güzel ve nokta vuruşu çalışmalar yaptık. İstanbul Caddebostan Parkı’na özel olarak tasarladığımız Vestel Voleybol sahamız ile her yaştan voleybol tutkunlarının maçlarına ev sahipliği yapmayı hedefledik. Sahamız açıldığı ilk günden itibaren yoğun bir ilgi ile karşılandı ve çok beğenildi. İBB’den aldığımız bilgiler doğrultusunda sahaya talebin ve talebin niteliğinin de oldukça arttığını söyleyebiliriz.
Vestel’in spora ve sporcuya verdiği destekte önümüzdeki dönem konsantrasyonu neler olacak?
DBU: Vestel olarak bu topraklardan aldıklarımızı yine bu toprakların sporcuları için değerlendirmeye devam edeceğiz. Voleybol ve cimnastiğin yanı sıra Espor’a da futbola da hentbola da yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu topraklarda doğup, global bir teknoloji şirketi konumuna gelmiş bir marka olarak, ülkemizdeki başarılı spor dallarının da dünya markası olması yolunda geçmişte sunduğumuz desteği sürdürmeye ve Türk sporu için çalışmaya devam edeceğiz.
2021’in son çeyreğine girerken bu yılı nasıl değerlendirirsiniz? Vestel’in 2022 için hedefleri neler?
DBU: Geçtiğimiz yıl başlayan pandemi etkisini bu yıl da sürdürdü. Hızlı karar alma mekanizmamız, çevik yapımız sayesinde Vestel olarak bu olağanüstü durumu son derece başarılı yönettiğimizi düşünüyoruz. En basitinden bu dönemde birçok marka spor yatırımlarını ve sponsorluklarını iptal ederken, biz desteğimizi her geçen gün artırarak daha da büyüttük. Geliştirdiğimiz teknolojiler, tüketicilerimize sunduğumuz katma değerli uygulamalar, birçoğu sektörümüzde ilk olan projeler Vestel’i bu dönemde ileriye götüren, farklılaşmasını sağlayan noktalar oldu. Spora desteğimiz de bunlardan biri. Voleyboldan cimnastiğe, futboldan hentbola, espora sporun her noktasında verimli bir şekilde varlık gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz. Tüm bunları yaparken kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki varlığının güçlenmesini destekliyor, bu konuda birçok çalışma yapıyoruz. Biliyoruz ki kadınların bu hayatta üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey yok.