Humm Organic Genel Müdürü Şirin Işık, iş hayatının yanı sıra kişisel gelişimine de fazlasıyla zaman ayıran bir isim. Hobilerinin kendisi için birer kaçış ve yenilenme kaynağı olduğunu belirten Işık, sporun stresini azalttığını, fotoğraf çekmenin ise zihinsel berraklık sağladığını ifade ediyor. Hayatın rutininden uzaklaşarak kendine yeni bakış açıları kazandırdığını vurgulayan Işık, gelecekte de bu tutkularını ve hobilerini geliştirmeyi planlıyor.
Eğer bir hobiniz yoksa mutlaka vardır
20 yıla yakın bir iş hayatım var. Bunun üç yılı yurt dışında, geri kalanı ise Türkiye’de geçti. Kurumsal hayatta hızlı tüketimde birçok büyük markanın pazarlama yöneticiliğini yaptım. İşim, doğası gereği hayatımın her parçasında ve anında yer alıyor. Bu da bana büyük bir keyif veriyor. Ancak kendime özel alanlar oluşturmayı ve kendi kişisel gelişimim için özel zamanlar yaratmaya her zaman çalıştım. Çünkü bu aynı zamanda beni dinlendiren ve işime de daha fazla odaklanmayı sağlayan unsurlardan birini oluşturuyor. Bu yüzden de uzun yıllardan bu yana hem var olan hobilerimi geliştirmeye hem de yeni hobiler edinmeye çalışıyorum. En tutkulu olduğum hobiler ise spor ve fotoğraf. Sporu her anımda yapmaya çalışırken, fotoğraf için daha fazla zaman ayırmam gerekiyor.
Bale adımlarından fotoğraf karelerine…
Spora aslında dört yaşında bale ile başladım. Çocukken yaşıtlarıma göre fiziksel olarak baleye uygun olacağımı kreşteki bir öğretmenim keşfetti ve ben hemen baleye başladım. Bale serüvenim yaklaşık dört yıl sürdü. Bu arada çok hızlı koştuğumu da anaokulu öğretmenim keşfetti ve altı yaşında da koşmaya başladım. Koşu serüvenim daha uzun sürdü. Daha sonra lisede bu spor tutkusu voleybol ile devam etti. Yani aslında spor, hayatımın çok erken yaşlarından bu yana hep benimle. Son sekiz yıldır da aralıksız olarak fitness ile ilgileniyorum. Programın aerobik fitness, anaerobik fitness ve dayanıklılık antrenmanlarından oluşuyor ve mutlaka haftanın dört günü düzenli olarak yapıyorum.
Bir diğer hobim olan fotoğraf çekmek de yine çocukluk yıllarına dayanan bir hobi. Aslında fotoğrafçılıkla ilgili gözümün iyi olduğunu çok küçük yaşlarda keşfettim. Evdeki eski bir fotoğraf makinesini alıp, fotoğraf çekmeden sadece kadraja bakarak güzel kareler yakalayarak ve bunları fotoğrafladığımı hayal ederek başladı. Uzun yıllar boyunca hep fotoğraf makinem oldu, teknoloji geliştikçe makinelerim de değişti. Son profesyonel makinemi pandemiden önce aldım. Fotoğraf çekmeye onunla devam ediyorum.
Doğa ve portre fotoğrafçılığı ile ilgileniyorum. Doğayı özellikle mevsim geçişlerinde fotoğraflamayı çok severim. Doğadaki her şey o kadar mükemmel ki, en iyi kadrajı yakalasanız, en iyi makineye sahip olsanız bile asla gözünüzün gördüğü gibi bir fotoğraf elde edemiyorsunuz. Benim de amacım gözümün gördüğüne en yakın kareyi yakalayabilmek. Portrede ise mümkün olduğu kadar duyguları fotoğraflamayı severim. O duygu geçse bile dönüp o fotoğrafa bakmak bana hep geçmişe yolculuk gibi gelir.
Tutkularımı hedeflerle besliyorum
Uzun yıllardır hobilerim ile ilgili bir hedefim yoktu, sadece onları yapmak bana iyi geliyordu ve bunun yettiğini düşünüyordum. Ancak zaman geçtikçe bunda yanıldığımı fark ettim. Hobilerimle ilgili belirli bir hedefe sahip olmak hem çabayı odaklamayı hem de anlamlı sonuçlar elde etmemi sağlıyor. Ayrıca da her bir aşamayı aştığımda da bana başarı ve mutluluk hissi sağlayarak hobilerimi daha da tatmin edici hale getiriyor.
Hobilerimle ilgili irili ufaklı çok fazla hedefim var ancak bunların en büyüğü ve varmak istediğim nihai hedef her ikisine de ölene kadar devam edebilmek.
Hobilerinizi keşfedin ve sizi nasıl değiştirdiğini ve mutlu ettiğini görün
Hobilerimin benim hayatımı değiştirdiğini söyleyebilirim. Hem kendimi keşfediyorum hem de sınırlarımı genişletmeyi öğreniyorum. Bu da aslında bana hayatımın her alanında ve anında hem rutin hayat stresini azaltmama yardımcı oluyor, hem de günlük motivasyonumu artırıyor. Ayrıca hobiler insana inanılmaz bir disiplin getiriyor. Mesela benim spor günlerim ve saatlerim bellidir. Çok beklenmedik bir durum oluşmadığı müddetçe bu planı asla ertelemem ya da iptal etmem. Çok yorgun ya da hasta olduğum zamanlarda bile sporumu yaptıktan sonra kendimle gurur duyuyorum. Yani hobilerime düzenli vakit ayırdığımda içimde biri sürekli beni bu disiplinimimden dolayı alkışlıyor ve bu da benim özgüvenimi artırıyor. Düzenli spor yapmak, vücudumu güçlendiriyor, dayanıklılığımı artırıyor ve genel sağlık durumumu iyileştiriyor. Ayrıca, spor yapınca stresimde önemli ölçüde azalma, ruh halimin iyileşmesi ve zihinsel berraklığım artması gibi psikolojik faydalar da görüyorum.
Fotoğrafçılık ise daha geniş zaman isteyen bir hobi. Ancak onu da günün içine mutlaka entegre etmeye çalışıyorum. Profesyonel makinem yanımda olmasa bile cep telefonum işimi oldukça görüyor. Hayatın akışında güzel bir kare gördüğümde ya da güzel bir anı ölümsüzleştirmek istediğimde mutlaka fotoğrafçılığım devreye girer.
Hangi hobi olursa olsun, eğer insana iyi hissettiriyorsa devam edilmeli, vakit ayrılmalı. Özellikle bizim gibi kurumsal hayatta çalışanlar çok fazla strese maruz kalıyor. Stres yönetimi ve ruh halimizi iyileştirme konusunda en büyük yardımcımız bence hobimiz/hobilerimiz.
Eğer bir hobiniz yoksa mutlaka vardır! Sadece siz henüz keşfedememişsinizdir. Onu keşfedin ve hobinizin sizi nasıl değiştirdiğini ve mutlu ettiğini görün.