İskandinav ülkeleri, Amerika’dan sonra dünyanın açık ara dövme ve piercing alanında en çok ilgilenen coğrafya olarak biliniyor. Ülkemizin oldukça rağbet gören turistik bölgesi Alanya, dövme ve piercing’e ilgi gösteren İskandinav turistlere bu konuda ev sahipliği yapıyordu. Talebe yönelik bir arz oluşması üzerine bölgedeki fırsatları fark eden Halil İbrahim Karadere, ilk Cleopatra Ink stüdyosunu 2014 yılında açarak bu alanda faaliyet göstermeye başladı. İlk stüdyoyu takriben, şirkete ait beş stüdyo daha açıldı ve işleri büyütmek adına şirkete ait stüdyolar da dahil olmak üzere franchise stratejisine geçiş yapıldı.
86 stüdyo ile dövme severlere dövme ve piercing
Dünya çapında 15 farklı ülkede 86 stüdyo ile dövmeseverlere, dövme ve piercing alanında hizmet veren Cleopatra Ink’in, sözleşmeleri tamamlanmış ve açılışları takvime bağlanmış olan yaklaşık 140 stüdyo adediyle Türkiye, Avrupa ve ABD başta olmak üzere tüm dünya şehirlerinde hızla genişlemeye devam ediyor.
Dövme endüstrisi genel olarak “merdiven altı” olarak adlandırılan; apartmanların giriş katlarında veya yer altında hizmet veren ya da sanatçıların evlerinde dövme işlemi gerçekleştirilen alanlar olarak olarak biliniyor. Cleopatra Ink ise bu algıyı yıkıp, dövme sanatını modern stüdyolara ve daha geniş kitlelere adamayı amaçlıyor.Bu açıdan modern stüdyolar ve profesyonel ekipler eşliğinde özel mimari konsepti, hijyen ve güvenlik standartlarıyla müşteriyi üst düzey ağırlama prensibi ve kreatif iç dizaynı ile kaliteli bir deneyim sunuyor. Stüdyolara ilk girişte bir müşteri ilişkileri sorumlusu bulunuyor ve ihtiyaçlara uygun şekilde gelenleri tasarım alanına yönlendiriyor. Burada tasarımcılarla birlikte hayal edilen dövmeyi tamamen ücretsiz bir şekilde tasarlamak mümkün. Sonrasında ise tasarım ödüllü dövme sanatçıları tarafından özgün bir sanat eseri olarak tasarlanan dövmeler işleniyor.
Cleopatra Ink akademileri, dövme sanatçıları yetiştiriyor
Cleopatra Ink’in stüdyoların yanı sıra farklı girişimleri de bulunuyor. Bunlardan biri sektöründe profesyonel anlamda tek dergi olan Inkjection. Derginin en büyük amacı ise hem yurt içi hem de yurt dışındaki dövme sanatçılarını tanıtmak, dövmenin bir sanat olarak kabul edilmesi için mücadele ederek sektörün itibarını hak ettiği seviyelere ulaştırmak. Bir diğer girişim ise dövme sanatçılarının yetiştirildiği Cleopatra Ink Academy. Bu iki girişim ile dövme endüstrisinde dövme severlere ve dövme sanatçısı adaylarına tüm olanak ve hizmeti sağlanıyor.
Bugün Cleopatra Ink Akademileri, Türkiye’de 8 ayrı lokasyonda faaliyet gösteriyor. Akademilerle birlikte, dövme sanatçıları başta olmak üzere tasarımcı ve ileriki dönemlerde stüdyonun farklı rollerindeki personellerinin de yetişeceği bir eğitim merkezi olmayı amaçlıyor.
Şirketin hedefleri arasında; Türkiye’nin merkez ofisi çevresinde; Yunanistan, Almanya, İskandinav ülkeleri ve Amerika’da organizasyon yapıları oluşturarak profesyonel ekipler eşliğinde global bir marka yaratmak ve sonrasında ise; Avustralya, Japonya ve Güney Kore gibi yeni hedef pazarlar ile birlikte İstanbul’dan yönetilebilecek büyük organizasyon yapıları kurmak yer alıyor.
Vizyonumuz, teknolojiyi sanatla buluşturarak dünyada kalıcı iz bırakmak
Cleopatra Ink’in önemli amaçlarından biri de paydaşlar ve müşterilerle birlikte sektörün kalite standartlarını yükseltmek. Şirket, hizmet kalitesine ve yüksek hijyen kurallarına bağlı kalarak, sanatı ve teknolojiyi buluşturan bu modern konsepti, her kıtada ve her ülkede yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Dövme ve piercing denilince global çapta akıllara gelen ilk ve aynı zamanda bir Türk markası olarak dünyaya kalıcı bir iz bırakmayı arzu eden Cleopatra Ink, sektöre kattığı yenilikler eşliğinde teknolojiyi sanat ile buluşturmayı, yüksek kalitede hizmet vermeyi bir vizyon olarak benimsiyor.
Şirket aynı zamanda günümüzde sıkça konuşulan “metaverse” kavramını dâhi sektörle buluşturmayı hedefleyerek hızla değişen teknoloji dünyasına uyum sağlıyor ve markayı entegre edebilecek girişimlerde bulunuyor. Dövme sanatının metaverse ve NFT dünyasından ayrı tutulamayacağı gibi, Cleopatra Ink de 2022-2023 yılları içerisinde hem metaverse hem de NFT tarafında girişimlerde bulunmayı hedefliyor. Bir NFT nasıl blok zincirine işlenen eşsiz ve ünik bir eserse, dövme sanatı da bunun insan vücudunda can bulmuş hâli olarak düşünülebilir.