Amerika’nın en büyük yoğurt şirketlerinden birinin bir Türk’e ait olduğunu biliyor muydunuz?
Dürüst olmam gerekirse, bende 2 ay öncesine kadar bilmiyordum. Bildiğiniz üzere 2 ay önce Rusya’nın Soçi şehrinde Kış Olimpiyatları düzenlendi. Bu önemli organizasyonda sporcuların başarıları kadar, Amerikalı bir yoğurt markası da dünya gündemini epeyce meşgul etmeyi başardı. Soçi Kış Olimpiyatları’na katılan ABD Milli Takımı’nın resmi sponsoru olan Chobani yoğurt markası, Moskova’nın bürokratik nedenleri öne sürerek yoğurtları ülkeye sokmaması, iki ülke arasında diplomatik krize neden oldu. Diplomatik kriz haricinde bizim için haberin en ilgi çekici tarafı, bu yoğurt markasının sahibinin bir Türk olmasıydı.
Chobani kurucusu ve CEO'su Hamdi Ulukaya (39), şu an Amerika’nın en başarılı 10 işadamından biri ve 40 yaş altındaki işadamları arasında en parlak girişimci olarak biliniyor. Ulukaya’nın bu başarıya giden hayat hikâyesi, alışık olduğumuzdan çok daha renkli. Türkiye’nin, Munzur Dağları’nın eteğinde küçük bir kasabada yetişen Ulukaya, dedesi ve babası ile birlikte yaz aylarında yaylaya çıkıp koyun güden, üniversite çağına kadar da ne olacağına bir türlü karar veremeyen sıradan bir gençti.
Ulukaya’nın hayatındaki dönüm noktası, Amerika’ya dil eğitimi almaya gitmesi ile başladı. Burada uzun süre adaptasyon sorun çeken Ulukaya, babasının ziyareti ile farklı bir pencereden bakma açısı yakaladı. Ziyaret esnasında Ulukaya’nın babası Amerika’da kaliteli peynirin olmadığını fark eder. Bunu ticarete çeviren aile, başlangıçta Türkiye’de ürettikleri peynirleri ihraç ederek Amerika’da satmaya başlar. Daha sonrasında Amerika’da ufak bir peynir fabrikası kuran aile, başlangıçta bocalasa da sonrasında piyasaya tutunur.
Ulukaya bir gün masasını toparlarken eline bir ilan geçer, ilanın üzerinde satılık yoğurt fabrikası yazar. Bunu çöpe atan Ulukaya, yarım saat sonra gelir ve ilanı çöpten çıkararak üzerinde kafa yormaya başlar. Kafasına yatan bu fikir ile satılık fabrikayı ziyaret eder. Kapatılacak olan fabrikanın 55 işçisinin moral bozukluğu yaşamadan çalışmaları, Ulukaya’yı kararında etkili olur. Tam peynir işi düzene oturmuşken, bu defa da Chobani yoğurt markasını kurup yeni bir maceraya atılır. Ulukaya yoğurt sektörüne akılı bir pazarlama stratejisi ile giriş yapar ve Amerika’da pazarı oluşmuş Yunan yoğurtlarına rakip olmadan, Chobani’yi bir Yunan markası gibi lanse eder. Başlarda çevresinden birçok kişinden tepki görse de, Chobani kısa bir süre içeresinde Amerika’nın en sevilen yoğurt markalarından biri olmayı başarır. Geçtiğimiz sene satışlarını yüzde 30'dan fazla arttıran Chobani, bu sene 1 milyar dolarlık ciro hedefini geçerek büyük bir başarıya daha imza atmış oldu.