Brandfocus Ajans Başkanı Tülin Çeneli Dönmez: "2025 yılı itibarıyla, pazarlama stratejilerinin daha fazla sürdürülebilirlik odaklı devam edeceğini öngörüyoruz. Tüketiciler artık yalnızca ürün ya da hizmetin kalitesine değil, aynı zamanda markaların çevresel ve toplumsal sorumluluklarına da önem veriyor. Bu nedenle, markalarla olan ilişkilerde güven ve sürdürülebilirlik giderek daha fazla önem kazanacak." Brandfocus Ajans Başkanı Tülin Çeneli Dönmez ile 2024 yılını, 2025 yılına dair öngörülerini ve gelecek planlarını konuştuk.
2024, teknolojik yeniliklerin ve ekonomik değişimlerin yoğun olduğu bir yıldı. Brandfocus takımı için bu dönem, yaratıcı ve sürdürülebilirlik odaklı projelerin, stratejik iş ortaklıklarının gerçekleştiği verimli bir yıl oldu. Yıl boyunca, dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte artan iletişim ihtiyacına yönelik yaratıcı çözümler geliştirmeye odaklandık. Özellikle yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanlarındaki gelişmeleri yakından takip ederek, markalarımıza daha etkili ve kişiselleştirilmiş iletişim stratejileri sunmak için çalışmalar yürüttük. Aynı zamanda, sürdürülebilirlik konusunun giderek önem kazanmasıyla birlikte, markalarımızın bu alandaki stratejilerini destekleyecek ve toplumsal farkındalık yaratacak projelere imza attık. Kısacası 2024 yılı, gelişim alanlarının yanı sıra, bizim için önemli fırsatlar da sunan bir yıl oldu ve bu fırsatları değerlendirerek hem kendimizi hem de iş ortaklarımızı daha ileriye taşımayı başardık. Ekip arkadaşlarımız ve değerli paydaşlarımızla birlikte hayata geçirdiğimiz projeler, sektörümüzde fark yaratan bir vizyon oluşturma hedefimizi güçlendirdi. Yıl boyunca, markalarımızın hem ulusal hem de uluslararası alanda görünürlüğünü artıran global iletişim çalışmalarıyla toplumun hayatına dokunan ve kalıcı izler bırakmayı hedefledik.
2024 yılında, odaklı işlerimizle pek çok ilke imza attık. Türkiye'nin en büyük yurt dışı eğitim fuarını rekor bir katılımla gerçekleştirirken, Türkiye’nin İlk Uzak Doğu Festivali'nin iletişimini üstlendik. Sektördeki önemli projelerden biri olarak, geleceğin endüstriyel otonom robotlarını üreten Ford Otosan iştiraki Bluepath Robotics’in ilk fabrikasının açılış sürecini yönettik. Ayrıca kadın mühendis öğrencilerimize cesaretlendiren mentorluk programıyla, global su teknolojileri devi markamız Wilo’yu bir araya getirerek sürdürülebilirlik alanında ses getiren “Geleceğe Köprü” projemizi hayata geçirdik. Yılı bitirmeye hazırlanırken, ikinci el pazarında hizmet veren ve dönüşümü destekleyen iki yeni markanın da iletişim süreçlerini üstlendik. Orta Doğu pazarında faaliyet gösteren pazarlama stratejisi danışmanlık şirketi GVGL ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle, uluslararası alanda büyümeye devam ettik.
Medya ve influencer işbirlikleri ile markalarımızı farklı paydaşlarla buluşturduğumuz yaratıcı projeler sayesinde hem yurt içi hem de yurt dışında güçlü ve kalıcı ilişkilerin temelini attık. Ekip olarak büyümemiz ve deneyimlerimizin zenginleşmesi, bu yılın en değerli kazanımlarından biriydi. Üniversite ziyaretlerine ekipçe katılarak sektörü ve işimizi öğrencilerle daha yakından paylaştık. Gerçekleştirdiğimiz atölyelerle, katılımcılara hem teorik hem de pratik bilgiler sunduk. Etkileşimli oturumlar ve atölyelerle, iletişim öğrencilerinin sektöre hazırlanması konusunda destek olduk. Ziyaretler sonucunda ekibimize katılan yetenekli yeni üyeler, yaratıcı ekosistemimize taze bir enerji ve yeni bakış açıları kazandırdı.
2024’te marka portföyümüz genişlerken, yürüttüğümüz yaratıcı ve ses getiren projelerle sektörde fark yaratmaya devam ettik. Bu yıl, Brandfocus için yalnızca bir başarı öyküsünün yazıldığı bir yıl olmakla kalmadı, aynı zamanda sektöre kazandırdığımız "öğrenen marka iletişimi" anlayışıyla geleceğin yol haritasını çizdiğimiz bir yıl oldu.
2025 yılı itibarıyla, pazarlama stratejilerinin daha fazla sürdürülebilirlik odaklı devam edeceğini öngörüyoruz. Tüketiciler artık yalnızca ürün ya da hizmetin kalitesine değil, aynı zamanda markaların çevresel ve toplumsal sorumluluklarına da önem veriyor. Bu nedenle, markalarla olan ilişkilerde güven ve sürdürülebilirlik giderek daha fazla önem kazanacak. Marka iletişiminde çevre dostu süreçler, geri dönüştürülebilir malzemeler ve enerji verimliliği gibi faktörler ön plana çıkacak. Bu durum, kampanyaların sadece satış odaklı değil, toplumsal fayda yaratmaya yönelik olmasını zorunlu kılacak.
Teknolojik gelişmelerin etkisiyle, sektörümüzde daha fazla otomasyon kullanımını öngörüyoruz. Süreç yönetimleri yapay zekâ destekli araçlarla hızlanacak ve daha kişiselleştirilmiş bir hale gelecek. Yani hem operasyonel verimliliği artıracak hem de daha hızlı yanıt verme yeteneği sağlayacak. Ancak bu durumda dahi insan dokunuşunun ve yaratıcılığının hala vazgeçilmez olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu dengeyi kurarak, markaların daha etkili ve hızlı bir şekilde hedef kitlelerine ulaşması sağlanacak. İşte Brandfocus olarak biz tam da bu noktada devreye giriyoruz. Teknolojinin gücünü insan zekâsı ve yaratıcılığıyla harmanlayarak, sadece takip eden değil, trendleri belirleyen, ezber bozan ve sektörde ilkleri başaran işlere imza atmayı hedefliyoruz. Amacımız, markalarımızın hikâyelerini en etkili ve özgün şekilde anlatarak, onları geleceğe taşıyan birer yol arkadaşı olmak ve her zaman bir adım önde olmalarını sağlamak.
Önümüzdeki yıllarda, hedef kitleye daha kişisel ve anlamlı bir bağ kurmak, stratejilerimizin temelini oluşturacak. Tüketicilerin marka ile olan ilişkilerinin yüzeysel olmaktan çok daha derinlemesine olacağı bir döneme giriyoruz. Bu bağlamda, bireylerin değerlerine ve onlara doğrudan hitap eden içerikler üretmek, markaların daha güçlü bir bağ kurmasını sağlayacak. Tüketiciler, artık sadece genel mesajlar değil, kendi yaşam tarzlarına ve inançlarına uygun yaratıcı iletişimleri tercih ediyor. Bu durum, markaların daha yaratıcı, özgün ve özelleştirilmiş projeler geliştirmelerini gerektirecek.
Hızla değişen tüketici davranışları ve teknolojik gelişmeler karşısında, markaların ayakta kalabilmesi için sürekli öğrenen ve kendini yenileyen bir iletişim stratejisi benimsemesi şart. Yeni sosyal medya platformlarının hızla ortaya çıkması, tüketicilerin içerik tüketim alışkanlıklarının sürekli değişmesi ve yapay zekâ gibi teknolojilerin sunduğu yeni imkanlar, sektörümüzü sürekli olarak öğrenmek ve adaptasyon göstermek için atakta tutuyor. Ajansımıza özgü, öğrenen marka iletişimi sayesinde, biz de bu değişime daha hızlı ve etkili bir şekilde cevap verebilecek, yeni trendleri yakalayabilecek ve hedef kitlelerine daha uygun mesajlar ulaştırabileceğiz. Odağımızdaki sürekli olarak öğrenme kültürü ile markalarımız için geleceği öngören, sadece ülkemizde değil global arenada da marklarımızı temsil etmeye ve sürdürülebilir stratejiler geliştirmeye ve eğitimler düzenlemeye devam edeceğiz. 2025 yılında da profesyonel dünyaya katkı sağlayacak yenilikçi eğitim programlarımız, sadece kendi ekibimizi değil, sektördeki diğer profesyonelleri de bir adım öteye taşıyacak. Sürekli değişen dünyada, hızla adapte olup yeni trendleri yakalayabilmek için eğitim programlarımızın gücünden yararlanacağız. Bu süreçte yalnızca ulusal pazarda değil, global arenada da etkin bir rol üstlenecek, sektördeki ilkleri başarmaya kararlı adımlarla devam edeceğiz.