Savulun yazılımcılar, AI işinizi elinizden almaya geliyor!

Yılların damlaya damlayan biriken deneyimleri ve bu mini oyun geliştirme sürecinden elde ettiğim iki önemli sonuç var: AI asistanı, ne yapmak istediğinizi söylediğinizde rehberlik edebilir. Deneyimli bir yazılımcı için ise AI araçları, hayatı kolaylaştıran güçlü bir asistandır.

Yapay zekâ’nın (AI) yazılımcıların işini elinden alacağını ve kısa bir süre içinde yazılım geliştiricilerinin işsiz kalacağına dair, hatta bu denli doğrudan olmasa dahi konuyu ima eden bir sosyal medya paylaşımı yaparsanız veya konuyla alakalı bir içerik üretirseniz başınız belada demektir. Üzerinize çekeceğiniz yıldırımlar sizi hayattan soğutabilir. Gerçi dijital dünyanın büyük ölçüde kimliksiz linç kültürü artık günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Aynı linci çok alakasız bir konuda yemeniz de mümkün. Bu yüzden başlığın amacı sadece ilgi çekmek, linç yemek değil.

X akışında mutlaka farklı AI araçları ile hiç kod yazmadan yapılan işlere yönelik akışlarla karşılaşmış olmalısınız. Biraz da provokasyon amacıyla “Yazılımcıların işini elinden alacak 10 AI aracı” gibi başlıklar, doğal olarak, yazılımcı arkadaşların büyük tepkisini çekiyor. Gerçekten bu tepkilerinde haklılar mı? Yoksa AI çok da uzak olmayan bir gelecekte işlerini ellerinden alabilir mi?

Commodore dergilerinden saatlerce satırları ekrana aktarıp sonra hata aldığım oyunların, ilk x86 bilgisayarımda Borland Delphi ile derlediğim ticari değeri olmayan minik uygulamaların ve üniversite yıllarında Fortran ile yazdığım algoritmaların üzerinden uzun yıllar geçti. Bu deneyimler kariyerim boyunca bana hep yardımcı oldu. Sıfırdan kod yazabilecek kadar hiç iyi olmadım ama genelde yazılmış kodların içine dalıp ne olup bittiğini çözebiliyorum. Kısacası kodlama konusunda; hiç kod bilmeyenlerden daha iyi, işini profesyonel yapanlardan ise fersah fersah geride bir noktadayım. Bu da sanırım bu yazıyı kaleme alacak kadar bir haddini aşma cesaretini bulmam için yeterli oldu.

Kolları sıvadım

Gerçekten pek çok kaynakta gördüğüm gibi X platformunun AI aracı Grok ile ben de sıfırdan bir oyun tasarlayabilir miyim? Bu soru ile kolları sıvadım. X üzerinde Grok sekmesine girdim ve komutlar vermeye başladım.

“Sen profesyonel bir oyun geliştirme uzmanısın. Şimdi Sonar adında basit bir oyun için gösterilebilir ve çalışır nitelikte basit bir prototip (MVP) tasarlayacağız.” Grok da heyecanlandı, haydi başlayalım akıt bana bilgileri kıvamında bir cevap verdi.

“Minik bir denizaltıdayız. Hiçbir şey görmüyoruz ama sınırlı sayıda kullanabildiğimiz bir sonarımız var. Boşluk tuşu ile sinyal gönderdiğimizde oyun alanındaki rastgele oluşturulmuş engelleri geçici bir süre görüyoruz. Amacımız ok tuşları ile hareket ettirdiğimiz denizaltımızı, engellere çarpmadan, ekranda bulmaya çalıştığımız çıkış noktasına ulaştırmak. HTML, CSS ve JavaScript kullanarak programlayacağız.”

“Harika bir oyun fikri! ‘Sonar’ adını taşıyan bu oyun için hemen kodlamaya başlayalım.” Kodlar geldiği anda bir HTML dosyası oluşturup internet tarayıcımda açtım. Boom! Kusursuz diyebileceğim şekilde çalışıyordu. Her şey 5 dakikadan kısa sürmüştü.

Takip eden süreçlerde oyuna seviyeler ekledik, ekranda toplanabilecek kaynaklar belirledik, her bir seviyede denizaltımızın özelliklerini geliştirdik. Torpido ile engel patlatma gibi stratejik bir dinamik ekledik. Hatalar (bug) çıkmadı mı? Elbette çıktı, ama her defasında Grok’a geri bildirimler verdim ve hataları çözmeyi başardı.

Birkaç saatin sonunda gerçekten çalışır durumda, eğlenceli bir oyun ortaya çıktı. Merak ettiyseniz https://ahmetusta.com/sonar.html adresinden oynayabilirsiniz.

Savulun ben geliyorum!

Bir şeyler üretmenin dayanılmaz hafifliği ile çok gururlandım. Artık bir oyunum vardı. Programcılara kimin ihtiyacı vardı ki?

Ancak işin doğrusu ortaya çıkan şey eğlenceli bir fikrin demosundan öteye geçmiyordu. Biraz daha karmaşık işler yapmak ve ilerlemek mümkün ama tek dokunuşla bir yazılım uzmanının işini elinden alabileceğimiz bir durum söz konusu değil.

Yılların damlaya damlayan biriken deneyimleri ve bu mini oyun geliştirme sürecinden elde ettiğim iki önemli sonuç var.

İlki AI asistanına ne yapmak istediğinizi söylediğinizde size bir rehber olarak yardımcı olabiliyor. Örneğin Grok ile oyunun kodlamasına geçmeden önce oyunun detayları, yol haritası ve geliştirme platformlarına dair fikirler ürettik. Eğer hiç programlama bilgisine sahip olmasaydım muhtemelen kendimi geliştirip deneyim kazanmak için bir yol haritası çizebilecek ve tüm süreçte bana yardımcı olacaktı. Eğer güçlü bir iradeniz ve ayıracak zamanınız varsa, dergi sayfalarına bakarak yazdığımız çalışmayan programlardan bugüne öğrenme deneyimi benzersiz şekilde gelişim kaydetmiş. Birden fazla aracı eş zamanlı kullanarak, hızlı şekilde bir uzmanlık alanına adım atabilirsiniz.

Tam bu noktada ikinci çıkarım önem kazanıyor; yazılım eğitimi almış veya kendisini geliştirmiş deneyimli bir yazılımcı için AI araçları pek çok açıdan hayatını kolaylaştıracak güçlü bir asistan. Kod üretimi ve hata ayıklama, testler gibi rutin temel unsurlarda destek olabiliyor. Öyle ki EY Tech Trend analizlerine göre yazılım uzmanlarının verimliliğinde yüzde 75 varan iyileşmeler sağlayabiliyor.

Harvard Business School’dan Karim Lakhani’nin tespitini hatırlamakta fayda var zira kariyerinizin geleceği buna bağlı olabilir, “Yapay zekâ insanların yerini almayacak ama yapay zekâ kullanan insanlar, kullanmayanların yerini alacak.”

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]