Son yıllarda Z kuşağının iş hayatına adaptasyonundaki zorluklar yöneticiler tarafından sıkça dile getirilmişti. Ancak artık bu şikayetler sadece sözde kalmıyor; şirketler genç çalışanlarını işe aldıktan sadece birkaç ay sonra işten çıkarmaya başladı.
Intelligent.com’un gerçekleştirdiği ve neredeyse 1.000 iş liderinin katıldığı ankete göre, işverenlerin yüzde 60’ı son dönemde işe aldığı yeni mezun çalışanlarının bir kısmını işten çıkarmış durumda. Üstelik bu deneyimler, gelecekteki yeni mezunların işe alınma şansını da tehlikeye atıyor.
Araştırmaya göre her altı yöneticiden biri, yeni mezunları işe alma konusunda artık daha temkinli davranacağını söylüyor. Dahası, her yedi yöneticiden biri ise 2025’te yeni mezunları işe almayı tamamen bırakmayı düşündüğünü belirtiyor. Ankete katılan şirketlerin yüzde 75’i, yeni mezun çalışanlarının bir şekilde yetersiz kaldığını ifade ediyor.
Z kuşağı çalışanlar nerede hata yapıyor?
Peki, yeni mezunlar neden işten çıkarılıyor? İşverenlerin en büyük şikayeti, genç çalışanların motivasyon eksikliği ve inisiyatif almaktan kaçınmaları. Ankete katılan yöneticilerin yarısı, işe aldıkları genç çalışanların bu nedenle başarısız olduğunu belirtiyor.
Bunun yanı sıra, profesyonellikten uzak davranışlar, düzensizlik ve zayıf iletişim becerileri de öne çıkan sebepler arasında. Şirket yöneticileri, Z kuşağının toplantılara ve işe geç kalma, işyerine uygun olmayan kıyafetler giyme ve profesyonel olmayan bir dil kullanma gibi temel konularda bile sorun yaşadığını vurguluyor.
.png "gen-z-workplace (1).png")
Bu durum iş dünyasında ciddi bir algı değişimine neden oluyor. Artık işverenlerin yarısından fazlası, üniversite mezunlarının iş hayatına hazır olmadığını düşünüyor. Hatta her beş yöneticiden biri, genç çalışanların iş yükünü kaldıramadığını ifade ediyor.
Gençlerin iş dünyasına yeterince hazırlıklı olmadığının farkında olan bazı eğitim kurumları, bu açığı kapatmak için adımlar atmaya başladı.
Örneğin, Michigan State Üniversitesi, öğrencilerine nasıl etkili bir networking görüşmesi gerçekleştireceklerini ve karşı tarafın ilgisini kaybettiğini nasıl anlayacaklarını öğretiyor. Londra’daki bir lise ise öğrencilerini iş hayatına daha iyi hazırlamak amacıyla 12 saatlik okul günü modelini test ediyor.
Gençler için iş hayatında başarının anahtarı
Ankete katılan yöneticilere göre, bir çalışanın işe alınmasını sağlayan en önemli faktörler olumlu bir tutum ve girişimci bir ruh.
Intelligent.com’un Kariyer Danışmanı Huy Nguyen, genç çalışanlara şirket kültürünü gözlemleyerek nasıl daha iyi uyum sağlayabileceklerini anlamalarını öneriyor. “Diğer çalışanların birbirleriyle nasıl etkileşime geçtiğini gözlemleyin. Sonrasında sorular sorun, geri bildirim alın ve bunu kişisel gelişiminiz için uygulayın. Pozitif bir tutum sergileyerek güvenilir biri olun; zamanında teslimler yapın ve ekstra görevler üstlenmekten çekinmeyin.” diyor. Amazon CEO’su Andy Jassy de benzer bir görüşü paylaşıyor: “Başarı, özellikle kariyerinizin ilk yıllarında, büyük ölçüde tutumunuza bağlıdır.”
Bazı iş dünyası liderleri ise bir çalışanın ilerlemesinde tutumun, üniversite diplomasından bile daha önemli olduğunu savunuyor. Virgin’in Kurucusu Richard Branson, gençlere üniversiteyi bırakıp "hayat okuluna" atılmalarını önerirken, Meta CEO’su Mark Zuckerberg, ham yetenek ve kişiliğin akademik başarıdan daha değerli olduğunu belirtiyor.
Cisco’nun Birleşik Krallık CEO’su David Meads ise eğitimi yarıda bırakmış bir lider olarak şu mesajı veriyor: “Başarı için en önemli şey, sahip olduğunuz diplomalar değil; tutumunuz ve yetenekleriniz.”
Görünen o ki, genç profesyonellerin iş dünyasında başarılı olabilmesi için diplomanın ötesinde, motivasyonlarını ve profesyonelliklerini kanıtlamaları gerekiyor. İş dünyası, sadece yetenekli değil, aynı zamanda istekli ve sorumluluk sahibi çalışanlar arıyor.