Corona virüs salgını sırasında evden çalışırken, ister yeni rutine uyum sağlamak ister görevlerinizin üstesinden gelmek olsun, bazı engellerle karşılaşabilirsiniz. Ancak dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırıp doğru göreve kendinizi kaptırdığınızda, 'akış alanına' girdiğinizde kendinizi bir gündemden diğerine çalışırken bulabilirsiniz.
Araştırmacılar, bir akış alanına girmeyi başaran kişilerin verimli bir şekilde çalışmalarını sürdürebileceğini keşfettiler. Bu hiper odaklı faaliyet döneminin, gelişmiş üretkenlik de dahil olmak üzere birçok fayda sağlayabileceği öngörülüyor.
https://pazarlamasyon.com/haftada-4-gun-calisma-modeli-gercekten-verimli-mi/
Peki Nedir Bu ''Akış Alanı'' ?
Macar-Amerikalı bilim adamı Mihaly Csikszentmihalyi, Akış: Mutluluk Bilimi adlı kitabında akışı bir noktada toplanan motivasyon olarak tanımlıyor. Akış o an sürdürülen etkinlik dışında başka hiçbir şeyden, -kişinin kendi duyguları da dahil olmak üzere- etkilenmeyerek etkinliğe yoğun bir şekilde odaklanma halidir. Kişi akış durumu içerisindeyken bilinçli bir şekilde öyle yapmaya karar vermese bile yalnızca tek bir görevi yapmaya odaklanarak diğer bütün şeylerin farkındalığını kaybetmiştir. Zaman, diğer insanlar, dikkat dağıtıcılar ve hatta temel bedensel ihtiyaçlar gibi dış faktörler bu akış durumu içerisindeki kişiyi etkilemez. Kişi tüm dikkatini elindeki göreve odaklandığından, dikkatini başka bir yöne çeviremez.
Akış durumuna veya alanına girmenin en iyi yolu, zorluk seviyesi ile kişinin yetenekleri arasında doğru dengeyi sağlayan bir faaliyete başlamaktır. Londra Metropolitan Üniversitesi'nde psikolog olan Giovanni Moneta, insanlara onlar için zorlayıcı ama anlamlı etkinliklere katılmalarını tavsiye etmektedir. Bununla birlikte, etkinliği sürdürürken gerekli becerilere sahip olduğunun da hissedilmesi gerekiyor. Temel olarak, işin konsantre olmayı sağlayacak kadar zor olması, ancak istenmeyen gerginliğe neden olmamak için de çok zor olmaması gerekir.
https://pazarlamasyon.com/microsoft-ceosu-evden-calisma-duzeninin-surdurulebilir-olmadigini-dusunuyor/
Csikszentmihalyi 2004 yılındaki TED konuşmasında, yoğun odaklanmanın bir coşku ve netlik hissine yol açtığını, bu nedenle bir andan diğerine geçerken ne yapılması gerektiğinin tam olarak bilincinde olunduğunu dile getiriyor. Hatta Amerikalı yazar Steven Kotler, akışı "gerçekleştiğinde oluşan mutlu bir kaza" olarak tanımlıyor ve mutluluğa taktıktan sonra, "kazaya daha yatkın" hale gelindiğini söylüyor.
Bu nedenle önemli projeler üzerinde çalışmak yorucu olsa da, akış alanı genellikle iş yaparken derin bir memnuniyet ve mutluluk hissi yarattığı için verimliliği arttıracağı düşünülüyor.