• Pazarlamasyon TV
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Trend Raporları
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Türkiye’de Markalaşma: ‘Tam Markalaşacağım, Bir Gülme Geliyor’

Esra Baykal / 03 Haziran 2016
facebook twitter

yazaresrabaykal

Ricky Martin, sevgilisi ile göğsünü gere gere gazetecilerin önünde poz verirken, bizde bir yaştan sonra evlenmeyen Star’a prim verilmiyor.

Dünyada markalar, kendi ünlülerini, kendi modellerini yaratıp; doğru, ilham veren ve sürdürülebilir hikâyeler yaratarak akıllarda vazgeçilmez bir yer kaparken, bizde popüler ünlü kullanmayanı dövüyorlar.

Amerika’da TV sektörü, hükümet kanalından finanse edilip, sosyal mesajları, politik görüşleri empoze ederken, bir yandan da 10 bölümlük pilot çalışmalarla inadına hümanist, inadına farklılıkla barışmayı anlatan diziler de kendilerine yer buluyor. Bizde prodüksiyonu yüksek bütçeli, ama mesaj kaygısı sabah yayınlanan Reality Showları geçmeyen dizilerden bir adım öteye gidilemiyor.

Ülkeler, sahip oldukları değerlere, mimari harikalara ( harika olmasalar da), kişi ve kurumlara kalıcı yatırımlar yapıp, ikonlar yaratarak turizmlerini, milli gelirlerini yükseltirken, Türkiye’de tövbeler olsun insanlığın dünya üzerinde daha eskisi bulunmayan Göbekli Tepesi’nden kendi halkımızın haberi bile yok.

Yıllardır, ne değerli akademisyenler, ne kadar değerli pazarlama uzmanları, ülke topraklarından ilaç niyetine “dünya markası” çıkarmaya çabalıyor. Neylersiniz ki, ülke buna teşne değil.

Gelişmiş toplumlarda, markalaşmanın bu derece ilerlemiş olması aslında sosyolojik ve kültürel olarak toplumun da hazır olmasından kaynaklanıyor. Ya da hükümet ve devlet eşrafı kanadında buna haiz kişilerin yer almasından da kaynaklanıyor.

Yurtdışında reklam ajansları, bir kampanyaya hazırlanmadan önce gerçekten stratejik analizleri, iç görü çalışmalarını haftalarca yapıyor. Yaratıcı süreç için yeterli zaman sunulurken, yaratıcılık doğru rasyonel verilerle de destekleniyor. Dört başı mahmur işleri yapmak zaman ve emek gerektirir. Bugün ülkemizde uluslararası markalar dışında yılın sonunda tüm iş ortakları ile masaya oturup, bir sonraki seneyi analiz eden, doğru hareket planı için aylar öncesinden hazırlık yapan firma bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ne yazık ki…

Bir marka olma sevdamız var, iyi niyetli bir çaba da söz konusu ama iş, her Türk işi konuda olduğu gibi, kısa sürede çok yol kat etme pratiği ile ne yazık ki hayata da geçemiyor.

brand

Biz stratejistler sunumlarda ne kadar dünyadan, trendlerden, gelecek dönem adımlarından, bizleri bekleyen fırsat ve tehditlerden, hatta hedef kitle ile buluşacağımız alternatif kanallardan ve mesajlardan saatlerce bahsetsek de, günün sonunda 1-2 ay sonraki satış hedefini tutturmak için uğraşan muhataplar ile bir yere varamıyoruz.

Stratejist ukalalığını etmiş, müşteri temsilcisi dostlarımız da yıl içinde saçlarını başlarını yoluyor, yaratıcı ekip de toptan balataları yakar hale geliyor.

İşin sitem kısmını geçersek, Türkiye’de markalaşma yolunda öylesine saklı hazineler var ki… İş, bu ürünleri, firmaları, markalaşma yolunda ikna etmekte ve bu alanda da doğru fonlarla kurumları beslemekte…

Elimizde reçete olsa keşke… Belki kendimize bir tane yazarız, neden olmasın:

1- Tüketicini bir tanı Allah aşkına

2000’lerden önce hanımına, eşine dostuna reklam hakkında soru soran reklamverenler, bir dönem toparlanmış olsa da aynı tat geri dönmeye başladı. 1-2 focus grup sonucu ile Türkiye örneklem çıkarımlar yapmak, pek de farklı bir yaklaşım değil gibi… Tüketicilerimizin, ana motivasyonlarını, hem rasyonel hem de duygusal beklentilerini, “gerçekten” anlamadan akıllarda köşe kapmaca oynamayız. Ve araştırma, boşa giden bir para değildir. Araştırma, sizi güçlü, gardını almış ve hedefe gideceğiniz yolda yolu baştan sona ışıklandıran bir kurtarıcıdır.

2- Konumlandırma, akıllardaki köşe kapmaca oyunudur

Kimse sabahtan akşama yıllardır kullandığı markayı değiştirmez, hele ki bankacılık, otomobil, konut, gıda, hatta zaman zaman tekstil de bile alışveriş alışkanlıklarını değiştirmek zaman ister. Güven, kurulması yıllar alan bir ilişkidir. Sadakat ise pazardaki en arzulanan kadındır! Pazara yeni giren veya üst lige çıkmak isteyen her markanın, bu iğne oyasına ihtiyacı vardır. Konumlandırma yapmak, masa başında olmaz. Konumlandırma, sadece tvde, ünlü kullanılarak yapılan reklamlarla da olmaz. Konumlandırma, tüketicinin derinlerde kalmış, ilk anda söze dökemediği, kalbinden ve aklından süzülmüş çıktıları net ve ilham verici bir tonla duyurmakla olur.

3- Sadece alan değil, paylaşan marka olmak

Tüketiciler, pazardaki rekabetin de kimin neye oynadığının da farkındadır. Sadece işine geleni dinler, işine gelmediğinde sırtını döner. Ancak, özellikle Türkiye gibi firmalardan sosyal ve duygusal fayda bekleyen ülkemizde, markaların en önemli ayrışma noktası kurumsal sosyal sorumluluktur. Hayırseverlik değil. Eldeki parayı bir STK’ya hibe etmek değil. Türk halkı, hedef kitlesi ile karşılıklı alışveriştir. İstihdamdır, çevredir, sağlıktır, eğitimdir. Ve bunu arkasına devlet, üniversite ve iştirakleri alarak yapmalıdır. Ancak o zaman firmanın vaadi tüketici nezdinde somutlaşır ve karşılıklı fayda ilişkisine, uzun süreli, sürdürülebilir hale gelir.

4- İmaj her şey değildir

İmaj reklamları, markanın ilk rayihasıdır. İlk izlenimdir. Ama hasbihâl edilmeden, amacı, duruşu, fonksiyonel faydası anlaşılamaz. Ve artık tüketiciler daha rasyoneller. Deyin ki ekonomiden, deyin ki uyandılar, nedeni önemsiz. Bugün milyon dolarlara yurtdışından ünlü getirip, eventler yapan pek çok markanın Pazar payı arzulanan düzeyde değil. Çünkü rayiha yetersiz kalmıştır. Tüketici ürünün ana fonksiyonundan habersizdir.

5- Digital dünya büyürken, insani dokunuşları unutmamak

Digital dünyanın faydaları saymakla bitmez. Zaten içine kapanan birey için bulunmaz mecra. Her türlü temastan uzak sosyalleş, her türlü tehditten uzan politik görüş savun, alışveriş yap ayakların ağrımadan, daha neler neler… Ancak, söz konusu güven, uzmanlık, uzun süre tüketici gündemine girecek ve kalacak içerik üretmek olduğunda hala bire bir iletişim önemlidir. Türk halkı gibi duygusal toplumlarda, mass mesaj kadar “ Günaydın Ahmet Bey nasılsınız?” diyen iletişimler de elzemdir. Bugün bankacılık sektörünün temel dayanağı güvenken, kredi başvurusunda bankalardan duygusal bir yaklaşım, minik ikramlar, güler yüzlü müşteri temsilcileri bekleyen, inadına duygusal bir kitle söz konusudur. Bu anlamda kurumsal sosyal sorumluluk ajanslarının, birebir iletişim firmalarının bilgi birikimlerine yeniden başvurmakta fayda vardır. Eskimiş bir disiplin değildir. Sadece maliyetli olduğu için uzak durulmaktadır.

Ezcümle, aslında biraz günün kaosundan çıkıp, okyanusu görürken derede boğulmamak için fedakârlık yapmak, bir silkinip kendimize gelmek lazımdır. Ancak o zaman, kendi ülkesinde güçlenmiş markalar yaratıp, bunları dünyaya ölçeklendirebiliriz.

 

Burger King McDonald’s’a “Kiralık” Tabelalarıyla Gönderme Yaptı
Burger King McDonald’s’a “Kiralık” Tabelalarıyla Gönderme Yaptı

Burger King’in McDonald’s’a olan göndermeleri bitmek bilmiyor. Fast- food devi bu kez de ‘En İyi Komşu’ adlı bir kampanyayla McDonald’s’ı trolledi. Burger King Brezilya, Rio de Janeiro ve São Paulo’da […]

comment 0
share
Etiketler
marka yönetimi Markalaşma pazarlama türk markaları türkiye'de marka

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zoom Çin’de Ücretsiz Kullanıcı Kaydı Almayı Durdurdu

Cemre Üçhisarlı / 29 Mayıs 2020
facebook twitter
Zoom Çin’de Ücretsiz Kullanıcı Kaydı Almayı Durdurdu

Covid-19 döneminde adından sıkça söz ettiren ve kullanıcı sayısını oldukça fazla artıran Zoom'un Çin'de artık ücretsiz kullanıcı kaydı almayacağı duyuruldu.

Çin'de daha önceden kayıt olmuş olan ücretsiz üyelikler devam ederken, bundan sonrasında Zoom yalnızca kurumsal üyeliklerin kaydını alacak.

Zoom'un bu uygulamasıyı Çin'in dışına taşıyıp taşımayacağı ile ilgili henüz bir açıklama yok.

Zoom'un son zamanlardaki ani ve hazırlıksız büyümesi birçok kurum tarafından güvenlik açıkları nedeniyle kullanılmamasına sebep olmuştu. Buna rağmen Zoom pandemi döneminin en çok kazanan şirketlerinden birisi oldu. 15 Mayıs 2020 itibariyle Zoom’un piyasa değerinin -geçen yıl sadece 623 milyon dolar gelir elde etmesine rağmen- 48,8 milyar dolara yükseldiğini sizlerle paylaşmıştık.

Yandex Navigasyon ve Toyota’dan İş Birliği
Yandex Navigasyon ve Toyota’dan İş Birliği

Yandex Navigasyon ve Toyota, güvenli sürüş kurallarına odaklanan bir sosyal sorumluluk kampanyasında iş birliği yapıyor. Kampanyada, güvenli sürüş kurallarına dikkat eden, trafik kurallarını ihlal etmeyen katılımcılar, birincilik ödülü olan Yeni […]

comment 0
share
Etiketler
marka yönetimi Markalaşma pazarlama türk markaları türkiye'de marka

Kriz Döneminde Markaların Toplumu Önemsediklerini Gösterebilecekleri 5 Yol

Cemre Üçhisarlı / 13 Mayıs 2020
facebook twitter
Kriz Döneminde Markaların Toplumu Önemsediklerini Gösterebilecekleri 5 Yol

İçinde bulunduğumuz salgın süreci şu ana kadar yaşanılan herhangi bir krizden daha farklı olsa da yine de bir kriz dönemi. Hem de normalimizi hızla değiştiren ve muhtemelen kalıcı etkilerini gözlemleyebileceğimiz bir kriz dönemi. Bu dönemlerde markaların sürece hızlı bir şekilde adapte olmaları ve tüketicilerini kendilerine bağlı tutmaları gerekiyor. Ek olarak markaların toplumu yönlendirme görevlerini de unutmamak gerekir.

Hızlı bir şekilde adapte olmak için artık geç olsa da sürecin bundan sonrası ve olası yeni bir kriz için markalar toplumu nasıl yönlendirebilir? Markalar bunun için neler yapmalı?

PSFK, kendi araştırmalarından yola çıkarak markaların toplumu önemsediklerini göstermenin en iyi 5 yolunu tanımladı. Bu stratejiler tüketicilerin eğlence ihtiyacını karşılayan, birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlayan yolları da içeriyor. Bizler de kendi tecrübelerimizi ekleyerek bu stratejileri sizlerle paylaşmak istedik.

Sanal Buluşmalara Ev Sahipliği Yapma

Covid-19 sürecinde pek çok markanın olukça hızlı bir şekilde uyum sağladığı ve insanları bir araya getiren unsurlardan birisi sanal etkinliklerdi. Sosyalleşme ihtiyacının yoğunluğu, insanları sanal ortamda da olsa sosyalleşebilecekleri etkinliklerde birleştirdi.

Bu süreçte dijital müzik festivalleri, Instagram, YouTube veya Facebook canlı yayınları gibi etkinliklerin tüketicilerin bağlılığını korumalarına ne kadar yardımcı olduklarını gördük.

Değişen Yaratıcı İçerik Üretimi

Yapımcılar ve yaratıcılar toplumun öncelikli ihtiyaçlarına yönelik üretimde bulunuyor. Bu üretim son dönemde en çok ihtiyaç duyulan şey olan maskelerin üretimi için 3D yazıcıların kullanılması gibi yaratıcı çözümleri kapsar.

Önemli Anlar İçin Farklı Yollar Bulma

Corona virüsün getirdiği kısıtlamalar pek çok gencin mezuniyet, doğum günü, düğün gibi önemli organizasyonları yapamamasına neden oldu. Bazı hızlı adapte olabilen markalar ise bu önemli günleri çevrimiçi etkinliğe dönüştürmenin yollarını buldu. Örneğin Teen Vogue liseli gençler için Zoom üzerinden canlı müzik de sunduğu sanal balolar düzenliyor.

Tüketicilerin önemli anlarına tanıklık etmek ve yanlarında olduğunu hissettirmek bir markanın bu dönemde tüketici bağlılığını korumak adına yapabileceği en iyi şeylerden birisi.

Yeni Bağlantılar Kurma

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi insan sosyal bir varlık ve karantina onun sosyalleşmesini engellemiyor aksine sosyalleşebileceği yeni yollar yaratıyor. Arkadaşlık uygulamalarından basit kitap kulüplerine kadar, anlamlı bir bağlantı sağlamak için tasarlanmış yenilikçi çevrimiçi portallar ve araçlar ortaya çıkıyor.

Sosyal Yardım

Bu dönemde toplum içerisindeki yardımlaşma, gönüllük programları eskisine oranla artmış durumda. Bu konuda da Facebook'un oluşturduğu Community Help gibi hizmetler daha fazla insana ulaşma ve markanın topluma teması anlamında güzel bir örnek.

Peak Games Satılıyor mu? [İddia]
Peak Games Satılıyor mu? [İddia]

Türkiye’nin en büyük oyun şirketlerinden birisi olan Peak Games’in, Amerikalı oyun devi Zynga’ya satılacağına yönelik iddialar konusunda sizleri bilgilendirmek istedik. Öncelikle şunu belirtelim, ayda yaklaşlık 40 milyon dolar ciro yapan […]

comment 0
share
Etiketler
marka yönetimi Markalaşma pazarlama türk markaları türkiye'de marka

Yandex Navigasyon ve Toyota’dan İş Birliği

Cemre Üçhisarlı / 10 Mart 2020
facebook twitter
Yandex Navigasyon ve Toyota’dan İş Birliği

Yandex Navigasyon ve Toyota, güvenli sürüş kurallarına odaklanan bir sosyal sorumluluk kampanyasında iş birliği yapıyor. Kampanyada, güvenli sürüş kurallarına dikkat eden, trafik kurallarını ihlal etmeyen katılımcılar, birincilik ödülü olan Yeni Toyota Corolla Hatchback kazanma şansı elde edecek.

En güncel trafik bilgilerini ve en uygun rotaları göstermenin yanı sıra, çeşitli uyarılarla kullanıcılarının güvenli bir yolculuk yapmasına da yardımcı olan Yandex Navigasyon, güvenli sürüş konusunu ön plana çıkartacak bir proje kapsamında Toyota ile iş birliği yapıyor.

Kullanıcılara güvenli sürüş alışkanlığı kazandırmak hedefiyle yapılan iş birliği kapsamında, farklı ve yaratıcı bir proje düzenleniyor. 6 Mart’ta başlayan ve kullanıcıların Yandex Navigasyon üzerinden katılım sağlayabildiği güvenli sürüş projesi, 15 Mayıs’a kadar devam edecek.

Projeye katılım şu şekilde gerçekleşiyor: Kullanıcılar, Yandex Navigasyon’u açtıklarında proje ile ilgili bilgilendirmeyi görebiliyor. Katılımcıların, sürüş boyunca hız limitlerini aşmaması, başka bir mobil uygulamaya geçmemesi ya da uygulamayı arka plan moduna almaması gerekiyor. Kullanıcılar bu kriterler doğrultusunda en az 15 dakikalık sürüş yaparak ve 1 kilometre yol katederek çekilişe 1 kez katılım hakkı elde ediyor. Kullanıcıların 1 günde kampanyaya en çok 3 katılım hakkı bulunuyor. Ayrıca, kullanıcılar kampanyaya kayıt esnasında Toyota bayilerinde katılacakları test sürüşü için kayıt oluşturup, çekiliş haklarını ikiye katlayabilecekler. Hız limitlerine dikkat eden ve katılım kriterlerini yerine getiren kullanıcılar büyük ödül Yeni Corolla Hatchback çekilişine katılabiliyor.

Yandex Navigasyon ve Toyota’nın iş birliğinde düzenlenen proje sayesinde kullanıcılar, bir yandan büyük ödül çekilişinin heyecanını yaşarken, bir yandan da güvenli sürüş kriterlerini yerine getirecek. Bir şanslı kullanıcı Toyota Corolla Hatchback’i kazanırken, tüm katılımcılar güvenli sürüş kriterlerini deneyimlemiş olacak.

Covid-19 Sonrasında Facebook Workplace Ücretli Üye Sayısı 2 Milyon Arttı
Covid-19 Sonrasında Facebook Workplace Ücretli Üye Sayısı 2 Milyon Arttı

Yazılımsal çözümlere her zamankinden çok daha fazla güvenmemiz gereken şu dönemde Slack, Facebook Workplace gibi uygulamalar oldukça ilgi görüyor. Facebook Workplace’in geçtiğimiz ekim ayında 3 milyon olan ücretli kullanıcı sayısı […]

comment 0
share
Etiketler
marka yönetimi Markalaşma pazarlama türk markaları türkiye'de marka
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön