Türkiye’de e-ticaret, yılın ilk 8 ayında yüzde 89 büyüme gösterdi [Araştırma]

NielsenIQ, anahtar kelimeler olarak çoklu kanal, inovasyon, deneyim, değer ve perakende analitiğini paylaştı. 

FMCG perakendesinin hem 2020-2019 kıyaslamasında yüzde 22 büyüme hem de 2021-2020 kıyaslamasında yüzde 25 büyüme kaydettiğini belirten NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, büyümede küçük formatlı marketler ile geleneksel kanal katkılarının öne çıktığını söyledi. 

Didem Şekerel, benzer ülke örnekleriyle kıyaslandığında modern ticaretin Türkiye’de çok önemli bir büyüme potansiyeline sahip olduğunun da altını çizdi.

Türkiye’de e-ticaret büyümesi, pandemi öncesi seviyenin üzerinde kalmaya devam etti ve ilk 8 ayın sonunda geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 89 büyüme gösterdi.

Bu dönemde e-ticaretin payının FMCG pazarında yüzde 6’ya ulaştığı görüldü. Türkiye, bu oranla e-ticaretin satış ağırlığında en önde geldiği Çin (yüzde 30), Güney Kore (yüzde 26) ve ABD (yüzde 15) gibi ülkeleri yakından takip ettiği gibi, Avrupa’da da e-ticaretin en çok ağırlığa sahip olduğu ülkeler arasında İngiltere (yüzde 15) ve Fransa (yüzde 9)’dan sonra yer alıyor.

E-ticaretin bu yüksek büyümesiyle tüm kategorilerde payını arttı ancak büyümede liderliği sıcak içecek kategorileri paylaştı. NielsenIQ verilerine göre e-ticarette en çok büyüyen ilk 5 kategori Türk kahvesi, hazır kahve, çay, ev temizleyicileri ve deodorantlar oldu. 

Çoklu kanal deneyiminin yalnızca e-ticaretin yükselişinden ibaret değil fakat fiziksel mağazaları da kapsayan önemli bir deneyim boyutu içeriyor. Alışverişçiye güçlü bir çoklu kanal deneyimi sunmak için anahtar kelimele ise; heyecan, bulunurluk, derleme ve sunma, yakınlık ve aciliyet.

Tüketici trendlerinde ise alışverişçinin özellikle Covid’le birlikte değişen hayat tarzı ve beklentilerinin ürün ve kanal tercihlerini belirliyor.

Pandemi döneminde güven arayışı nedeniyle alışverişçiler yeni ürünleri denemekten uzaklaştı ancak pandeminin etkisinin atlatıldığı “yeni normal” dönemde alışverişçilerin tekrar inovasyona yöneldi. Bu dönemde ise inovasyonlar büyümeye önemli derecede katkı sağladı.

Pandeminin finansal etkileri nedeniyle “değer” algısı ve arayışı güçlendi. Bu noktada tüketiciye avantajlı fiyat sunan büyük gramajlı ürünlerin, gıda başta olmak üzere tüm alt gruplarda toplam satışlar içindeki ağırlıklarını artırdı.

Pandemi döneminde geri çekilen bir diğer olgu olarak promosyonların da yeni normal dönemiyle birlikte geri döndüklerini ve tüketici tercihlerinde rol oynamaya başladıkları görüldü.

Yerel ve global örneklere bakıldığında dijitalle birleşen ileri analitik uygulamaların satışları net bir biçimde artırdığını görülmekte.

Kullanım alanları olarak kategori yönetimi, pazarlama, tedarik zinciri ve operasyon ile satın alma alanları öne çıkıyor.

Alışverişçilerin sürdürülebilir ürünlere yönelik tercihinin pandemiyle birlikte net biçimde artış göstermesi pandeminin bu noktada farkındalığının artmasına etki etti. Alışverişçilerin sürdürülebilirlik başlığında markalardan önemli beklentileri olduğu gözlendi ve bu başlığın alışverişçi tercihlerinde giderek bir tercih unsuru olmaya başladı. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir