2012'nin son çeyrek büyüme oranı açıklandı ve Türkiye ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde %1.4 büyüdü. Açıklanan bu sonuçla Türkiye ekonomisi 2012 yılını %2,2'lik büyüme oranıyla kapatmış oldu.
TÜİK verilerine göre 2010 yılında %9,2, 2011'de %8,8 büyüme kaydeden ekonominin bu sene %2,2'de kalması sert bir düşüşün göstergesi. Aslında sene başında %4 büyüme hedefi koyulmasına rağmen bu rakam daha sonra %3,2'ye çekildi ve görünen o ki bu hedef de tutturulamadı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı büyüme oranını şu sözlerle değerlendirdi:
''Küresel ekonomideki yavaşlamaya, en büyük ticaret ortağımız olan AB'deki krizin derinleşmesine, bölgemizde artan jeopolitik gerginliklere ve yüksek seyreden petrol fiyatlarına rağmen Türkiye'nin yüzde 2,2 büyümüş olması bir başarıdır.''
Büyümenin beklenenden az olmasının yanı sıra kişi başı GSYH'nin 10,505 dolar olduğu ülkemizde cari açık bir önceki yıla göre yaklaşık 28 milyon dolar daraldı. Enflasyon ise %6,2'yle son 44 yılın en düşük seviyesine indi.
Türkiye ekonomisinin yakaladığı %2,2'lik büyüme oranına genel pencereden olursak, özellikle AB ülkelerinin büyüme oranlarının çok daha üstünde olduğunu görmek mümkün. Bununla birlikte enflasyonda yakalamış olduğumuz istikrarın devam etmesi, lâkin işsizlikteki vazgeçmişliğin kendini günden güne daha çok göstermesi teorik olarak ünlü Philips eğrisinin Türkiye üzerinde gerçekleşen canlı bir örnek olduğunu gösterecek cinsten. Sonuç olarak Türkiye büyümede son iki senenin çok çok aşağısında bir performans gösterse de Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan yaptığı açıklamada 2013 için görüşlerini şu sözlerle dile getirdi:
''2013 ve sonrasında daha hızlı ve sağlam büyüyen bir ekonomimiz olacak. 2023 hedefimiz ilk 10'a girmek, 2 trilyon dolar GSYH'ye çıkabilmek. Bunun için de en az yüzde 6-6,5 hızla büyümemiz gerekiyor. Hem iç talebin hem de net ihracatın katkısı ile bunu yapacağız''