• Pazarlamasyon TV
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Trend Raporları
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Tüketici, Markalardan “Aile Sıcaklığı” Bekliyor

Pazarlamasyon / 07 Ekim 2020
facebook twitter

Uluslararası danışmanlık firması Kearney’in pazarlama ve tüketici alanındaki eğilimleri izleyen yan kuruluşu Kearney Tüketici Enstitüsü (Kearney Consumer Institute), COVID-19 sonrasında satın alma davranışlarında yaşanan değişimleri analiz eden bir rapor yayınladı. Raporda “COVID-19 yorgunu” olarak nitelendirilen tüketicilerin tüm dünyada normale dönmek istedikleri ifade ediliyor.

Salgın Döneminde Düşünceli Bir Marka Oluşturmak İçin 5 Strateji

Markalar, Birebir İlişkiye Önem Vermeliler

Kearney Tüketici Enstitüsü uzmanlarına göre bu süreçte güven duygusu verdikleri için “aileler” ve “camialar” önemli rol oynayacak. Tüketicilerin markalardan en önemli beklentilerinden birini, “ailenin bir parçası olmak” şeklinde ortaya koyan Kearney Tüketici Enstitüsü raporunda şirketlere, sadık müşterileriyle kurulacak birebir ilişkilere önem vermeleri tavsiyesinde bulunuldu.

Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, markaların tüketicilerle, satın alma sürecini aşan bir ilişki kurması gerektiğini vurgulayarak, “Sadakat ve taahhüt programları aracılığıyla güvenilir bir topluluk kurmak, pandemi sürecinde büyük önem taşıyor.” dedi. 

Tüketiciler, Alışverişten Önce İnternette Araştırma Yapıyor

Akıllı Şirket, Sadık Müşterisinden Öğrenir

Kearney Tüketici Enstitüsü raporunda, dünyanın, normalin ortadan kalktığı, yepyeni ve olağanüstü bir dönemden geçtiği değerlendirmesine yer verildi. İnsanların aile içinde kendilerini güvende hissettiği, dışarıdakilere ise şüpheyle yaklaştığına dikkat çeken Kearney uzmanları, bu nedenle sadık müşterilerin, markanın temel direkleri olarak kabul edilip, markaların onlardan öğrenmeye önem vermesinin önemini vurguladı.

Tüketicinize Görüldüğünü Hissettirin

“Müşteriler görüldüklerini hissetmeli.” ifadesine yer verilen Kearney Tüketici Enstitisü COVID-19 sonrası değerlendirme raporunda, bunu sağlamak için sadık müşterilere özel müşteri seansı, yeni ürün ya da teknolojileri önceden test etme imkanı sağlanması gibi yöntemler önerildi. Enstitü uzmanları, marka çevresinde bir aile yaratmak için dar anlamda tüketici sınıflandırması yapılması ve müşteri psiko-grafiklerine odaklanılması gerektiğini de vurguladı.

Tüketiciler, Hızlı Tüketim Mallarında Değişim İstiyor

Keyifli Alışveriş İçin Özgürlük Şart

Pandeminin tüketicileri dijital alışverişe yönlendirdiğini de hatırlatan Kearney uzmanları, ancak alışverişe yön veren asıl dinamiğin, müşterinin dilediği yer, zaman ve kanalda alışveriş etme isteği olduğunun altını çiziyor. Buradan hareketle şirketlere müşterilerine tercih imkanı vermelerini öneren Kearney’in raporunda şu ifadelere yer veriliyor: 

“Tüketiciler artık alışveriş yapacağı kanalı önceden belirlemiyor. Sadece alışveriş yapmak istiyor ve bütün satış kanallarında kesintisiz ve pürüzsüz alışveriş deneyimi yaşamak ve bunu şirketin koşullarıyla değil kendi koşullarıyla yapmak istiyor.” 

Tüketicilerin Yarısı, Ürünle Bağlantılı Reklamları Daha Fazla Dikkate Alıyor

Müşteri, Markasından Tutarlılık İster

Kearney Tüketici Enstitüsü’nün dikkat çektiği bir başka eğilim, tüketiciler vaatlerini yerine getirmeyen şirketlere güvenlerini anında yitirirken tutarlı mesajlar veren şirketlerin tüketicilerin gönlünü kazanması. Pandeminin tüketicilerin kafasını karıştırdığını da hatırlatan Kearney uzmanları, söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmayan markaların kargaşayı daha da arttırıp tüketiciyi uzaklaştırdığına dikkat çekiyor ve şirketlere tutarlı olmalarını tavsiye ediyor

Şirketler Değerlerine Sahip Çıkmalı

Şirketler kültürlerini gözden geçirerek net değerler belirlemelerini öneren Kearney uzmanları, bu değerlerin dışarıya da aynı netlikte şekilde aktarmaları gerektiğini vurguluyor. Belli bir amaca sahip markaların, sadece konu gündemdeyken değil yıllar boyunca aynı hedefe odaklı çalıştığı vurgusuna yer verilen Kearney Tüketici Enstitüsü Raporu’nda “Davranışlar sözlerden daha güçlüdür.” ifadesine yer veriliyor.

Düşük Gelirli Tüketiciler İçin Kişiselleştirme Yapılamıyor

Yağmurdan Kaçan Müşteriyi İnternette Yakala

Kearney Tüketici Enstitüsü raporunda şu saptamaya da yer verdi:

“Eğer hava yağmurluysa müşteri mağazaya gitmek yerine internetten alışveriş yapmak istiyor. Eğer akşam yemeği için alışveriş yapıyorsa siparişini birkaç saat içinde teslim almak istiyor.” Bu eğilimin Türkiye’de de özellikle hızlı ve günlük  teslimat hizmetlerinde rekabetçi bir pazar yarattığını belirten Kearney Direktörü Onur Okutur, markalar ve hatta marketlerin, müşterilerine siparişlerini en hızlı sürede ulaştırmak için büyük bir yarış içinde olduklarına dikkat çekti.

Üst Düzey Yöneticiler, Dijital Dönüşüm Sürecini Hızlandırdılar
Üst Düzey Yöneticiler, Dijital Dönüşüm Sürecini Hızlandırdılar

IBM‘in dünya genelinde farklı ülkelerden üst düzey yöneticilerin katılımıyla gerçekleştirdiği yeni araştırmaya göre, kuruluşların yarısından fazlası, COVID-19 nedeniyle dijital dönüşüme geçiş süreçlerini hızlandırıyor; bu süreçte teknolojinin yeterince gelişmiş olmaması ve […]

comment 1
share
Etiketler
Corona virüs Kearney satın alma davranışı Tüketici Araştırması tüketici davranışları

Reader Interactions

Comments

  1. Mehmet says

    12 Ekim 2020 at 14:20

    Emekleriniz için teşekkür ederiz bir çok şey öğrendim

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deloitte, Covid-19 Sonrası Tedarik Zincirinin Kazanan ve Kaybedenlerini Açıkladı

Pazarlamasyon / 10 Haziran 2020
facebook twitter
Deloitte, Covid-19 Sonrası Tedarik Zincirinin Kazanan ve Kaybedenlerini Açıkladı

Deloitte Türkiye, “COVID-19 sonrasında Tedarik Zincirinde Kazananlar ve Kaybedenler” raporunu yayımladı. COVID-19 salgınının tedarik zincirinde yarattığı etkiyi gözler önüne seren rapora göre, turizm ve otelcilik, inşaat ve gayrimenkul ile endüstriyel ürünler sektörü bu sene için yüzde 20’den fazla küçülme öngörürken; teknoloji, medya ve telekom sektörü ise bu sene için yüzde 10’a yakın bir büyüme öngörüyor.

Türkiye’de denetim, vergi, danışmanlık, risk danışmanlığı ve finansal danışmanlık alanlarında hizmet veren Deloitte Türkiye, “COVID-19 sonrasında Tedarik Zincirinde Kazananlar ve Kaybedenler” raporunu yayımladı. 28 Nisan ve 15 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’de farklı sektörlerden 314 üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada toplamda 9 sektör analiz edildi. Büyüme tahminlerinin çoğunlukla geçen yılı koruma veya negatif yönlü olarak öne çıktığı rapora göre, turizm ve otelcilik, inşaat ve gayrimenkul ile endüstriyel ürünler sektörü bu sene için yüzde 20’den fazla küçülme öngörürken; teknoloji, medya ve telekom sektörü ise bu sene için yüzde 10’a yakın bir büyüme öngörüyor.

Teknoloji, Medya ve Telekom Sektörleri Büyüyecek

Teknoloji, medya ve telekom sektörü yüzde 61 oran ile mal ve hizmet yönetiminde dijital teknolojilerden en fazla yararlanılan sektör olarak öne çıkıyor. Diğer sektörlere kıyas ile salgının etkilerini belirleme konusunda daha iyi bir konumda olup, katılımcıların yüzde 67’si yüksek performans gösterildiğini belirtiyor. Hizmet seviyelerinin düşmesi sektördeki şirketlerin en çok etkilendiği alan olarak öne çıkarken, katılımcılar gelecek dönemde farklı iş modellerine odaklanmayı düşünüyor.

Turizm Sektöründe Küçülme Öngörülüyor

Turizm ve otelcilik sektörü katılımcılarının yüzde 96’sı şirket içerisinde veya hükümet tarafından alınan tedbirler ile nakit pozisyonlarını 6 aydan fazla koruyamayacaklarını belirtirken; 2020’de şirketleri için yüzde 20’den fazla küçülme öngörüyor. Talebin ve nakit akışının azalmasından yüksek derecede etkilenen şirketlerin yüzde 86’sı gelecek dönemde finansal risklerin yönetiminin çok önemli olacağını düşünüyor.

İnşaat Sektörü Salgın Sonrası Alternatif İş Modellerine Odaklanacak

İnşaat ve gayrimenkul sektörü salgından en çok etkilenen sektör oldu. Katılımcıların yüzde 75’i bu yıl sektörde yüzde 20’den fazla küçülme beklerken; yüzde 88’i ise salgının sektör üzerindeki etkilerini anlayamadığını ve takip edemediğini belirtti. Talep azalması, iş gücü hareketliliği kısıtlamaları ve nakit akış problemleri en çok etkilenen alanlar olarak öne çıkarken, salgın sonrasında finansal riskleri yönetmek ve alternatif iş modellerine odaklanmak öncelikli hedefler oldu.

İlaç Sektörü Tedarikçi Çeşitliliğini Artırmaya Odaklanacak

İlaç sektörü yüzde 94 ile tedarik sorunlarından en çok etkilenen sektörlerden biri olarak öne çıkıyor. Şirketler ithalat ile tedarik edilen malzemelerin ülke içerisinden karşılanmasında da sorunlar yaşarken; katılımcıların yüzde 94’ü pandemi döneminde yaşadıkları sorunlara istinaden ilerleyen süreçte tedarikçi çeşitliliğini artırmaya odaklanacaklarını belirtiyor.

Perakende Sektörü Operasyonel Görünürlük Çalışmalarına Odaklanacak

Salgının tedarik zinciri üzerindeki etkilerini belirleme konusunda zayıf performans gösterildiği düşünülen sektörlerden birisi olan perakende sektörü katılımcılarının yüzde 95’i tedarik sorunlarının operasyonlara etkisini yüksek olarak değerlendiriyor. Katılımcıların yüzde 85’i tedarik ağı boyunca dijital teknolojilerden yeterince faydalanılmadığını belirtirken; gelecek dönemde operasyonel görünürlük çalışmalarına odaklanılması hedefleniyor.

Endüstriyel Ürünler Sektörü Otomasyona Odaklanacak

Endüstriyel ürünler sektöründeki şirketlerin salgına gösterdikleri reaksiyon zayıf olarak değerlendirilirken; katılımcıların yüzde 61’i 2020 yılında yüzde 20’ye kadar küçülme bekliyor. Şirketleri en çok etkileyen sorunun talep tahmin zorluğu olduğu belirtilirken, ileriki dönemde operasyonel görünürlüğü artırmanın yanı sıra otomasyona odaklanarak manuel iş gücüne bağlılığın azaltılması hedefleniyor.

Raporu değerlendiren Deloitte Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Gökay Özdemir:

“COVID-19 sonrasında Tedarik Zincirinde Kazananlar ve Kaybedenler Raporu’nun sonuçlarına genel olarak bakacak olursak, Türkiye’de az sayıda firmanın böylesi bir kriz sırasında, sorunları önceden anlayabilme ve doğru reaksiyonu gösterebilme konusunda başarılı olduğu söyleyebiliriz. Dijital teknoloji kullanımının düşüklüğü ve iş gücü yetkinliklerinin kısıtlı olması bu duruma yaratan esas faktörler olarak karşımıza çıkıyor.  Önümüzdeki dönemde birçok sektör için kalıcı değişiklerin yaşanmasını bekliyoruz. Pandemi sonrasında birçok sektör “yeni normale” uyum ile faaliyetlerine başlarken, operasyonel görünürlüklerini artırma ve alternatif iş modelleri yaratma konularına odaklandıklarını görmekteyiz.” dedi.

Evde Kaldığımız Sürede Neler Yapıyoruz? [Araştırma]
Evde Kaldığımız Sürede Neler Yapıyoruz? [Araştırma]

Covid-19’un getirdiği, evde kalma ve sosyal mesafeyi koruma süreçleri hemen hemen tüm alışkanlıklarımızın değişmesine yol açtı. Big Cat Research‘ün Habitat iş birliği ile gerçekleştirdiği; evlerde geçirdiğimiz vakti değerlendirmek adına neler […]

comment 1
share
Etiketler
Corona virüs Kearney satın alma davranışı Tüketici Araştırması tüketici davranışları

Salgın Döneminde Tüketicilerin %20’si Marketini Değiştirdi

Serdar Altan / 20 Mayıs 2020
facebook twitter
Salgın Döneminde Tüketicilerin %20’si Marketini Değiştirdi

Salgın döneminde tüketici alışkanlıklarının değiştiği yadsınamaz bir gerçek. Adweek'in paylaştığı habere göre, küresel yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company'nin son olarak yaptığı araştırma da bunun doğruluğunu kanıtlar nitelikte.

McKinsey'nin yaptığı araştırmadan elde edilen verilere göre, salgın döneminde her beş tüketiciden biri, en sık alışveriş yaptığı marketten alışveriş yapmayı bırakarak yeni bir marketten alışveriş yapmaya başladı. Üstelik ana marketlerini bırakan tüketicilerin %37'si, bu kriz döneminden sonra yeni marketlerine sadık kalacaklarını umuyorlar.

İnsanların ana marketlerinden alışveriş yapmayı bırakmalarının temel nedenleri arasında, rafların dolu olmaması ve daha iyi e-ticaret teklifleri yer alıyor. Bu değişikliğe katkıda bulunan bir diğer faktör de tüketicilerin evlerine ya da iş yerlerine daha yakın bir mağazaya gitmeyi tercih etmeleriydi.

https://pazarlamasyon.com/sanal-marketlerin-trafigi-dunya-genelinde-yuzde-251-artti/

McKinsey, corona virüs salgınından önce ABD'deki market satışlarının yaklaşık olarak %3'ünün online olarak gerçekleştiğini tahmin ediyor. Salgın döneminde ise bu oran %8 ile %10 arasına geldi. Şirket sokağa çıkma yasaklarının gevşetilmesiyle birlikte bu oranların düşmesini beklese de, salgından önceki orana göre daha yüksek olacağını tahmin ediyor.

Bunların yanı sıra tüketici davranışlarının reaktif panik satın alımından daha büyük sepetler ve daha az geziler içeren daha bilinçli stoklamaya doğru kaymasıyla birlikte, ürün bulunabilirliği başlıca endişe kaynağı olmaya devam ediyor. McKinsey'deki iş ortaklarından biri olan Steven Begley, bu amaçla tüketici beklentilerini yönetmenin ve marketlerin ürünleri stokta bulundurmalarının getirdiği kısıtlamalar etrafında daha fazla şeffaflık yaratmalarının, müşteri sadakatini koruma konusunda yararlı olabileceğini ifade etti.

Bununla beraber paketlenmiş tüketici ürünleri alanında bir içgörü şirketi olan NCSolutions'ın yeni raporuna göre, sınırlı bulunabilirlik nedeniyle bir ürünü diğeriyle değiştiren tüketicilerdeki artışa rağmen, sadık bir müşteri tabanı oluşturmayı başaran markalar iyi performans gösteriyorlar.

“Suçluluk Hediye Vermesi” Nedeniyle Tatil Dönemi Harcamaları Artacak
“Suçluluk Hediye Vermesi” Nedeniyle Tatil Dönemi Harcamaları Artacak

ABD’de corona virüs vakalarının sayısı hızla artmaya devam ediyor ve bu da önümüzdeki tatil sezonunda daha az Amerikalı’nın sevdiklerini ziyaret edebilecekleri anlamına geliyor. Ve bu durumun, salgının günlük yaşam üzerindeki […]

comment 1
share
Etiketler
Corona virüs Kearney satın alma davranışı Tüketici Araştırması tüketici davranışları

Yeni Normalin Yükselen Yıldızı Dijital Pazarlama

Pazarlamasyon / 19 Ekim 2020
facebook twitter
Yeni Normalin Yükselen Yıldızı Dijital Pazarlama

GlobalWebIndex’in gerçekleştirdiği araştırmaya göre, çalışanların %23'ü evden daha sık çalışmak istediklerini belirtiyor. Araştırma sonucuna göre, evden çalışma eğiliminin yükselmesiyle birlikte dijital pazarlama ihtiyacı artacak ve işletmeler pazarlama etkinliklerini daha fazla dijital tarafa kaydıracak.

Dijitale Yatırım Yapan Kazanıyor

McKinsey tarafından yayımlanan yeni normalde müşteri memnuniyeti ile ilgili araştırma, tüm işletmelerin COVID-19'un değişen tüketici davranışları üzerinde yarattığı etkinin doğrudan sonucu olarak iş modellerini dijital olacak biçimde değiştirdiklerini gösteriyor. Araştırma, pandemi döneminde dijital pazarlama yatırımlarına ağırlık veren işletmelerin, müşteri sadakati konusunda kalıcı avantajlar sağlayacağına dikkat çekiyor.

https://pazarlamasyon.com/dijital-donusum-yatirimlari-rekor-seviyede-artti/

Tüketiciler, Alışverişe Ayırdıkları Zamanlarının %60'ını İnternette Harcıyor

Google ve Ipsos’un gerçekleştirdiği Global Perakende Araştırması’na göre, tüketicilerin alışverişe ayırdıkları zamanın %60'ını internette harcadıklarını belirten EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan Bülbül, dijital pazarlamanın artık opsiyon değil, mecburiyet olduğunun önemine dikkat çekerek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Alışveriş tercihleri değişmeye başladı. Artık işletmeler, ürünlerini, çözümlerini tanıtmak için daha proaktif davranmak ve internette seslerini duyurmak zorundalar. Geçmişte dijital pazarlamaya yatırım yapmak, rekabette öne geçmek, daha fazla ciro yapmak için tercih edilen bir araç gibi görülüyordu. Kısa vadede olmasa bile, orta vadede şirketler için dijital pazarlama var olup olmama konusuna dönüşecek."

https://pazarlamasyon.com/ust-duzey-yoneticiler-dijital-donusum-surecini-hizlandirdilar/

Perakende, Dijitale Yöneliyor

COVID-19 krizinde deneyim olarak diğer ülkelerden birkaç hafta önde olan Çin’den örneklere de yer verilen araştırma, bu ülkede tüketicilerin harcamalarının halen normale dönmediğine dikkat çekiyor. Perakende satış işlemlerinin %20 ile %50 oranında düştüğü Çin’de, perakende satış mağazalarında azalan yoğunluk, dijital kanallara doğru kayarken dijital kanalların güvenilirliği de artıyor.

McKinsey, Dünyanın En Güçlü Nüfusu Olan Z Kuşağını Araştırdı
McKinsey, Dünyanın En Güçlü Nüfusu Olan Z Kuşağını Araştırdı

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, bugünün dünyasında en etkili nesil olarak bilinen Z jenerasyonu üzerine yaptığı araştırmalardan öne çıkan verileri yayınladı. 1996 yılı ve sonrasında doğan nesli tanımlayan Z […]

comment 1
share
Etiketler
Corona virüs Kearney satın alma davranışı Tüketici Araştırması tüketici davranışları
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön