Serbest çalışma özgürlük mü, zorunluluk mu?

Leapers'ın raporuna göre serbest çalışanların yüzde 90’ı kendini yalnız hissediyor.

Yıllardır serbest çalışma, kurumsal hayatın sıkıcı rutinlerinden kaçışın anahtarı olarak sunuldu: 9’dan 5’e mesaisinden kurtul, kendi patronun ol, istediğin yerden çalış! Gerçekten de birçok kişi için bu vaat karşılığını buldu. Yapılan araştırmalara göre, serbest çalışanların yüzde altmıştan fazlası bu modele geçtikten sonra ruh sağlıklarının iyileştiğini söylüyor. Mikro yönetim yok, ofis dedikoduları yok, uzun ve yorucu işe gidiş gelişler yok… Ancak bu özgürlüğün göz ardı edilen bir bedeli var.  

Leapers’ın 700’den fazla serbest çalışanı kapsayan son raporu, idealize edilen serbest çalışmanın gölgesinde yalnızlık, gelir istikrarsızlığı ve tükenmişlik gibi büyük zorlukların yaşandığını ortaya koyuyor. Üstelik bu model artık sadece bir tercih olmaktan çıktı; birçok kişi için zorunluluk haline geldi.  

Serbest çalışmak bir zamanlar bilinçli bir seçimken, bugün birçok kişi mecburen bu yola giriyor. Leapers raporuna göre, serbest çalışanların üçte biri, işten çıkarmalar, işe alım dondurmaları ve şirketlerin kalıcı pozisyonları serbest meslek sözleşmelerine kaydırması gibi sebeplerle bu modele yönelmek zorunda kaldı. Yani bu, bir tutkuyu takip etmekten ziyade, hayatta kalmak için yapılan bir hamle.  

Ancak esnek çalışma modelinin arkasında zorlu bir mücadele yatıyor. Serbest çalışanların yüzde 86’sı düzensiz gelirin en büyük stres kaynağı olduğunu söylüyor. Üstelik finansal belirsizlik nedeniyle tatil yapmayı bile göze alamıyorlar. Araştırmaya göre, serbest çalışanların üçte biri geçen yıl 14 günden az izin kullandı.  

Serbest çalışmanın sessiz tehdidi: Yalnızlık  

Bağımsız çalışmak kulağa özgürlük gibi gelse de, birçok serbest çalışan için izolasyon büyük bir sorun. Verilere göre, serbest çalışanların yüzde 90’ı geçtiğimiz yıl bir noktada yalnız veya bağlantısız hissetti. Bu oran, genel iş gücü ortalamasının üç katı.  

Sosyal medya ve reklamların sunduğu "dijital göçebe" imajı, gerçekliği yansıtmıyor. Ortak çalışma alanları ve yaratıcı buluşmalar içinde geçirilen renkli günler, serbest çalışanların çoğu için bir illüzyondan ibaret. Pek çok kişi, geleneksel iş hayatının sunduğu yapıyı, ekip ruhunu ve sosyal etkileşimi özlüyor. Ofis içindeki spontane sohbetler, beyin fırtınaları ya da sadece kahve molalarında yapılan kısa konuşmaların yokluğu, serbest çalışanları derin bir yalnızlığa sürükleyebiliyor.  

Serbest çalışmanın daha sürdürülebilir hale gelmesi için ne yapılmalı?  

Serbest çalışmanın sunduğu özgürlük, beraberinde belirsizlik ve zorlukları da getiriyor. Ancak bu modeli daha sürdürülebilir hale getirmek mümkün. Leapers raporu, serbest çalışanların daha sağlıklı ve istikrarlı bir iş hayatı kurabilmesi için bazı temel önerilerde bulunuyor:  

  • Daha Güçlü Ruhsal Destek Mekanizmaları: Serbest çalışanların yüzde 70’i stres ve kaygı ile nasıl başa çıkacağını bilmiyor. Psikolojik destek programlarının artırılması büyük önem taşıyor.  
  • Daha Öngörülebilir Ödeme Sistemleri: Gecikmiş ödemeler ve düzensiz nakit akışı, bağımsız çalışanların en büyük sorunlarından biri. Adil ödeme politikalarının uygulanması, finansal istikrarı artırabilir.  
  • Daha Güçlü Topluluklar ve Ağlar: Serbest çalışanların yüzde 68’i destekleyici bir çevreye sahip olduğunu belirtse de, yalnızlık hâlâ büyük bir problem. Hem fiziksel hem de dijital ortamda serbest çalışan topluluklarının güçlendirilmesi bu sorunu hafifletebilir.  

Serbest çalışma modeli bozulmuş değil, ancak hızla evriliyor. Bugün daha fazla insan kendi işini kurmaya yönelirken, bazılarının bunu özgürlük için, bazılarının ise zorunluluktan yaptığını görüyoruz. Ancak gerçek şu ki, serbest çalışanların büyük bir kısmı bu modeli geleneksel bir iş ile değiştirmek istemiyor; sadece daha adil, istikrarlı ve destekleyici bir sistem istiyorlar.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir