McDonald’s Küçük Hamburgerciye Açtığı Davayı Kaybetti

Dünyanın en büyük fast food restoran zincirlerinden olan McDonald’s, İngiltere’nin Norwich kentinde bir kamyonda hizmet veren küçük hamburgerci Matty C’ye karşı, Avrupa Birliği yasalarınca tescilli McDonald’s markasını ihlal ettiği gerekçesiyle yasal süreç başlattı.

Söz konusu hamburgercinin çapını ve ulaştığı müşteri kitlesini düşündüğümüzde koskoca McDonalds markasının bununla uğraşmasının ne kadar mantıklı olduğu tartışılır. Markayı adını kısaltarak ve soyadının ilk harfini ekleyerek koyan Matthew Coldham ise dev markanın avukatının gönderdiği 8 sayfalık suç duyurusunu görünce büyük şaşkınlık yaşamış.

[caption id="attachment_74212" align="alignnone" width="800"] Matty C'nin sahibi Matthew Coldham[/caption]

Söz konusu mektupta suçlamalara dayanak olarak, Coldham’ın bir arkadaşının tasarladığı logoda görünen M ve C harflerinin “Mc” olarak okunabileceğinin yanında; altın sarısıyla ve kavisli olarak yazılmış M harfinin, McDonald’s’ın kullandığı ünlü M harfine benzemesi gösterilmiş.

Coldham suçlamaların tamamını saçma bulduğunu söylerken iki logo arasında belirgin farklar olduğunu ve tasarımın öne sürülen iddialarla hiçbir şekilde ilgisi olmadığını savunuyor. Dev zincirin avukatına sadece küçük bir hamburgerci olduğunu söyleyen Matty C’nin sahibi, mobil restoranının adını değiştirmesi için McDonalds’ın kendisine 500 sterlin ödemeyi teklif ettiğini ama sonrasında davanın düştüğünü belirtti.

[caption id="attachment_74234" align="alignnone" width="800"] Matty C hamburger kamyonu[/caption]

Marka oluşturmanın hiç de kolay olmadığı ve bunun üzerinden geçinen sayısız şirketin veya girişimin olduğu dünyamızda, McDonald’s’ın markasının üzerine titremesi doğal karşılanabilir. Fakat, söz konusu tek bir karavandan oluşan yerel bir hamburgerci olunca, bence işin iler tutar bir tarafı kalmıyor.

Norwich’te küçük bir kamyona sığdırılmış, tek bir mekâna ve yalnızca bir çalışana sahip Matty C’ye günde 20 müşteri geliyor ve Coldham haftada 75 hamburger satıyor. Dünyanın dört bir yanına yayılmış McDonald’s ise 37 bin noktada 400 bin çalışanıyla boy gösteriyor, günde 80 milyon sterlinlik satış rakamına ulaşıyor, her gün 68 milyon müşteriyi ağırlıyor ve Matty C’nin bir haftada sattığı hamburger sayısını bir saniyede yakalıyor. Aradaki büyük uçuruma baktığımızda, koca markanın Matty C’de marka imajına ne ölçüde bir tehdit gördüğünü anlamak oldukça zor görünüyor.

[caption id="attachment_74214" align="alignnone" width="800"] Satış rakamlarına ve marka güçlerine bakıldığında McDonald's ile Matty C arasındaki uçurumu anlatmaya gerek kalmıyor.[/caption]

Matty C’nin 500 sterline talim etmeyip dev markaya boyun eğmeyerek hukuk önünde McDonald’s’a galip gelmesi, aslında tam bir “Kahraman bakkal süpermarkete karşı” mücadelesini yansıtıyor. Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sizce arada böylesine büyük bir fark varken, kendi hâlinde ve büyüme potansiyeli yok denecek kadar az bir mobil hamburgerciyle didişen küresel bir marka kendi marka imajını mı korumuş olur; yoksa o küçük hamburgercinin hayal bile edemeyeceği bir reklam yapmasına mı neden olur? Şahsen bu olayda, ikinci varsayımın gerçekleştiğini düşünüyorum.

Sahi, Simit Sarayı sokak simitçilerini dava etse yeterince gülünç olmaz mıydı?

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir