• Pazarlamasyon TV
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Trend Raporları
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Linkedin araştırdı: Z kuşağından Boomer’lara, kuşaklar arası yetenek dağılımı

Cansu Bolat / 26 Mayıs 2020
facebook twitter

Linkedin, 35 ülkeden 7 bin yetenek avcısının katılımıyla oluşturduğu ve farklı kuşaklarla, bu farklı kuşaklardan nasıl verimli iş gücü oluşturulacağını araştırdığı “From Gen Z To Boomers: Hiring and Retaining Multigenerational Talent” adlı raporunu paylaştı.

Yetenek profesyonellerinin yüzde 89’u farklı kuşak mensubundan oluşan bir iş gücünün daha etkili çalıştığını belirtiyor.

Her 10 yetenek uzmanından 9’una göre çok nesilli iş gücü, şirketinizi daha başarılı kılar. Sebebini anlamak ise zor değil; çok çeşitli yaşam deneyimlerine sahip ekipler ve farklı bakış açıları genellikle daha etkilidir ve rekabet avantajı sağlar.

Z kuşağının ve geç emeklilik trendinin hayatımıza girmesiyle iş gücünde hiç bu kadar yaş farkı olmamıştı. Kurumlar bu gelişmeyi kuşakların yeteneklerini anlayıp onları doğru departmanlarında işe alarak fırsata çevirebilir. Bu rapor jenerasyonların nelere değer verdiğini ve yaş farkı olan bir iş gücünü ve kuşaklar arası çatışmayı nasıl yönetebileceğinizi gösteriyor.

Kuşakların yetenek dağılımları farklılık gösteriyor.

Z kuşağı (7-22) iş gücünün %10’unu oluştururken Y kuşağı (23-38 yaş) %40 ile çalışan kesimin en hacimli grubu. X kuşağı (39-54 yaş) %33 ile ikinci sırada yer alırken Baby Boomer’lar (55-73 yaş) ise çalışan nüfusun% 15’ini oluşturuyor.

Sektör fark etmeksizin her kuşağın diğerlerine kıyasla daha güçlü performans sergilediği yetenekleri bulunuyor. Z kuşağı tüm kuşaklar arasında Python programlamayı en iyi yapanı. Daha olgun jenerasyonlar ise iş ilişkileri ve gayrimenkul sektöründe daha başarılı. LinkedIn Learning’in gerçekleştirdiği yeni bir araştırmaya göre, her bir kuşağın ortak noktası ise yeni yetiler kazanmak için yatırım yapıyor ve zaman harcıyor olmaları.

Jenerasyonların tamamı konu iş olunca öncelik olarak gördükleri değerler konusunda farktan çok ortak noktaya sahip. Herkes ekstra eforlarının karşılığında prim almayı, iş ve özel hayat dengesini ve pozitif bir iş kültürüne sahip olmayı istiyor. Z kuşağı kurumlardan onları eğitmesini isterken Boomer’lar inandıkları bir amaç uğruna çalışmak istiyor.

Şirketlerin %56’sı çeşitli bir iş gücü yaratmak için şirket politikalarını tüm kuşaklara uygun olacak şekilde güncelliyor.

Daha genç profesyonellere olan ilgi nüfus trendlerini gözler önüne seriyor. Y ve Z kuşaklarının toplam hacmi dünya nüfusunun neredeyse yarısını oluşturuyor. Bunun yanı sıra pazara taze kan gelmesi kurumların ilgisinin büyük bir kısmının onlar üzerinde olmasını anlamlı kılıyor.

Öte yandan bazı insan kaynakları profesyonelleri daha olgun iş gücüne bakıp saklı bir hazine görebiliyor; deneyimli ve yetenekli bir çalışan havuzu. Bu bireylerin ellerinden kaçmasına izin vermeyen insan kaynakları emeklilik yaşının 65 olduğu zamanları geride bıraktığımızı kanıtlar nitelikte. Bazı şirketler çalışmaya devam etmek isteyen olgun kesimin çalışmaya devam edebilmesi için “uzun ömürlülük stratejileri” geliştiriyor. Bunun karşılığında ise deneyim, profesyonellik ve örnek alınası bir iş etiği alıyor.

Z kuşağı part-time çalışma şeklini tercih ediyor.

Z kuşağı mensubu çalışanların birçoğunun öğrenci olmasından veya ilk iş deneyimlerini yeni yaşıyor olmalarından ötürü Z kuşağının freelance veya yarı zamanlı çalışma oranı Baby Boomer’lara göre %135 daha fazla. Bu oranın nedeni değişen iş trendlerinin ışığında kurumların daha hızlı hareket etmek üzere kısa vadeli işe alımlar gerçekleştirmesi olarak da değerlendirilebilir. Baby Boomer’lar ve X kuşağının çalışma hayatı genç kuşaklara göre daha uzun olduğu için tam zamanlı pozisyonlarda daha dirençli ve stabil olmaları bekleniyor.

Baby Boomer’lar bir şirkette ortalama bir çalışana kıyasla %18 oranında daha uzun süre kalırken bu oran X kuşağı için %22.

Boomer’ların emekliye ayrılmasıyla veya kariyerlerine daha sakin bir tempoda devam etmeleriyle birlikte deneyimli yöneticilere olan talep artıyor. Kurumlar, organizasyon kültürünü canlı tutmak için bu yönetici pozisyonlarını kariyerlerinin ortalarında olan profesyonellere, yani X kuşağına dönecek.

Baby Boomer’lar kurumlarda uzun süre çalışmaktan mutlu olurken Y kuşağı kurumdan kuruma atlıyor gibi görünüyor. İstikrarın getirileri, bir çalışanın o şirkete adadığı emek ve zamanla birlikte artıyor.

Y kuşağı pazarlıkla, Baby Boomer’lar zorlu görevlerle ikna ediliyor.

İş gücünüzü muhafaza etmek için jenerasyonları neyin çileden çıkardığını ve işten çıkmaya ittiğini bilmek büyük önem taşıyor. Maaş ve komisyon konusundaki anlaşmazlıkların yanı sıra Baby Boomer’lar kariyerleri boyunca daha büyük bir etki yaratmak istedikleri için çalıştıkları kurumla uyum sağlamayı ve hayata geçirdikleri projelerin sonuçlarını görmek istiyor. X kuşağı ise hem zorlu görevleri hem de bu projelerin karşılığını daha büyük oranlarda almak istemesiyle bu iki trendin ortalarında kalıyor.

Farklı jenerasyonların farklı beklentileri olası sıkıntıları da beraberinde getiriyor. İş gücü dahilinde beklenti ve getiri farklarının öğrenilmesi gerginlik yaratabilecekken bunu çözümlemek anlayışı ön plana koyan liderlere kalıyor. Farklı kuşakları kapsayan bir iş gücü enerji, yaratıcılık ve inovasyonu beraberinde getirme fırsatına sahip. Liderler bu potansiyeli saygı, dahiliyet ve iş birliğiyle ortaya çıkarmalı. Net, çözüm odaklı sohbetler olası sıkıntıları çıkmadan yok edebilir.

Kuşağa göre liderlik

Yönetim şekli ekipleri zirveye taşıyabildiği gibi yıkıp geçebilir de. Diyaloğun sıklığı ve herkesi dikkate alan karar alma mekanizmaları çözüm yolundaki ilk adımlar arasında. Z kuşağı ve X kuşağının patronlarından beklentileri farklı olacaktır. Y kuşağı üyesi bir lider Boomer’lar ve Z kuşağına hitap etmekte zorlanabilir. Genç yöneticiler olgun çalışanlarını dikkat ve hassaslığı ön planda tutarak yönetmeyi, bu çalışanlar da belki de çocukları yaşındaki yöneticileriyle nasıl iletişim kurması gerektiğini öğrenmeli. Deneyimli liderler ise yeni çalışanlarıyla var olan ekibine olduğundan farklı bir yaklaşımla iletişim kurmalı.

İş VS. özel hayat

Mesai saatleri ve özel hayata ayrılacak zaman etrafındaki netlik her açıdan büyük önem teşkil ediyor. Yeni bir pozisyonu kabul ederken bu dengeyi sağlayabilmek tüm kuşaklarda ön planda; Z kuşağı için bu oran %56, Y kuşağı için %60, X Kuşağı için %59 ve Baby Boomer’lar için ise %51.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dijital Dönüşüm Yatırımları Rekor Seviyede Arttı
Dijital Dönüşüm Yatırımları Rekor Seviyede Arttı

Dijital dönüşümün hızlandığı yıl içerisinde işletmeler tüm planlarını gözden geçirmeye başlarken sadece bulut yatırımları %34 arttı, yeni yıl planlarında dijital dönüşüm ilk sırada yer aldı. Gartner araştırmasına göre, CFO’ların %74’ü […]

comment 0
share
Etiketler
linkedin Z kuşağı

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Corona Gölgesinde Babalar Günü

Cemre Üçhisarlı / 19 Haziran 2020
facebook twitter
Corona Gölgesinde Babalar Günü

Hitay Holding bünyesinde bulunan, Türkiye’nin en büyük izinli veritabanına sahip online araştırma şirketi DORinsight, bu yıl Corona virüs gölgesinde kutlanacak olan ‘Babalar Günü’ ile ilgili bir tüketici davranışları araştırması yaptı. 13-16 Haziran tarihleri arasında online olarak tamamlanan araştırmaya 18 yaş üstü, Türkiye kent temsili Babalar Günü’nde babasına hediye almayı planlayan 3.285 kişi katıldı.

Babaların hediyeleri hazır

Yapılan araştırmada katılımcıların yüzde 51’i babalarına özel günlerde, yüzde 41’i özel gün beklemeden içlerinden geldiği her zaman, yüzde 8’i ise her iki koşulda da hediye aldıklarını belirtti. Katılımcıların yüzde 78’i babalarına alacakları hediyeyi önceden planladıklarını söyledi.

Babalar Günü tekstili hareketlendirecek

Katılımcıların yüzde 33’ü bu yıl babalarına giyim eşyası/kıyafet almayı planladıklarını belirtirken, bu kategoriyi yüzde 8 ile ayakkabı, yüzde 7’şer oranla saat ve tıraş makinesi, yüzde 5 ile parfüm, yüzde 3’er oranla güneş gözlüğü, saç/sakal kesme makinesi, tamir aletleri, bahçe aletleri ve bilgisayar izledi. Çalışmaya katılan annelerin yüzde 92’si eşlerine Babalar Günü’nde hediye aldıklarını dile getirdi.

Katılımcıların yüzde 58’i Babalar Günü hediyesi için ortalama olarak 100 ila 500 TL, yüzde 28’i 100 liraya kadar, yüzde 14’ü ise 500 lira ve üzeri bütçe ayırmayı planladıklarını dile getirdi. Katılımcıların yüzden 53’ü pandemi sürecinde Babalar Günü’nde alacakları hediye için ayıracakları bütçeyi düşürmeyeceğini, yüzde 47’si ise düşüreceğini kaydetti.

Çocuklar annelerine daha pahalı hediye alıyor

Katılımcıların yüzde 77’si annelerine daha pahalı hediye aldıklarını dile getirirken, yüzde 60’ı babalar günü hediyelerini internet üzerinden, yüzde 40’ı ise mağaza, pazar ve marketten alacağını söyledi.

Her şeye rağmen ev ziyareti gündemde

Katılımcıların yüzde 67’si Babalar Günü’nü babalarının evlerine giderek kutlayacaklarını, yüzde 20’si görüntülü konuşmayla, yüzde 13’ü ise telefonla kutlayacaklarını belirtti. Katılımcıların yüzde 73’ü çocuklarından hediye bekleyeceklerini dile getirdi.

Salgında Modaya İlgi %36 Arttı
Salgında Modaya İlgi %36 Arttı

Google ve Kantar tarafından yürütülen Smart Shopper araştırması marka, pazarlama ve tüketici stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olmak için pandemi sırasındaki alışveriş davranışlarına ışık tutuyor. Araştırmaya göre, Türkiye’de 2019’da %19 olarak gerçekleşen […]

comment 0
share
Etiketler
linkedin Z kuşağı

Y ve Z Kuşağı Covid-19’u Yeniden Başlama Fırsatı Olarak Görüyor

Cansu Bolat / 30 Haziran 2020
facebook twitter
Y ve Z Kuşağı Covid-19’u Yeniden Başlama Fırsatı Olarak Görüyor

Deloitte Danışmanlık ekibinin hazırladığı "2020 Küresel Y Kuşağı Araştırması" yayımlandı. Y kuşağından 5501, Z kuşağından 3601 kişinin katıldığı araştırmanın sonuçları, Y ve Z kuşaklarının daha iyi bir gelecek inşa etmek için vizyon ve kararlılığa sahip olduğunu gösterdi.

Araştırma, pandeminin genç çalışanların işlerine olan etkisini de gözler önüne seriyor. Anketin yapıldığı dönemde Z kuşağının neredeyse yüzde 30’u ve 25-30 yaş aralığındaki genç Y kuşağının neredeyse çeyreği işini kaybettiğini veya geçici olarak ücretsiz izne çıkarıldıklarını söylüyor. Y kuşağının yalnızca üçte biri ve Z kuşağının yüzde 3’'i istihdamlarının ve gelirlerinin etkilenmediğini söylüyor.

Y Kuşağının Endişe Duyduğu Konular

Türkiye’de Y kuşağının stres seviyesini en çok etkileyen konular refah seviyesi, kariyer ve iş olanakları, fiziksel ve ruhsal sağlık olarak öne çıkıyor.
Türkiye’den 300 katılımcının yer aldığı araştırmada, Y kuşağının sadece yüzde 17’si, ebeveynlerinden daha mutlu olduğunu belirtti. Bu rakam dünyada ise yüzde 26 oranında. 

Finansal konularda Türkiye’deki katılımcıların yalnızca yüzde 22’si finansal durumunun önümüzdeki bir yıl içerisinde daha iyiye gideceğini düşünürken, dünyada bu oran hemen hemen iki katı.

İş Yerine Bağlılık Arttı

Strese bağlı nedenlerle son 12 ay içerisinde işten ayrılanların oranı Türkiye’de ve dünyada yüzde 30’lar düzeyinde.

Stres sebebiyle işten ayrılanların bunu işverenleriyle paylaşma oranları ise Türkiye’de yüzde 37 seviyesindeyken, dünyada bu rakam yüzde 44 olarak ortaya çıkıyor. Dünyada Y kuşağını yüzde 69’u, Z kuşağının is yüzde 64’ü pandemi döneminde yaygınlaşan evden çalışma modelinin uygulanmaya devam etmesinin işteki stresi azaltacağını düşünüyor.

Kutuplaşmanın Artması Endişe Veriyor

2018’de sosyal-politik ve ekonomik durumun önlerindeki bir yıl içerisinde iyiye gideceğini düşünen Y kuşağı katılımcılarının oranı yüzde 40’lar seviyelerinde iken, 2019’da daha pesimist bir hale bürünerek yüzde 15’lere gerilemişti. 2020 için ise katılımcıların yüzde 21'i ekonomik olarak iyileşme beklerken sosyal-politik anlamda iyileşme bekleyenlerin oranı yüzde 17'de kalıyor.

Çevresel konulara da oldukça duyarlı olan Y kuşağı, insanların çevreye vermiş olduğu zararın çok büyük olduğunu ve artık geri dönüşü olmadığını düşünüyor. Türkiye'de ve dünyada katılımcıların yarısı bu konuda hem fikir. Türkiye'deki katılımcıların yüzde 91'i küresel ısınmanın başlıca nedeninin insan olduğu konusunda birleşirken bu oran dünyada yüzde 83 seviyesinde.

Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Yetenek Lideri Gülfer Irmak, genç neslin pandemi sonrası dönemi ”yeni bir başlangıç olarak” umutla değerlendirdiklerini belirtti. "Bu umudun bir bileşeni de, önceden daha negatif değerlendirdikleri çevre konusunda umutlarının artmış olması" dedi.

Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Sinem Tüzer ise belirli olan tek şeyin belirsizlik olduğu bu dönemde, Y ve Z jenerasyonu gençlerin, dünya genelinde pozitif bir değişim yaratma potansiyellerinin yüksek olduğunu belirterek, öne çıkan sağduyu ve kararlılık özellikleri sayesinde, gelecek planlarına ulaşacaklarını söyledi.

Tüketiciler ve Pazarlamacılar, Reklam Tercihleri ​​Konusunda Farklı Görüşteler

Her geçen gün sosyal medya platformları artıyor ve kullanıcılar da üye oluyor. Markalar da tüketicileri bu platformlarda yakalamak için kıyasıya rekabet ediyorlar. Tüketicileri dijitalde yakalamak için sürekli kendilerini geliştiriyorlar. Platformlara […]

comment 0
share
Etiketler
linkedin Z kuşağı

SEO, Önümüzdeki Dönemde Pazarlamacıların “Güvenli Limanı” Olacak

Serdar Altan / 08 Nisan 2020
facebook twitter
SEO, Önümüzdeki Dönemde Pazarlamacıların “Güvenli Limanı” Olacak

Marketing Land'in paylaştığı habere göre, şirketlere SEO ve içerik pazarlaması alanında hizmetler sunan Conductor, pazarlamacılar açısından SEO'nun önemini gözler önüne seren yeni araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Bu araştırmaya 317 pazarlama profesyoneli katıldı ve bunlar ağırlıklı olarak B2B (%24), perakende (%12), sağlık (%11) ve medya (%10) sektörlerinde çalışan kişilerdi.

Öncelikle şu sıralarda yapılan diğer pazarlama araştırmalarının işaret ettiği gibi, Conductor'ın araştırması da pazarlama bütçelerinin salgından olumsuz yönde etkilendiğini ortaya koyuyor. Buna rağmen araştırmaya katılanların büyük bir kısmı, bütçelerinin sadece biraz azaldığını ya da aynı kaldığını söyledi. Katılımcıların %45'i pazarlama bütçelerinin biraz azaldığını, %27'si ise aynı kaldığını söylerken sadece %20'lik bir kısım, önemli ölçüde azaldığını belirtti.

Araştırmaya katılanların %68'i, pazarlama bütçelerindeki bu azalmaya rağmen, hedeflerinin aynı kaldığını (%32) ya da arttığını (%36) ifade etti. Bu nedenle katılımcıların %86'sı, düşük bütçeler ve diğer koşullar göz önüne alındığında, bu yıl pazarlama hedeflerine ulaşmanın daha zor olacağını söyledi.

“Bu süre zarfında SEO çok mu, az mı önemli olacak?” sorusuna %63'lük bir kesim, SEO'nun biraz (%34) ya da inanılmaz bir biçimde (%29) önem kazanacağı yanıtını verdi. Buna karşılık araştırmaya katılanların sadece %5'i SEO'nun öneminin azalacağını belirtti.

Aynı zamanda katılımcılara 2019 yılında en iyi performans gösteren online kanalların ne olduğu da soruldu. Bu listenin ilk sırasında %66'lık bir oranla organik arama var. Ücretli arama ve e-posta pazarlaması, %50 ile ikinci sırayı paylaşırlarken üçüncü sırada ise %36'lık bir oranla içerik pazarlaması bulunuyor.

Conductor'ın araştırmasındaki dikkat çekici sorulardan biri de "Küresel bir kriz pazarlama stratejinizi nasıl etkiler?" sorusuydu. Araştırmaya katılanların %58'i, böyle bir durumda pazarlama bütçelerini düşüreceklerini söylerken %34'lük bir kesim ise SEO gibi daha düşük bütçeli kanallara daha fazla yatırım yapacaklarını ifade etti.

Katılımcıların %29'u, olası bir kriz durumunda yatırım getirisi (ROI) eşiğini yükselteceklerini belirtirken %28'i ise yüksek bütçeli kanallara daha az yatırım yapacaklarını söyledi. Araştırmaya katılanların %25'i pazarlama ekiplerini küçülteceklerini, %23'ü ise dijital pazarlamaya daha fazla yatırım yapacaklarını belirtti.

Hiç şüphesiz bu araştırmanın en dikkat çekici yanı, geçtiğimiz yıl en iyi performans gösteren online kanal olan SEO'nun, olası bir küresel ekonomik kriz durumunda da pazarlamacılar için tabir-i caizse sığınacak bir liman olmasıdır. Zira SEO, markaların salgından dolayı pazarlama faaliyetlerini azaltmak ya da durdurmak zorunda kaldığı şöyle bir dönemde bile fayda sağlamaya devam eden ender kanallardan biri olarak ön plana çıkıyor.

Tüketiciler, Markaların Empati Göstermeleri Gerektiğini Düşünüyor
Tüketiciler, Markaların Empati Göstermeleri Gerektiğini Düşünüyor

Bu dönemde markalar açısından en önemli sorulardan biri, hiç şüphesiz şu: Tüketiciler, markalardan ne bekliyor? PepsiCo da bu sorunun cevabını bulmak için mart ayında -sokağa çıkma yasaklarının başlamasından hemen önce- […]

comment 0
share
Etiketler
linkedin Z kuşağı
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön