Liderlerin 2024 En'leri

Edenred Türkiye CMO’su Zeynep Ege Dura

Matt Haig'in "Gece Yarısı Kütüphanesi" kitabı bana hayattaki pişmanlıklar ve "keşke"ler üzerine yeni bir bakış açısı kazandırdı. Kitap, olası hayatlarımızın aslında en iyi versiyonunu yaşadığımızı ve "keşke"lerimizden yola çıkarak şimdiki hayatımızı değiştirebileceğimizi gösteriyor. Bu farkındalık bana, hiçbir şey için geç olmadığını ve istediğimiz değişime her an başlayabileceğimizi hatırlatıyor.

Sadece bu yılın değil, tüm zamanların en etkileyici filmi benim için Esaretin Bedeli. Filmdeki karakterin hedefine ulaşmak için gösterdiği kararlılık ve adanmışlık bana ilham veriyor. Her gün düzenli olarak hedefi için çalışması ve sonunda başarıya ulaşması, hayatta deterministik yaklaşımın gücünü gösteriyor.

Katıldığım bir çalıştayda insan ömrünün uzamasıyla birlikte ömrün çeyreklerine dair edindiğim farkındalık bana çok ilham verdi. İlk çeyrek kendimize yatırım, ikinci çeyrek kariyer ve aile hayatı derken, 50'li yaşlardan sonra bambaşka bir anlam arayışına girebileceğimizi fark ettim. 50 yaşında emekli olan bir yönetici DJ olduğunu anlatırken, seyahat etmeyi çok seven bir başka yönetici emekliliğinden sonra Peru, Vietnam, Kosta Rika gibi yerlere seyahatler düzenleyen VIP bir seyahat acentesi kurduğunu anlattı. Bir başkası kitap yazdığından, diğeri gönüllü çalışmalara başladığından, bir diğeri ise siyasete atıldığından bahsetti. Bu bakış açıları bana çok ilham verdi. Emeklilik sonrası üretkenliğin ve yeni başlangıçların mümkün olduğunu gösterdi.

"Sevgi, kişinin kendi bütünlüğünü kaybetmeden başka bir insanın bütünlüğünü geliştirmesine aktif olarak ilgi göstermesidir." - Erich Fromm- Bu alıntı, sevginin yalnızca bir duygu değil, aynı zamanda aktif bir gelişim süreci olduğunu güçlü bir şekilde ifade ediyor. Gerek profesyonel gerekse özel hayatımızda, omuz omuza yürüdüğümüz insanlarla kurduğumuz bağların, birlikte büyüme ve karşılıklı gelişimle anlam kazandığını hatırlatıyor. Sevgi, hem kendimizi hem de karşımızdakini daha iyi bir hale getiren bir yolculuk olarak karşımıza çıkıyor.

Teknosa CMO'su Emre Kurtoğlu

Liderlik Öyküleri – Bediz Kılıçkını. Çağdaş lider nasıl olmalı, kendini nasıl geliştirmeli ve bireyin önce kendisini ve sonra etrafını anlamasının önemini anlatan güzel bir kitap.

Ordinary Angels: Yaşamın giderek zorlaştığı, toplumun bireyselleştiği günümüzde,cesaret, azim ve topluluk olmanın gücünü yeniden bizlere hatırlatan bir film. Sevgi, fedakarlık ve dayanışma duygularımızı hepimize hatırlatıyor.

Küçük kızımın lisedeki kulüp seçiminde Down sendromlu kişilere destek olmak için Best Buddies Türkiye’ye üye olması ve ihtiyacı olan kişilere gönüllü desteği bu yıl bana en çok ilham veren konulardan biri oldu. Hepimiz küçük ya da büyük demeden elimizden geleni yapabiliriz.

Bence 2024’te AI dışında en çok duyduğumuz kavramlardan biri Phygital (fijital) oldu. Yani fiziksel dünya ile dijitali, gelişen teknolojiler sayesinde bir araya getirdiğimiz ve müşterilerimize tek bir deneyim sunduğumuz ideal bir dünyaya doğru gitmeye çalışıyoruz.

Humm Organic Genel Müdürü Şirin Işık

İlber Ortaylı'nın "Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" eseri, yaşamın farklı katmanlarına ışık tutan nadide bir rehber niteliğinde. Yazarın zengin deneyimlerini ve birikimlerini yalın bir üslupla aktardığı kitap, okuma alışkanlığından yabancı dil öğrenimine, dünya tarihinden kültürel birikime uzanan geniş bir yelpazede değerli içgörüler sunuyor. Her yaş grubundan okuyucuya hitap eden bu eser, yaşamı daha bilinçli ve anlamlı kılmanın inceliklerini ustalıkla aktarıyor.

"Society of the Snow", 1972'de And Dağları'nda gerçekleşen uçak kazasından sonra hayatta kalma mücadelesini anlatan etkileyici bir yapım. Film, zorlu doğa koşullarında insanın dayanma gücünü ve fedakârlığın derinliğini, sarsıcı bir gerçeklikle beyazperdeye taşıyor.

2024'ün zorlu atmosferinde keşfettiğim en değerli içgörü, sabır ve iç huzurun yaşamsal önemi oldu. Zorluklar karşısında bir adım geri çekilip durumu farklı açılardan değerlendirmenin, hem özel hem de iş yaşamımda daha sağlam kararlar almama olanak sağladığını deneyimledim.

Robin Sharma'nın "Ferrari'sini Satan Bilge" eserindeki şu sözler: "Yaşamındaki sınırlar yalnızca senin belirlediklerindir. Kendi güven çemberinden çıkmaya ve bilinmeyeni keşfetmeye cesaret ettiğinde gerçek insani potansiyelini açığa çıkarmaya başlayacaksın."

Lenovo Türkiye Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak

Grammy ödüllü Amerikalı müzik yapımcısı Rick Rubin’in kaleminden çıkan, yaratıcılığın yaşamımızda kapladığı alanı nasıl genişletebileceğimizi gösteren ilham verici kitabı Yaratıcı Eylem: Bir Var Olma Biçimi, hem beni çok etkiledi hem de yeni düşünce pencereleri açmamı sağladı. İnsan yaşadığı ve var olduğu hayatın içinde her an başrolde aslında. Her birey kendi kişisel döngüsünde, yaşamında ve attığı her adımda kendisine has bir yaratıcılık ortaya koyuyor. Doğuştan gelen bu dönüştürücü gücün farkına vardığımız ve iç sesimizi dinlediğimiz zaman kendimize özgü yaratıcılığı ortaya koyabiliriz. Bence bu her insan için geçerli.

Mustafa Kemal Atatürk’ün muazzam vizyoner bakış açısını ve ileri görüşünü beyazperdeye harika aktaran bir Türk yapımı film bu yıl benim için favori oldu. Milli Mücadele sonrasındaki dönemi güçlü oyuncu kadrosu ve replikleri ile izleyiciye çok iyi yansıttığını düşündüğüm ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’, 1930'lu yıllarda genç bir cumhuriyet olan Türkiye'nin girdiği modernleşme sürecini, aile ve değerler ekseninden kalbe ve akla dokunur şekilde konu ediyor. Filmin sonunda, azim, tutku ve çalışma ile her güçlüğü yenebileceğimize bir kez daha inandım.

Kişisel hayatımda ondan esinlenmeye çalıştığım, henüz 15 yaşında olmasına rağmen çok net ve güçlü bir duruşa sahip oğlum, bu yıl benim en yakın ilham kaynağım oldu. Hayatında çok önemli rol oynayan bir konudan vazgeçmesi gerektiğine inandığı için, onu bu yolda desteklemeyen herkese ki bu insanlar arasında onu çok sevenler de olsa, çok inançlı ve dik durdu. Kararının sorumluluğunu alarak, sabrederek, yılmadan kararının arkasında durdu. Bu olay bana şunu gösterdi; insan kendisi için en doğru olduğuna inandığı kararları en sevdiklerinin kırılacağını bilmesine rağmen alabilmeli. Kimseyi kırmayayım, üzmeyeyim diyerek önemli kararları alamamak ve dengeyi bulmak için kararsız kalmak insanın kendisine daha çok zarar verebiliyor. Azim ve kararlılık kavramları üzerinden bu sene ve her sene ilham kaynağım olan sevgili Sadriye Görece’yi de es geçmek istemem. Sadriye Görece'nin azmi ve kararlılığı, engellerin insanın yolunu kesemeyeceğini gösteriyor. Onun başarıları, kadınlara ve toplumun diğer üyelerine, hayallerini gerçekleştirme yolunda hiçbir engelin aşılmaz olmadığını anlatıyor. Tam bir rol model. 

Kapanan kapıların kapanmasına izin verin, direnmeyin. Siz açabileceğiniz her kapıyı açmaya ve bu kapılardan girmeye odaklanın. Hayat fırsatlarla dolu ve hepsi sizin için çok değerli. Yaşamda deneyimlerimiz bize sebat etmenin ve uyum sağlamanın anahtar olduğunu öğretir. Tıpkı Nazım Hikmet’in sözünde olduğu gibi; Birlikte eskimek çok güzel, eskimedikçe. Bu söz sebat etmenin de anlamını taşıyor. Keşfetmeye, yeni yollar bulmaya ve ilerlemeye devam edin. Başarı her fırsatı yakalamak değildir. Kendi hayat yolculuğunuzda sizin için olanlardan en iyi şekilde yararlanabilmektir. Her zaman başınızı dik tutun ve ilerlemeye devam edin. 

MediaMarkt Türkiye Pazarlama, E-Ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörü Tolga Ünvan

Bu sene beni en çok etkileyen kitap, Darius Foroux ‘ın kaleme aldığı ‘The Stoic Path to Wealth’ oldu. İş hayatında yoğun tempo içinde ve stres altındayken sakin kalabilmek çok önemli. Stoa felsefesinin iş hayatına nasıl uyarlanabileceği ile ilgili enteresan bir yaklaşım sunan bu kitap değiştirebileceğimiz alanlara odaklanmamızın, değiştiremeyeceğimiz şeyleri de olduğu gibi kabul ederek sakinliğimizi korumanın iş hayatında ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Stoa felsefesiyle ilgilenen biri olarak bu yaklaşımı bugüne dek bir hayat felsefesi olarak değerlendiriyordum ama iş hayatına bu şekilde yansımasını görmek açıkçası bana oldukça ilham verdi. 

Bu yıl favori filmim Ters Yüz 2 (Inside Out 2) oldu. Ergenlik dönemini yaşayan bir kızım var ve bir ebeveyn olarak onun ne düşündüğünü, nasıl hissettiğini anlamak adına benim için gayet aydınlatıcı bir film oldu diyebilirim.

22 yaşındaki milli tenisçimiz Zeynep Sönmez. Bu sene benim en önemli ilham kaynağım diyebilirim. Genç yaşta WTA Merida Açık'ta kariyerinin ilk WTA şampiyonluğunu kazandı. Bu şampiyonlukla birlikte WTA sıralamasında ilk 100'e girdi. Tenis oynayan biri olarak başarılarını yakından takip ediyorum. Ama beni asıl etkileyen ‘Hayat seni elemeden sen kendini eleme’ diye ön plana çıkarttığı hayat felsefesi oldu. Mücadelenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmak adına bence çok güzel bir örnek.

Sadece bu yıla değil aslında son yıllarıma damga vuran bir söz var: ‘Mutluyken söz verme, üzgünken karar verme, kızgınken cevap verme’. Ne kadar uygulayabildiğim muamma ama uymaya çalışıyorum. Üstüne kafa yorup düşünüldüğünde ve uygulandığında aslında ne kadar doğru olabileceğini bize gösteriyor.

TurkNet CGO'su Gül Sağır Aydın

Simon Sinek’in kaleme aldığı Start With Why, benim için birçok şeyi sorgulatan bir kitap oldu. “İnsan davranışını etkilemenin yalnızca iki yolu vardır: onu manipüle edebilir ya da ona ilham verebilirsiniz” diyor Sinek ve adım atmaya başlamak için “Neden?” sorusuna yönlendiriyor. Çok doğru bir soru. Aslında her şey, yaptığımız işin arkasındaki ‘neden’i anlamakla başlıyor ve kesinlikle bunu anlatabilen liderler ilham veriyor. Kitapta örneklerle verilen mesajların, kalıcı başarı yolunda ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum.

Bu yıl en favori filmim kesinlikle Atatürk filminin 1 ve ikinci kısmı oldu. Çünkü hem tarihimizi hatırlamak hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu, liderliğini ve bizlere bıraktığı mirası yeniden derinlemesine hissetmek için müthiş bir fırsattı. Atatürk'ün hikayesi sadece bir liderin hikayesi değil, aynı zamanda azmin, kararlılığın ve ilham veren bir dönüşümün hikayesi. Bu filmler, geçmişten geleceğe köprü kuran ve özellikle genç nesillere ışık tutan yapımlar olduğu için de beni çok etkiledi.

CEO’muz Cem Çelebiler’in bakış açısı, cesaretle denemekten korkmaması, ekibini de bu yönde teşvik etmesi ve ezber bozan yanı benim için ilham kaynağı oldu. Değerlere inanarak, vazgeçmeyip sabırla yoluna devam ederek sürdürülebilir bir büyüme yakalaması çok kıymetli. Bir diğer ilham kaynağım ise gençler. Onların yenilikçi bakış açıları, farklı fikirleri ve sorgulayan yapıları heyecan verici. Bu amaçla ekibimdeki gençlerle, hiyerarşiden ve unvandan bağımsız iletişim ve ilişki kurduğumuz, fikirlerimizden ilham aldığımız bir proje grubumuz var. Bu grupla projeler çalışmak, yaratıcı fikirler üretmek inanılmaz keyifli.

Simon Sinek’in şöyle bir cümlesi var; “Bir liderin rolü tüm harika fikirleri bulmak değildir. Bir liderin rolü, harika fikirlerin gerçekleşebileceği bir ortam yaratmaktır” Bu söz beni çok etkiledi ve TurkNet’te yarattığımız kültür ile doğru yolda yürüdüğümüzü bana bir kez daha gösterdi.