Kızılay, doğal maden suyu markası olmanın ötesine geçerek, şalgam, limonata ve soğuk çay gibi sağlıklı içeceklerle portföyünü genişletiyor. Bu adımlarla büyük bir içecek firması olmayı hedefleyen Kızılay, elde ettiği tüm kârı Türk Kızılay Derneği’nin yardım faaliyetlerine aktararak topluma katkı sağlıyor. Markanın yenilikçi adımlarını ve hedeflerini Kızılay İçecek Pazarlama Direktörü Rasime Yılmaz Ozman ile konuştuk.
Kızılay ile doğadan gelen iyilik, topluma giden destek
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kızılay’a emanet ettiği mirası günümüzde Kızılay İçecek markası altında yenileyip geliştirmekten büyük bir onur duyuyoruz. Afyonkarahisar ve Erzincan’daki maden suyu fabrikalarımızla, yıllık 2 milyar şişe üretim kapasitemizle, Türk Kızılay’a sürdürülebilir bir gelir yaratma misyonumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu mirası geleceğe taşırken hem sağlıklı içecek seçenekleri sunmayı hem de topluma değer katmayı hedefliyoruz.
2024 yılında Adana’da kurduğumuz aseptik dolum teknolojisine sahip yeni fabrikamızla ise, portföyümüze yeni ürün kategorileri ekleyerek daha geniş bir içecek markası olma yolunda adımlar atıyoruz. Şalgam, limonata ve soğuk çay gibi doğal ve sağlıklı içeceklerimizle, Kızılay İçecek’in yalnızca bir maden suyu markası olmadığını, aynı zamanda geniş ürün yelpazesiyle sektörde öne çıkan bir içecek firması olmayı hedeflediğini de gösteriyoruz. Tıpkı Kızılay Maden Sularımızda olduğu gibi, Kızılay Sofra İçeceklerinin tüm kârını Türk Kızılay Derneği'nin yardım faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için kullanarak, toplumsal faydaya dönüştürüyoruz.
Postbiyotik içerikli ve koruyucusuz ürünlerle sofralarınıza sağlık katıyoruz
Kızılay İçecek olarak, ürünlerimizi sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlık dostu içeriklerle sunmaya özen gösteriyoruz. Kızılay Şalgam, Kızılay Limonata ve Kızılay Soğuk Çay ürünlerimizi postbiyotik bileşenlerle zenginleştirerek, sindirim sistemi sağlığına önemli katkılarda bulunmayı amaçlıyoruz. Türkiye’de henüz çok yaygın olmayan bu bileşen, probiyotiklerin prebiyotiklerle beslenmesi sonucunda oluşan ve bağışıklık sistemini destekleyen bir içeriğe sahip. Postbiyotik içerikli ürünlerimizle tüketicilere hem lezzetli hem de faydalı alternatifler sunuyoruz. Bunun dışında ürünlerimizde asla koruyucu maddeler kullanmıyoruz. Koruyucu maddeler kullanmadan üretim yapabilmemiz, sahip olduğumuz gelişmiş teknolojik altyapının bir sonucudur. Aseptik dolum hatlarımız sayesinde koruyucusuz ürünler üreterek, doğal aromaları kullanarak sağlıklı içecekler geliştiriyoruz.
Geleneksel lezzetleri Kızılay İçecek farkıyla sofralara taşıyoruz
Kızılay İçecek olarak, geleneksel ve sağlıklı lezzetleri tüketicilerle buluşturmaya devam ediyoruz. Şalgam ürünümüz, doğal ve katkısız yapısıyla hem sağlıklı hem de lezzetli bir yemek eşlikçisi olarak sofralarda kendine yer bulmaya hazırlanıyor. Postbiyotik içeriği ve şeker içermemesi, bu mucizevi içeceği daha da özel kılıyor. Limonata ürünümüz, doğal ve ferahlatıcı yapısıyla hem yemeklerin yanında hem de tek başına keyifle tüketilebilecek bir alternatif… Soğuk çayımız ise, hafif ve az şekerli yapısıyla, tüketicilere keyifli ve huzurlu bir içim sunuyor. Sağlıklı ve ferahlatıcı bir alternatif olarak tercih edilen soğuk çayımız, birçok yemeğin yanında mükemmel bir uyum sağlıyor. Kızılay İçecek olarak, her üç ürünümüzle de sofralarınıza hem sağlık hem de lezzet katmaya devam ediyoruz. Tüketicilerimize bu sağlıklı içecekleri en doğal haliyle sunuyoruz.
Hedefimiz büyük bir içecek markasına dönüşmek
Gerçekleştirdiğimiz pazar araştırmalarında, sağlık bilincinin artmasıyla birlikte tüketicilerin doğal, organik ve koruyucu içermeyen içeceklere yöneldiğini gördük. Şeker oranı düşük veya şeker ilavesiz ürünlere olan talep hızla artarken, bağışıklık sistemini güçlendiren, enerji veren veya sindirimi destekleyen fonksiyonel içecekler popüler hale gelmeye başladı. Biz de geliştirdiğimiz tüm yeni ürünlerimizde bu araştırmanın sonuçlarına uygun hareket ettik.
Yine yaptığımız son araştırmalarda gördüğümüz üzere, tüketicinin Kızılay İçecek’e olan güveni büyük. "Kızılay İçecek üretiyorsa sağlıklı üretiyordur, lezzetli üretiyordur" algısı çok güçlü. Tüketiciler ürünlerimizin tamamen sağlık hassasiyeti önde tutularak üretildiğini biliyor. Bunun dışında özellikle yerli olması, her yerde bulunabilmesi ve köklü geçmişiyle tüketicilerin zihninde yer etmiş bir marka olmanın gücü ile tüketicide yarattığımız güvenin karşılığını aldığımıza inanıyoruz.
Ayrıca biliyoruz ki “Kızılay” markalı ürünlere karşı yüksek bir tüketim eğilimi gösterilmesinin bir diğer sebebi, markanın tüm kârının Türk Kızılay Derneği eliyle insanlığa yardım için kullanılmasıdır. İçinde bulunduğumuz yüzyılın gerçeği, dünyada kaynakların hızla tükenmesiyle birlikte insanlar daha da fazla yardıma ihtiyaç duymaları. Artık markalardan ürün faydasının yanı sıra toplumsal fayda da bekleniyor. Biz de Kızılay olarak “iyilik için” çalışıyor ve satılan her şişenin tüm kârını Türk Kızılay Derneği’ne veriyoruz. Bu iyilik hareketinin bir parçası olmak satın alma motivasyonlarının başında geliyor.
Kuruluş ve varoluş amacı iyiliğe hizmet etmek olan bir maden suyu firmasının sorumluluğu da önceliklerini belirliyor. Bu bilinçle güçlendireceğimiz yeni portföyümüzle birlikte büyük bir içecek firmasına dönüşmeyi ve bu sayede iyiliğe daha güçlü bir destek verebilmeyi hedefliyoruz. Kızılay Sofra İçecekleri olarak, sağlığa ve doğallığa verdiğimiz önemle, tüketicilerimize en iyi ürünleri sunmaya devam edeceğiz. Geniş portföyümüzle sektördeki yerimizi sağlamlaştırırken, Türk Kızılay Derneği'nin yardım faaliyetlerine de katkı sağlamayı sürdüreceğiz.