Kahve alışkanlıklarımızda yeni dönem: Teknoloji ve sürdürülebilirlik rüzgarı

Areda PR'ın Pazarlamasyon için gerçekleştirdiği "Kahve Alışkanlıklarında Yeni Dönem: Teknoloji ve Sürdürülebilirlik Rüzgarı Araştırması" kahvenin yetiştirilme sürecindeki zorlukları, günlük yaşamımızdaki yerini ve geleceğini kapsamlı bir şekilde ele aldı.

Kahvenin hayatımızdaki güçlü bağının derinlemesine incelendiği araştırmaya göre kahveyi, her gün özellikle sabahları, keyif almak için tüketiyoruz. Türk kahvesi eşliğinde arkadaşlarımızla sohbet etmekten vazgeçemiyoruz. Kahvemizi içmeye giderken ilk tercihimiz butik kahve markaları oluyor ve sürdürülebilir bir dünya için cam bardak tercih ediyor ya da termoslarımızı yanımızda taşıyoruz. Her şeyden önce kahve yetiştiriciliğinin zorluklarının farkındayız. Geleneksel kahve deneyimlerimizden gelecekte de vazgeçmiyoruz. Robot baristaların yaygınlaşacağını düşündüğümüz gelecek de evlerimizde daha fazla kahve deneyimine yer vereceğimiz anlaşılıyor.

Kahve = Keyif

Yeni nesil kahve tüketim alışkanlarıyla birlikte ortaya çıkan kahve trendleri derken kahve gün geçtikte hayatımızda çok daha fazla yer edinmeye devam ediyor. Peki, kahve tüketiminin arkasındaki temel motivasyon nedir?

Araştırmaya göre kahve tüketme motivasyonumuzun yüzde 55,6 ile keyif almak olduğu görüyor. Kahve bir içecekten öte, hayatımızın adeta bir keyiflenme ritüeli olarak karşımıza çıkıyor.

Türk kahvesinden vazgeçemiyoruz

Kahve tüketimi günlük rutinlerimizin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Kahvemizi yüzde 34,3 ile en çok sabah saatlerinde tüketiyoruz. Kahve türünde ise geleneksel tadımdan vazgeçmeyerek, Türk kahvesini yüzde 48,1 ile listenin başına taşıyoruz.

Kahvede gelenekselden vazgeçmiyoruz ama farklı kahve tariflerini denemekten de keyif alıyoruz. Araştırmaya göre sosyal medyadaki kahve tariflerini evde deneme oranımız yüzde 44,5.

Arkadaşlarımızla butik kahve markalarında bir araya geliyoruz

Kahve içerken yapılanlar listesinin ilk sırasında yüzde 45,6 ile arkadaşlarla sohbet etmek yer alıyor. Kahve içmek için gidilen yerler arasında yüzde 59,1 ile butik kahve markaları dikkat çekiyor. Bir sosyalleşme aracı olarak kahvenin tercih edilmesiyle birlikte kahve markası zincirleri son yıllarda yaygınlaşırken, butik kahve markalarının kalpleri çalmaktan geri kalmadığı görülüyor.

Tadım deneyimi kahve seçiminde belirleyici

Kahve severler için tat, her zaman ön planda. Katılımcıların yüzde 71,3’ü, kahve satın alırken en çok tadım deneyimine dikkat ettiğini belirtiyor. Barista workshopları, kahve festivalleri ve tadım etkinlikleri gibi aktivitelerle kahve, artık sadece bir içecek değil, aynı zamanda keşfedilecek bir deneyim. Kahve seçiminde tadım deneyiminden sonra ise yüzde 31,7 ile marka etkili oluyor.

Peki, en çok hangi kahve markaları tercih ediliyor?

İlk sırada yüzde 22,5 ile Kurukahveci Mehmet Efendi yer alıyor. İkinci sırada ise yüzde 18,4 ile Kahve Dünyası, üçüncü sırada ise yüzde 11,9 ile Tchibo geliyor.

Teknoloji sayesinde kahve hazırlamak artık çok daha kolay

Kahve demleme yöntemlerinde teknoloji, her geçen gün daha fazla hayatımıza giriyor. Evde kahve yaparken elektrikli cezve, filtre kahve, espresso ve kapsül kahve makinaları gibi bol fonksiyonlu ürünlerden yararlandığımız görülüyor.

Yeni nesil kahve makinalarında Arçelik yüzde 14,5 ile lider marka olarak öne çıkıyor. Arzum ve Philips onu takip ediyor. Geleneksel kahve makinası markalarında da lider yüzde 20,1 ile Arçelik.

Gelelim kahvenin geleceğine

Sizce gelecekte kahve deneyimi nasıl olacak sorusuna kahve severlerin verdiği cevaplar arasında geleneksel kahve deneyiminin her zaman popüler olacağının yer alması hiç de şaşırtıcı değil. Yenilikçi demleme tekniklerine eşlik eden robot baristaların yaygınlaşması fikri heyecan vericiyken, sürdürülebilir ve çevre dostu kahve tüketiminin artacağına dair düşünceler umut vadediyor.

Karton bardak yerine “termos ve cam bardak”

Son yıllarda iklim krizi konusu tüm dünyada konuşulurken, doğal kaynakların daha bilinçli tüketilmesi adına sürdürülebilirlik kavramı da ön plana çıkıyor. Ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarda denge kurmayı amaçlayan bu söylemin kahve tüketicileri arasında da karşılık bulması araştırmanın en sevindirici sonuçları arasında yer alıyor.

Araştırma verilerine göre kahve severlerin yüzde 37,4’ü karton bardak tüketimini azaltmak adına kendi termosunu taşıyarak kahve satın aldığını, yüzde 34’ü ise cam bardak tercih ettiğini belirtiyor. Bu oranın sürdürülebilirlik söyleminin yaygınlaşması ile daha da artacağı öngörülüyor.

Kahvenin Etik Boyutu: “Bir Fincanda Bin Emek!”

Kahve yetiştirilme sürecindeki zorlu koşullar kahve tüketimine farklı bir boyut katıyor. Bir yudum kahvenin ardında ne kadar emek var?

Araştırma verilere göre kahve tüketenlerin yüzde 94,4’ü kahve yetiştiricilerinin zorlu koşullarda çalıştığının farkında olmasına rağmen yüzde 47,8’i yaşanan zorlu koşullar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını belirtiyor.

Düşük ücretler ve zorlu koşullara maruz kalan çiftçileri onurlandıracak slogan önerileri arasından yüzde 44,8 ile “Bir Fincanda Bin Emek” öne çıkıyor.

Kahve tutkumuz teknoloji ve sürdürülebilirlikle şekilleniyor

Areda Piar’ın araştırması, Türk halkının kahve tüketiminde geleneksel yöntemlerin yanı sıra yeni nesil teknolojilere ve sürdürülebilirlik ilkelerine de büyük önem verdiğini ortaya koyuyor. Kahve, sosyal bağları güçlendiren, enerji ve keyif sağlayan bir içecek olmanın ötesinde, çevre ve etik konularında da bilinçli bir tüketim anlayışını destekliyor. Bu dönüşüm, kahve severlerin gelecekte de bu zengin kültürel mirası hem geleneksel hem de modern yaklaşımlarla yaşatacağına işaret ediyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir