Güven odaklı İK politikaları sürdürülebilir başarıyı getiriyor

Great Place To Work Türkiye CEO’su Eyüp Toprak ile Türkiye’deki insan kaynakları politikalarında yaşanan dönüşümü ve çalışan bağlılığını güçlendirmek adına atılması gereken stratejik adımları konuştuk.

Son yıllarda iş dünyasında "çalışan bağlılığı" önemli bir gündem maddesi haline geldi ve birçok şirketin sürdürülebilir başarısı açısından kritik bir rol oynuyor. Yeni nesil çalışanlar, yalnızca maddi kazanç veya statü ile motive olmuyor; iş-yaşam dengesi, kurumsal kültür, anlamlı işler yapma ve kişisel gelişim fırsatları gibi unsurlar da kararlarında büyük etkiye sahip. Bu nedenle, bir çalışanın uzun yıllar boyunca bir şirkete bağlı kalmasını sağlamak, her zamankinden daha zor ve çok yönlü bir çaba gerektiriyor. Peki, Türkiye’de insan kaynakları alanında en büyük zorluklar neler? Çalışan bağlılığını artırmak için hangi adımlar atılabilir? Markaların bu konuda izlediği stratejiler ne kadar etkili? Bu bağlamda Great Place To Work Türkiye CEO’su Eyüp Toprak ile Türkiye’deki insan kaynakları politikalarında yaşanan dönüşümü ve çalışan bağlılığını güçlendirme adına atılması gereken stratejik adımları konuştuk. 

Güven odaklı İK politikaları sürdürülebilir başarıyı getiriyor

Teknolojideki ilerlemeler, iş dünyasında sayıları artan y ve z kuşağından çalışanların beklentilerindeki farklılık, küreselleşme gibi gelişmelerin bir yansıması olarak yepyeni bir dönemdeyiz. 30 yılı aşkın süredir iş yeri kültürü ve çalışan deneyimi konusuna odaklanan global bir otorite olarak diyebiliriz ki bu yepyeni dünyada sürdürülebilir başarı isteyen şirketlerin pozitif çalışan deneyimine mesai harcaması şart. Türkiye'de de bu gerçeğin farkına varan şirketler bu konuya eğilip, stratejilerine entegre etmek için harekete geçti. Güven temelli bir çalışma ortamı oluşturmak üzere, Şirketin İnsan Kaynakları vizyonunu, prosedürlerini, işleyişlerini insan ve kültür odağında yeniden ele alıyor, buna göre dönüşüyorlar. Hatta İK departmanının adı bile bu değişimi yansıtacak şekilde İnsan ve Kültür olarak değişiyor. Böylesi bir dönüşümden geçerken de birçok sorunla karşı karşıya kalabiliyorlar. Nitelikli çalışan bulmak ve elde tutmak konusunda zorluk yaşayabiliyor. Dijital dönüşüm ve uzaktan çalışma gibi yeni normaller, çalışanların motivasyonunu korumayı zorlaştırırken, hızlı tempolu iş hayatı çalışanların iş ve özel hayatlarını dengelemelerini zorlaştırarak çalışan sağlığı ve verimliliği üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bununla birlikte zorlayıcı ekonomik koşullar da tuz biber olabiliyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi konulara yönelik artan talepler, şirketlerin daha adil ve eşitlikçi çalışma ortamları oluşturmalarını gerektiriyor. Bu zorluklar karşısında çalışan motivasyonunu canlı tutmak için liderlere büyük iş düşüyor. Araştırmalarımız, çalışanların güven duygusunu pekiştirmenin ve şirkette kendilerine değer verildiğini hissetmelerinin zorlu koşullar ve çevik kararların getirdiği değişim sürecine adaptasyon konusunda çok önemli bir güç olduğunu ortaya koyuyor. Bunun için kurum içi şeffaf bir iletişim kültürü oluşturmak ve böylece çalışanların organizasyonun hedefleri ve kendilerini etkileyebilecek stratejik karlara hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak ya da mümkünde kararlara dahil etmek önemli. İki yönlü işleyen geri bildirim kanalları oluşturarak, çalışanların istek ve taleplerine kulak vererek ve buna göre aksiyon alarak da çalışan aidiyetini güçlendirebilirler. Dijitalleşen iş dünyasında çalışanların yeni beceriler kazanmalarını sağlayacak eğitim programları oluşturabilirler. Benzer şekilde kariyer gelişimlerini destekleyecek mentorluk ve koçluk programları planlayabilirler, çalışanların başarılarını kutlamak üzere takdir ve ödüllendirme programları hayata geçirebilirler. Elbette bu saydıklarım arasından, her şirket kendi yol haritasını kendi dinamiğine, kendi ihtiyaçlarına, kendi güçlü ve geliştirilmesi gereken alanlarına göre oluşturması gerekiyor. Yani tek bir sihirli formül var mı derseniz yine güven derim.

Bu noktada Great Place To Work olarak biz devreye giriyoruz. Organizasyonların çalışan deneyimini global standartlarda doğru araç ile ölçmelerini sağlıyoruz, güçlü çalışan deneyimi anketimiz Trust Index™ Çalışan Deneyimi Anketi ve Great Place To Work-Sertifikasyonu™ gibi araçlarımızla organizasyonları, bu trendlere uygun birer işveren markası olma yolculuklarında ve yetenekler için çekim etkisi oluşturma konusunda destekliyoruz.  İK profesyonelleri ve liderler, bu araçlarımızla şirketlerini çalışan perspektifi ile değerlendirip elde ettiği iç görü ile gelişime açık ve güçlü yanlarını keşfedebiliyor. Böylece hem belirleyecekleri uygulamalarda hem de dünya çapında tescillenmiş harika bir kurum kültürüne sahip olduğunu duyurma konusunda elleri güçleniyor.

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir