Getir, Silikon Vadisi’nden 38 Milyon Dolar Yatırım Aldı

Evlere servis hizmetini her geçen gün genişleten Getir, Silikon Vadisi’nin ünlü yatırımcılarından Michael Moritz liderliğindeki fondan 38 milyon dolar yatırım aldı.
Getir, Sequoia Capital’in ortağı olan Michael Moritz’in geçtiğimiz yıl dikkatini çekti. Ardından İstanbul’a Getir’in merkez ofisine ziyarette bulunan Michael, Getir’e yatırım yapmaya karar verdi.
Yatırımın öncüsü Michael Moritz‘in, 38 milyon dolarlık yatırımın 25 milyon dolarını kendi kişisel serveti ile yaptığı söyleniyor.
Getir’in hikayesinin, ilk teknolojik girişimi BiTaksi’nin başarısı üzerine kurulu olduğunu belirten Getir Kurucusu Nazım Salur: “Getir ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik, bir pazar oluşturduk. Aldığımız yatırımlar, Türkiye’den çıkan bir fikrin elde ettiği başarıları perçinlememize ve yeni pazarlara açılmamıza destek olacak” dedi.
Getir’in potansiyeline inanan ve yatırım turunda liderliği üstlenen Sir Michael Moritz Getir’in iş modelini ‘Taze bir tarifle, beklenmedik malzemelerle hazırlanmış bir Türk lokumu’na benzetti.
Nazım Salur’un kurucusu olduğu getir 2015’ten beri ülkemizde hizmet vermekte ve iPhone şarj cihazlarından, kedi mamasına, günlük ev ihtiyaçlarından sıcak yemeğe kadar ürünler sipariş edilebilen bir uygulama haline geldi.
Bu Şirket, İnsanların Yüzlerinden Gerçekçi Maskeler Yapıyor

Herkesin içinde yüzünüzü takan yabancılar görseniz ne hissederdiniz? Sanırım o günler çok da uzak değil. Japonya‘da Kamenya Omoto adlı özel maske üreten bir şirket, Tokyo sakinlerine yüzlerinin gerçekçi 3D baskılı […]
Reader Interactions
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Sektör Profesyonellerinden Karantina Günleri için 11 Kitap Önerisi

COVID-19 salgını sebebiyle pek çok kişi evlerinden çalışıyor. Bizler de bu süreçte ücretsiz hizmet sunan şirketleri, ücretsiz olarak yararlanabileceğiniz kültür-sanat faaliyetlerini, karantina günlerinde izleyebileceğiniz, iş dünyasına yönelik YouTube kanallarını sizler için araştırıp liste haline getirmiştik. Listelerimize sektör profesyonellerinden aldığımız kitap önerileriyle devam ediyoruz.
Bu dönemde arta kalan bol vakitte kendilerini geliştirmek isteyen okuyucularımız için iş dünyasından bazı profesyonellerden kendilerine ilham olan kitap önerilerinde bulunmalarını rica ettik. Küçük bir sektörel karantina kütüphanesi oluşturmuş olduk. Gelin önerileri birlikte inceleyim.
İlker Çelik (Panasonic / Kurumsal İletişim & KSS Müdürü - Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Başkan Yardımcısı)

Salim Kadıbeşegil / Kurumsal Dersler: Yılların tecrübesi ve özeni ile kaleme alınmış bu kitap; şirketlerin ve kurumların itibarlarını iyi yönetmesi halinde toplumsal hafıza payında nasıl güçlü bir yer edineceklerine, kötü yönetmeleri halinde ise telafisi güç kayıpları nasıl yaşayacaklarına dair kapsamlı örnek ve saptamalar içermekte. Şirketlerin ekonomik, sosyal ve çevresel sorumluluklarını yerine getirerek, kurumsal vatandaşlığı benimsemesinin hiç olmadığı kadar önem kazandığı günümüzde, Kurumsal Dersler kitabının, #EvdeKal sürecine eşlik edecek iyi bir rehber ve yol arkadaşı olacağını düşünüyorum.
Seçil Ünlüsoy Taşarkan (İş Bankası / Pazarlama İletişimi Birim Müdürü)

Philip Kotler / Pazarlama 4.0 Gelenekselden Dijitale Geçiş:Dijitalleşmenin pazarlama dünyasında, bireylerde ve bireylerin davranışlarında yarattığı değişimleri irdeleyerek, pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesinde dikkate alınması gereken unsurları açıklıyor, tavsiyeler veriyor.
Miles Young / Dijital Çağ’da Ogilvy’ye Göre Reklamcılık: Dünya’nın önde gelen reklam ajansı network'lerinden Ogilvy & Mather'da uzun ve başarılı bir kariyer yapmış olan Miles Young’ın kaleme aldığı bu kitap, dijital ekosistemi iyi anlamak ve başarılı olmak adına kılavuz niteliğinde. Başarılı örnek dijital kampanyalar, araştırmalar ve örnek olay incelemeleri ile öne çıkan bu kitabın reklamcılık ve pazarlama alanında çalışan veya bu alanlarda kariyer yapmak isteyenler için pratik ve faydalı bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Çağlar Gözüaçık (Tazefikir Ajans Başkanı)

Bu zorlu günlerden gelişerek ve güçlenerek çıkabilmemiz için size önereceğim kitap Adam Grant’in Vermek ve Almak kitabı. Aslında pazarlamanın temelinde bu iki eylem olsa da kitap bir pazarlama kitabından çok iş yaşamı ekseninde işlenmiş bir yaşam kitabı. Bu kitabı okurken mutlaka kendinizi gözden geçirecek, çokça gülümseyecek ve kendinizin daha iyi bir versiyonu olarak kitabı tamamlayacaksınız.
Gayet akıcı bir dille yazılmış bu kitabın kaynakçasında 310 madde olduğunu söyleyeyim ki içindeki bilgi ve görüşün genişliğini bir parça aktarmış olayım.
Peki siz hangi gruptasınız? Alıcı mı ? Verici mi? Dengeleyici mi? Ya da başarılı olmak için hangisi olmak lazım?
Yiğit Kalafatoğlu (Penti / Marketing & Digital Transformation Director)

İçinde bulunduğumuz koşulların getirisi olarak yaşamakta olduğumuz bu süreç elbet sona erecek. Ama yakın gelecekte hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Değerler, sistemler, ideolojiler, alışkanlıklar, rutinler derken dünyada çok şey yeni biçimlerine kavuşuyor ve bu dönüşüm artık durdurulamaz.
Evet; bir çok kurum, bir çok marka bu süreçte maddi olarak zarar görecek. Ancak bu dönüşümü doğru analiz edip geleceğe dönük aksiyonlarını bugünden planlayanlar ileride ayakta kalacak. Bunun için de iyi bir kavrayış yetisine sahip olmak gerekli. Benim pazarlama profesyonellerine önerim ise bu yetiyi geliştirecek, düne – bugüne ve yarına özgü üç sektörel yayın olabilir.
Max Sutherland & Alice K. Sylverster – Reklam ve Tüjetici Zihni (Dün)
Miles Young – Dijital Çağda Oglilvy’ye göre Reklamcılık (Dünden Bugüne)
George Westerman, Didier Bonnet, Andrew McAfee – Leading Digital (Bugünden Yarına)
Feza Turunçoğlu (Vestel / Pazarlama İletişim & Perakende Pazarlama Grup Müdürü)

Küçük Şeyler Nasıl Büyük Fark Yaratır / The Tipping Point – Malcolm Gladwell:Değişime açık olmak gerektiğini ve doğru zamanda yapılan en küçük bir değişimin nasıl büyük etkiler göstereceğini anlatıyor bize.
Sadece iş hayatı için değil, özel yaşam için de değerli bir kitap. İlham verici ve etkileyici...
Peynirimi kim kaptı / Dr. Spencer Johnson: Yine değişim odaklı bir kitap. Beklenmedik değişimler ve bizlerin bu değişime nasıl uyum sağladığımız. Tıpkı bugünlerde yaşadıklarımız gibi...
Bu iki kitabın Vestel CEO'su Ergün Güler'in ekibine önerdiği kitaplarda yer aldıklarını ayrıntısını da ekleyelim.
Mehmet Yıldırım (Yandex / Marketing&PR Manager)

The Hook/Kancaya Takılınca: Özellikle evde kalma sürecinde web servislerinin ve uygulamaların önemini bir kere daha anladık. Alışveriş, eğlence alışkanlıklarımızın değişeceği bir döneme girerken, alışkanlık kazandıran uygulamaların nasıl yaratıldığını anlatan The Hook/Kancaya Takılınca'yı tavsiye edebilirim. Özellikle konvansiyonel pazarlamacılar, reklamcılar için çok verimli bir başlangıç olacaktır.
Çağdaş Yaltı (Redbull / Marketing Director)

Douglas Holt, Douglas Cameron/ Cultural Strategy: Pazarlamanın data ve rakamlara fazlasıyla bağlı hale geldiği günümüzde; “kültür” & “kültürel farkların” biz inovasyon peşinde koşan pazarlamacılar için ne kadar önemli olduğunu kuvvetli örneklerle destekliyor. Özellikle kariyerinin başındaki meslektaşlarıma ilham vereceğini düşünerek tavsiye ediyorum.
Çağdaş Yaltı kitaba ücretsiz bir şekilde ulaşabileceğiniz linki de bizlerle paylaştı.
Hakan Akben (Eğitmen / Bilgi İşçisi)

Dört anlaşma / Don Miguel Ruiz:Kişisel gelişim kategorisindeki bu kitap, tecrit günlerinde kendinize ve topluma bambaşka bir şekilde bakmanızı sağlayacak. Tecrit günlerini atlattıktan sonra bizi yepyeni bir dünya bekliyor. Yeni dünyayı yeni prensiplerle karşılamak için bol bol zamanımız olan şu günlerde okuyanları dinginleştirecek bu kitap, dört temel prensip üzerine kurgulanmış. Sürprizleri bozmadan kenara çekiliyorum. Bedenen uzak olsak da, zihnen kalabalık olabileceğimiz bu zor günlerin üstesinden de geleceğimize inanıyorum. Tüm dostlara selamlar, sevgiler yürekten...
Sequoia Capital’dan Yatırım Alan İlk Türk Girişimi Insider, Seri C Yatırım Turunu Tamamladı

24+ ülkede ofisi olan Insider, yapay zeka destekli teknolojisi ile Singapore Airlines, Marks & Spencer, Samsung, MediaMarkt, Virgin, Uniqlo, Garanti BBVA ve Estée Lauder gibi 800’den fazla küresel markanın dijital […]
Yerli FinTech Girişimi Figopara, Covid-19 Sürecinde 230 Milyon TL’lik İşleme Aracılık Etti

Yerli FinTech girişimi olan ve bugüne kadar KOBİ'lerin 800 milyon TL’lik işlem hacmine aracılık eden Figopara, Corona virüs salgınının üç aylık sürecinde (11 Mart – 23 Haziran) 230 milyon TL'lik işleme aracılık yaptı.
Figopara’nın sunduğu hizmetler ile nakit akışlarını bozmadan, finansman ihtiyacını karşılamak isteyen şirketlerin 11 Mart ile 23 Haziran tarihlerinde gerçekleştirdiği işlemlerle geçen senenin aynı döneminde yapılan fatura iskontolama işlemi üç kat artış gösterdi.
Sunduğu platform ile alıcı ve satıcı arasındaki ticaretin finansmanını kolay ve ulaşılabilir hale getirirken, tedarik zinciri döngüsünü de hızlandırdıklarını söyleyen Figopara kurucu ortağı Koray Bahar “Koronavirüs sürecinde hızla yükselen e- ticaretle birlikte alıcı ve satıcı firmalar ile İstanbul Sanayi Odası’nın (ISO) belirlediği ISO 100 şirketleri tedarikçi finansmanı konusunda Figopara’ya ilgi gösterdi. 11 Mart tarihinden bugüne 230 milyon TL’lik işleme aracılık ederek, aracılık ettiğimiz tutarı geçen yılın aynı dönemine göre 3 kat arttırdık. Hedefimiz 1 milyar TL’lik işleme aracılık ederek şu anda elde ettiğimiz büyümenin 3 katına ulaşmak. Figopara olarak hem tedarikçi şirketlerin hem de KOBİ’lerin ticaret finansmanına daha rahat ulaşmaları için gerekli AR-GE çalışmalarını yapmaya devam ediyoruz. Var olan 1.000 aktif kullanıcı sayımızı da 3.500 kullanıcıya çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
Microsoft, Makine Öğrenimi Kullanarak Okyanusları Temizlemek İçin Bir Kuruluşa Yardım Ediyor

Boyan Slat isimli girişimci, Büyük Pasifik Çöp Alanı‘nı temizlemek amacıyla 2013 yılında The Ocean Cleanup adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş kurdu. O zamandan beri proje, nehirleri temizleyerek yeni atıkların […]
VR ve AR ile Çalışan Verimliliği Artıyor

Son dönemde teknolojinin en heyecan verici gelişmeleri sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerinde yaşanıyor. Öyle ki, pazar sadece bu yıl %78 büyüyor. Statista’nın hesaplamalarına göre, VR/AR pazarı, 2020 sonunda 18,8 milyar dolarlık bir hacme ulaşacak. Böylelikle 2019’a göre %78’lik büyüme yaşayacak. 2026 yılında da pazarın 120 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
Teknoser Genel Müdürü Ozan İnan’a göre, özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, VR/AR teknolojilerindeki bu hızlı büyümenin nedeni iş yerinde üretkenliği ve verimliliği artırmada oynadığı kritik rol. VR/AR kullanımının temel alanları olarak oyun, otomotiv endüstrisi, sağlık hizmetleri ve perakende sektörleri öne çıksa da, her sektörün bu teknolojileri çalışma ortamında kullanarak çalışan performansını ve verimliliğini artırabildiğini belirten İnan, son dönemde bu teknolojileri kullanarak sanal iletişim ve çalışan verimliliğini artırmanın yollarını da şöyle paylaşıyor:
İş Birliğini Güçlendiriyor
"COVID-19 pandemisi birçok sektörde uzaktan çalışmayı zorunluluk haline getirdi. Uzaktan çalışmanın performansa etkisini en aza indirgemenin en önemli yollarından biri de VR/AR teknolojileri. Evden çalışma döneminde, VR setlerini kullanan çalışanlar, daha etkili bir performans ortaya koyuyor.
Farklı birimlerden kişilerin kolaylıkla bir araya gelip etkili toplantılar yapmalarına imkan tanıyan VR teknolojileri uzaktan iş birliği yapmayı da kolaylaştırıyor. Çalışanlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar VR teknolojisiyle yaratılan video konferanslarda, 360 derecelik bir ortamda iş arkadaşlarıyla gerçeğe yakın bire bir etkileşimde bulunabiliyor. AR, çalışanlar arası paylaşımı geliştirerek iş birliğini de güçlendiriyor."
İyileşme Sağlıyor
"VR/AR teknolojileri çalışan verimliliğiyle birlikte şirketin verimliliğini de iyileştiriyor. Boeing, teknisyenleri daha önce 747 Süper tankerlerini bağlamak için kullandığı 20 fit uzunluğundaki diyagramların yerini alan etkileşimli 3D AR modelleri kullanıyor. Şirket bu şekilde görevi tamamlamak için harcadığı zamanda %30, yapılan işin kalitesinde de %90’lık iyileşme sağladı.
Ev içi mobilite çözümlerinde lider oyunculardan olan Thyssenkrupp, satış görevlilerini ilk ziyaret sırasında merdiven boyutlarını hızla ölçen AR kulaklıklarıyla donattı. Kulaklık, verileri üretim ekipleriyle otomatik olarak paylaşarak veri girişini ve karar verme süresini azaltıyor. Artırılmış gerçeklik gerçek dünyayı geliştirirken sanal gerçeklik tamamen yeni bir dünya yaratıyor. Telekomünikasyon şirketi Verizon’daki teknisyenler VR kulaklıklarla eğitim veriyor. Ofisten hiç çıkmadan çatıların üstüne ve elektrik direklerine fiber optik kablolar kuruyorlar. Bu teknoloji Verizone’un iş süreçlerini ve verimliliğini önemli ölçüde artırdı."
Etkin Bir Öğrenme Aracı
"VR/AR teknolojisi eğitimde de etkili olarak kullanılıyor. VR setleriyle sahada fiziksel olarak bulunmaya gerek kalmadan bilgi ve beceriler etkili bir şekilde çalışanlara aktarılabiliyor. Walmart, Mercedes-Benz ve Volkswagen gibi büyük şirketler VR/AR kullanarak çalışanlarını eğitiyor. Walmart 140 bin çalışanını VR teknolojilerini kullanarak eğitiyor. Walmart, VR kullanarak yapılan eğitim çalışmalarının çalışanların memnuniyetini %30 artırdığını açıkladı. Harvard Business Review makalesine göre, AR bazı şirketlerde çalışan için eğitim süresini neredeyse sıfırladı."
Güvenliği Test Ediyor
"VR/AR, ürün tasarımı ve testi için de önemli. Sanal gerçeklik teknolojisini kullanan mühendisler, en iyi performansı elde etmek için son ürünü önceden izleyip tasarımda değişiklik yapabiliyor. Kalite asistanları ise ürün üretime girmeden önce operasyonda herhangi bir kusur olup olmadığını kontrol edebiliyor. VR/AR sayesinde mühendisler maket üretmek zorunda kalmadığı için kaynaklar boşa harcanmıyor, önemli bir maliyet tasarrufu sağlanıyor.
Otomotiv sektöründe mühendisler üretim süreci başlamadan önce otomobilin güvenliğini sanal ortamda test edebiliyor. VR erişilebilirlik açısından da kullanışlı. Karmaşık projeler çok sayıda ekiplerin müdahalesini gerektirdiğinden VR teknolojisini kullanan ekiplerde her üye bulut tabanlı projeye erişebiliyor ve sorumlu olduğu bölümü iyileştirebiliyor. Tüm ekip, ürün geliştirme süreci boyunca birbirini denetlediğinden, bu tür bir iş birliği daha hızlı ve daha az riskli olarak görülüyor."
Stresten Arınıyorlar
"Yapılan birçok çalışmaya göre iş yerinde molalar vermek verimliliği artıran en önemli unsurlardan. Bu noktada da VR yine etkili bir çözüm olarak ortaya çıkıyor. VR’la çalışanlar tatil merkezlerinin sunduğu canlandırıcı atmosferi simüle edilmiş bir ortamda hissedebilir. Sanal gerçeklik seyahatlerine çıkmak ya da sanal dünya oyunlarını oynamak, çalışanların stresle başa çıkmasını sağlarken bu tür aktivite değişikliğiyle zihinlerini dinlendirmelerine ve daha odaklı şekilde işlerine geri dönmelerine imkan sunuyor."
Karmaşaya Son Veriyor
"Ofis ortamında kağıt yığınları, belgeler, hatırlatıcılar ve onlarca görevi organize şekilde yerine getirmek yönetilmesi zor konulardan. Bu noktada da VR karmaşık görevleri eksiksiz bir şekilde oranganize etme konusunda çalışanların en büyük yardımcısı olabiliyor. Belge ve diğer kaynakları düzenlemek için VR kullanılması ofiste daha ferah bir çalışma ortamı yaratmanın yanında çalışanların iş takibini kolaylaştırıyor, verimliliğini artırırken stress seviyesini düşürüyor."
İK Maliyetlerini Düşürüyor
"İşe alımda da VR kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Kısa sürede çok sayıda adayla görüşmek zorunda kalan şirketler, sanal gerçeklikle sürecin maliyetini düşürürken verimi de artırıyor. Aday ve görüşmeyi yapan kişinin yan yana oturduğu bir sanal ortamda gerçekleştirilen görüşmelerde adayın iletişim becerilerini ortaya koyması için gerekli koşullar sağlanırken görüşmeciler de adayın yeteneğini ve iş uzmanlığını değerlendirebiliyor. Ayrıca VR/AR sayesinde çalışanlar simüle edilmiş bir ortamda başvurdukları pozisyon ve çalışmak istedikleri şirketle ilgili tam bilgilendirme alabiliyor."
Riskleri Bertaraf Ediyor
"Sanal gerçeklikle çalışanlar, yeni fikirler üretirken bunları gerçek çalışma ortamında uygulamadan önce test edebiliyor. Sadece test etmekle kalmıyor, aynı zamanda olası riskleri de bertaraf ediyorlar. Giyilebilir artırılmış gerçeklik cihazları doğru bilgiyi doğru zamanda ve ideal formatta doğrudan çalışanlara sunarken aynı zamanda kesintisiz çalışabilmelerini ve işlerini daha kısa zamanda yapmalarını mümkün kılıyor."
Türk Gençlerinin İş Yaşamına Bakışı Nasıl?

Genç yetenek araştırmalarının küresel lideri Universum tarafından 40 ülkede, 3.351 üniversiteden 1.179.904 katılımcı ile gerçekleştirilen En Çekici İşveren araştırmalarının Türkiye etabının sekizinci yılı tamamlandı. Bu yılki araştırma, ülkenin önde gelen […]