2000'li yılların başında, Türk televizyon tarihinin en ikonik dizilerinden biri olan "Kurtlar Vadisi"ni hatırlarsınız. Dizi öylesine popülerdi ki yayında olduğu Perşembe akşamları sokaklar boşalır, hatta ertesi gün açıklanan reyting sonuçlarına göre derbi yayınlarını bile geride bırakırdı. Tabii diziyi efsaneleştiren senaryosunun yanı sıra her bir karakterin de ayrı bir hikâyesi bulunuyordu. Öyle ki izleyiciler diziye veda eden Süleyman Çakır isimli karaktere gerçek bir cenaze töreni hazırlayıp vefat haberini dönemin gazetelerinde bile duyurmuştu.
Dizide gelişen her olayın izleyiciyi yakından ilgilendirmesi bir kenara, kullanılan ürünler bile o döneme damgasını vurmuştu. Türkiye'de o yıllarda en pahalı sigara markası olarak bilinen Marlboro'nun bile dizinin başrol karakteri Polat Alemdar'ın (Necati Şaşmaz) Parliament tercih etmesi üzerine satışlarında düşüş yaşandı. Parliament , dizinin popülerliği ile birlikte adeta bir fenomen haline geldi ve satışlarını hızla artırdı. Kısa süre içinde Parliament , Türkiye'de en pahalı ve en çok tercih edilen sigara markası oldu.
Olayı pazarlama açısından inceleyecek olursak Türk dizilerinin, izleyici alışkanlıkları üzerindeki gücünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğunu görebiliriz. Bir dizi karakterinin kullandığı ürün, milyonlarca izleyici tarafından benimsenebiliyor ve bu durum pazarlama stratejilerini doğrudan etkileyebiliyor. "Kurtlar Vadisi" örneği, sadece bir dizinin değil, televizyonun genel olarak toplumsal davranışlar üzerindeki etkisini gösteren önemli bir olay olarak karşımıza çıkıyor.
Günümüzde benzer etkiler Türk dizilerinde hâlâ gözlemlenebiliyor. İzleyicilerin yoğun ilgisi, ürün yerleştirme stratejisinin kullanılmasını da artırıyor. Dizilerde yer alan ürünler, kıyafetler, mekanlar ve hatta yaşam tarzları, izleyiciler tarafından hızla benimseniyor ve bu da markalar için büyük bir pazarlama fırsatı yaratıyor.