• Pazarlamasyon TV
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Trend Raporları
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Corona Virüs Sonrası Otobüs Bileti Talebinde Rekor Artış

Cemre Üçhisarlı / 18 Mart 2020
facebook twitter

Corona virüs için alınan önlemlere eğitime ara vermek eklenince seyahat sitelerine ilgi arttı. Eğitime ara verilmesi kapsamında yapılan açıklamayla öncelik öğrenciler olmak üzere birçok kişi havaalanı ve otogarları doldurdu. Bu açıklamayla birlikte uçak bileti talebi yüzde 82 artarken otobüs bileti talebi ise rekor bir artışla yüzde 646 yükseldi. Konuyu Türkiye’nin seyahat sitesi Enuygun.com yetkilileri değerlendirdi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Corona virüs için ülkemizde geniş kapsamlı tedbirler alınmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Corona virüs için alınan tedbirlerden biri de tüm okullarda eğitim ve öğretime ara verilmesi oldu. Enuygun.com yetkililerinin değerlendirmesine göre, “Okulların eğitim ve öğretime ara verildiği haberi sonrasındaki gün uçak bileti aramalarında yüzde 82, otobüste ise yüzde 646 artış yaşandı”.

Özellikle üniversite öğrencilerinin evlerine dönme gereklilikleri sebebiyle Enuygun.com’u en çok 18 – 24 yaş aralığındaki kullanıcılar ziyaret etti. Uçak biletlerinde en çok İstanbul – İzmir, İstanbul – Gaziantep, Trabzon – İstanbul rotaları tercih edilirken otobüs biletlerindeyse Ankara – Adana, Van – Diyarbakır, Karabük – Ankara arasında bilet alındı.

Uçak ve otobüs bileti için telefon uygulamalarını kullanan ziyaretçi sayısının yoğunluk nedeniyle bir önceki döneme göre yüzde 110 arttığını belirten Enuygun.com, ayrıca iletişim sayfasının görüntülenme oranının da bir önceki döneme göre 3 katına çıktığını belirtti.

İletişim Sektöründe En Kötüsü Geride Kaldı
İletişim Sektöründe En Kötüsü Geride Kaldı

Son bir yıldır ekonomide yaşanan durgunluğun üzerine gelen Covid-19 salgını İletişim sektörünü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Medya veritabanı ve basın bülteni dağıtım konusunda Türkiye iletişim sektörünün en önemli hizmet sağlayıcısı […]

comment 0
share
Etiketler
Corona virüs Seyahat

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uzaktan Çalışanların %60’ı, Büyük Şehirlerden Kaçmak İstiyor

Pazarlamasyon / 26 Ekim 2020
facebook twitter
Uzaktan Çalışanların %60’ı, Büyük Şehirlerden Kaçmak İstiyor

COVID-19 salgını, birçok alanda olduğu gibi iş dünyasında da dengeleri değiştirdi. “Yeni normal” kavramına alıştığımız şu zamanlarda sosyal izolasyon önlemleri kapsamında dünya çapında binlerce şirket uzaktan çalışma modelini deneyimledi. Microsoft, Facebook, Twitter gibi dünyanın önde gelen şirketleri artık tamamen uzaktan çalışma modeli ile yola devam edeceklerini duyurdular. Bu durum özellikle dijital sektörlerde trendleri belirleyen teknoloji vahası Silikon Vadisi dahil olmak üzere birçok iş merkezinin ve şehrin geleceğinin değişebileceğini, dijital sektörlerde çalışan yeteneklerin sınırlardan bağımsız hareket ederek dünyanın farklı bölgelerinden çalışmaya devam edebilecekleri şeklinde yorumlanıyor.

Pandemi öncesinde de giderek artan bir uzaktan çalışma trendi olduğunu söylemek mümkün.The Economist’in araştırmasına göre 2019’da ABD'de 4,8 milyon bağımsız profesyonel kendilerini dijital göçebe olarak tanımlıyordu. E-ticaret ödeme sistemi Fast tarafından yayınlanan bir ankete göre COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başlayan 600 Amerikalı yetişkinden %40'ı daha az nüfuslu bir bölgeye taşınmayı düşündüğünü belirtmiş.

Peki Türkiye’de durum nasıl? Uzaktan çalışan bağımsız profesyoneller Türkiye’de gerçekleşmesi mümkün olan ters işgücü göçü hakkında ne düşünüyorlar? Rimuut’un 500’e yakın çalışanla birlikte yaptığı anketin sonuçları aşağıdaki gibi.

Uzaktan çalışanların %88’i büyük şehirlerde yaşıyor

Ankete katılanların %88'i İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşadığını belirtirken, pandemi sonrası süreçte tatil beldelerine yerleşerek kısa süreli yer değiştiren çalışanlar ise bu araştırma kapsamı içinde bulunmuyor.

%60’ı küçük bir şehre, kasabaya veya kırsal alana taşınmak istiyor

Ankete katılanların %60’ı yakın bir gelecekte yaşadıkları büyük şehirleri terk ederek daha düşük nüfusa sahip bir yere taşınmayı aktif olarak planladıklarını belirtti.

%57’si COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başladığını belirtiyor

COVID-19 salgını artan işsizliğe bağlı olarak hem freelance çalışma oranını hem de uzaktan çalışma modeline geçenlerin sayısını artırmış durumda. Ankete katılanların yarısından fazlası, uzaktan çalışma modeli ile COVID-19 salgını sonrası tanıştığını belirtiyor.

COVID-19 salgınından sonra uzaktan çalışmaya başlayanların %68’i bulundukları büyükşehirlerden uzaklaşmak istiyor

Pandemi sonrası uzaktan çalışma modeline geçenlere bakıldığında tersine göç motivasyonuna ait çok çarpıcı oranlarla karşılaşılıyor. COVID-19 salgınıyla birlikte uzaktan çalışma modeline geçenlerin %68’i, iş yaşantılarının bir döneminde bulundukları yerden daha düşük popülasyonlu bir yerleşim yerine taşınmak istediklerini belirtiyorlar.

Ankete dair ilginç bir diğer sonuç ise pandemi sonrası uzaktan çalışmaya başlayanların %30’unun finansal sebepler yüzünden daha küçük bir yere taşınmayı planladığı.

Uzaktan çalışanlar neden büyük şehirlerden taşınmak istiyorlar?

Ankete katılanlar şehirden taşınmak için en önemli üç sebep olarak ise yeşil alan eksikliğini, popülasyon fazlalığını ve trafiği gösteriyor. Bunu gürültü kirliliği ve küçük yerleşim beldelerinin çalışanlar açısından finansal olarak daha cazip olması takip ediyor. Bir başka deyişle büyük şehirlerde yaşam kalitesinin düşük olması, küçük yerleşim alanlarını çalışanlar için daha cazip hale getirmiş durumda.

Görünen o ki uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması tıpkı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işgücünü küçük şehirlere ve kasabalara yönlendirecek gibi duruyor. Gelecekte gerçekleşmesi mümkün olan bu tersine göç, küçük yerleşim yerlerini farklı sektörlerde kümelenmiş çalışma vahalarına çevirebilir mi hep birlikte göreceğiz.

Linkedin araştırdı: Z kuşağından Boomer’lara, kuşaklar arası yetenek dağılımı
Linkedin araştırdı: Z kuşağından Boomer’lara, kuşaklar arası yetenek dağılımı

Linkedin, 35 ülkeden 7 bin yetenek avcısının katılımıyla oluşturduğu ve farklı kuşaklarla, bu farklı kuşaklardan nasıl verimli iş gücü oluşturulacağını araştırdığı “From Gen Z To Boomers: Hiring and Retaining Multigenerational […]

comment 0
share
Etiketler
Corona virüs Seyahat

Türk Turizmine Netflix Etkisi

Pazarlamasyon / 07 Eylül 2020
facebook twitter
Türk Turizmine Netflix Etkisi

İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından 8 farklı ülkede gerçekleştirilen bir kamuoyu araştırması, dizi ve film sektörünün Türkiye’nin turizmine sağladığı büyük katkıyı verilerle ortaya koydu.

Araştırma kapsamında nüfuslarının toplamı 2 milyarı aşan ABD, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Fransa, Hindistan, İsveç, Suudi Arabistan’daki katılımcılar iki farklı gruba ayrıldı. İlk grupta, bulundukları ülkede Netflix üzerinden yayınlanan Türk yapımlarını izleyen kişilere yer verilirken, ikinci grupta ise platformdaki Türk yapımlarını izlemediklerini belirten katılımcılar yer aldı.

https://pazarlamasyon.com/bir-netflix-hesabini-birden-fazla-kisinin-kullanmasi-netflix-icin-iyi-olabilir/

İzleyenler Türkiye'ye Gelmek İstiyor

Her iki gruptaki katılımcılara da salgın sonrası turistik amaçla Türkiye’ye seyahat etmek isteyip istemedikleri sorusu yöneltildi. Netflix üzerinden Türk yapımlarını izleyen ilk grupta “Evet, Türkiye’ye seyahat etmek isterim.” diyenlerin oranı %54’e kadar çıkarken diğer gruptaki katılımcılar arasında bu cevabı verenlerin oranı %25 seviyesinde kaldı. Başka bir deyişle Netflix üzerinden Türk yapımlarını izleyen kişilerin Türkiye’ye gelme ihtimalinin, diğer kişilerin iki katından daha fazla olduğu belirlendi.

Ülkeler özelinde bakıldığındaysa, Netflix’teki yerli yapımları izledikten sonra Türkiye’ye seyahat etmeye karar verdiklerini en çok söyleyenler sırasıyla Avustralya, ABD, Suudi Arabistan ve Hindistan’daki katılımcılar oldu.

https://pazarlamasyon.com/netflixin-ikonik-giris-sesinin-arkasindaki-hikaye/

Netflix'te Görüp Keşfediyorlar

Diğer yandan araştırma, normal koşullarda Türk yapımlarına ilgi duymayan kişilerin de Netflix sayesinde yerli yapımlara yönelmeye başladığını ortaya koydu. Buna göre ilk gruptaki katılımcıların %47’si "Netflix’te karşıma çıkmasaydı, herhangi bir Türk yapımını izlemezdim.” derken bu oran Fransa, İsveç ve Brezilya gibi ülkelerde %70’in üzerine çıktı.

‘Made In Turkey’ Koleksiyonu ile Kolay Erişim

Türkiye’de üretilen yapımları 190 ülkedeki 193 milyon üyesine taşıyan Netflix, geçtiğimiz şubat ayında üyelerinin bu yapımlara daha kolay ve hızlı ulaşmasını sağlayacak bir adım atarak ‘Made in Turkey’ içerik koleksiyonunu hizmete sunmuştu. Netflix üyeleri, bu koleksiyona dünyanın her noktasından netflix.com/MadeInTurkey adresine girerek ulaşabiliyor.

https://pazarlamasyon.com/netflix-bazi-iceriklerini-ucretsiz-sunmaya-basladi/

30’u Aşkın Dile Çevriliyor

Netflix’in içerik kütüphanesinde, yabancı yapımların yanı sıra çok sayıda Türkçe içerik yer alıyor. Bu yapımlar arasında Hakan: Muhafız, Atiye, Aşk 101, Rise of Empires: Ottoman, Yarına Tek Bilet ve Exatlon Türkiye gibi çeşitli formatlardaki Netflix orijinal yapımlarına ek olarak Organize İşler: Sazan Sarmalı, Ezel, Leyla ile Mecnun, 7. Koğuştaki Mucize, Ayla, Diriliş: Ertuğrul, Arif v 216, Masum gibi sayısız lisanslı yapım da bulunuyor.

Pandemi, Kadınların Online Alışveriş Alışkanlıklarını Değiştirdi
Pandemi, Kadınların Online Alışveriş Alışkanlıklarını Değiştirdi

Pandemi döneminde çalışan kadınların online alışveriş alışkanlıklarında önemli değişiklikler olduğu belirlendi. Pandemi öncesi giyim ve kozmetik ağırlıklı alışveriş yapan kadınların sepetleri, son 5-6 aydır ağırlıklı olarak gıda ve temel ihtiyaç […]

comment 0
share
Etiketler
Corona virüs Seyahat

2021, 21. Yüzyılı Yeniden Tanımlayacak

Pazarlamasyon / 28 Aralık 2020
facebook twitter
2021, 21. Yüzyılı Yeniden Tanımlayacak

Küresel yönetim danışmanlığı şirketi Accenture, 2021’de öne çıkacak trendleri paylaştığı “Fjord Trends 2021” adlı bir rapor paylaştı. Bu raporda 2021'in 21. yüzyılı yeniden tanımlayacağı ifade edilirken 2021’e yönelik olarak 7 trende yer verildi. Şimdi bu trendlere ve bu trendler doğrultusunda şirketlerin ve markaların almaları gereken aksiyonlara hep birlikte göz atalım.

https://pazarlamasyon.com/2021de-pazarlamayi-ileriye-tasiyacak-3-teknoloji/

Toplu Yer Değiştirme

Şirketler, müşterilere ve markalara daha önce etkileşimde bulundukları fiziksel alanlardan uzakta deneyimler sunmak için yeni çözümler bulacaklar. Ve inovasyon zihniyetiyle bunu güvenli bir şekilde yapmak mümkün. Bu konuda dikkat çeken bir örnek ise insanların WeChat aracılığıyla 46 farklı mağazayı gezip bir şeyler satın almalarına imkan tanıyan Şangay lüks sanat ve alışveriş merkezi K11 için açılan sanal mağazadır.

Şirketler yeni marka deneyimlerini keşfederken, dikkate alınması gereken acil zorluklar vardır. İlk olarak markalar, bilgi toplamanın nasıl değiştiğini anlamalılar. Müşterilerin uzun süredir yerleşik davranış kalıplarından kaynaklanan maruz kalmaya güvenenler daha görünür olmanın yollarını aramalılar.

İkinci olarak markaların, alışverişin gün boyunca ve çeşitli cihazlara yayılmış birçok mikro an içinde atomize olduğu gerçeğini ele almaları gerekiyor. Sosyal medya, bu anların çoğu için yönlendirici olacak ve büyük bir ihtimalle insanların satın alma kararlarını etkileyecektir.

Üçüncü olarak şirketlerin, dijitali kullanarak fiziksel dokunuşu kopyalamaları veya değiştirmeleri gerekiyor. Bazı durumlarda ayrıntılı bir kopyaya yatırım yapmak, insanlara karar vermeleri için ihtiyaç duydukları şeyi vermeye yardımcı olacaktır.

https://pazarlamasyon.com/2021de-belirsizligi-yonetmek/

Son olarak markaların sürükleyici yaklaşımlarla neşe sunmanın yollarını aramaları gerekiyor. Örneğin evde yeni cihazlarla açık hava deneyimlerini yeniden oluşturmak, markaların normal e-ticaret platformuna biraz sihir getirmelerini sağlar.

Kendin Yap (DIY) İnovasyonu

Kuruluşlar, “kendin yap” (DIY) devrimine katılmanın bir yolunu bulmalılar. İnovasyon ile yaratım ve kreatör ile müşteri arasındaki çizginin nasıl bulanıklaştığını kabul etmeleri gerekir. Tasarım endüstrisinde, mümkün olan en iyi ürün ve hizmetleri elde etmek için insanlarla birlikte üretmenin erdemlerine uzun zamandır değiniliyor. Ancak şimdi kuruluşlar, insanların kendileri için üretmelerini sağlayan araçlar ve platformlar tasarlayarak birlikte üretmeyi bir çıktı olarak düşünmeye başlamalılar.

Kurumsal inovasyon sadece fikirlerden ibaret değildir. Ayrıca icatları meydana getirmeden önce uzun bir süre boyunca ve sık sık tekrarlayarak bunun iç yüzünü görmek için dayanıklılığa, cesarete, uyumluluğa ve liderliğe ihtiyacınız vardır. İnovasyona yönelik eski bir yaklaşım şu soruyu sormak olurdu: Akıllı telefonların ardından ne gelecek? Şimdi her kuruluş kendi inovasyon süreci için yeni bir soru sormalıdır: İnsanlar bununla başka ne yapabilirler?

https://pazarlamasyon.com/2021de-one-cikacak-3-logo-tasarim-trendi/

Uzaktan Çalışma ve Çalışan Deneyimi

İşverenlerin yeni nesil çalışma modeline yönelik olarak dört ana alanda yenilik yapma fırsatları vardır:

Teknoloji: Dijital dönüşümü kol mesafesinde tutan birçok kuruluş şimdi bunu benimsedi. Yakında evden çalışma deneyimlerinde devrim yaratan donanım ve yazılımlar ve ekip iş birliği büyük ihtimalle sıradan hale gelecek. Tüm bunlara daha erken yatırım yapan şirketler, rekabet avantajı elde edebilirler.

Kültür: İşverenler, özellikle sanal ekipler için tasarlanmış kurumsal kültür yaklaşımlarına ihtiyaç duyacaklar. Ancak şirketler, kültürü oluşturan birçok değişkenin kendi kontrollerinde olmadığını kabul etmelidirler. Meslektaşlar arasındaki anlık iletişim, soyutlanmayı önleme konusunda değerlidir.

Yetenek: Yeteneği değerlendirme ve ödüllendirme konusunda yenilik yapmak için birtakım fırsatlar mevcut. İşe alım sırasında uzaktan çalışma, işverenlerin her zamankinden daha geniş bir ağ oluşturmasına izin verirken konum tabanlı ödeme bantlarının yeniden değerlendirilmesi gerekecek. Evde çalışma desteği, ofis mobilyalarından çocuk bakımı veya yaşlı bakımı desteğine kadar her şeyi içeren paketlerle bir çalışanın ayrıcalığı haline gelecek. Bu aynı zamanda iki yönlü bir yoldur: Yetenek herhangi bir yerde olabiliyorsa, çalışanlar ve işverenler ağlarını çok geniş bir alana yayabilirler.

Kontrol: Evden çalışanların verilen görevleri yerine getirmesini sağlamak, işverenler için giderek büyüyen bir zorluktur ve kontrol hakkında bir dizi soru ortaya çıkarıyor. Örneğin uzaktan çalışanlar için etkili siber güvenlik uygulamak çok önemli olacak; ancak bu durum, gizlilikle ilgili sorunları da ön plana çıkaracak. Ev çalışanlarını izlemek için gözetim yazılımı satışları hızla arttı. Ancak bu tarz uygulamaların işveren ve çalışan ilişkilerini nasıl etkileyeceği önemli bir soru işareti.

https://pazarlamasyon.com/2021-kisisellestirilmis-pazarlamanin-yili-olacak/

Etkileşim Yolculuğu Tutkusu

Modası geçmiş normlardan ve kısıtlayıcı tasarım şablonlarından kurtulan markalar farklılaşabilir. Harika bir tasarımla sunulan doğru ekran içeriğiyle, bir izleyici, gerçek dünya deneyimi kadar ilgi çekici bir ekran deneyimi bulabilir.

Oyun platformları, sosyal platformlar ve karma gerçeklik ortamlarında önemli deneyimler gerçekleşiyor. Kulüpler, oyuncular, sanatçılar ve arkadaş gruplarının birlikte vakit geçirdiği bir platform olan Discord'un kullanımında %47'lik bir artış yaşandı. Ortak ilgi alanlarına sahip kullanıcılar, Spotify eklentisi aracılığıyla dinleme partilerine katılabilir, Twitch ve YouTube'dan canlı video içeriği yayınlayabilir ve birlikte takılmanın keyfini çıkarabilirler.

Canlı performans, sosyalleşme ve platformlar harmanlanmaya devam edecek ve mevcut platformlar buna hazırlanıyorlar. Örneğin Spotify kısa süre önce uygulamasına sanal etkinlik listeleri ekledi; böylece insanlar canlı performans sergileyenleri izleyebiliyorlar. Şirketler, kitleleri bir deneyime daha etkili bir şekilde çekmek için kitle etkileşimini yeniden tasarlayarak da yenilik yapabilirler.

Markaların bu trendleri sorumlu bir şekilde optimize etmesi çok önemli olacak. Çevrim içi geçirdiğimiz zamanın artmasıyla oluşan verilerin titizlikle yönetilmesi gerekecek. Buna ek olarak insanların güvendiği markalar için anlamlı bir şeyler yapma fırsatları olacak.

https://pazarlamasyon.com/2021-degerlerin-donustugu-yil/

Çevik Altyapı

Şirketlerin, işletmelerindeki tedarik zincirlerinin konumunu yeniden düşünmeleri, varlıklarının ne olduğu ve bu varlıkların nasıl kullanılacağı konusundaki fikirlerini genişletmeleri gerekiyor. Örneğin ABD'de faaliyet gösteren Lululemon Athletica şirketi, çalışanların online siparişleri daha hızlı bir şekilde hazırlayabilmeleri için mağazalarını yeniden açtı.

Mevcut varlıkları en iyi şekilde kullanan stratejik ilişkileri benimsemek de önemlidir. Örneğin Çinli online perakende devi JD.com, üreticilerin kendi platformunda yeni mağazalar açmalarına ve pazarlama, lojistik ve teslimat hizmetlerinden yararlanmalarına izin vermek için bir girişim başlattı.

Şirketler yeni iş modellerini ve değer önerilerini keşfetmeliler. Abonelik modelleri yalnızca karantina sırasında değil, sonrasında da büyüdü. Örneğin Pret a Manger, müşterileri tekrar harcama yapmaya teşvik etmek için bir kahve aboneliği programı başlattı.

Tüm bunların yanı sıra şirketlerin tedarik zincirlerini, büyümenin itici gücü olarak görmeleri gerekiyor. Kişiselleştirme talebi, tedarik zincirlerinin daha esnek ve duyarlı olmasını gerektiren önemli bir fırsat sunar. Son olarak tedarik zincirlerini yeniden düşünmek, şirketlerin işlerini yaparken sürdürülebilir alternatifleri değerlendirme fırsatına sahip oldukları anlamına gelir.

https://pazarlamasyon.com/pazarlamacilarin-cogu-sanal-etkinliklerin-2021de-de-devam-edecegini-dusunuyor/

Kuruluşlar, değişime hızla adapte olabilmeleri için tedarik zincirlerinde çeviklik ve esneklik oluşturmalılar. Ancak bu, sadece pandeminin neden olduğu ek vardiyaları yönetmekle ilgili değildir. Daha ziyade geleceğe yönelik (özellikle iklim değişikliği için) bir dayanıklılık ile ilgilidir.

Empati Meydan Okuması

Empati, iyi tasarımın temelidir. Onu tasarladığınız kişiye dair samimi bir anlayıştır ve bir etkileşimi veya arayüzü nasıl tasarladığınızı şekillendirir. Ancak şirketler sosyal konularda tavır aldıklarında, herkes için empati kurmak daha zordur.

Bugünün kaygılarının en iyi şekilde nasıl ele alınacağına dair çelişkili görüşler; stres, anlaşmazlık ve haklardan mahrum bırakmaya neden olabilir. Bu durum, kuruluşların ve bireylerin yanıltıcı hikayeler anlatmalarına neden olabilir ve bu da onları eleştirilere karşı savunmasız hale getirebilir.

Bir kuruluş, bu zorluğun üstesinden gelmek için iki yoldan gidebilir. Birincisi, odak noktasını tüm toplumu düşünmekten daha küçük alt gruplara daraltabilir ve amacına en yakın konulara öncelik vererek başlayıp, ardından bunun etrafında davranışlar inşa edebilir. Alternatif olarak ise kuruluşlar kutupları yönetmeye çalışabilirler. Örneğin eBay, bir hızlandırıcı programı başlatarak ve ücretsiz bir e-ticaret platformu sunarak karantina sürecinde hayatta kalamayan küçük işletmelere yardım etmeyi seçti.

https://pazarlamasyon.com/2021in-teknoloji-trendleri-neler-olacak/

Yıllar geçtikçe tasarım odaklı düşünme, empatiyi dinlemeyle denk tutarak onu kolayca listeden çıkarılmış bir şey gibi gösterdi. Ama empati sadece dinlemek değildir ve tek seferlik bir uygulama da değildir. Empati, bir davranış biçimidir. Bu da tasarımcıların yalnızca gerçekliği şekillendirmekle kalmayıp, hikayeyi nasıl yöneteceklerini ve onu zenginleştirmek için hangi araçları kullanabileceklerini düşünmek için iletişim uzmanlarıyla birlikte çalışmaları gerektiği anlamına gelir.

Kaybedilen ve Keşfedilen Ritüeller

Markalar, kaybolan bir ritüelin bıraktığı boş alanı anlamak için çalışmalı ve ardından onun yerini alabilecek bir deneyim sağlamalıdırlar. Fjord Trends 2021 raporunda, markaların yenilerini tasarlarken dikkate almaları gereken ritüeller için dört rol belirtiliyor:

Portal olarak ritüel: Bir ritüel, farklı benlikler arasında geçiş yapmamıza yardımcı olabilir. Geçiş ritüelleri özellikle güzellik, bakım ve moda markaları için önemlidir.

Aidiyet duygusu olarak ritüel: Hafta sonu içkileri veya oazar sporları, aidiyet duygusunu teşvik eden ve çevresinde birtakım ürünlerin sosyal bir ortamda tüketildiği ritüel örnekleridir. Markalar için zorluk, fiziksel ortamların dışında deneyimler yaratmaktır.

https://pazarlamasyon.com/2021de-one-cikacak-5-tuketici-davranisi-trendi/

Rahatlık olarak ritüel: Sosyal açıdan mesafeli sokak dansı partileri ve kokteyl saatleri gibi yeni ritüeller rahatlık kaynağı olabilir. Markalar, bu tür anları nasıl iyileştirebileceklerini düşünmeliler.

Dayanak noktası olarak ritüel: Markalar, insanların fiziksel olarak bir araya gelemedikleri tatil kutlamaları gibi duygusal dayanak noktalarını yeniden hayal etmelerine yardımcı olabilirler. Örneğin fintech şirketi Klarna, bu doğrultuda, iptal edilen yaz etkinliklerinin bıraktığı boşluğu doldurmak için Klarnival adlı bir online müzik festivaline ev sahipliği yaptı.

Bir markanın yarattığı herhangi bir ritüel, marka amacı ile bağlantılı olmalıdır. Doğru ritüel, doğru amaç ile dengelendiğinde, müşterilerin kendileri için önemli olan şeylerle etkileşim kurmasını sağlayabilir.

Çalışanların %82’si, Ofislere Dönmek İstemiyor
Çalışanların %82’si, Ofislere Dönmek İstemiyor

Kaspersky tarafından çeşitli sektörlerden 8.000 KOBİ çalışanıyla yaptırılan yeni küresel araştırma, çalışanların neredeyse dörtte üçünün (%82) COVID-19 öncesi çalışma yöntemlerini yeniden değerlendirdiğini ortaya koydu. Çalışanlar artık eskiden olduğu gibi işe […]

comment 0
share
Etiketler
Corona virüs Seyahat
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön