30 Eylül’de California’da onaylanan yasaya göre chatbotlar insanlarla iletişim kurmaya başladıklarında chatbot olduklarını belirtmeleri gerekiyor. Yasa 1 Temmuz 2019’da yürürlüğe girecek. Bu yasa öncelikle aldatıcı siyasi botları hedef alıyor.
Böyle bir yasaya ihtiyaç duyulmasının temel sebebi tabii ki günümüzde oldukça yaygınlaşan chatbotların insanlar gibi konuşabiliyor ve hizmet verebiliyor olması. Chatbotların öğrenim süreci kendi kendine gelişebileceği gibi genelde botlara konuşmayı ve yazışmayı insanlar öğretiyor ve diyaloglar insanlar tarafından oluşturuluyor bu durum da chatbotların bir karakterleri olmalı mı sorusunu doğuruyor. Sonuçta chatbotların yaptığı işleri öncesinde insanlar yapıyorlardı ve her insanın bir karakteri var…
Peki Chatbotların Bir Karakteri Olmalı mı?
İşe yeni başlayanların girdiği oryantasyon süreçlerini bir düşünün. İşi öğrenmeden önce girdikleri yeni iş yerini tanımaya çalışırlar, iş arkadaşlarıyla tanışırlar ama hepsinden önce bundan böyle mensubu olacakları kurumu/kuruluşu tanıyarak onun kişiliğine ve karakterine bürünürler, çalıştıkları yerle bütünleşirler.
Chatbotların insanlar gibi bir uyum süreçleri yoktur ancak insanlar marka ile iletişimlerini chatbot üzerinden gerçekleştirseler bile bunun doğal bir süreç olmasını isterler. Yapay zekayı insanlara kabul ettirebilmenin ve sevdirmenin yolu chatbotların onların
“insancıl” taraflarına dokunmalarından geçer. Bu bağlamda diyalogların samimi, doğal ve gerçekçi olması tercih edilir. Chatbotların bir karakterlerinin olması da işte bu noktada önemlidir. Chatbotlara bir karakter oluşturarak işlerini insanlardan daha profesyonel yapmalarını sağlayacak bir sistemi aynı zamanda insancıl bir şekilde tasarlamış olursunuz.
Bu konuda yapılmış bir deneyde Apple’ın kişisel asistanı Siri’ye Cortana olup olmadığı sorulmuş. Siri bu soru karşısında kıskançlık göstermiş ve başka bir markanın asistanı ile karıştırılmaktan hiç hoşlanmamış. Bu deney sonucunda Siri’nin kesinlikle bir karakterinin olduğunu söyleyebiliriz ve bu karakter Apple’ın marka kimliği ile de uyumlu bir karakter.
Kişilik, botun nihai hedefi hakkında daha derin bir anlayış ve kavrayış sağlarken; dil, ruh hali, ton ve stil seçimi yoluyla nasıl iletişim kuracağını çok daha iyi oturtur. Bu noktada bir botun cansız bir teknoloji parçası olarak görülmesi hatadır. Chatbotlar için oluşturulacak karakterler, onların insanlarla duygusal bir bağ kurmalarını sağlayacak ve kurum/marka kimliğini müşterilere yansıtarak tıpkı bir kurum çalışanı görevini üstlenecektir.