PricewaterhouseCoopers (PwC) şirketi düzenlediği 16. Global CEO anketinde, dünyanın birçok ülkesinde farklı sektörlerde yer alan 33 CEO’nun, işletmelerin büyümelerini sağlamak veya devam ettirmek amacıyla 2013’te hangi piyasa fırsatlarını değerlendirilmeleri gerektiği konusunda görüşlerine başvurdu.
CEO’lar organik büyümeyi canlandırmak amacı ile mevcut piyasalarda iyi seçilmiş girişimlerle yer alınması gerektiğini vurguluyorlar. Öte yandan inorganik büyümenin elementlerinden olan satın almalar ve birleşmeler veya yeni sektörlere girmek, CEO’ların daha ihtiyatlı davrandığı konular arasında yer alıyor.
CEO’lar için en önemli konu şüphesiz dünya genelinde büyümenin nerelerde gerçekleştiği. 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz sonucu Amerikan ekonomisinde oluşan durağanlığın devam etmesi, aynı krizin global bir etkiye dönüşmesi ile birlikte Avrupa Birliği üye ülkelerini etkilemesi ve yaşanan ekonomik resesyon, gelişmekte olan piyasaları daha cazip hale getirmişti. Yapılan araştırmada CEO’ların yarısı, zirvede yer alan 10 denizaşırı piyasanın büyüyen piyasa olduğu ve bunların dördünü BRIC ülkelerinin ekonomisinin oluşturduğu görüşünde.
PwC’nin tahminlerine göre, Çin ve Hindistan hali hazırda dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alıyor. Ancak Hindistan’ın iç reformlarla mücadele etmesi, Çin’in ihracatına yönelik küresel ticaret ortaklarından daha az talep gelmesi, bu ülkelerin yavaşlayan büyüme performansı göstermesine sebep oluyor. Aynı durum ülkemiz için de geçerli. Türkiye de gösterdiği ekonomik performans ile gelişen ekonomiler arasında yer alıyor. Ancak en büyük sorunumuzun cari açık olması, ihracatımızın istenilen seviyede bulunmaması ve diğer dolaylı ve dolaysız birçok etkenden ötürü Türkiye yavaşlayan bir büyüme profili çizmektedir.
Bunun tam zıttı olarak, Brezilya ve Güney Afrika’da yaşanan büyümenin artan bir şekilde olduğu belirtiliyor. Öyle ki sayıları giderek artan birçok CEO, gözlerini Afrika pazarlarına yöneltmiş durumda.
Tabi ki CEO’lar gelişmiş ekonomileri de ihmal etmiyor. CEO’lar için Amerika halen en önemli denizaşırı piyasalardan biri konumunda. Fakat yıllık %2,4 büyüme oranına sahip ABD ekonomisi için bozulmaya hassas değerlendirilmesi yapılıyor. Bazı CEO’lar da büyümek için mücadele veren Avrupa ülkelerini bile fırsat bölgesi olarak görüyorlar.