Brand Finance Türkiye’nin En Değerli 100 Markasını Açıkladı

Her yıl dünyanın en değerli markalarını açıklarken aynı zamanda ülke bazlı markaları da değerlendiren Brand Finance, 12.kez Türkiye’nin en değerli 100 markasını açıkladı. Açıklanan verilere göre; Türkiye’nin en değerli 100 markasının toplam değeri 19,8 milyar dolar.
Geçtiğimiz yıl 2 milyar 42 milyon dolarlık marka değeriyle Türk Hava Yolları Türkiye’nin en değerli markası olmuştu. Bı yıl da Türk Hava Yolları ilk sırayı 1 milyar 735 milyon dolarlık değeriyle korudu. Değer kaybetmiş gibi gözüken markanın değerinin düşmesini geçen yıldan bu yıla artan dövizin etkisi olarak yorumlayabiliriz.
İlk sıradaki THY’yi ikinci ve üçüncü sırada bankalar takip ediyor. 1 milyar 637 milyon dolarlık marka değeriyle Ziraat Bankası ikinci sırayı alırken, listede üçüncü sırayı 1 milyar 344 milyon dolarlık marka değeriyle Garanti Bankası alıyor. Türk Telekom 1 milyar 185 milyon dolarlık değeri ile dördüncü, Turkcell 1 milyar 182 milyon dolarla beşinci sıraya yerleşti.


Yukarıdaki görsellerden Türkiye’nin en değerli 50 markasına ulaşabilirsiniz. Listeyi daha ayrıntılı incelemek ve devamın görmek istersiniz raporun kendisine buradan ulaşabilirsiniz.
Markaların geçen yıla oranla değişimleri ise şöyle;

Linkedin araştırdı: Z kuşağından Boomer’lara, kuşaklar arası yetenek dağılımı

Linkedin, 35 ülkeden 7 bin yetenek avcısının katılımıyla oluşturduğu ve farklı kuşaklarla, bu farklı kuşaklardan nasıl verimli iş gücü oluşturulacağını araştırdığı “From Gen Z To Boomers: Hiring and Retaining Multigenerational […]
Reader Interactions
Comments
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Türkiye’nin Sosyal Medya Alışkanlıkları

Türkiye'de sosyal medya kullanım alışkanlıklarının bugünlerde hangi düzeyde olduğunu görmek için NG Araştırma bir çalışma gerçekleştirdi. 17-21 Nisan 2020 tarihleri arasında 15 yaş üzeri 2075 kişinin katılımıyla Türkiye genelinde yapılan kamuoyu araştırmasının ilginç sonuçları var.
Sabah kalktığımız andan itibaren elimizden düşürmediğimiz telefonlarımızın vazgeçilmezleri arasında sosyal medya var. Öyle ki her 20 kişiden 19'u sosyal medya kullanıyor.
İnsanlar tarafından büyük ilgi gören sosyal medya kanallarının öne çıkan ana özellikleri farklı kişiler tarafından da en çok tercih edilen olmasına neden oluyor. Kimimiz düşüncelerini paylaşacağı platformları tercih ederken, kimimiz ise yaşantısını fotoğraf veya video yardımı ile paylaşabileceği kanallara yöneliyor. Peki, Türkiye'de en çok hangi sosyal medya kanalı tercih ediliyor?

Katılımcıların en sık kullandığı sosyal medya kanalı %58'lik oranıyla Instagram oldu. Kısa süre öncesine kadar gençlerin yoğunlukta olduğu Instagram artık her yaş grubundan kullanıcıya ulaşmış durumda. Dünyanın en büyük video kütüphanelerinden biri olan YouTube ise %18'lik oranıyla 2. sırada tercih ediliyor. Türkiye'de her kesime ulaşmayı başarabilmiş Facebook, en sık kullanılanlar açısından %13'lük oranıyla 3. sırayı aldı. Gündemin hızlı bir şekilde takip edilebildiği Twitter %9'luk oranıyla 4. sırada.
Sosyal medyayı neden kullanıyoruz?
Katılımcıların sosyal medyayı kullanmalarının ana nedenlerine baktığımızda; %24'ü boş zamanını değerlendirmek, %22'si eğlenmek, %18'i yeni şeyler öğrenmek, %14'ü ise tanıdıklarıyla iletişimde kalmak için sosyal medya kullandığını ifade etti. 2020 yılını en çok etkileyen, ülkemizin ve dünyanın gündemine oturan corona virüs burada da karşımıza çıkıyor. %8'lik kesim son günlerde corona virüs salgınına dair bilgi edinmek ana amacıyla sosyal medya kullanıyor.
Katılımcıların sosyal medya kullanmalarının tüm nedenlerine baktığımızda ana sebepler arasında yer edinemeyenler de ön plana çıkmaya başlıyor. Sıralama şu şekilde oluştu:

Sosyal medyada ne kadar aktifiz?
Türkiye'de sosyal medya hesabı olmayan kişilerin sayısı oldukça az. Bu kadar yaygın kullanılırken kullanım sıklığı ve aktiflik durumları nasıl?
Katılımcıların %87'si hesaplarını günde birkaç kez kontrol ettiğini belirtirken, %8'i günde 1 defa kontrol ediyor. Geri kalan kesim ise haftada birkaç kez bakmanın yeterli olacağını düşünüyor.
Katılımcılara hesaplarından ne sıklıkta paylaşım yaptıklarını sorduğumuzda, sonuçlarda belirgin bir değişiklik ortaya çıkıyor. Her 2 kişiden 1'i haftada birden daha seyrek paylaşım yapıyor. Her 3 kişiden 1'i haftada bir veya birkaç defa içerik paylaşıyor. Yaklaşık olarak her 7 kişiden 1'i ise günde bir veya daha fazla paylaşım yapıyor.
Bu sonuçlar da bize oldukça büyük bir kitlenin sık sık hesaplarını kontrol etmesine rağmen, çok daha seyrek paylaşım yaptığını gösteriyor.
Biz mi sosyal medyayı yönetiyoruz, sosyal medya mı bizi?
Sosyal medya kanallarının mobil cihazlara yönelik özelliklerini arttırması, mobil internetin yaygınlaşması gibi nedenler sosyal medyada geçirilen zamanı daha da artırdı. Elimize telefonu aldığımızda zaman su gibi akıp geçiyor. Bazı günlerde sosyal medyada geçirdiğimiz zamanın çok fazla olduğunu düşünenlerden misin? Peki, bu zamanı kontrol altında tutabiliyor musun?
Araştırmaya katılan her 4 kişiden 3'ü sosyal medyada harcadığı zamanı kontrol altında tutabildiğini belirtti. Kalanlar ise bu süreyi sınırlamakta zorlanıyor.
Peki, sosyal medyada geçirdiğin süreyi azaltmayı denedin mi? Araştırma sonuçlarına göre her 3 kişiden 1'i sosyal medyada geçirdiği zamanı azaltmayı denemezken, her 5 kişiden 1'i ise henüz denememiş olmasına rağmen bu süreyi azaltmayı düşünüyor. Yaklaşık her 3 kişiden 1'i bu süreyi azaltmayı deneyip başarılı olduğunu ifade ederken, yaklaşık her 6 kişiden 1'i ise denemesine rağmen sosyal medyada geçirdiği süreyi azaltamadığını belirtti.
Sosyal medya bağımlılığı günümüzde psikologlar tarafından ciddi olarak ele alınıyor ve günlük hayata yansıyan etkileri inceleniyor. Bu konuyu duyduğunuzda çoğunuzun 'istediğim zaman kullanmayabilirim' diye içinizden geçirdiğinizi duyar gibiyiz. Fakat kabul edelim ki gün içerisinde durakladığımız anlarda elimiz istemsizce telefona gidebiliyor.
Araştırmaya katılan her 10 kişiden 1'i sosyal medya bağımlısı olduğunu belirtirken, 4'ü kısmen bağımlı olduğunu, 5'i ise bağımlı olmadığını belirtti.
Corona virüs sosyal medya kullanımını etkiledi mi?
Ülkemizde yaklaşık 1 ay önce ilk corona virüs vakasının tespit edilmesiyle beraber günlük yaşantımız birdenbire değişti. Bu değişimlerden biri olarak hepimizin evde geçirdiği süre artmış oldu. Acaba içinde bulunduğumuz bu durum sosyal medyada geçirdiğimiz süreyi nasıl etkiledi?
Salgından dolayı insanların %57'si sosyal medyada geçirdiği sürenin arttığını belirtirken, %40'ı ise bu sürenin değişmediğini belirtti.

Sosyal medya psikolojiyi nasıl etkiliyor?
Uzmanların yaptıkları araştırmalara göre sosyal medya psikolojiyi kötü etkileyebiliyor. Herhangi bir uzman kontrolünde değerlendirme içermeyen, kişinin tamamen kendi beyanına bağlı sonuçlara baktığımızda her 10 kişiden 2'si sosyal medyanın psikolojisini olumsuz etkilendiğini ifade etti. Her 10 kişiden 6'sı psikolojisinin etkilenmediğini, 2'si ise olumlu yönde etkilendiğini ifade etti.
Görüntülü konuşmada en çok kullanılan uygulama hangisi?
Salgından dolayı, hepimiz sevdiklerimizle aramıza mesafe koymak ve sosyal yaşantımıza bir ara vermek zorunda kaldık. Eve kapandığımız bu süreçte birçoğumuz, ailemiz ve arkadaşlarımızla sosyal medya kanalları yoluyla iletişime geçiyoruz. Ayrıca hiç kullanmadığımız kadar görüntülü konuşma uygulamalarını da kullanıyoruz. Peki, en çok kullanılan görüntülü konuşma uygulamaları hangisi?
Katılımcıların %95'i Whatsapp üzerinden görüntülü konuşuyor. %16'sı Facebook Messenger kullanırken, Skype ve Zoom uygulamalarını tercih edenlerin oranı %13.
Sosyal medyayı neden kullanmıyoruz?
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi sosyal medyayı kullananlar büyük çoğunlukta. Fakat araştırmaya katılan her 20 kişiden 1'i sosyal medya kullanmadığını belirtti.

Katılımcıların %33'ü fazla zaman aldığını düşündüğü için, %15'i özel hayatın gizliliğine uygun olmadığı için, %14'ü ise kullanmayı sevmediğinden dolayı sosyal medya kullanmadığını belirtti.
Nielsen’e Göre, Salgın Döneminde TV ile İlgili Tweet’lerin Sayısı Hızla Arttı

Nielsen’in yaptığı bir araştırmaya göre, 1 Mart ile 15 Nisan arasında televizyonla ilgili olarak atılan tweet’ler, geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, neredeyse her kategoride yükseliş gösterdi. Ayrıca Adweek’in haberine göre, […]
“Birçok Hava Yolu Şirketi, Mayıs Ayı Sonunda İflas Edebilir”

Corona virüs salgını hiç şüphesiz iş dünyasını da olumsuz etkiledi. Pek çok sektörde işler azaldı, hatta durma noktasına geldi. Bu sektörlerin başında ise hava yolu taşımacılığı geliyor. Ülkelerin Corona virüs salgınının yoğun olduğu ülkelerle aralarındaki uçuşları durdurmaları ve salgın nedeniyle insanların seyahat etme konusundaki isteksizliği nedeniyle hava yolu şirketlerinin yolcu sayılarında dramatik bir düşüş yaşandı. Hava yolu şirketi patronları, "iş kaybı olmadan maliyetleri büyük ölçüde azaltmak" için bu maliyetin altı aylık maaşlara yansıtılacağını söylediler.

Birleşik Krallık Merkezli haber kuruluşu Sky News ise corona virüsü salgını nedeniyle hava yolu taşımacılığı sektöründe yaşanan kritik gelişmeleri şu şekilde sıraladı:
- Virgin Atlantic, personelinden önümüzdeki üç ay içinde sekiz haftalık ücretsiz izin almasını isteyecek.
- Virgin Atlantic, 26 Mart'a kadar günlük uçuşları %80 oranında azalttı.
- Ryanair, Avrupa filosunun çoğunluğunun önümüzdeki 7 ila 10 gün içinde uçuş yapmamasını bekliyor. Uçuş yapılabilen ülkelerde ise artan kısıtlamalar, uçmayı imkansız değilse bile kullanışsız hale getirebilir.
- British Airways başta olmak üzere pek çok hava yolu şirketinin sahibi olan IAG ise nisan ve mayıs aylarında, kapasitesini geçen yılın aynı dönemine göre %75 azaltacak.
- IAG, personeline gönüllü izin seçenekleri sunacak; personel alımını durduracak ve çalışma saatlerini azaltacak.
- IAG CEO'su Willie Walsh: "Son birkaç hafta içinde havayolları ve küresel ağımızdaki rezervasyonlarda önemli bir düşüş gördük ve talebin yaza kadar zayıf kalmasını bekliyoruz."
- United Airlines, nisan ve mayıs aylarında kapasiteyi %50 azaltacak.
- United Airlines, bu mart ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 1,5 milyar dolar daha az gelir elde etti.
- United, uçaklarının çoğunun yaz aylarına kadar boş uçacağını ve kurumsal maaşların yarıya indirileceğini açıkladı.
- Alman hava yolu şirketi Tui AG ve İskandinav hava yolu şirketi SAS, çoğu operasyonunu askıya alacak ve hükümetten yardım talep edecek.
- İzlandalı hava yolu şirketi Icelandair Group, kapasiteyi düşüreceğini ve maaş maliyetini önemli ölçüde azaltacağını açıkladı.
- Air New Zealand işten çıkarmalar gerçekleştirecek ve uzun mesafe uçuşlarının kapasitesini %85 azaltacak.

Bu gelişmelerin ardından hava yolu şirketlerinin hisse değerlerinde büyük bir düşüş yaşandı. İşin daha da bir çekici yanı ise bir danışmanlık şirketinin yaptığı açıklama oldu. Sky News'in paylaştığı habere göre, bir danışmanlık şirketi, hava yolu şirketlerinin çoğunun, hükümetlerinden ve endüstriden yardım almadıkları takdirde, mayıs ayı sonu itibarıyla iflas edebileceklerini iddia etti.
Bunun yanı sıra Sky News, Birleşik Krallık hava yolu endüstrisinin, on binlerce kişinin işsiz kalmasına neden olabilecek bir felaketi önlemek için 7,5 milyar pound değerinde acil devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu bildirdi. Ayrıca geçen hafta Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, korona virüsü salgını nedeniyle dünya genelinde, seyahat ve turizm sektöründe yaklaşık 50 milyon işin risk altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Türkiye’nin En Büyük Şirketi TÜPRAŞ Oldu

Türkiye’nin en büyük 500 şirketini belirlendiği Fortune 500 Türkiye araştırmasının 2019 sonuçları açıklandı. TÜPRAŞ, 89,6 milyar TL geliriyle bu yıl da zirvede yer aldı. Bu yıl 13’üncüsü açıklanan, finansal kurumlar […]
Tatilciler, Hala Otellere Güvenmiyorlar

Hilton ve Marriott gibi önde gelen turizm markaları, pandemi döneminde odaların temiz olduğuna dair gezginlere güven veremiyor. Nisan ayında Marriott'un kendi temizlik standartlarını yükseltmek için önde gelen doktorlardan oluşan bir konsey kuracağını duyurması ayrıca da Hilton'un, Lysol ile bir ortaklık yaptığını duyurmasına rağmen tatilciler hala otelleri tercih etmekte baya çekingen.
Corona virüs salgınının tüm dünyaya yayılmasından neredeyse altı ay sonra bile, büyük otellerin aldıkları önlemler henüz işe yarar gibi görünmüyor. Araştırma firması Magid tarafından 1000 gezginin katıldığı bir ankete göre, nisan ayında insanların% 42'si sağlık ve güvenlik standartlarını sağlamak için otel markalarına güvenmediklerini söylemişlerdi. Magid Başkan Yardımcısı ve Strateji Danışmanı Rick Garlick, önlemlerin çoğunu işe yaramadığını söyledi. “İnsanlar hâlâ seyahat yerlerinin, binaların ve tesislerin Covid-19'u yaymak için müsait bir alan olduğuna inanıyor. İnsanlar, uygulayacaklarını söyledikleri kuralları tam anlamıyla uygulamalarına rağmen otellere, gemi turlarına ve havayollarına güvenmiyor." diyerek insanların çekindiklerini ve güvenmediklerini dile getirdi.
Amerikan Otel ve Konaklama Derneği (AHLA) Başkanı ve CEO'su Chip Rogers, "Rekor düzeyde düşük seyahat talebiyle, binlerce otel ticari kredilerini ödeyemiyor ve kapılarını kalıcı olarak kapatmak zorunda kalmanın sert gerçekliği ile karşı karşıya" dedi. On binlerce otel çalışanın işlerini kaybedecek duruma geldiğinden ve yerel turizmi ile ekonomik faaliyeti yönlendirmek için büyük otellere bağımlı olan küçük işletme endüstrisinin de muhtemelen benzer bir kaderle karşı karşıya kalacağını dile getiren Rogers, Amerikan turizm sektörünün corona virüs salgını azaldığında ayakta kalabilmesi ve toparlanabilmesinin çok uzun zaman alacağını düşünüyor.
Tüketici duyarlılığı üzerine yapılan başka bir ankette Magid, gezginlerin önümüzdeki 12 ay içinde seyahate çıkma istekliliğinin nisan ve ağustos arasında -aşı olsun ya da olmasın- %29 düştüğünü duyurdu. Bu kayıp, sektör için 75 milyar dolarlık bir zarara neden olabilir.
Tüketici duyarlılığı ilerisi için mükemmel bir barometre olmasa da, özellikle vakaların her hafta sıçradığı düşünüldüğünde ,% 29'luk bir düşüş hala önemli duruyor. Sektörün tepesindeki Marriott ve Hilton gibi otellerin kayıpları ikinci çeyrekte toplam 664 milyon dolar ve her iki şirketteki yöneticiler de sektördeki iyileşmenin uzun soluklu ve yavaş ilerleyeceğini düşünüyor. Belki de otellerin o zamana kadar, tüketici güvenini yeniden kazanmanın bir yolunu bulması gerekiyor.
Moda Tutkunları, Sürdürülebilir Markalar İstiyor

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, COVID-19 salgının küresel etkilerinden en çok etkilenen endüstrilerden biri olan moda alanında bir araştırma yayınladı. Avrupa’dan 2.000’i aşkın tüketicinin paylaştığı görüşlere dayanan bu araştırma […]
Oturup hesaplamadım ama yine 100 markamızı toplasanız bir Starbucks etmiyor. Geçen sene böyle bir haber yapmıştınız. Bu sene değerlere baktığım zaman sıralamalara çok değişmese de çoğu şirketin değerinde düşüş var. Bu durumda geçen seneki haberiniz hala daha geçerli.