Kredi kartları konusundaki düzenlemeler 17 Temmuz'da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir iftarda "Kredi kartlarını kullanmayın." çağrısı ile tartışılmaya başlanmıştı. İlk aşamada bankaların elde ettiği yüksek faiz gelirlerine çekilen dikkat daha sonraları gelirlerinin çok üstünde kredi kartı limitine sahip olan vatandaşlar ile harcamaların önemli bölümünü oluşturan taksitli alışverişlere yöneldi.
Perakende sektörünün de dikkatle izlediği gelişmeler Ağustos ayında kredi kartlarına gelen limit düzenlemesi ile başlamıştı. Ardından dün BDDK tarafından resmi siteden paylaşılan taslak metin ile günlerdir gündemde olan taksitlere sınırlama konusu da ilk meyvesini vermiş oldu.
Taslak metinde yer alan 26. madde perakendecilerin özellikle de elektronik, mobilya ve beyaz eşya perakendecilerin en dikkat etmesi gereken nokta olarak göze çarpıyor.
[colored_box color="eg. blue, green, grey, red, yellow"]
“Kart çıkaran kuruluşlarda koruyucu hükümler, hesap ve kayıt düzeni, mali
tablolar ve denetim
MADDE 26 – (7) Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun
taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile
gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi dokuz
ayı geçemez. Bu süre, elektrikli ve elektronik eşya ile bilgisayar alımları, araç kiralama,
telekomünikasyon ve kuyumculukla ilgili işlemlerde altı ay, beyaz eşya ve mobilya
alımlarında oniki ay olarak uygulanır. Kredi kartlarıyla gıda ve akaryakıt alımlarında taksit
uygulanamaz.”
[/colored_box]
Taksitlere getirilen bu sınırlama da özellikle elektronik perakendecilerinin önemli problemler yaşayacağını düşünüyorum. Çünkü genel olarak gelir seviyesi asgari ücret düzeyinde olan tüketiciler alacakları TV, cep telefonu ve bilgisayar gibi ürünlerde taksit seçeneklerini 10-12 taksit aralığında kullanmayı tercih ediyorlar. Burada 1000 TL üzerindeki ürünlerin 6 taksit ile alımında düşük gelirli tüketicilerin zorlanacağını düşünüyorum ve bu perakendecileri kısa vadede, özellikle de yılbaşı alışverişi arefesinde zorlayabilir. Uzun vadede ise tüketiciler buna uygun bir şekilde tüketime devam edeceklerdir ancak yine de bol taksite alışkın milletimizin bu sınırlamalara sevinmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aslında sadece düşük gelirli tüketiciler de bu konunun muhattabı değil, unutulmamalıdır ki Türkiye dünyada taksitle satış yapan tek Louis Vuitton mağazasına sahip bir ülke. Calvin Klein, Rolex ve daha pek çoğu da bu konuda dünyada tek. Sanırım bu bizim taksit çılgınlığımızı özetliyor.