Yeni yıl pazarlama dünyasına büyük fırsatlar sunarken, heyecan kadar belirsizlik de barındırıyor. Pazarlama faaliyetlerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi yönündeki baskı, performans hedefleriyle dengelenmeli. Bu durum, yeni kanalların nasıl ele alınacağından yapay zekânın (AI) güvenli entegrasyonuna ve üçüncü taraf çerezlerin sona ermesinin etkilerine kadar birçok zorluk içeriyor. Reklamverenler, bu geçiş sürecinde medya planlarını en iyi şekilde destekleyecek ve performansı üst seviyeye çıkaracak ortaklarla işbirliği yapmak zorunda.
![Adform Görsel 4 (1).jpg](../../images/content/Adform Görsel 4 (1).jpg)
Adform’a göre bu yıl dikkat edilmesi ve yatırım yapılması gereken beş temel pazarlama trendi:
1. Performans ölçümlemesine teknoloji katkısı
CMO'lar için performans ölçümü hiç olmadığı kadar kritik bir hal aldı. Ancak sosyal medya, mobil, e-posta, CTV ve perakende medya gibi farklı kanallarda kullanıcı etkileşimlerinin artması, sonuçların net bir şekilde ölçülmesini zorlaştırıyor.
Bu karmaşıklık, markaların performans yönetimi için teknoloji ortaklarına ve ajanslara olan bağımlılığını artırdı. Reklamverenler, ortaklarının en yeni araçları kullanarak çok kanallı medya ölçümlemesinde şeffaflık sağlamasını bekliyor. A/B testleri ve veri analitiği araçları, içerik stratejilerinin performansını değerlendirmek için önemli hale geliyor. Ayrıca markalar şirket içi ekiplerden uzaklaşarak teknolojik esnekliğe sahip iş ortaklarına yöneliyor.
Trend yakalama stratejileri, markaların sosyal medya platformlarında gündemdeki konulara adapte olarak farkındalık yaratmasını sağlıyor. Doğru ölçümleme ve veri analizleriyle trendler, marka stratejilerinin organik büyümesine katkı sunuyor.
2. Çok kaynaklı kimlik çözümleri popüler olacak
2025'te üçüncü taraf çerezlerin tamamen değerini yitirmesi bekleniyor. Araştırmalar, bu yıl ABD'deki tarayıcıların yüzde 90'ının çerezsiz olacağını öngörüyor. Google'ın yeni izin tabanlı modeli devreye girdiğinde, reklamcılar çok kaynaklı kimlik çözümlerine yönelmek zorunda kalacak.
Tek bir çözümün tüm sorunları çözmesi mümkün değil. Bu nedenle, birinci taraf kimlikleri ve alternatif çözümleri entegre eden talep tarafı platformları (DSP'ler) başarılı olurken, sınırlı kimlik seçenekleri sunanlar geride kalacak. Google'dan bağımsız çözümlerin önemi artarken, güvenli veri paylaşımını teşvik eden fizksel etkinlikler gibi yüz yüze pazarlama yöntemleri ile müşteri güveni kazanmak kritik hale geliyor.
3. Sürdürülebilirlik çalışmaları en az KVKK kadar önemli
Sürdürülebilirlik odağında çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY/ESG) kategorilerindeki konular, birkaç yıl öncesine kadar markalar için büyük bir fırsat olarak görülüyordu. Ancak yıllar içinde bu öncelik, getirisi düşük görülerek ikinci plana itildi. Araştırmalara göre, CMO'ların yalnızca yüzde 18’i ÇSY hedeflerine öncelik veriyor. Ancak ÇSY en az kişisel verilerle ilgili çalışmalar KVKK kadar önemli bir gündem maddesi haline gelme potansiyeli taşıyor.
CMO'lar, performans ve sürdürülebirlirlik hedeflerini uyumlu hale getirmenin yollarını aramalı. Örneğin veri odaklı içerik optimizasyonu sayesinde hem enerji tüketimi azaltılabilir hem de doğru hedefleme yapılabilir. Ayrıca, ÇSY kategorilerindeki çalışmaların kurum içindeki yasal raporlama gerekliliklerine dahil edilmesi, markaların iletişim stratejilerini şekillendirmekte olan etkiyi de artırabilir.
4. Perakende medya harcamaları geleneksel TV’yi geçecek
Çerez tabanlı reklamcılıktan uzaklaşılması, perakende medyasının yükselişine yol açtı. Perakende medyası, markalara kullanıcıların satın alma yolculuğunda nerede olduklarını gösteren birinci taraf veri erişimi sunuyor. Projeksiyonlara göre, perakende medya harcamalarının bu yıl geleneksel TV reklamlarını geride bırakması bekleniyor.
Ancak, perakende medyasının tam anlamıyla medya stratejilerine entegre edilebilmesi için ölçümleme ve veri gizliliği konularında yatırımlar yapılması gerekiyor. Perakende medyasının büyüme sürecinin erken aşamada olduğu ve doğru entegrasyon için CRM entegrasyonu ile modüler sistemlerin kullanılması gerektiği aşikâr. Sonuç olarak, bu sistemler müşteri sadakat programlarının optimize edilmesine ve hedef kitlenin doğru zamanda doğru mesajla buluşmasına imkan tanıyor.
5. Pazarlamacılar bu yıl yapay zekâyı daha iyi anlamalı
Yapay zekâ, uzun süre niş bir konu olarak görülürken bugün pazarlamanın merkezinde yer alıyor. Markalar, yapay zekânın üretkenlik, müşteri içgörüleri ve operasyonel verimlilik üzerindeki etkisini anlamaya çalışıyor. Güncel bir araştırma, pazarlamacıların yüzde 84’ünün yapay zekâ araçlarını kullandığını, CMO'ların yalnızca yüzde 45'inin yapay zekâ stratejilerini değerlendirdiğini ve pazarlama profesyonellerinin yalnızca yüzde 3 gibi küçük bir bölümünün iş ortaklarının yapay zekâdan nasıl faydalandıklarını bildiğini ortaya koydu.
Yapay zekânın içerik üretiminde kullanılmasının getirdiği etik sorumluluklar da var. Özellikle içeriklerin tarafsız ve kapsayıcı olması gerektiği için, CMO'lar ekiplerini bu konuda eğiterek yapay zekâ kaynaklı riskleri önlemeli. Yapay zekâ ile içerik üretim süreçlerinin çeşitlendirilmesi ve ekiplerin yapay zekâ kaynaklı veri setleri konusunda eğitilmesi, başarıyı artıran faktörler arasında yer alıyor.
Sıfır tıklama içerik stratejileri, kullanıcıların içeriklere tıklamadan etkileşime girmesini hedefleyerek organik erişim ve etkileşim oranlarını artırıyor. Yapay zekâ destekli içerik üretim araçları, sıfır tıklama stratejilerinin başarısında önemli bir rol oynuyor.