Öyle olur ki ne zaman birinden çok önemli bir çağrı ya da SMS beklesem, beklemenin en can alıcı kısmında telefonum çalar; arayan ya bir bankadır, ya bir restaurantın indirim mesajı ya da operatörümün bana duyurmak istediği yeni kampanyasıdır! Yarattığı hayal kırıklığının ötesinde , eğer çağrı sahibi şirkete karşı bir sempatim varsa bile oldukça düşer ki , bu asıl amacın tam tersi bir durum oluşturur şirket adına.
Bu durumu önlemek ve iki tarafın da memnuniyetini sağlamak amacıyla Outbound Campaign Suite adında bir sistem oluşturuldu. Bu sistemin temel amacı kazan kazan mantığını mobil pazarlamaya uyarlamak. Bu sistem ile kampanyasını duyurmak isteyen firmalardan gelen çağrılar, bir sesli yanıt sistemi olan interaktif sesli yanıt sistemi ( interactive voice response ) ile karşılanacak. Çağrıyı alan kişi kampanyaya ilgi gösterirse , beklemeye maruz kalmadan firmanın ilgili çağrı merkezine yönlendirilecek. Eğer kişi kampanyayla ilgilenmiyorsa , çağrıyı sonlandırdığı andan itibaren aynı konu hakkında tekrar aranarak rahatsız edilmeyecek. Bu sayede aynı müşterinin ilgisini çekmeyen kampanya aramalarından tekrar tekrar rahatsız olunmaması sağlanıyor.
Buna ek olarak sistemin bir diğer yararı da OCS hedef kitle oluşturulmasına bir nevi katkıda bulunması. Çünkü kişiler sadece ilgi duydukları alanları belirledikleri takdirde bu alanlar dışındaki çağrılara maruz kalmayacaklar.
Şirketler açısından hedef kitlenin doğru tutturulması , maliyet ve zaman açısından kar sağlarken, müşteriler açısından da oluşabilecek negatif etkinin en aza indirilmesinde önemli bir rol oynayacak. Tüm bu olanların bireysel olarak etkisiyse, neden şimdi ve neden ben diyerek arabeske bağlamadan heyecanlı bekleyişlerimizin keyfini çıkarabilmek.