Yakın Gelecekte Uçuşlar Nasıl Yapılacak?

11 Eylül 2001 saldırıları sonrası dünyada sivil havacılık çok radikal kararlarla değişmişti. Saldırıdan önce ABD'deki havalimanlarına giriş ve çıkışlar adeta bir otogara girip çıkmaktan farksızdı. Saldırıdan önce insanlara güven üzerine kurulu olan güvenlik sistemi saldırıdan sonra yerini yüksek güvenliğe devretmişti.

2001 saldırılarından sonra alınan güvenlik önlemleri IATA sayesinde tüm dünyada standartlaştırılırken 2020 yılındaki Covid-19 salgını buna yeni bir halka eklemeye hazırlanıyor. Havalimanı personeli ve yolcuların sağlığını güvence altına almak üzere bir dizi önlemler alınacak. Bu önlemlerle ilgili birçok fikir ortaya sunulmakla birlikte hangi önlemlerin hayata geçirileceği henüz karara bağlanmadı. Aynı zamanda havalimanlarında sağlanacak sağlık güvenliğinin tüm dünyada standartlaştırılması birçok prosedürün yerine getirilmesine neden olacak. Bu prosedürlerin yerine getirilmesi için havalimanlarında ek bütçeler oluşturulacak.

Güvenlik Önlemlerine Sağlık Önlemleri Eklenecek

Havacılık sektörü ile ilgilenenlerde oluşan ortak kanı yolcuların havalimanında daha çok zaman geçireceğini gösteriyor. 2001 yılından beri uygulanan standart yüksek güvenlik denetimlerine sağlık denetimi de eklenecek. Yolcuların ateşleri ölçülecek, valizleri uçuşlardan önce dezenfekte edilecek. Her yolculuk sonrası uçak içi dezenfekte işlemi uygulanacak. Varış noktasında yolcular yine kontrol edilecek ve dezenfekte edilecek. Sadece bu işlemler havalimanında geçirilecek sürenin iki kat artacağını gösteriyor. Ayrıca yolcular kendi check-in işlemlerini yapacaklar, yüz tanıma sistemi ile kimlik kontrolünden geçecekler. Bu işlemleri yolcunun kendisinin yapacak olması işlem hızını yolcunun insiyatifine bırakıyor.

Sağlık Kaygısı Yolculuk Deneyiminin Önüne Geçebilir

Kabin içi hizmetlerde de yolcuya sunulan hizmet kalitesinde zorunlu bir düşüş olabilir. Çünkü kabin memurlarının yolcularla minimum temas kurması sağlanacak. Bu da uçuşlarda yolcuya sunulan yüksek hizmet kalitesinin ve yolcu deneyiminin sekteye uğrayacağı anlamını taşıyor. Uçakla seyahat, keyifli ve kaliteli bir deneyim olmaktan uzaklaşıp birçok prosedürün yerine getirildiği, sabır gerektiren ve yolcunun tereddütlerinin arttığı bir ulaşım opsiyonu haline gelebilir.

Yolcuların tereddütlerin artması havayolu taşımacılığında tüketicinin "bileti satın al" ikonuna basarken birkaç kez düşüneceğini gösteriyor. Bu tereddütün yolcu sayısını ilk etapta azaltması bekleniyor. Sağlık güvenliği için oluşacak prosedürler nedeniyle uçaklardaki yolcu kapasitesi düşeceğinden bilet fiyatlarının artması bekleniyor. Bu da "low-cost" yani düşük maliyet ve uygun fiyatla yolcuya hizmet verme stratejisi uygulayan şirketler için zorlayıcı olacaktır. Bu zorlanmanın ülkelerin bayrak taşıyıcı havayolu olan işletmeleri de etkilemesi oldukça mümkün. Maliyetlerin yüksek olduğu havacılık sektöründe elde edilen cironun yaklaşık 20'de 1'i kar olarak şirket hesabına yansıyor.

Hangi Önlemler Alınacak ve Bu Önlemler Nasıl Standart Hale Getirilecek?

Havayolu şirketleri yolcu sağlığını güvence altına alacak ve herkes tarafından kabul görecek yöntemler üzerinde tartışıyor. Bu şartın sağlanmasının ardından şirketler yolcuları tekrar havalimanına çekecek uygulamaların neler olabileceğine, bunların nasıl uygulanabileceğine odaklanacaklar. Arz-talep oluşumu ve bunun önlemler sonucu göstereceği performans havayolu şirketlerinin bilet satış performansına yansıyabilir. Uçuşların sayısı da yine alınacak önlemler neticesinde artabilir veya azalabilir. BBC Türkçe'ye göre 2019 yılında yakalanan toplam yolcu sayısının ancak 2023'te tekrar yakalanabilecek. Bu da havacılık endüstrisi için zor geçecek bir dönemi işaret ediyor.

Şu an dünyada 17 bin uçak park halinde. 2020 yılında 1.5 milyar daha az uçuş yapılacağı ve sektör zararının 273 milyar USD olacağı öngörülüyor. Uçuş yasakları biteceği zaman "skor tabelasında" bu rakamlar asılı olacak. Covid-19 sonrası süreç, sivil havacılıkta dengeleri tekrar belirleyecek gibi duruyor.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir