Şöyle bir etrafımıza baktığımızda birçoğumuzun dünyayla bağlantısının kesilmiş olduğunu, mobil ekrana bağımlı bir hale dönüştüğümüzü kolayca gözlemleyebiliyoruz. Genç yaşlı demeden telefonlara ve sosyal medya uygulamalarına yapışmış haldeyiz.
Amerikan Basın Enstitüsü'nün yaptığı bir araştırma, 18 - 34 yaşları arasındaki yetişkinlerin, sosyal ağlarda gezinirken herkesten daha fazla zaman geçirdiğini gösteriyor. Modern gazetenin popülaritesini yitirmesinden ötürü ya da geçmişle kıyaslayıp daha ilgisiz bir toplum olduğumuzu savunup Y kuşağını suçlamak da oldukça saçma, aslına bakarsanız Y kuşağının haberlere olan ilgisi değişmedi yalnızca haber tüketme şekli değişti.
Bu yazımızda sizler için Y kuşağının haberlere yaklaşımını etraflıca değerlendirip, değişen alışkanlıkları incelemek istedik. Keyifli okumalar.
Zaman değişiyor, alışkanlıklarımız da...
Media Insight Projesi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, Y kuşağının %85'i güncel kalmanın ve en son haberlere ulaşmanın onlar için önemli olduğunu söylüyor. Bu kuşak haberlere ulaşmak için basılı yayın yerine, haberlerini almak için sosyal medyaya başvuruyor. Ayrıca, Media Insight Projesi raporuna göre, Y kuşağının büyük çoğunluğu düzenli olarak eğlence ve haberler için ücretli içerik kullanıyor. Dolayısıyla televizyon izlemek, gazete alıp okumak, web sitelerinde uzun makaleleri incelemek yerine, Y kuşağı çoğu zaman sevdikleri sosyal medya uygulamalarında birkaç tıkla erişebildikleri büyük hikayelerin özet haline ulaşabilmek istiyor.
Y Kuşağı Hangi Kanalları Tercih Ediyor?
Facebook:
Pew Research Center'ın yaptığı araştırmaya göre Facebook Y kuşağının özellikle siyasetle ilgili haberleri bulması için en öncelikli kaynak. Facebook aracılığıyla haber tüketenler, birçok kullanıcı tarafından sunulan farklı bakış açıları ve yorumları sebebiyle bu kanalı tercih ediyor.
Instagram:
Instagram'ın benzersiz özellikleri, platformun hızlı içerik paylaşımını kolaylaştırmasını sağlayarak siteyi özellikle 18 ile 34 yaş arasındaki insanlar arasında popüler kılıyor. Y kuşağı, Instagram’da tam olarak kimi takip etmek istediklerini seçebilecekleri için kişiselleştirilmiş bir haber kaynağı sunuyor.
WhatsApp:
Y kuşağının yarısından fazlası metin, resim, ses ve video göndermek için ücretsiz bir mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp üyesi. Bu uygulama aynı zamanda haber akışına ayak uydurmak için elverişli bir ortam sunuyor.
Twitter:
Twitter kullanıcılarının neredeyse yarısı 18 ila 24 yaşları arasında, çünkü platform Y kuşağına bireysel gazetecileri, yazarları ve yorumcuları takip etme konusunda eşsiz bir deneyim sunuyor.
İlgili resmi Twitter sayfalardan doğrudan gelen açıklamalar, basının çarpık oyunlarından sıyrılıyor ve dünya daha şeffaf hale geliyor. Sürekli akan gerçek zamanlı bilgi yayını kullanıcıların tepkileri, yorumları ve mevcut olayları açıklayan güncel makaleleri içeren bağlantılarını da barındırdığı için bir nevi mikroblog hizmeti sunuyor ve kitlesel hareketlere öncülük ediyor.
Ve saymakla bitmeyecek diğer sosyal ağlar:
Snappchat, Medium, LinkedIn, Youtube, Pinterest, Tumblr, vb. kanallarla Y kuşağı geleneksel olmayan kaynaklardan güncel haberlere ulaşmaya devam ediyor.
Yayıncılar haliyle bu durumum farkında, Y kuşağını mümkün olduğunca meşgul tutmaya çalışıyor bu sebeple de her platformda haberin manzarası değişiyor.
Her bir sosyal medya platform üyeliği, kullanıcıların aile ve arkadaşlarla bağlantı kurmasına izin vermenin ötesinde, son dakika haberler ve kişiselleştirilmiş içeriği sunma ihtimalini de beraberinde getiriyor.
Sonuç:
Özellikle Y kuşağını değerlendirdiğimizde, mobil ekrana yapışık bir hayat sürdürmesine rağmen, kuşak son dakika haberlere ve güncel olayları her zamankinden daha kolay haberdar olma konusunda önemli bir avantaj sağlıyor. Sosyal ağlarda gezinirken daha fazla zaman geçiriyorlar.
Her şeyin merkezinde olan haber akışı da Y kuşağının dünyaya bağlanma biçimini şekillendiriyor. Fakat haberlere bu kadar hızlı ulaşabilmenin de bazı dezavantajları olabiliyor.
Yetişkinlerinin önemli bir kısmı sosyal medyadan haber alsa da, bu haber tüketicilerinin yarısından fazlası sosyal medyada gördükleri haberlerin büyük ölçüde yanlış olabilme ihtimalinin de olduğunu biliyor. Dolayısıyla, haberi bu hızla daha bilinçli tüketebilmek için zaman zaman kaynağı derinlemesine incelenmek her durumda güvenilir bilgiler içeren kaynaklardan doğruluğu teyit etmek gerekebiliyor.
Kaynaklar: FOSI, Disroptive Social.