Uluslararası spor organizasyonları, etkinlik pazarlaması alanında değerlendirilebilecek konulardan biridir. Bu etkinlikler ülke tanıtımı, ülke algısı, turizm potansiyeli gibi birçok alanı etkileyebiliyor.
Etkinlikler sayesinde ev sahibi ülke, hedef kitlesinde yer alan turistleri ilgili tarihlerde ülkede ağırlama, ülkenin sosyal, kültürel değerlerini ve zenginliklerini tanıtma olanağı sağlıyor. Aynı zamanda etkinliğin büyüklüğüne, önem derecesine göre dünyada gündem olma ve kitle iletişim araçlarında haber olma avantajları meydana geliyor. Mega spor etkinliklerinin organizasyonu ile bu olanaklar daha verimli kullanılabiliyor.
Türkiye'nin başta mega spor etkinlikleri olmak üzere düzenlediği veya düzenlemek istediği etkinliklerin milat yılını 2000 olarak görebiliriz. Bu yılda Türkiye ilk defa yaz olimpiyat oyunlarını düzenlemek için aday olmuştu. Türkiye, toplamda 3 kez resmi aday olarak katıldığı olimpiyat düzenleme seçimlerini kaybetti. Dünyanın en büyük spor etkinliği kabul edilen olimpiyat oyunlarını henüz düzenleme hakkı elde edemesek de geride kalan 18 yılda önemli spor organizasyonlarına ev sahipliği yaptık.
Türkiye'de düzenlenme sıklığı, küresel ölçekte yarattığı etki ve gündem olması bakımından Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, WRC Dünya Ralli Şampiyonası, Formula 1, 2005 Şampiyonlar Ligi Finali, 2009 UEFA Kupası Finali, 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası, WTA Tenis Şampiyonası, 2005 ve 2011 Universiade Olimpiyat Oyunları diğer etkinliklere göre bir adım öne çıkıyor.
Bu etkinliklerden biri olan Formula 1'in düzenlenme hakkı en son 2009 yılında kullanıldı. WRC ise son düzenlenmesinden 8 yıl sonra, bu sene Marmaris'te düzenlendi. Şampiyonlar Ligi finaline 2020 yılında tekrar ev sahibi olacağız. 2019 yılında ise UEFA Süper Kupasına Vodafone Park ev sahipliği yapacak.
Ülkemiz, uluslararası spor organizasyonlarını düzenlemek konusunda istekli ve kararlı hareket etse de, küresel ölçekte en yüksek etkiyi yaratan spor organizasyonlarının düzenlenme sıklığı ve periyodu konusunda problemler yaşıyor. Formula 1 pistimizin "meşhur 8. virajı"na rağmen etkinliğe uzun süredir ev sahipliği yapmadık. WRC'de benzer bir durumu yaşadık. Bunlarla birlikte, günlük veya haftalık etkinliklerden ziyade olimpiyat veya futbol şampiyonası gibi yaklaşık 1 aya ve dünya geneline yayılan topyekün bir etkinliğe şu ana kadar ev sahipliği kazanamadık. Bu noktada ülkemizin geliştirmesi gereken bazı yönlerinin ve kabiliyetlerinin olduğu görülüyor.
2016 yılında ciddi bir planlama ve bütçeye sahip, kamuoyunun desteğini alan bir kampanyayla aday olduğumuz 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasını 1 oy farkla Fransa kazanmıştı. Aynı şampiyonayı 2024 yılında düzenlemek için Almanya ile yarışacağız.
Organizasyonu düzenleyecek ülke 27 Eylül 2018 tarihinde belli olacak. Perşembe günü açıklanacak sonuç, ülkemizin etkinlik tarihi için bir milat olabilir.
Ekonomik olarak problemli bir son çeyreğe giren, turizmde kaybettiği ivmeyi yakalamak isteyen, düzenleyeceği etkinliklerle ülke tanıtımını artırmak ve imajını düzeltmek isteyen ülkemizin nitelikli ve küresel ölçekte kabul gören etkinliklere ev sahibi olabilmesini ve bu ev sahipliğini düzenli hale getirmesini temenni ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.