Tüketici Neyi Satın Alır: Algılanan Ürün Faydası

Birçok işletme, ürettiği mal veya hizmeti satabilmek, tüketiciye bunları pazarlayabilmek için yoğun bir mesai harcıyor. Tüketici ise, bir ürün veya hizmeti satın almak üzere değerlendirirken ondan elde edeceği "faydanın" toplamına bakıyor. Bu aşamada karşımıza algılanan ürün faydası çıkıyor. Algılanan ürün faydası, ürün veya hizmetin sağladığı belirli işlevlerin veya özelliklerin kullanımı sonucunda, tüketicinin elde etmiş olduğu algılanan kazanç olarak tanımlanıyor.

Algılanan ürün faydası, 3 ana başlıkta inceleniyor: Fonksiyonel fayda, sembolik fayda ve deneyimden elde edilen fayda.

Fonksiyonel fayda; tüketicilere fonksiyonel yarar sağlayan ürün niteliklerini işaret ediyor. Ürün veya hizmet tarafından gerçekleştirilen işlev, yani üründen sağlanacak olan temel fayda, fonksiyonel fayda kavramı ile açıklanıyor.

Örneğin bir koşu ayakkabısı aldığınızda, ayakkabının dayanıklı olması, ayağınızı istediğiniz biçimde sarması, hafif olması, zemine doğru temas etmesi vb. işlevlerin çoğu tüketici tarafından fonksiyonel fayda kapsamında değerlendiriliyor. Tüketiciler bu aşamada ürünün sağladığı işlev yararına odaklanırken, ürünün markasına ve üründen kazanacağı diğer faydalara odaklanmıyor. Yani, üründen veya hizmetten sadece ekonomik bir "çıkar" elde etmek istiyor. Ürün için ödediği para ile üründen sağladığı fonksiyonel faydayı ölçerek o ürünü satın alma konusunda bir karara varabiliyor.

Fonksiyonel ürün

Sembolik fayda ise; ürün veya hizmet tüketiminin dışsal avantajlarını yansıtıyor. Tüketici sadece bir ürünün fonksiyonel özelliklerinden fayda sağlamıyor. Aynı zamanda o ürün ve hizmetin kullanılmasından ötürü de fayda sağlıyor. Sembolik faydalar ürünle ilgili olmayan özellikleri ifade ederek sosyal kabul, kişisel ifade ve özsaygı ihtiyaçları ile ilgili fayda alanını yansıtıyor. Bu aşamada tüketicilerin kendi benliklerine uygun olan bir markanın prestijine, ayrıcalığına veya modaya uygunluğuna değer verebilmesi durumu ortaya çıkabiliyor.

Sembolik ürün

Sembolik faydalar özellikle "görünen" ürünlerde önem taşıyor. Örneğin; bireyin koşu ayakkabısına ihtiyacı olduğunda herhangi bir koşu ayakkabısı bu fonksiyonel faydayı sağlayabilir. Fakat sembolik fayda, markanın koşuculuk alanında bilinen, spor dalında öncü ve diğer koşucular tarafından "yüksek değerli" olarak görülen bileşenlerden meydana gelebiliyor. Yani, kişinin kimliğini değerlendiren ve yorumlayan yakın ve uzak çevredeki insanlar, kullanılan ürünü fark ederek ürün ile kullanan kişiyi değerlendirebiliyor. Bu değerlendirme olumlu ise tüketici sembolik fayda elde ediyor.

Tüketicinin ürünü veya hizmeti kullanma aşamasından ortaya çıkan deneyim faydası ise; ürün tüketiminin keyifli bir hale getirilmesine odaklanıyor. Bu noktada işletmeler sadece sattıkları ürünü değil, o ürünle ilgili tüketicide olumlu bir duygusal deneyim sunma amacı güdüyorlar. Ürünün veya hizmetin sunulduğu mağaza atmosferi, ürünü sunan personelin tutumu, tüketicinin ürünü veya hizmeti tüketirken hissettiklerinin bütünü deneyim faydasını oluşturuyor.

Deneyim faydası tüketicide duyusal, duygusal, düşünsel, davranışsal ve ilişkisel etkiler yaratıyor. Satış sonrası ürünün veya hizmetin tüketimi ile oluşturulan deneyim, tüketicinin aynı ürüne veya markaya yönelik olumlu veya olumsuz tutumlar geliştirmesini sağlayabiliyor.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir