Pazarlamada var olan yeni yaklaşımlar, günümüzde müşterinin ihtiyaç ve kullanım analizine göre her geçen gün değişiklik gösteriyor. Fakat bugün hepimiz biliyoruz ki, bu yaklaşımların en büyük engellerinden birini de pazarlamacılar için maliyet kotası oluşturuyor. Dijital pazarlama tekniklerinin gelişimi ve son dönem trend kavramlarının yükselişi ile beraber her ne kadar dönüşüm ve değişim kavramları ön plana çıksa da, klasik pazarlama teknikleri için durum hala böyle.
İşte bu noktada pazarlamacılar için asıl olan, hem iş ahlakı hem de kurumsal çerçeve bazında, birikim odaklı çalışmalar yürütmek. Öyle ki 'Infotrends' adlı firmanın Amerika Birleşik Devletleri’nde yapmış olduğu araştırmaya göre, müşteriler kendilerine postalanan reklam broşürlerini ortalama 15 saniye kadar okuyup bırakıyor. Var olan maliyetin giderini ise siz düşünün…
Hal böyle olunca pazarlamacılar için de, işte bu var olan maliyetin aktarım yönünde ve şeklinde değişiklik yapmak şart oluyor. Bu noktada ortaya çıkan çalışmalardan biri de ‘Transpromo’.
İngilizce de “transaction” ve “promotion” kelimelerinin birleşiminden doğan bu kavram, hesap özetleri ve ekstreler üzerinde yapılan bir pazarlama terimi. Diğer bir deyişle, ekstrelerin içine pazarlama mesajları ve görsellerinin yerleştirilmesi şeklinde yapılıyor.
Bu noktada önemli olan şudur ki, Infotrends’in yürüttüğü araştırmada çıkan sonuca göre, reklam broşürlerine ayrılan zamanın yanında, müşterilerin hesap özetlerine ayırdıkları zaman 2-3 dakikayı geçiyor. Diğer bir deyişle bir mecra düşünün ki; hedef kitleniz belirli ve var olan müşteriniz, kanalınız her durumda tüketiciye gönderilecek ve bunun yanında okunma oranları oldukça fazla. Bu etkiler size neyi çağrıştırıyor?
Transpromo’nun etkili kullanımı için her alanda olduğu gibi dikkat edilmesi gereken noktalar mevcut.
Örneğin tasarım ve görsellik konusunda bu 3 dakikada müşterinin dikkatini çekebilme seviyesi oldukça önemli. Ayrıca kişiye özel gönderilen ekstrelerde, müşterinin harcama oranlarını bildiğiniz için gönderilecek kampanya veya reklamı belirlemeniz de nokta atışı sonuçlar getirebilir. Fakat çok dağınık şekilde verilen içeriklerin incelenme oranları çok düşük. Daha dikkat çekici ve düzenlilik ön planda olmalı.
Pazarlamada Transpromo’nun kullanımı Türkiye’de genelde çok yaratıcı değil. Ayrıca sektör birleşimleri de neredeyse hiç görünmüyor. Bu konuda yapılan örnekler genelde firmanın kendi herhangi bir hizmetini tanıtmasından öteye geçmiyor. En önemli özelliklerinden biri olan tasarım konusunda ise çoğu kez en altlara sıkıştırılmış yazılar olarak bile kalabiliyor. Oysa ki çok kanallı pazarlama faaliyetlerini bu denli destekleyebilir bir platform için oldukça üzücü bir durum bu. Umarım sektörde kaçırılmış bir liman haline dönüşmeye sürüklenmeden, zamanla daha iyi çalışmalarla da karşılaşırız.