Pazarlama teknolojileri, markalar ve tüketicilerle bağ kurmak adına benzersiz fırsatlar sunuyor

Publicis Communications Türkiye CEO'su Birçim Öztaşkın ile pazarlama teknolojilerindeki gelişmeleri, değişimleri, yeni dönem pazarlama trendlerini ve MarTech Awards'ün pazarlama teknolojileri kavramına ve Türkiye’deki pazarlama ekosistemine katkısını konuştuk.

Pazarlama teknolojilerinin sektöre örnek olacak en başarılı kullanımlarını ödüllendirmek üzere bu yıl yedinci kez düzenlenecek olan MarTech Awards 2024'ün jüri başkanlarını duyurmuştuk.

Teknoloji Ödülleri Bölümü, Kullanım Bölümü, Mecra Bölümü, Sektörel & Özel Kategoriler Bölümü olmak üzere 5 ana kategori altında toplamda 85 kategoride ödüller sahipleriyle buluşacak. Bu yıl MarTech Awards'te Sektörel & Özel Kategoriler Bölümü jüri başkanlığı görevini üstlenecek olan Publicis Communications Türkiye CEO'su Birçim Öztaşkın ile pazarlama teknolojilerindeki gelişmeleri, değişimleri, yeni dönem pazarlama trendlerini ve MarTech Awards'ün pazarlama teknolojileri kavramına ve Türkiye’deki pazarlama ekosistemine katkısını konuştuk.

Pazarlama teknolojileri, markalar ve tüketicilerle bağ kurmak adına benzersiz fırsatlar sunuyor
Hızla gelişmeye devam eden pazarlama teknolojileri markalar ve tüketicilerle bağ kurmak adına benzersiz fırsatlar sunuyor. 2023 yılında bu alandaki gelişmelere baktığımızda, bunlardan başlıcaları arasında; müşteri gizliliği, veri güvenliği, veri entegrasyonu, pazarlama otomasyonunda yapay zeka ve makine öğrenimi, chatbot gelişmeleri, mobil öncelikli yaklaşım ve hiper kişiselleştirilmiş pazarlamayı sayabiliriz. 2024 yılında da tüm bu gelişmeleri ve yenilikleri benimsemek, dinamik pazarlama dünyasında tüketicilerle etkileşimin güçlenmesine ve markaların büyüme yolculuğuna etki etmeye devam edecek.

StartUS Insight’ın 2023 Pazarlama Teknolojileri Trendleri Araştırması’na göre; geçtiğimiz sene sırasıyla en çok Yapay Zekâ (AI), Genişletilmiş Gerçeklik (Extended Reality), Social Commerce, tüketici/veri gizliliği, Web3, Big Data, Omnichannel pazarlama trendlerinin pazarlama ve iletişim stratejilerimize entegrasyonunu deneyimledik. 

Buradaki payın yüzde 20’sine sahip olan yapay zekâ, tüketici davranışına ilişkin içgörüler sağlarken tüm pazarlama ortamlarında müşteri yolculuğunun haritasını çıkarmamıza yardım etti. Potansiyel müşteri oluşturma, davranış analizi, kişiselleştirme, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) ve diğer tekrarlayan görevler gibi temel pazarlama faaliyetlerini otomatikleştirdi. Bu sayede, işgücü verimliliğini arttırmaya katkı sağladı. Ayrıca, canlı sohbetler ve sohbet robotları kullanan diyalogsal pazarlama, 7/24 müşteri etkileşimi ve veri toplama olanağına imkan verdi.

Start-Up’lar sürdürülebilir bir müşteri deneyimi sağlamak ve etkileşimi artırmak için artırılmış sanal gerçeklikten (AR-VR) giderek daha fazla yararlanıyor. Bu çözümler pazarlamacıları, konuma özel hedefleme için coğrafi çitle çevrili öğeler, sanal etkinlikler ve vitrinler gibi ölçülebilir etkileşim seçenekleriyle donatıyor. XR, drone'lar, interaktif reklam panoları ve hologramlar gibi teknolojilerle birlikte deneyimsel ve gerilla pazarlama faaliyetlerini geliştiriyor. 

Markanın güçlü bir sosyal medya ve dijital varlığa sahip olması hayati önem taşıyor
Yeni teknoloji tüketicileri daha da güçlendirdi. Artık herkes her türlü veriye sınırsız erişebiliyor ve diledikleri zaman istediği ürünü/hizmeti talep edebiliyor. Sosyal medya da bu mecralardan biri olmaya devam ediyor. Tüketicilere daha büyük bir ses ve markalarla iletişim kurmak için yeni kanallar sağlıyor. Teknolojinin hızı ve tüketici davranışlarındaki eğilimler arttıkça, markalar da hızla bu gelişime ayak uydurmak zorunda kalıyor. Bundan sonrasında da değişen tüketici taleplerini karşılayan markalar başarılı olacak, tepki vermekte yavaş kalanlar ise kulvarda geride kalacak, sonunda ise hayatta kalamayacak.

Tüketicilerin birbirleri ile olan bağlantısı artık her zamankinden daha da kuvvetli:

Tüketici davranışındaki bu değişimden faydalanmak için markanın güçlü bir sosyal medya ve dijital varlığa sahip olması hayati önem taşıyor. Bu da dinamik bir dijital ekosistemle başlıyor. Şirketlerin sürdürülebilir bir müşteri deneyimi sunmak için tüm pazarlama kanallarını birbirine entegre etmesi/harmoni içerisinde yürütmesi mühim. Tüketicilerle etkileşim kurmak ve satış gelirlerini artırmak için artık her zamankinden daha fazla fırsat var ancak bunun için kullanılan teknolojik pazarlama stratejilerinin doğru araçlar ve veri altyapısıyla donatılmış olması gerekir. Şirketler, tüketicilerin talep ettiği kusursuz deneyimleri sunmak için müşterilerini ve alışveriş davranışlarını derinlemesine anlamalı. Bu da ancak müşteri verileri etkin bir şekilde kullanıldığında mümkün olabilir. Çok kanallı bir pazarlama stratejisinin başarısı tamamen son kullanıcının baştan sona deneyimine, yani müşteriye bağlı. Tüketiciler kanallar, cihazlar, e-ticaret ve fiziksel mağazalar arasında geçiş yaparken bu geçişin sorunsuz olması lazım.

Birden fazla kanal kullanımı ön planda:

Tüketiciler, satın alma yolculukları boyunca tek bir cihaz kullanmıyor. Bir Google raporuna göre, tüketicilerin yüzde 90'ı çevrimiçi ortamda tek bir görevi yerine getirmek için birden fazla cihaz kullanıyor. Bir ürün satın almak isteyen bir müşteri, yolculuğuna televizyonda bir reklam gördükten sonra başlayabilir ve akıllı telefonunu kullanarak ürünleri araştırabilir. Farklı ürünleri değerlendirdikten sonra, fiyatları kontrol etmek ve satın alma işlemini tamamlamak için dizüstü bilgisayarlarına geçiş yapabilir. Markaların, müşterilerine ulaşmak için onlar hangi cihazı kullanırsa kullansın, doğru zamanda doğru mesajla orada olmaları gerekiyor. 

Tüketici beklentileri yükseldi, artık çok daha talepkarlar:

Tüketicilerin beklentileri, teknolojinin de etkisiyle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Tüketiciler, ürün satın aldıkları markalardan daha duyarlı, ilgili, samimi ve hedefe yönelik iletişimi merkezine alan ürün ve hizmetler bekliyor.

Eskiden şirketlerin belirli çalışma saatleri vardı ve tüketiciler bir müşteri hizmetleri temsilcisiyle iletişime geçmeden veya bir ürün satın almadan önce beklemek zorundaydı. Tüketiciler artık talep üzerine özel deneyimler bekliyor. Bir tüketici müşteri hizmetlerinden yanıt almak veya bir ürün satın almak için beklemek zorunda kalırsa, daha iyi bir deneyim sunan bir rakip bulacaktır. Tatmin edici bir müşteri deneyimi için çıta her zamankinden çok daha yüksek ve tüketiciler markalardan çok daha fazlasını talep ediyor. Teknolojinin tüketici davranışları üzerindeki etkisi beklentilerin yükselmesine neden olurken, aynı teknoloji markalara da bu beklentileri karşılayacak çözümler sunuyor. Burada da markaların müşterileriyle daha iyi iletişim kurmasını sağlayan, süreci hızlandıran, deneyim çıtasını yukarı taşıyan  pazarlama otomasyon yazılımları ve yapay zekâ destekli chatbot'lar devreye giriyor. Chatbot'lar tüketicilerin günlük yaşamlarına giderek daha fazla entegre oluyor. Mobile Marketer'a göre, Y kuşağının yüzde 40'ı her gün sohbet robotlarıyla etkileşime giriyor. Yapay zekâ destekli sohbet robotları, şirketlerin tüketiciler onlara ne zaman ulaşmayı seçerse ilgili mesajlar ve bilgilerle yanlarında olmalarını sağlıyor. 

Publicis Communications olarak; son yıllarda gösterdiğimiz eforun çok büyük bir bölümünü farklı uzmanlık alanları olan yeteneklerin operasyonda/süreçte kaybolmaması ve çok daha inovatif, çok daha kreatif işler üretebilmelerini amaçlıyoruz. Bu da süreç içerisinde bizi markalar için her zaman önemli olacak içeriği hızla üretme, yayma ve doğru hedef kitle ile buluşturma yolculuğunda insan gücünden çok ciddi oranda tasarruf ettiren bir noktaya getirdi. Bu iş modelinin orkestrasyonundan, tanımlanmasından ve geliştirilmesinden sorumlu stratejik bir partner olarak hizmet sunmak adına geçtiğimiz yıl sektöre Bubble adlı teknoloji ürününü tanıttık. Bu inovasyonla, markaların kişiselleştirilmiş ve nokta atış iletişim yapabilmelerine olanak sağladık. Bubble; markaların tüketiciler ile iletişime geçmek istediği her kanalda adet ve formattan bağımsız olarak, tüm kreatiflerini otomasyon teknolojisi ile hızla üretip segmentlre özel çeşitleyerek entegre olduğu DSP’ler üzerinden hem üçüncü parti hem de markalara ait birinci parti dataları kullanarak yayınlayabilen bi reklamcılık teknolojisi. 

Markaların günlük içerik üretimi ve bu içeriği istenen formatta tüketicilerle buluşturma yolculuğunda, yeni nesil CMS çözümümüz olan bir diğer teknoloji ürününe ise IVY adını verdik. IVY’ye sektör muadili pek çok CMS'in sahip olmadığı güçlü kreatif ve otomasyon altyapısından dolayı "İçerik Pazarlama Teknolojisi" diyoruz. Geçen yıl sektöre tanıttığımız ürünümüz; Martech Awards 2023’te "En İyi İçerik Teknolojisi ve En İyi Kullanıcı Deneyimi Tasarımı  UX/UI" ödüllerinin sahibi oldu. 

MarTech Awards yeni projelerin ortaya çıkmasına olanak sağlıyor
Pazarlama endüstrisinde MarTech Awards’un çok önemli bir vizyonu var. Markaların değişen teknolojiye kendini adapte edebilmesi ve günümüzde özellikle Z Kuşağı'nın dinamiklerine uyum sağlayabilmesi için teknolojiyi hayatın içine entegre edebilmesinin önemi büyük. Artık sadece iyi/yeni bir teknolojiye sahip olmak yeterli değil, markaların sahip olduğu teknolojiyi, pazarlama hedeflerine entegre edebilmesi gerekiyor. Bunu yaptıkları zaman, rakiplerinin bir adım önüne geçip sektörde uzun ömürlü olabiliyorlar. 

Son yedi senedir MarTech Awards, bu noktada hayata geçen başarılı işleri ödüllendirerek sektörde yer alan insanları teşvik ediyor, aynı zamanda yeni projelerin ortaya çıkmasına olanak sağlıyor. İlerleyen yıllarda MarTech Awards'un Türkiye’deki pazarlama dünyasına katkısının daha çok artacağını ve sektörümüze yeni adım atan gençlere/yeni jenerasyona da ışık tutacağını düşünüyorum.

Beklentiler, markalar için güçlü büyüme fırsatları sunuyor
Tüketici elektroniği sektörü / tüketici teknolojisi perakendecileri, sayısız tüketici talebiyle karşı karşıya. Bu beklentiler aynı zamanda markalar için güçlü büyüme fırsatları sunuyor. GFK’nın 76 ülkedeki 800 perakende yöneticisinin dahil olduğu araştırma raporunda perakendecilerin önümüzdeki dönemde yatırım yapmaya hazırlandığı dört büyüme alanı bulunuyor: formatlar, teknoloji, operasyonel mükemmellik ve amaç. Raporda yer alan bulgular omnichannel, salt online perakendeciler ve offline mağazaların stratejik planlarındaki net eğilimleri ortaya koyuyor.

  • Format: Formatlarda, perakendecilerin yüzde 79'u omnichannel'a inanıyor, yani birden fazla dijital, sosyal ve yüz yüze kanal arasında mümkün olduğunca sorunsuz bir geçiş anlamına geliyor. Rapora göre, perakende medya ağları ve alışveriş deneyimi mağazaları gibi çeşitli alanlarda da güçlü bir güven var.
  • Teknoloji: Format evriminin bir parçası olarak teknoloji bir öncelik olacak. Perakendecilerin listesinin başında, gerekli stoğu tutmak ve doğru müşterilere sunmak için gerekli olan eyleme geçirilebilir içgörülerle yapay zeka yer alıyor. 
  • Operasyonel Mükemmellik: Esnek teslimat ve ödemelerden daha iyi personel istihdamına kadar her şey listenin üst sıralarında yer alıyor.
  • Amaç: Tüketiciler net bir amacı olan markaların ürünlerini satın almak istedikçe, perakendeciler de birinci sınıf sürdürülebilir ürünler satmaya, atıkları azaltmaya ve cihazların kullanım ömrünü uzatmaya giderek daha fazla yatırım yapıyor.

MarTech Awards 2024 hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir