Kelimelerle arasındaki ilişkiyi “ahenkli ve büyülü bir dünya” olarak gören Otokoç Otomotiv Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak’ın şiir yazmaya olan ilgisi çocukluğuna dayanıyor. “Duygu ve düşüncelerimi kelimelere dökmek mental olarak beni daha da zinde tutuyor, kendi içsel yolculuğumu yapmak daha kolay bir hale geliyor.” diyen Kaynak’ın ilham dolu hikâyesi sizlerle...
İçimdeki duyguları şiirlerimle dışa vurdum
Otokoç Otomotiv’de 8 ülkeden sorumlu pazarlama müdürü olarak 2012 yılından bu yana görev yapıyorum. Otomotiv ve araç kiralama sektörlerinde yaklaşık 19 yıllık deneyime sahibim. Kariyerim boyunca E-ticaret, Dijital Platformlar, Müşteri Deneyimi, Dijital Pazarlama, CRM, Omnichannel, Kurumsal İletişim ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk konularında birçok projeyi ekibim ile birlikte hayata geçirdik. Bunun dışında özel yaşamımda; puzzle yapmak, sudoku çözmek, şarkı söylemek, yemek yapmak, motor sporlarını takip etmek, futbol maçlarını izlemek, şiir yazmak, kelimelerle dans etmek ve üretmek önemli bir yer tutuyor.
Kelimelerin ahenkli ve büyülü dünyasını seviyorum
Çocukluğumdan beri kelimelerle aram hep çok iyi olmuştur. 7-8 yaşlarından itibaren kendi kendime şarkı sözleri yazıp onları seslendirdim. Hem okul yıllarında hem de sonrasında şiirler yazdım.
Her türlü gelişme ya da olay üzerine şiir yazabiliyorum. Bazen felsefi bir durum ya da özlü bir sözden etkilenebiliyorum. Çoğunlukla metaforlar kullanıyorum. Bu sebeple bazen şiirlerimde ne anlatmak istediğimi ya da kullandığım metaforların ne anlama geldiğini çevrem soruyor. Pandemi döneminde daha sık yazmaya başladım. Hepimiz için, insanın içe döndüğü, kendi kendini dinlediği, anladığı ya da anlamlandırdığı bir dönem vardır. Ben de, böyle bir dönemde yaşadığım içsel yoğunluğumu şiirlerimle dışa vurdum. Ortam zaten çok bereketli bu anlamda, mutlaka ilham veren birtakım durumlar oluyor. Bazı durumlar şiirlerime protest bir tavır veriyor. Bu aralar çoğunlukla insanlar ve özünde iyi insan olmakla ilgili yazıyorum. Aslında mesajlarım gayet net. Özlü sözleri de çok severim, mümkün olduğunca çok söz öğrenmeye çalışırım.
Kelimelerin ahenkli ve büyülü dünyasını seviyorum. Kafiye ya da aliterasyon gibi uygulamalar sözcük topluluklarının melodik bir akışla raks etmelerini sağlıyor. Birkaç kitabı dolduracak kadar çok şiirim var. Şiir kitabı çıkarmak için aslında doğru zamanı bekliyorum sanırım, üzerine zaman ayırmak istiyorum. İçime sindiği anda, sindiği şekilde yapmak istiyorum, biraz daha zamanı var diye düşünüyorum.
Duygu ve düşüncelerimi kâğıda dökmek mental olarak beni zinde tutuyor
Uzun yıllardır yoğun bir tempo ile çalışıyorum. Bir insanın bir tane hayatı var ve bu hayatı doya doya her anının tadını çıkararak yaşamalı diye düşünüyorum. Ben bana iyi geleni yapıyor ve şiir yazıyorum. Duygu ve düşüncelerimi kelimelere dökmek mental olarak beni daha da zinde tutuyor, kendi içsel yolculuğumu yapmak daha kolay bir hale geliyor.
Kalben seçtiğimiz ve tutkuyla hayata geçirdiğimiz hobilerimiz kendimizi daha rahat ifade etmemizi sağlıyor. Sevdiğimiz şeye emek vermek ise farkında bile olmadan yeni keşiflerle, başka yetkinliklerimizin ortaya çıkmasına imkân tanır. Bu nedenle şiir yazmaya veya farklı bir dalda becerilerini geliştirmek isteyen herkese tavsiyem “Vazgeçmeyin” olur. Vazgeçmediklerinde görecekler ki bir konuda strateji belirleme, planlı hareket etme, ayrıntıları daha iyi görebilme, sorunlarla başa çıkmak, kısacası keyifle yaşamak çok daha kolay olacaktır.
Sözcüklerle olan ilgim sadece şiirle sınırlı değil
Kendimi hem mesleki hem de kişisel olarak geliştirme isteğim beni hep araştırmaya, okumaya ve öğrenmeye yöneltti. Böylece Esra olarak hem kendimi keşfettim hem de etrafımda olup bitenlere karşı farkındalığım daha da arttı. Bu durum hep beni besledi. Tüm bunlara ek olarak; TOSFED Kadınlar Komisyonu Üyesiyim ve İşitme Engelliler Eğitim Faaliyetleri Derneği’nin gönüllülerindenim. Otomobil ve motor sporlarını da çok severek takip ediyorum yıllardır. Kendim de iyi bir motosiklet kullanıcısıyım. Metaverse ve gelecek teknolojileri ile yakından ilgileniyorum. Özellikle pandemi döneminde daha da artan dijitalleşme gerekliliği ile ortaya çıkan “Metaverse” dünyasına dair araştırmalarım, bu konudaki kazandığım yeni yeti ve öğrenimler devam ediyor. Bu sürprizlerle dolu dünya beni oldukça heyecanlandırıyor. Sözcüklere olan ilgim sadece şiir ile sınırlı kalmıyor. Tiyatro da ayrıca severek takip ettiğim ve işe başladığım ilk yıllarda fazlaca ilgilendiğim bir sanat dalı oldu.
Şiirlerimden bazıları;
Madem…
Madem sadece geçiyoruz bu dünyadan
Neden basıp gideriz sağa sola bakmadan
Acelemiz var kesin, bahaneler hep sudan
Bir yolu olmalı yaşamanın döküp kırmadan
Bir selamlık alalım her gelenden gidenden
Akışta yaşayıp hissedelim en derininden
Baktık rota şaştı, bunaldık "gibilerden"
Zamanında inelim o sahte hız treninden
Esra Arslanbaş Kaynak
Çırak
Yaştan bağımsız, herkes bu dünyada çırak
Vurmamak lazım öyle her saça ayrı tarak
Nereye kadar böyle kaşın gözün oynak
Oldum deme hemen, ustalık zor zanaat
Sadece yaş almakla demlenmez insan
Şarap değiliz mahzende durdukça yıllanan
Sıkışır kalır içinde, sessiz çığlık olur isyan
Herkesin sınavı ağır, terazisi de vicdan
Esra Arslanbaş Kaynak
Bukalemun
Öyle bir döneme geldik ki denk
Herkes bukalemun, herkes rengarenk
Bizim de bahtımıza düşen tekamül
Gelişimi natamamlara tahammül
Esra Arslanbaş Kaynak
Medet
Acıdan bunlar hep acıdan
Toprak kıvranıyor sancıdan
Mevsim bile ağlar yalandan
Sözüm ki meclisten dışarı
Medet ummayın şarkılardan…
Esra Arslanbaş Kaynak