Facebook ve Twitter başta olmak üzere bugün artık Instagram, Tumblr, Vine, Pinterest, Snapchat, Periscope, Google Plus dahil her sosyal ağın “fenomen” diye tabir ettiğimiz kullanıcıları var. Bu kişiler yüz binlerce takipçiye sahip olmanın ekmeğini yiyorlar. Bakıldığında sanat, siyaset, spor, magazin veya moda konusunda profesyonel anlamda herhangi bir kariyere sahip olmadıkları görülen bazı fenomenler, günün 5-6 saatini içerik üretmeye ve takipçi arttırmaya yönelik stratejiler geliştirmeye harcayarak bir farkındalık oluşturmaya çalıştılar ve bence biraz da olsa başardılar.
Başlarda sektör farklı olmaksızın tüm markalar fenomenlerle çalışmayı dijital PR’ın olmazsa olmazı kabul edip bütün reklam stratejilerinde fenomenlere yer verirken şimdilerde bu durum biraz değişti.
2014’te Twitter’ın hayata geçen “istatistik” uygulaması sayesinde hangi paylaşımın ne etkileşim aldığı ölçülebilir oldu. Akabinde 2016’da Instagram da istatistiksel verileri kullanıcılarıyla paylaşmaya başladı. Twitter’ın ve Instagram’ın getirdiği bu yenilik bazı fenomenlerin işine gelmedi.
Her şeye rağmen kampanya yönetimi, marka farkındalığı gibi konularda “fenomen etkisi” azımsanamaz.
Fenomenlerin sahip olduğu kitle gücü oldukça önemli. Çünkü son zamanlarda online itibar yönetimi, sosyal medya ajanslarının ve dijital ajansların en önemli uğraşı haline geldi. Ancak online itibar yönetimi Türkiye’de henüz tam manasıyla algılanabilmiş değil.
Online itibar yönetiminde verimli sonuç alabilmek için sosyal medya odaklı olmanın yeteceği zannedilmektedir. Hâlbuki web, yalnızca sosyal medyadan ibaret değildir. Online haber siteleri, dijital dergiler, forumlar, sözlükler, fenomenler, bloglar, video siteleri ve bloggerlar online itibar yönetiminde etkili çalışma gerçekleştirmek için etkin biçimde kullanılması gereken araçlardır.
Online İtibar Yönetimi Nedir?
Terimlerle ve tanımlarla problemli bir coğrafyada yaşadığımız gerçeğini her fırsatta vurguluyorum…
Tartıştığımız, anlaşamadığımız konuları yeterince özümsemiyoruz yani konunun ana fikrinden uzaklaşıp direkt sonuca odaklanıyoruz. Böyle olunca sepetteki umursanmayan çürük elma diğerlerini de etkiliyor ve o ufak problem büyüyüp içinden çıkılmaz bir hal alıyor. İşte itibar yönetimi o çürük elmayı tespit edip sepetteki diğer meyvelerin çürük olmadığını anlatmaktır.
“Online İtibar Yönetimi”nizi Kimler / Niçin Önemser?
Dijital mecra, kontrolü zor bir alan olarak karşımızda durmaktadır. Dolaylı yollardan hiç beklemediğiniz bir anda, ihtimal vermediğiniz kişiler tarafından bilinçli veya sehven mağdur edilebilirsiniz.
“Kriz yönetimi” konusunda altyapınız yoksa meselenin boyutu iki kat tehlikeli olabilir.
Burada en ufak detayın saniyeler içinde yüz binlerce kişiye ulaştığı, bilgi akışının çok süratli olduğu bir ortamdan bahsediyoruz… Üstüne bir de devreye size özellikle kin besleyen “taraflar” girince olayın vahameti artar.
Bilmem farkında mısınız ancak sizi;
- Mevcut Müşterileriniz
- Potansiyel Müşterileriniz
- Ortaklar veya Hissedarlar
- Gazeteciler
- Çalışanlarınız
- Potansiyel Çalışanlarınız
- Rakipleriniz
her an takip ediyorlar…
Sizinle ilgili olumlu ve olumsuz tüm verileri siz farkında olmasanız da sizden daha sıkı biçimde kayıt altında tutuyorlar. Bütün bunların kontrol altında tutulması ve bu tehditlere karşı savunma stratejisi geliştirmek ise ancak online itibar yönetimi ile mümkün olmaktadır.
Tavsiye Hayat Kurtarır…
Online itibar yönetiminde asıl olan kitlelere kısa sürede derdinizi anlatmaktır. O nedenle ben “fenomen etkisi”ni önemsiyorum.
Organik yöntemlerle kazanılmış yüz binlerce hatta milyonlarca gerçek kişiye (user) 1 dakika içinde ulaşmanız mümkünken bunu neden kullanmayasınız?
Kitleleri ikna etmenin en kestirme yolu kanaat önderlerine kendinizi; “tavsiye edilebilir”, “savunulabilir”, “mağdur edilmiş taraf” olarak göstermektir.
Siz bir yandan şirketinizin itibarını kurtarmak veya olağan itibar sürecini yönetmek üzere haber ve bülten hazırlarken öte yandan fenomenler yani sadık “condottiero"larınız sizi, harika bir “rol model” olarak lanse etmek üzere içerik hazırlar.
O halde diyebiliriz ki; tavsiye her ortamda ve her zaman hayat kurtarır. Fenomenleri önemseyin ve markanız için sürekli çalışacak kitleleri yönetebilen bir marka elçisi edinin.