• Pazarlamasyon TV
  • Pazarlamasyon Dergi
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Pazarlamasyon Dergi
  • Kariyer
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Not Defterleri ile Bilinen Moleskine’in ‘Yaşayan Cafe’ sine Bir Göz Atın!

Pazarlamasyon / 09 Şubat 2018
facebook twitter

Sade ve şık tasarımlı ajanda ve not defterleri ile hayatımızı düzende tutmamızı sağlayan marka farklı bir cafe konsepti ile dünyanın birçok farklı şehrinde ‘Moleskine yaşam stilini’ tanımak isteyenlere kucak açıyor.

Moleskine Cafe aslında yaşan bir cafe olarak tanımlıyor kendisini. Yarı kafe, yarı sanat galerisi ve hatta Moleskine ürünlerinin satış noktası olan cafe, modern döşemesi, pastel tonlu renkleri ve mükemmel bir düzene sahip iç mekan tasarımı ile kendi içinde görülmeye değer bir harmoni yakalıyor denilebilir.

Moleskine markasının temel değerlerinden yola çıkarak, markayı sevenlere kreatif ve ilham verici bir alan yaratmak amacıyla yola çıkan marka, geçmişten aldığı ilhamı, güzel yemek ve içeceklerle bir araya getiriyor.

Marka tarafından “yaşayan bir konsept” olarak tanımlanan Moleskine Cafe ziyaretçileri sanattan ilham alsınlar diye bir sanat galerisi, not defterine bir şeyler karalayarak kendi sanatını icra etsinler diye içinde bir Moleskine ürünleri satış noktası bulundurarak bir ekosistem yaratarak fikir üretmek ve paylaşmak isteyenlerin uğrak noktası haline gelmeyi hedefliyor.

Bulunduğu bölgenin yerel tatlarını sunan cafenin iç mekanı sergiler, illüstrasyonlar, tasarımcı ve film yapımcıların işlerinin bulunduğu farklı bölümlere ayrılmış ve periyodik olarak workshoplar ve konuşmalar gerçekleştiriliyor.

Milan, Cenevre ve Pekin’den sonra Londra, Hamburg ve New York’ta da cafe açacağını duyuran Moleskine umuyoruz bu yaşan konsepti daha fazla ülke ile tanıştırır.

Hafızalardan Silinmeyen Reklam Jingle’ları
Hafızalardan Silinmeyen Reklam Jingle’ları

Birçok marka, reklamlarının akılda kalıcılığını yaratıcı ve eğlenceli reklam müziklerine borçlu. Pazarlama kampanyalarında önemli bir yer tutan jingle’lar, dilimize dolanıyor, hafızamızda yer ediyor ve böylece marka bilinirliğini artırıyor. Yayınlandıkları tarihten […]

comment 0
share
Etiketler
moleskine moleskine cafe

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yakın Geleceğe Damga Vuracak Pazarlama Stratejileri

Serdar Altan / 16 Haziran 2020
facebook twitter
Yakın Geleceğe Damga Vuracak Pazarlama Stratejileri

Pazarlama, her biri son derece detaylı bir şekilde incelenmesi gereken pek çok alt dala sahip. Dolayısıyla pazarlama stratejileri söz konusu olduğunda, aklınıza her biri fazlasıyla derin olan türlü yöntem gelebilir. Üstelik yeni teknolojilerle birlikte, bu pazarlama stratejilerine her geçen gün yenileri de ekleniyor. Ancak biz bu yazımızda, son yıllarda gittikçe popüler hale gelen ve önümüzdeki yıllarda, pazarlama alanında daha da kritik bir rol oynayacak olan pazarlama stratejilerini sıralayacağız.

https://youtu.be/xg4tEkJWfh4

Kişiselleştirilmiş Pazarlama

Birebir pazarlama olarak da adlandırılan kişiselleştirilmiş pazarlama, şirketlerin veri analizi ve benzeri yöntemler kullanarak her tüketici için özel mesajlar, kampanya teklifleri ve ürünler sunmaları olarak tanımlanabilir. Kişiselleştirilmiş pazarlamanın amacı, mevcut ya da potansiyel müşterilerin her biri ile ayrı ayrı iletişim kurarak onları markaya bağlamak ve bunun sonucunda da bir marka sadakati oluşturmaktır.

Günümüzde genellikle kişiselleştirilmiş pazarlama adı altında, belirli tüketici profillleri oluşturularak bu tüketici gruplarına özel pazarlama kampanyaları yapılıyor. Ancak yeni teknolojilerle birlikte, pazarlamada kişiselleştirmenin bireye indirgenmesinin önü açıldı ve markalar, gerçekten her bir tüketiciye özel kampanyalar ve ürünler sunmaya başladılar.

https://pazarlamasyon.com/coca-coladan-yeni-kisisellestirilmis-pazarlama-hamlesi-isme-ozel-sarkilar/

Canlı Yayın

Özellikle son birkaç yılda video içerik tüketiminin hızla arttığı bir gerçek. Ancak son dönemde video içerik başlığı altında önem kazanan bir şey var ki, o da canlı yayın. Canlı video yayınlarının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için sizinle dikkat çekici iki istatistik paylaşmak istiyorum.

Canlı yayın platformu StreamElements’in belirttiğine göre, 2019 yılında dünya genelindeki internet kullanıcıları, toplamda 1,1 milyar saat canlı video izlediler. Go-Globe adlı şirketin paylaştığı bir diğer istatistiğe göre, bu yılın sonu itibarıyla canlı yayınların, tüm internet trafiğinin %82’sini oluşturması bekleniyor.

Canlı video içeriklerinin neden bu kadar önemli olduğuna gelecek olursak, bunun iki önemli nedeni var. Birincisi, canlı yayın yapmak kurgulu bir video içerik hazırlamaktan çok daha az vakit alıyor. İkincisi ise canlı yayınlar, kitlenizle anlık olarak etkileşime girmenize ve bu sayede de kitlenizin size daha sadık hale gelmesine imkan tanıyor.

Podcast

Özellikle bir içerik üreticisiyseniz, podcast dünyasını gözardı etmemeniz gerekiyor. Podcast Insights’ın belirttiğine göre, Ocak 2020 itibarıyla toplamda 30 milyondan fazla podcast bölümü bulunuyordu. Tabii ki bu sayı, dünya genelindeki video içeriklerin toplam sayısına kıyasla bir hayli düşük. Ancak podcast, her geçen gün hızla büyüyen bir kanal ve bu büyüme hızıyla önümüzdeki yıllarda video içeriklerin popülerliğine ulaşması bir hayli mümkün.

https://pazarlamasyon.com/podcast-reklamlari-tv-reklamlarindan-daha-iyi-performans-gosteriyor/

Podcast’ler sesli içerikler olduğu için insanlar bir yerden bir yere giderken, araba sürerken ya da başka işlerle uğraşırken podcast dinleyebiliyorlar. Zaten araştırmalar da buna işaret ediyor. Dünya genelinde 2 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmada, podcast dinleyicilerinin yaklaşık olarak %94’ünün ev işleri yapmak, araba kullanmak, egzersiz yapmak ve getir götür işleri yapmak gibi başka şeylerle uğraşırken podcast’lere daha iyi konsantre olduklarını keşfettiler.

Bunun yanı sıra podcast’ler, markalar için de son derece verimli. eMarketer’ın geçtiğimiz yıl yaptığı bir araştırmaya göre, podcast dinleyicilerinin %54'ünün, dinlediği podcast'te bir markanın reklamını duyduktan sonra o markanın ürününü satın almayı düşünme ihtimali artıyor. Bununla birlikte BBC’nin markalı içerik departmanı StoryWorks’ün yaptığı bir araştırmaya göre, reklamlardan kaçındıklarını söyleyen kişilerin %22’sinin bir podcast içerisinde söz edilen markaları hatırlamaları, televizyon reklamlarına kıyasla daha olası.

Sesli Arama

Son yılların önemli trendlerinden biri de sesli arama. Sesli aramaların -özellikle ABD pazarında- önem kazanmasının en büyük nedeni, Amazon Echo ve Google Home gibi akıllı hoparlörlerin satışlarının ve buna bağlı olarak da sesli asistanların kullanımlarının hızla artmasıydı.

Geçtiğimiz aralık ayında binden fazla ABD’li tüketicinin katılımıyla yapılan bir araştırmaya göre, 18 yaşından büyük tüketicilerin %24’ü, en azından bir adet akıllı hoparlöre sahip. Bu da yaklaşık olarak 60 milyon insana tekabül ediyor. Ancak raporda belirtilene göre, bazı kişilerin evlerinde birden fazla akıllı hoparlör olmasından dolayı ABD’de aktif olarak kullanılan akıllı hoparlör sayısının 157 milyon olduğu tahmin ediliyor. Aralık 2017’de ise bu rakam 67 milyondu. Yani bu, sadece iki yıllık bir sürede ABD’deki hanelerde bulunan akıllı hoparlörlerin sayısının %135 arttığı anlamına geliyor.

Akıllı hoparlörlerin yaygınlaşmasıyla birlikte kullanıcılar, sesli asistanlara daha fazla alışmaya başladılar ve bu durum, uzun vadede insanların metin tabanlı aramalar yapmak yerine çoğunlukla sesli aramalar yapmalarına yol açacaktır. Sesli asistanlar, uzun bir süredir zaten akıllı telefonlarda mevcut olan bir teknoloji, ancak -Siri’yi bir kenara bırakacak olursak- pek yaygın olarak kullanıldıklarını söyleyemeyiz. Ama akıllı hoparlörlerin yaygınlaşması, kullanım alışkanlığının önündeki o engelin aşılmasını ve kullanıcıların sesli asistanları ve dolayısıyla da sesli aramaları daha fazla benimsemelerini sağlıyor.

eMarketer’ın geçen yıl yayımladığı bir araştırma raporuna göre, 2021 yılında, ABD’de her ay en az bir kez sesli asistan kullananların sayısının 122,7 milyon olacağı tahmin ediliyor. Bundan dolayı markaların ses teknolojilerini yakından takip etmeleri ve şimdiden içeriklerini sesli aramalara uygun hale getirmeye başlamaları gerekiyor.

Artırılmış Gerçeklik

Geçtiğimiz yıllarda IKEA ve L’Oreal gibi markaların birtakım artırılmış gerçeklik uygulamalarını hayata geçirdiklerine şahit olduk. Bu uygulamaların ortak özellikleriyse normalde fiziksel mağazacılıkta mümkün olan ürünü birebir olarak görme ve deneyimleme imkanını dijital ortama taşımalarıydı.

https://pazarlamasyon.com/artirilmis-gerceklik-ikea-apple-is-birligiyle-evinize-geliyor/

Önümüzdeki yıllarda tüketim kültürünün bir parçası haline gelecek olan artırılmış gerçeklik teknolojisi, bir yandan fiziksel perakendede müşteri deneyimini bir adım öteye taşırken bir yandan da giyim ve kozmetik gibi sektörlerdeki deneyimlerin e-ticarete uygun hale getirilmesini sağlayarak bu tarz sektörler için dijitalleşmenin önündeki engelleri kaldırmış olacak. Ayrıca önümüzdeki dönemde artırılmış gerçeklik teknolojisinden yararlanılarak hazırlanmış daha fazla reklam kampanyası ve deneyimsel pazarlama kampanyası göreceğiz.

https://pazarlamasyon.com/loreal-yapay-zeka-ve-artirilmis-gerceklik-sayesinde-guzelligi-onlinea-tasiyor/

Gartner’ın tahminine göre, bu yıl içinde 100 milyon tüketici, artırılmış gerçeklik teknolojisi aracılığıyla fiziksel ve online olarak alışveriş yapacak. Statista’nın tahminine göreyse, 2022 yılında artırılmış gerçeklik uygulamalarının toplam indirilme sayısı, 5,5 milyardan fazla olacak. Ayrıca Statista, 2023 yılında ise mobil artırılmış gerçeklik kullanıcıların toplam sayısının 2,4 milyar olacağını tahmin ediyor.

Sanal Gerçeklik

Artırılmış gerçeklik kadar olmasa da, önümüzdeki yıllarda, pazarlama dünyasında sanal gerçeklik teknolojisinin etkilerini de göreceğiz. Zira sanal gerçeklik teknolojisi, markalara son derece yaratıcı deneyimsel pazarlama kampanyalarını hayata geçirme fırsatı sunuyor. Geçtiğimiz yıllarda bunun en iyi örneklerinden birini ünlü otel zinciri Marriott sergilemişti. 2014 yılında, sanal gerçeklik teknolojisi henüz yeni yeni ses getirmeye başlarken Marriott, New York City Belediyesi’nin önüne kurduğu deneyim alanında yeni evlenen çiftlere sanal ortamda Londra ve Hawaii’yi seyahat etme imkanı sunmuştu.

https://youtu.be/i6yMqXLnpN4

Sonraki yıllarda farklı markaların buna benzer pek çok sanal gerçeklik deneyimini hayata geçirdiklerine şahit olduk. Bundan sonra da sanal gerçeklik teknolojisinin gelişmesiyle birlikte çok daha gelişmiş deneyimlerin sunulduğunu göreceğiz. Kim bilir? Belki de işler beklediğimiz çok daha hızlı gelişir ve 2020’li yıllarda sanal gerçeklik mağazalarında alışveriş yapmaya bile başlayabiliriz.

Deneyimsel Pazarlama

Etkileşim pazarlaması, etkinlik pazarlaması, canlı pazarlama ve sadakat pazarlaması gibi pek çok ismi bulunan deneyimsel pazarlama, markaların hedef kitleleriyle direkt olarak etkileşim kurmaları için deneyim odaklı kampanyalar yaratmayı amaçlar. Deneyimsel pazarlama kampanyaları, ürün testlerinden tutun da etkinliklere kadar pek çok farklı türde karşımıza çıkabiliyor.

https://pazarlamasyon.com/gectigimiz-yillardan-10-harika-deneyimsel-pazarlama-ornegi/

Markalar, tüketicilere unutulmaz deneyimler yaşatarak tüketicinin zihninde olumlu bir yer ediniyor ve bu da marka ile tüketici arasındaki bağın kuvvetlenmesine yardımcı oluyor. Ayrıca tüketiciler, bizzat dahil oldukları bu tarz deneyimleri sosyal medyada paylaşarak bir nevi marka elçisi haline geliyorlar. İşte bu nedenle deneyimsel pazarlama, marka sadakati oluşturma açısından büyük önem taşıyor. Buradan hareketle pazarlamacıların önümüzdeki dönemde, deneyimsel pazarlamaya daha fazla yatırım yapmalarını bekleyebiliriz.

Fiziksel mağazaların yavaş yavaş birer deneyim alanı haline dönüşmesi nedeniyle, deneyimsel pazarlamanın özellikle perakende markaları için son derece hayati bir öneme sahip olacağını söyleyebiliriz. Ayrıca biraz önce bahsetmiş olduğumuz artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojilerinin de deneyimsel pazarlamanın önemli bir parçası haline geldiğini belirtelim. Bu teknolojiler sayesinde markalar, çok daha yaratıcı ve ilgi çekici deneyimler tasarlayabiliyorlar.

Neden İlişkili Pazarlama

Neden ilişkili pazarlama ya da diğer adıyla amaca yönelik pazarlamayı, markaların bir yandan karlılığı artırırken bir yandan da toplumu daha iyi hale getirmeyi amaçladıkları bir pazarlama tekniği olarak tanımlayabiliriz. Başka bir şekilde açıklamamız gerekirse, neden ilişkili pazarlama, markaların karlılığı da göz önünde bulundurdukları bir kurumsal sosyal sorumluluk türü olarak adlandırılabilir.

https://pazarlamasyon.com/nikein-urunlerinin-yakilmasina-neden-olan-yeni-reklam-yuzu/

Bunun son yıllardaki en iyi örneklerinden birini ise 2018 yılında Nike hayata geçirmişti. Spor giyim markası, ABD’de yaşayan siyahilerin maruz kaldıkları ırkçılık ve polis şiddeti nedeniyle ABD’nin ulusal futbol ligi olan NFL’deki maçlardan önce yapılan milli marş seremonisi sırasında ayağa kalkmayıp diz çökerek bu durumu protesto eden ilk oyuncu olan Colin Kaepernick’i reklam yüzü yapmış ve bundan dolayı çok sayıda ABD vatandaşının tepkisine maruz kalmıştı. Ancak marka, ürünlerinin yakılmasına kadar varan bu sert tepkilere rağmen geri adım atmamış ve bu konudaki tutumunu korumuştu.

Bu zamana kadar yapılan araştırmalar da markaların toplumsal olaylar karşısında belli bir duruş sergilemeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Edelman’ın 2018 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, dünya genelindeki tüketicilerin yaklaşık olarak üçte ikisi (%64), satın alma kararlarını markaların toplumsal ve siyasi sorunlar karşısında sergiledikleri duruşa göre vereceklerini belirtmişlerdi.

Accenture’un yine 2018 yılında yaptığı bir araştırmaya göre ise tüketicilerin %62’si, markaların en çok önem verdikleri sosyal, kültürel, çevresel ve siyasi konularda bir kararlı bir duruş sergilemelerini istediklerini ifade etmişlerdi. İletişim ve bütünleşik pazarlama ajansı WE’nin geçen yıl yaptığı bir araştırmaya katılanların ise %74’ü, markaların önemli sorunlar karşısında belirli bir tavır takınmaları gerektiğini söylediler.

E-ticaret 5 Yılda Beklenen Büyümeyi 2020 Yılında Tamamladı
E-ticaret 5 Yılda Beklenen Büyümeyi 2020 Yılında Tamamladı

Son yıllarda giderek yaygınlaşan e-ticaret, pandeminin de etkisiyle beklenenden daha hızlı bir gelişme kaydetti. Önümüzdeki 5 yılda gerçekleştirmesi beklenen büyümeyi 2020 yılı içinde tamamladı. 2021 yılında e-ticarette dünyayı nelerin beklediği […]

comment 0
share
Etiketler
moleskine moleskine cafe

PulpoAR’dan Kozmetik Ürünlerini Sanal Olarak Denemeyi Sağlayan Teknoloji

Serdar Altan / 06 Kasım 2020
facebook twitter
PulpoAR’dan Kozmetik Ürünlerini Sanal Olarak Denemeyi Sağlayan Teknoloji

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve devam etmekte olan pandemi nedeniyle temassız işlemler hayatımızda büyük bir önem kazandı. Bununla birlikte bu dönemde mağazalarda ürünlerin denenmesinin yasaklanması ile müşterilerin kaybettiği kullanıcı deneyimini yeniden kazandırmak da markalar açısından kritik bir sorun haline geldi.

https://pazarlamasyon.com/sanal-ve-artirilmis-gerceklik-musterilerin-online-alisverise-daha-sicak-bakmalarini-sagliyor/

İşte artırılmış gerçeklik teknolojileri geliştiren PulpoAR adlı yerli girişim, markalar için tüm bu sorunları ortadan kaldıran projeleri hayata geçiriyor. Şirketin markalara özel olarak geliştirdiği bu projelerden biri de Akasya AVM'de yer alıyor. PulpoAR, Akasya AVM'de kullanıcılara diledikleri kozmetik ürünü sıfır temasla deneyimleme imkânı tanıyarak güvenilir bir alışveriş deneyimi sağlıyor.

Artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde misafirler, dijital ekranda diledikleri markanın ürününü temassız bir şekilde yüzlerinde görebiliyor ve bizzat deneyimleyebiliyorlar. Ekran üzerinde bulunan QR kodu akıllı cihazlarına okutan misafirler ilgili internet sitesine yönlendiriliyor ve bu internet sitesinden istedikleri markaya ait ürünü seçtikten sonra, dijital ekran üzerinde bulunan kamera sayesinde, bu ürünü anında sanal olarak deneyebiliyorlar.

https://pazarlamasyon.com/loreal-yapay-zeka-ve-artirilmis-gerceklik-sayesinde-guzelligi-onlinea-tasiyor/

Bununla birlikte kullanıcılar bu deneyim sonrasında, “İndirim Kazan” butonuna tıklayarak denedikleri ürüne ait markaların Akasya AVM'de bulunan mağazalarından direkt olarak indirimli bir şekilde alışverişlerini gerçekleştirebiliyorlar.

Yurt dışında benzer örneklerini sıkça gördüğümüz, ancak Türkiye’de fiziksel olarak ilk kez Akasya AVM'de hayata geçirilen bu artırılmış gerçeklik uygulaması, bir yandan alışveriş deneyimini bambaşka bir boyuta taşırken bir yandan da sağlık riskinin had safhada olduğu salgın sürecinde kullanıcılara güvenlik bir şekilde kozmetik alışverişi yapma imkanı sunuyor.

McDonald’s, Pokémon’un 25. Yılını Özel Pokemon Kartlarıyla Kutluyor
McDonald’s, Pokémon’un 25. Yılını Özel Pokemon Kartlarıyla Kutluyor

Sizlere geçtiğimiz günlerde Pokemon‘un 25. yılına özel Levi’s ile girdiği iş birliğinden söz etmiştik. Pokemonun ikonik dünyasını biraz olsun hatırlatmak ve Pokémon’un 25. doğum gününü kutlamak için Levi’s, 90’lardan ilham […]

comment 0
share
Etiketler
moleskine moleskine cafe

TikTok, Dünya Yaban Hayatı Günü’nde Afrika’daki Yaban Hayatın Korunmasına Dikkat Çekiyor

Şeyma Büyükdumlu / 04 Mart 2021
facebook twitter
TikTok, Dünya Yaban Hayatı Günü’nde Afrika’daki Yaban Hayatın Korunmasına Dikkat Çekiyor TikTok,  Dünya Yaban Hayatı Günü'nde  Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Latest Sightings ile bir araya gelerek bir kampanya başlatıyor. TikTok, #TikTokWildlifeDay etiketiyle başlayan kampanyada Afrika'daki yaban hayatın korunması için farkındalık çağrısı yapıyor. Kampanya kapsamında kullanıcılarına TikTok LIVE üzerinden sürükleyici ve eğitici 24 saatlik bir safari deneyimi sunan TikTok,  yaratıcılıklarını ifade ederken yaban hayatı koruma konusunda da bilgilendiriyor. Her yıl 3 Mart'ta  kutlanan Dünya Yaban Hayatı Günü;  dünyadaki vahşi hayvanlar ve bitkiler hakkında farkındalık yaratırken yaban hayatına insan kaynaklı ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerin de azaltılmasını amaçlıyor. Bunun yanında yaban hayatına karşı işlenen suçlarla mücadeleyi de hatırlatıyor. COVID-19 salgınının Afrika'daki turizme de yansımasıyla birlikte, yaban hayatı korumak için ayrılan kaynaklar da aynı oranda olumsuz etkilendi. Afrika’da özel rezervlerden milli parklara topluluk tarafından yönetilen alanlar dahil her türden koruma alanları, yaban türlerin korunması için kritik öneme sahip. TikTok #TikTokWildlifeDay etiketiyle başlattığı kampanyada Afrika'daki yaban hayat hakkında farkındalık yaratmanın yanı sıra, insanları vahşi yaşam alanlarını ziyaret etmeye ve bu alanları desteklemeye teşvik ediyor. https://www.youtube.com/watch?v=ww7xUQhKGyA TikTok kullanıcıları kampanyaya özel çıkartmalarla "vahşi hayvan eşleşmelerini" keşfederek eğlenceli videolar aracılığıyla yaban hayata desteklerini gösteriyor. Kullanıcılar, çıkartmaya ek olarak, 3 ve 4 Mart tarihlerinde Latest Sightings ve TikTok LIVE üzerinden çeşitli safarileri de izleyebilir. Canlı safarilerde Güney Afrika’da korumaya alınan MalaMala Safari Rezervi, Mjejane Safari Rezervi , Care for Wild Rhino Sanctuary Rezervi ve Black Rhino Özel Rezervi’nde özel bir tura çıkarılacak olan izleyiciler, nadir ve pek çok tür hayvanları göreceği bu bölgelerde "Big Five” olarak adlandırılan leopar, aslan, fil, gergedan ve bufaloyu da izleyebilecek. TikTok Afrika İçerik Operasyonları Yöneticisi Boniswa Sidwaba, TikTok'un her zaman yaratıcılığa ilham veren bir platform olmaya kararlı olduğunu ve bu girişimin kendileri için çok özel olduğunu belirterek: “TikTok, topluluğumuzun sadece eğlenebileceği değil aynı zamanda pek çok konuda bilgi edinebileceği bir alan. TikTok geniş küresel kullanıcı erişimiyle yararlı bilgileri paylaşmak, başkalarına yaratıcı, eğlenceli ve ilgi çekici bir şekilde öğretmek, öğrenmek ve ilham vermek için kusursuz bir platform. Bu fırsatı, yeni bir nesle gezegenimiz üzerinde olumlu bir şeyler yapabilmeleri için ilham vermek ve birçoğu şu anda ziyaretçilere açık olan önemli koruma alanlarına ışık tutmak için kullanmak istiyoruz. TikTok topluluğuna bu önemli davayı desteklemeleri için kampanyaya davet ediyoruz. Eğlenceye katılmak için #TikTokWildlifeDay kampanyasına göz atın ve paylaşımlarınıza #WorldWildlifeDay #WWD2021 etiketlerini eklemeyi unutmayın."dedi UNEP Afrika Bölge Temsilcisi Juliette Biao Koudenoukpo, "Afrika kıtasında COVID-19 öncesi turizm seviyelerine yavaşça dönerken, vahşi yaşamın korunmasının öncelik olmasını sağlamalıyız. UNEP olarak TikTok’un Afrika’nın biyolojik çeşitliliğini doğal habitatlarını korumanın insanların ve gezegenin sağlığı açısından önemi konusundaki farkındalığı artırma çabalarını destekliyoruz.” dedi
McDonald’s, Ramazan’ı Tek Başına Geçiren Göçmen İşçiler için Reklam Filmi Yayınladı
McDonald’s, Ramazan’ı Tek Başına Geçiren Göçmen İşçiler için Reklam Filmi Yayınladı

McDonald’s Singapur, Ramazan’ı yalnız geçirmemeleri için ülkelerinde çalışan göçmenleri aileleriyle buluşturan bir reklam filmi yayınladı. Pandemi koşulları sebebiyle uzun süredir ülkelerine dönemeyen ve Singapur’da kalan yabancı çalışanlar, Ramazan’ı ailelerinden uzak […]

comment 0
share
Etiketler
moleskine moleskine cafe
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön