Netflix’in Gelecek 10 Yıldaki Büyüme Tahmini
Netflix, son yıllarda video izleme alışkanlıklarımızı tamamen değiştirdi. 1997 yılında film kiralama şirketi olarak kurulan Netflix’in, 2010 yılında büyük bir krizle karşılaştığında radikal bir şekilde online yayın platformu olmaya karar vererek başlayan hikayesi, ilk başlarda sadece çekilmiş film ve dizileri yayınlayarak başladı.
2013 yılına gelindiğinde ise ilk orijinal dizisi House Of Cards’ı yayınlayarak büyük bir ivme yakaladı ve büyümeye devam etti. Peki, şu anda yaklaşık 195 milyon abonesi olan Netflix bundan sonra nasıl büyüyecek? Gelecek on yılda neler değişecek? İşte bununla ilgili birkaç ipucu…
Büyüyen İnternet Erişimi
Netflix’e uzun vadede fayda sağlayacak olan şey kesinlikle internetin her yerden ulaşılabilir olmasıdır. Cisco Systems hazırladığı bir raporda, internet erişiminin 2018 ile 2023 yılları arasında 1,4 milyar kişi daha genişleyeceğini ve dünya genelindeki toplam internet kullanıcısının 5,3 milyara çıkacağını tahmin ediyor. Dolayısıyla Netflix’in ulaşabileceği kişi sayısı ve hedef kitlesi artıyor.
Cisco, ayrıca küresel nüfusun %71’inin 2023 yılına kadar mobil bağlantıya sahip olacağını ve bununla birlikte mobil internet hızlarında önemli bir iyileşme olacağını tespit etti. Bu göstergeler, Netflix’in abone sayısını arttırabilmesi için adeta bir itici kuvvet görevi görüyor.
Mevcut Abone Büyüme Eğilimleri
Netflix, 2010 yılında yayın hayatına başladığında, çok kısa bir sürede 20 milyona ulaşmıştı. Geride kalan on yılın ardından, 2020’de 195 milyon aboneyi yakalayan Netflix’in yıllık büyüme oranı, son birkaç yılda %20 ve üst bandında seyrediyor. İşin daha iyi bir yanı işe Netflix’in henüz doyum noktasına ulaşmadı.
Ancak yıllık abone artışı eninde sonunda %20’nin altına düşecek. Çünkü Netflix, pandemiden önce yaptığı bir açıklamayla 2020’nin ilk çeyreğindeki abone artışının %16,9 olacağını tahmin ediyordu. Pandemi ve ev kısıtlamaları nedeniyle Netflix’in abone sayısı bu sene için beklenilenden çok daha fazla arttı. Abone sayısı artışı, üçüncü çeyrekte %23,3 ve dördüncü çeyrekte %20,4’e ulaştı.
RBC Capital Analisti Mark Mahaney, Netflix’in 2030 yılına kadar 475 ile 525 milyon arasında bir abone sayısına ulaşabileceğini düşünüyor. Bu tahmin, yıllık yaklaşık %10’luk bir artışı temsil ediyor. Gelecekteki fiyat artışları hariç tutulduğunda, bu durum Netflix’in gelirinin çift haneli bir oranda artmasını sağlayabilir.
Yüksek Kar Artışı
Netflix’in gelecekteki yüksek getirilerinin bir başka bileşeni de yüksek kar marjlarından elde edilecek. Şirket, son 10 yılın büyük bir bölümünde faaliyet karını tek haneli seviyede tutan içerik harcamalarına milyarlarca dolar harcadı. Bununla birlikte Netflix, uzun vadede karlılığını artırma planlarıyla 2020’de %16’lık bir faaliyet karı sağladı.
Mark Mahaney, ayrıca Netflix’in 2030 yılına kadar faaliyet karını ikiye katlayabileceğine ve daha güçlü bir net gelir elde edeceğine inanıyor. Değeri ne olursa olsun, Netflix’in önümüzdeki beş yıl içinde hisse başına kazancını yılda %40’ın üzerinde arttırması bekleniyor.
Peki Ya Rekabet?
Netflix’in gün geçtikçe rakipleri artıyor. Disney gibi güçlü rakiplerin sundukları yeni yayın platformları oyuna dahil olsalar da, şirket yatırımcılarına büyük bir getiri sağlamayı başarıyor. HBO Max, Amazon Prime, Hulu gibi yeni yayın hizmetlerine rağmen, Netflix elindeki aboneleri korumayı başarıyor ve abone sayısını sağlam bir şekilde arttırıyor.
Netflix, sunduğu orijinal içerikleriyle rakiplerine karşı avantajını korumayı başarıyor. Büyüyen orijinal içerik kütüphanesi sayesinde, harcamalar artsa da abone sayısını diğer online yayın hizmetlerine kaptırmıyor.
Netflix, son birkaç yılda orijinal içeriklerine 30 milyar dolardan fazla para harcadı. Bu nedenle salgın nedeniyle çoğu proje aksasa da, kısa vadede yeni şovlar yayınlamaya devam edecek.
Son olarak diyebiliriz ki Netflix, uluslararası fırsatları, artan karlığı ve geniş orijinal içerikleri sayesinde gelecek on yılda, başarısını korumayı ve karını arttırmayı başaracak gibi gözüküyor.
Pornhub, Oldenburg Film Festivali’nin Yayın Ortağı Olmak İstiyor
Yetişkinlere yönelik erotik içerikler sunan Pornhub, Almanya’nın ünlü film festivali Oldenburg‘un yayın ortağı olmayı teklif etti. Festivalin eylül ayında gerçekleşecek bir koşu için yapılacağının duyurulmasının ardından teklif Pornhub Başkan Yardımcısı […]
0 
Reader Interactions
Bir cevap yazın
Karbon Ayak İzinizi Telafi Etmenize İmkan Tanıyan Uygulama: Aerial
Geri dönüşüme önem vermek, tek kullanımlık plastiklerden mümkün olduğunda kaçınmak ve yeniden kullanılabilir ürünlere yönelmek, plastik pipetlerden cam veya metal pipetlere geçiş... Bunlar, iklim değişikliği artmaya devam ederken, son yıllarda çoğumuzun yaptığı küçük değişikliklerden sadece birkaçı değil mi? Peki ya sıkça duyduğunuz karbon ayak izi? Onu nasıl değiştireceğiz?
İşte tam da bunun için karbon ayak izimizi takip etmemizi sağlayan bir mobil uygulama geliştirildi. Hem karbon ayak izinizi takip etmenize hem de dengelemenize imkan tanıyan bu mobil uygulamanın ismi Aerial.
Aerial, Google, Microsoft ve Facebook gibi teknoloji devlerinde çalışmış üç girişimcinin eseri. Uygulama, gelen kutunuzda bulunan maillere bakarak uçuş güzergahlarınızı, tren biletlerini ve Uber gibi taşıma araçlarının makbuzlarını tarayarak çalışıyor ve bu bilgilere dayanarak kullanıcıların karbon emisyonlarını hesaplıyor. Ardından uygulama, çevre ve orman ile ilgili derneklere bağlanarak, ağaçları kurtarmak için kredi satın alarak bu sayıyı dengeleme seçeneği sunuyor.
Ayrıca uygulamada kullanıcılar, diğer kullanıcıların ne kadar karbon ayak izi bıraktığını görebiliyor ve bir adım daha ileri giderek, kimin daha fazla ağaç kurtardığını görebiliyor. Uygulamada rekabet anlamında fayda sağlamayı amaçlayan bu durum için arkadaşlarınla paylaş seçeneği de bulunuyor. Hatta ekim ayındaki lansmandan bu yana, Aerial uygulamasındaki kullanıcı topluluğu tam olarak 482 ağacı kurtarmış durumda.
Aerial uygulamasının e-postalardaki ulaşım faturalarına bakmasının bir nedeni de EPA’nın yıllık gaz emisyonları raporuna dayanıyor. Araştırmaya göre ulaştırma sektörü, sera gazlarının ortaya çıkmasındaki en büyük nedenlerden biri. Fosil yakıtlarla çalışan, karbondioksit ve metan gazı açığa çıkaran ve daha sonra atmosfere ısı hapseden tüm bu gazlar; hava, kara ve deniz taşıtları tarafından atmosfere salınıyor.
Salgın nedeniyle bu yıl, önceki yıllara kıyasla daha az seyahat edilse de, uygulama aracılığıyla geçmiş uçuşlardan veya geçen yıl yapılan yolculuklardan kaynaklanan emisyonları geriye dönük olarak dengelemek de mümkün.
Ağaçları korumak, elbette karbon emisyonlarını dengelemenin yalnızca bir yolu, ancak önemli bir yolu. Çünkü ağaç ne kadar eski olursa, yeni ekilen ağaçlara kıyasla o kadar fazla karbon emiş gücüne sahip oluyor. Sadece bir uygulama aracılığıyla bir ağacı kurtarmak, gezegenimizi kurtarmak için yeterli olmasa da, bizce bu yolda gayet iyi bir başlangıç.
Netflix’in Gelecek 10 Yıldaki Büyüme Tahmini
Netflix, son yıllarda video izleme alışkanlıklarımızı tamamen değiştirdi. 1997 yılında film kiralama şirketi olarak kurulan Netflix’in, 2010 yılında büyük bir krizle karşılaştığında radikal bir şekilde online yayın platformu olmaya karar […]
0
Popüler Netflix Dizileri Vintage Kitaplara Dönüştü
2020 yılının büyük bir çoğunluğu evde karantina altında geçti. Pek çoğumuz karantinada kendimize daha iyi besleneceğimize, daha fazla egzersiz yapacağımıza, kendimize daha çok vakit ayıracağımıza ve daha fazla kitap okuyacağımıza söz verdik. Ancak dürüst olalım ki ne televizyonlarımızın başından ne de Netflix, Prime gibi online video programlarının başından ayrılamadık. Art arda dizi izlemek ve bir günde tüm sezonu bitirmek hepimizin işine geldi.
Peki ya Netflix'te izlediğimiz popüler diziler birer kitap olsaydı kapakları nasıl olurdu hiç düşündünüz mü? Onları okumak ister miydik? İşte Climadoor ekibi kendilerine bu soruyu sordu ve Netflix'in oldukça popüler olan dizilerini birer kitap kapağına dönüştürdü.
Orange is The New Black, Bojack Horseman, Ratched, Umbrella Academy, Stranger Things gibi popüler olmuş pek çok dizi Climadoor ekibi tarafından kitap kapağı olarak yeniden yaratıldı. Her bir kitap kapağı, dizilerle ilişkilendirildi ve ortaya çok güzel vintage tasarımlar ortaya çıktı. Dizilerin yaratıcılarının isimleri de kitapların yaratıcıları olarak kapaklara işlendi. Peki siz, diziler birer kitap olsaydı okumak ister miydiniz?
Son olarak son birkaç yıldır oldukça popüler hale gelen video platformları pandemi boyunca hızla büyümüştü. Örneğin Netflix sadece 2020 yılı boyunca 30 milyon abone daha kazanmıştı.
Netflix, İstanbul’da Ofis Açacağını Duyurdu
Lider eğlence servisi Netflix, Türkiye’deki yatırımlarını arttırmaya devam ediyor. Kısa süre önce Türkiye’de 10 yeni orijinal yapıma imza atacağını duyuran Netflix, önemli bir adım daha atarak İstanbul’da bir ofis açma […]
0
Salesforce, Slack’i 28 Milyar Dolara Satın Alıyor
Salgın döneminde pek çok şirketin uzaktan çalışma modeline geçmesiyle birlikte, özellikle iş dünyasına yönelik bulut tabanlı yazılım ürünlerinin kullanımı bir hayli arttı. Durum böyle olunca da bu tarz yazılım ürünleri geliştiren firmalar, hızla değer kazanmaya başladılar. Ve önümüzdeki dönemde de bu firmalar, geliştirdikleri ürünler sayesinde iş dünyasında çok önemli role sahip olacaklar.
Bu firmalardan biri de iş dünyasına yönelik bir iletişim uygulaması olan Slack. Gelecek vadeden iş uygulamalarından biri olan Slack, iddialara göre büyük bir yazılım şirketi tarafından satın alınacak. The Next Web'in paylaştığı habere göre, bulut tabanlı yazılım şirketi Salesforce, Slack'i yaklaşık olarak 27,7 milyar dolara satın alacak ve bu, Salesforce'un şimdiye kadar yaptığı en büyük satın alım olacak.
İki şirketten gelen açıklamalara göre, bu satın alma sonrasında Slack, Salesforce'un bütün bulut sistemlerine derinlemesine entegre olacak ve Salesforce Customer 360 için yeni bir arayüz görevi görecek. Bu hareket, büyük bir ihtimalle Slack'in, Microsoft Teams'in avantaja sahip olduğu bir alan olan kurumsal pazarlardaki varlığını daha da geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Bunun yanı sıra Microsoft, Salesforce’un bulut işiyle de rekabet halinde. Ve Slack'i bünyesine katması, bu rekabette Salesforce'un potansiyel müşterileri ikna etmek için daha sağlam bir yazılım araçları ekosistemi oluşturmasına olanak tanıyacak.
Sanal Marketlerin Trafiği Dünya Genelinde Yüzde 251 Arttı
Corona virüs günlerinde alışverişlerini markete gitmek yerine evden yapmayı tercih eden tüketiciler e-ticaret sitelerine akın etti. We Are Social raporuna göre, dünya genelinde sanal marketlerin trafiği yüzde 251 arttı. Deloitte’un […]
0
