MarTech Awards pazarlama stratejilerinin stratejik önemine ışık tutuyor

BG.Vision Founder'ı Burçak Günsev ile pazarlama teknolojilerindeki gelişmeleri, değişimleri, yeni dönem pazarlama trendlerini ve MarTech Awards'un pazarlama teknolojileri kavramına ve Türkiye’deki pazarlama ekosistemine katkısını konuştuk.

Pazarlama teknolojilerinin sektöre örnek olacak en başarılı kullanımlarını ödüllendirmek üzere bu yıl sekizinci kez düzenlenecek olan MarTech Awards 2025'te Teknoloji Ödülleri Bölümü'nün jüri başkanı BG.Vision Founder'ı Burçak Günsev'i duyurmuştuk.

Teknoloji Ödülleri Bölümü, Kullanım Bölümü, Mecra Bölümü, Sektörel Kategoriler Bölümü ve Özel Kategoriler Bölümü olmak üzere 5 ana kategori altında toplamda 91 kategoride ödülleri sahipleriyle buluşacak. Bu yıl MarTech Awards'te Teknoloji Ödülleri Bölümü jüri başkanlığı görevini üstlenecek olan BG.Vision Founder'ı Burçak Günsev ile pazarlama teknolojilerindeki gelişmeleri, değişimleri, yeni dönem pazarlama trendlerini ve MarTech Awards'ün pazarlama teknolojileri kavramına ve Türkiye’deki pazarlama ekosistemine katkısını konuştuk.

Tüketiciler ihtiyaçlarına uygun çözümler sunan markalar görmek istiyor
Teknolojinin geldiği nokta hepimiz için hala keşfedilmeye açık bir alan ve şu anda çok kritik bir dönemin içerisindeyiz. Bu döneme adapte olmayı başaran markalar, gelecekte tüketicilerle daha samimi ve entegre bir ilişki kurabilecek. Ancak geride kalmış ya da hala stratejik bir hamle yapmamış markalar için bu süreç her geçen gün daha zorlu hale geliyor. Tüketiciler karşılarında, kendilerini tanıyan ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunan markalar görmek istiyor. Doğru zamanda, doğru platformda, özgün bir yaklaşımla karşılarına çıkan markalar, tüketicilerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Özellikle beklenmedik ve yaratıcı mesajlarla fark yaratan markalar, tüketicinin zihninde kendine özel bir yer edinebiliyor. Bu noktada, markaların işi zorlaştı. Başarılı olmanın formülü, kendi kimliklerini koruyarak yeniliklere ve teknolojiye uyum sağlamaktan geçiyor. Doğru ajans işbirlikleriyle bu süreci yöneten markalar, tüketici beklentilerini karşılamanın ötesine geçerek hem güven hem de sadakat kazanma şansını yakalayabilir.

Doğru insan kaynağına yatırım yaparak markayı geleceğe hazırlamak gerekiyor
Hızla değişen pazarlama teknolojileri dünyasında, markaların bu değişime ayak uydurabilmesi için önceliklerini net bir şekilde belirlemesi gerekiyor. İlk olarak, tüketici odaklılık stratejinin merkezinde olmalı. Tüketici davranışlarını anlamak, ihtiyaçlarını önceden öngörmek ve bu doğrultuda kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak markalar için bir zorunluluk haline geldi. Bu da veri yönetimi ve analitik yatırımlarını öncelikli kılıyor. Veriyi anlamlı içgörülere dönüştürmek, yalnızca rekabet avantajı değil, aynı zamanda tüketiciyle güçlü bir bağ kurma fırsatı sunuyor. Bir diğer kritik strateji ise çeviklik. Teknoloji hızla değişiyor ve markaların bu değişime hızla uyum sağlaması gerekiyor. Bu noktada, küçük ölçekli pilot projeler denemek ve yenilikleri hızlıca test etmek büyük fayda sağlayabilir. Risk almak ve öğrenmek, markaların daha cesur ve inovatif olmalarını sağlar. Ayrıca, çoklu kanal yönetimi önem kazanıyor. Tüketiciler artık birden fazla platformda etkileşimde bulunuyor ve markaların bu platformlarda tutarlı bir deneyim sunması gerekiyor. Dijital, mobil ve fiziksel kanalların entegre bir şekilde yönetilmesi, tüketicinin her noktada markayı aynı şekilde deneyimlemesini sağlar. Son olarak, ekiplerin dijital yetkinliklerini geliştirmek ve teknolojiyle yaratıcı düşünceyi birleştirmek, uzun vadeli başarı için çok kritik. Sadece teknolojiye yatırım yapmak değil, doğru insan kaynağına da yatırım yaparak markayı geleceğe hazırlamak gerekiyor.

Ödüller sektörü ileriye taşıyan bir katalizör olarak görülmeli
MarTech Awards, Türkiye’de pazarlama ve teknoloji kesişiminde çalışan markalar ve ajanslar için hem bir buluşma noktası hem de bir vitrin görevi görüyor. Bu etkinlikler, yalnızca başarıları ödüllendirmekle kalmıyor, aynı zamanda sektördeki yaratıcı ve etkili projelerin görünür olmasını sağlıyor. İlham veren bu projeler, diğer oyuncular için yeni fikirlerin doğmasına ve sektörün kendini sürekli yenilemesine zemin hazırlıyor. Sektörün önemli marka ve ajanslarının işlerini görmek ve anlamak için bu yarışmalar herkese büyük bir fırsattır. Burada mesele sadece ödül almak değil; esas konu, hangi sektörlerin ne tür teknolojileri kullanarak, nasıl başarılar elde ettiğini görmek ve bundan ilham almak. Biraz vakit ayırıp o gözle bakıldığında, birbirimizden öğrenebileceğimiz ne kadar çok şey olduğunu fark ediyoruz. MarTech Awards gibi etkinliklerin en önemli katkılarından biri de pazarlama teknolojilerinin stratejik önemini daha geniş bir kitleye anlatması. Her yıl katılımcılar arasından yükselen yenilikçi projeler, yalnızca Türkiye pazarında değil, globalde de konuşulabilecek başarı hikayelerinin ortaya çıkmasına vesile oluyor. Bu nedenle, bu ödüller sadece bir kutlama değil, aynı zamanda sektörü ileriye taşıyan bir katalizör olarak görülmeli.

Artık mesele sadece teknolojiyi takip etmek değil, onunla birlikte evrilmek
Pazarlama teknolojilerinde bizi çok heyecanlandıran bir geleceğin kapısında duruyoruz. Yapay zekanın yaratıcı süreçlere ve tüketici deneyimine etkisi artık inkâr edilemez bir şekilde hayatımızda. Metin, görsel ve video üretiminde sağladığı hız ve esneklik, şimdiden markaların iş yapış biçimlerini dönüştürmeye başladı. Ancak bu sadece bir başlangıç. Yapay zeka, markaların sadece daha hızlı içerik üretmelerine değil, aynı zamanda tüketiciye daha kişisel, daha anlamlı ve doğru bir zamanda dokunabilmelerine olanak tanıyor. Gelecekte, yapay zekanın desteğiyle markalar, yalnızca içerik üretmekle kalmayacak, hikayelerini tüketicinin birebir deneyimleyebileceği eşsiz anlara dönüştürecek.

Nesnelerin interneti (IoT) ise, markaların tüketiciyi daha iyi tanıyıp anlamasını sağlayan bir başka güçlü teknoloji olarak öne çıkıyor. Akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte, tüketici davranışlarının daha derinlemesine analiz edilmesi ve buna bağlı olarak kişiye özel hizmetlerin sunulması mümkün hale geliyor. IoT, ürünlerin ve hizmetlerin sürekli optimize edilmesini sağlayarak yalnızca iş süreçlerini değil, tüketicinin hayatına dokunma biçimini de yeniden tanımlayacak. IoT’nin sağladığı veriler, markaların tüketicilere daha keskin içgörülerle ulaşmasını ve onları tam ihtiyaç duydukları anda desteklemesini sağlayacak. Artırılmış ve sanal gerçeklik ise tüketiciyi hikayenin bir parçası yaparak iş modellerini tamamen farklı bir boyuta taşıyacak. Özellikle e-ticaret ve perakende sektörlerinde, müşterilerin ürünleri satın almadan önce birebir deneyimlemesi mümkün hale geliyor. Bu da yalnızca bir alışveriş deneyimi değil, bir etkileşim ve keşif süreci sunarak tüketicinin marka ile kurduğu bağı güçlendirecek.

Son 25 yıl bize bir şey öğrettiyse, o da önümüzdeki 25 yılın her şeyi değiştireceği. Ancak bir şey kesin: Yapay zeka, pazarlamacıların daha iyi pazarlamacılar olmalarına yardımcı olacak. Tekrarlayan ve zaman alıcı görevleri devralarak yaratıcı ekiplere daha fazla alan açıyor ve onlara hikâye anlatımı, detayları işleme ve duygusal etkiyi artırma gibi asıl uzmanlık alanlarına odaklanma fırsatı sunuyor. Bu sayede, ekiplerin yenilikçi projeler geliştirmesi ve sınırları zorlaması mümkün hale geliyor. Bu teknolojiler yalnızca iş süreçlerini kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş modellerini baştan sona yeniden şekillendirecek. Markalar için en önemli konu, bu dönüşümün bir parçası olmayı başarmak. Çünkü artık mesele sadece teknolojiyi takip etmek değil, onunla birlikte evrilmek. Pazarlama teknolojilerinde başarılı olmak için yalnızca teknolojiye ayak uydurmak yetmez; o teknolojiyi anlamlı bir hikâyeye dönüştürüp markanın ruhuyla buluşturmak gerek.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir