Markalar Z kuşağının dikkatini çekmek için burs veriyor

Birçok büyük marka genç nesile dokunabilmek için yeni bir pazarlama stratejisi belirliyor. Markalar verdikleri burslarla, Z kuşağını yakalamaya çalışıyor.

Birçok büyük marka yeni bir hamleyle tüketicilerinin kalplerini ısıtıyor. Bugün bir tüketici Whopper Menü satın aldığında, yerel bir öğrencinin üniversite harçlarına yardım ediyor olabilir. 

Burger King, Coca-Cola, Google, Microsoft ve Lockheed Martin dahil olmak üzere diğer birçok marka gibi pazarlama çalışmalarına öğrenci burslarını da dahil etti. 

Markalar burslara milyon dolarlarca yatırım yapıyorlar ve karşılığında marka tanınırlığını arttırıyorlar.

Fast Company'nin yakın tarihli bir raporuna göre Amerika'dan öğrencilerin ceplerine milyonlarca dolar giriyor. 2024 başı itibarıyla öğrenci borcunun 1,7 trilyon doları aşmasıyla öğrenciler her türlü mali yardımı memnuniyetle karşılıyor. Bunlardan en bilineni olan öğrenci burslarıysa birçok öğencinin eğitimine destek oluyor. Ortalama yıllık üniversite masrafları 36 bin doları aşsa da, Bankrate verilerine göre tipik burs miktarı yıllık olarak yaklaşık 7 bin 800 doları buluyor. En bilindik burslar bile bazı öğrencilere küçük bir katkı gibi görünebilir ama bu, şirketlere genç tüketiciler arasında iyi niyet oluşturma ve isimlerini tanıtma fırsatları sunuyor. 

Görünüşte, para dağıtmak çoğu şirketin hedefleriyle çelişiyor gibi görünüyor, özellikle de yaygın maliyet kısma ve işten çıkarmaların olduğu bir dönemde... Ancak bazı şirketler burs programlarını ciddiye alıyor ve onları desteklemek için paralel vakıflar kurmaya devam ediyor. Burger King Vakfı'nın Genel Müdürü Katie Repici durumu şöyle açıklıyor: "Bunu topluluklarımıza hizmet etmenin, geri vermenin bir yolu olarak düşünüyorum." 

Bursları bir pazarlama aracı olarak kullanma kavramı etik dışı görünebilir, ancak Pennsylvania Üniversitesi'nde Pazarlama Profesörü ve Journal of Marketing'in Editörü Cait Lamberton, bazı kurumsal fonların ihtiyaç sahibi öğrencilere fayda sağlamasının tercih edilebilir olduğuna inanıyor. Kurumsal burslarla ilgili olarak Lamberton, "Firmalar bir güvenlik açığına (öğrenci borç krizi) uzun vadede bu kırılganlığı azaltabilecek bir şekilde yanıt veriyor." diyor. Dolayısıyla bu programlar, üniversite çağındaki Z kuşağıyla bağlantı kurmayı amaçlayan pazarlama ve halkla ilişkiler çabalarına bağlı olsa bile topluma fayda sağlıyor. 

Küçük firmalar da burs verebilir

Büyük markalar uzun süredir kurumsal burs programlarından yararlanıyor olsa da, benzer girişimler küçük firmalar arasında da yaygınlaşabilir. Burs fırsatları bulmak için markaları ve öğrencileri birbirine bağlayan bir girişim olan ScholarshipOwl, burs oluşturmak ve teşvik etmek ve üniversite finansmanı arayan Z kuşağına ulaşmak için küçük işletmelerle giderek daha fazla çalışıyor.

Uzun vadede düşünüldüğünde bursların özellikle de ulaşılması zor bir tüketici demografisi olan Z Kuşağı ile bağlantı kurmayı hedefleyen firmalara fayda sağlayabileceğine inanılıyor. ScholarshipOwl CEO'su David Tabachnikov şöyle açıklıyor: “Markaların aslında onlara ulaşmanın bir yolu yok. TV izlemiyorlar, reklam engelleyicilerle geziniyorlar... ve yine de geleceğin en büyük tüketici segmenti bunlar. Onları yakalayan markalar? Çok uzun süre müşteri kazanıyorlar.”

Bir marka için verdiği burslarla anılmak yeni çıkan ürünlerini tanıtmaya hizmet etmese de marka bilinirliğini arttırmanın güzel ve benzersiz bir yolu. Markalar burslar sayesinde genç neslin her anlamda hem hayatlarına dokunabiliyor hem de bu insanlarla duygusal bir bağ yaratıyor, reklam filmleriyle yaratmayacağı bir bağ.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir