Yapay zekâ, pazarlama dünyasında köklü bir dönüşüm yaratıyor. Türkiye’deki markalar, bu dijital devrimin bir parçası olarak yapay zekâ teknolojilerini benimseyerek rekabet avantajı elde etmeye çalışıyor. Markaların bu alandaki deneyimleri, yapay zekânın pazarlama stratejileri üzerindeki etkisini ve sunduğu fırsatları gözler önüne sererken, aynı zamanda karşılaştıkları zorlukları da vurguluyor. Bu bağlamda Bilyoner, Essence Mediacom, Turkcell, Nove Group, Publicis Türkiye, Ingage ve Defacto yöneticileri, yapay zekânın pazarlama stratejilerini nasıl dönüştürdüğünü ve gelecekte bizi nelerin beklediğini paylaştı.
Reklamlarda yapay zekâyı optimizasyon ve dinamik kreatif oluşturma amacıyla kullanıyoruz, ancak kreatif içerik üretiminde henüz istediğimiz ölçüde aktif değiliz. Başta Yapay Zekâ Bahis Yazarımız Bahista olmak üzere çeşitli kullanım alanlarımız var, fakat şirket genelinde yapay zekâ kullanımının halen istediğimiz seviyede olmadığını söyleyebilirim. Bu bilinç düzeyini artırmak için hem şirket hem de departman bazında çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Reklam metinlerimizi çeşitlendirmek için Gemini ile karşılaştırmalı testler yaptık. Bu sayede yaratıcılık tıkanıklığı yaşadığımız anlarda yeni fikirler üretebildik ve reklam metni çeşitliliğimizi artırdık. Video alanında yapay zekâ henüz beklentilerimizi tam karşılayamıyor. Yine de metinleri sese dönüştürme (text-to-speech) özelliğini başarılı buluyor ve sıkça kullanıyoruz. Özellikle sporcularla çalıştığımız için, insan fotoğraflarını kullanmadan başarılı sonuçlar elde etmek zor. İnsanları içermeyen logolar veya stadyum görselleri kullandığımızda performans düşüşü yaşıyoruz. Yapay zekâ ile hızlı içerik üretmek cazip olsa da, performanstan ödün vermemek bizim için öncelikli.
Yapay zekâ, reklamcılık sektöründe kampanya optimizasyonu ve raporlama gibi alanlarda devrim yarattı. Özellikle Maksimum Performans gibi reklam kampanyaları, daha derin hedeflemeler yapmamızı ve manuel müdahale ihtiyacını azaltmamızı sağladı. Bu sayede müşterilerimize daha yüksek geri dönüşler sunarken, aynı zamanda iş süreçlerimizi de kolaylaştırdık. Raporlama ve otomasyon süreçlerinde yapay zekâyı sıkça kullanmaya başladık. Yapay zekâ sayesinde tüm dijital envanterdeki kampanyalarımızı tek tuşla müşterilerimize raporlayabilir hale geldik. Hatta isteyen müşterilerimize gerçek zamanlı erişim de sağlayarak raporları anlık olarak takip etmelerini sağlıyoruz. Ancak, bu dönüşüm ajanslar için bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Müşteriler, yapay zekâ destekli raporları kendi başlarına yorumlamakta ve stratejik kararlar almakta zorlanabiliyorlar. Örneğin, alışveriş sezonu gibi yoğun dönemlerde, hangi kampanyaya ne kadar yatırım yapılması gerektiği gibi kritik kararları almak ve müşterilere doğru yönlendirmeler yapmak ajansların uzmanlık alanına giriyor. Müşterilerin dijital olarak ne kadar olgunlaşmış olurlarsa olsunlar, bu tür stratejik kararları tek başlarına almaları beklenemez. Ajansların müşterilere rehberlik etme ve stratejik danışmanlık rollerini daha da güçlendirmeleri gerekiyor. Ayrıca, sektördeki herkesin teknik donanımını artırması ve yapay zekâ araçlarını etkin bir şekilde kullanabilmesi büyük önem taşıyor.
Nove Group olarak, yapay zekâ teknolojilerini pazarlama çalışmalarımızın her alanında aktif olarak kullanıyoruz. Kreatif içerik üretiminden sosyal medya yönetimine, raporlamadan müşteri segmentasyonuna kadar pek çok alanda yapay zekâ araçlarından faydalanıyoruz. Yeniliklere hızlı adapte olabilmek adına, tüm departmanlardaki çalışanlarımızın her ay en az bir yapay zekâ aracını deneyimleyerek şirkete sunmaları ve benimsemeleri için teşvik ediyoruz. Bu sayede tüm ekip, yapay zekâ alanındaki gelişmelerden haberdar oluyor ve sürecin içinde kalıyor. Özellikle Amerika, İngiltere ve Avrupa'ya iş yapan bir firma olarak, web sitemizi ve sosyal medya içeriklerimizi özgün bir bakış açısıyla sunma konusunda yapay zekâ bize büyük kolaylık sağladı. Artık uluslararası hedef kitlelerimize daha etkili bir şekilde ulaşabiliyoruz. Örneğin, bir Fransız influencer'ımızın içeriğini yapay zekâ ile İngilizce seslendirerek ana müşteri segmentimiz olan Amerika-İngiltere pazarında büyük bir etkileşim elde ettik. Ayrıca, pazarlama analitiği ve raporlama süreçlerinde yapay zekâ sayesinde verimliliğimizi artırdık ve daha yaratıcı işlere odaklanmak için zaman kazandık. Sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğimiz için sohbet robotu gibi bazı yapay zekâ uygulamalarını benimseme konusunda bir adım geride duruyor, ancak bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu sayede pazarlama stratejilerimizi daha da güçlendirerek hedef kitlelerimize daha etkili bir şekilde ulaşmayı hedefliyoruz.
Yapay zekâ, ajans dünyasının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Rekabetçi kalabilmek ve müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek için yapay zekâyı iş süreçlerimizin pek çok noktasına yerleştirdik. Gen AI'ın sunduğu olanaklar sayesinde, veri analizi ve kampanya optimizasyonundan yaratıcı strateji geliştirmeye kadar her alanda daha hızlı, daha verimli ve daha etkili çalışıyoruz. EssenceMediacom olarak, kendi geliştirdiğimiz yapay zekâ şablonları ve araçlarıyla da ajansımızdaki iş akışlarını daha verimli hale getirmeye çalışıyoruz. Yapay zekâ, sadece operasyonel süreçleri hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda stratejik karar alma yeteneğimizi de dönüştürüyor. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz "Yapay zekâ ofis saatleri" ile ekiplerimizin yapay zekâ becerilerini sürekli geliştiriyor ve en güncel uygulamaları takip ediyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve onlara en uygun çözümleri sunmak için yapay zekâ destekli analizlerden yararlanıyoruz. Bu sayede, müşterilerimize sadece raporlar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda veriye dayalı içgörüler ve stratejik önerilerle onlara değer katıyoruz. Yapay zekâ, ajansımızın her kademesindeki çalışanlarımızın daha üretken ve yaratıcı olmasını sağlıyor. Müşteri onaylarını alarak ve veri güvenliğini ön planda tutarak, yapay zekâ araçlarını iş süreçlerimize olabildiğince entegre ediyoruz. Gelecekte, kendi markalarımızla birlikte kullanabileceğimiz kişiselleştirilmiş yapay zekâ ürünlerine doğru ilerliyoruz.
Turkcell'de, Google'ın yapay zekâ araçlarına güvenerek reklam kampanyalarını optimize ediyoruz. Görsel ve metin çeşitliliğini artırıp geniş segmentlere ulaşarak algoritmayı destekliyoruz. Özellikle TV+ ürününde yapay zekâ destekli içerik besleme ile bütçeyi daha verimli kullanarak kullanıcı sayımızı yüzde 55 artırdık. Bumper Machine ve Insights gibi araçlar da kampanyalarımıza değer kattı. Ana hedefimiz, yapay zekâ algoritmasını doğru verilerle besleyerek daha hızlı ve etkili sonuçlar elde etmek. Bu sayede hem deneme yanılma süreçlerini minimize ederek bütçede verimliliği artırıyoruz hem de hedeflerimize daha emin adımlarla ilerliyoruz. Yapay zekâdan beklentimiz, sadece materyal desteği değil, aynı zamanda ufak yorumlarla optimizasyon önerileri sunması. Reklam performansını etkileyen faktörleri daha iyi anlayarak daha hızlı ve verimli sonuçlar elde etmek istiyoruz. Turkcell olarak, yapay zekâ ile işbirliğimizi geliştirerek pazarlama stratejilerimizi daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Yapay zekâyı ajansımızda kampanya yönetimi, optimizasyon, sunum hazırlama ve içerik akışı gibi birçok alanda kullanıyoruz. Yapay zekâ destekli optimizasyonlar, insan odaklı yaklaşımlarla gözden kaçabilecek minör ancak etkili iyileştirmeler sağlıyor. Müşterilerimizi yapay zekâ çözümlerine ikna etmek bazen uzun bir zaman alsa da, bu süreçte önemli bir rol oynuyoruz. Müşterilerin alışageldik düzenlerini kırmak ve onları yeni teknolojilere adapte etmek bizim görevimiz. Bu nedenle önce biz ürünü detaylıca inceliyor ve ardından müşterilerimizi bu yeni çözümlere ikna etmek için çabalıyoruz. Bu süreçte Google ile iş birliği ve bilgi alışverişi büyük önem taşıyor. Yapay zekânın sunduğu sonuçları henüz kontrol etmeden müşteriye iletmiyoruz, özellikle veri analizi tarafında insan kontrolü çok önemli. Yapay zekâ, günlük işlerimizde bize büyük kolaylık sağlasa da, sonuçları her zaman kendi dokunuşumuzla kişiselleştirerek müşteriye sunuyoruz. Yapay zekâ işlerimizi elimizden almayacak, ancak yapay zekâyı etkili kullanmak önemli bir yetkinlik olacak.
Yapay zekâ platformlarının geleceği konusunda oldukça heyecanlıyım. Bence asıl potansiyel, farklı platform ve mecralarla da verileri zenginleştirip kapsamlı resme odaklanmakta yatıyor. Böylece kampanyalarımız için en iyi bütçe alokasyonu çok daha büyük bir evrene göre yapılabilir; buna ek olarak yapay zekâ kreatiflerimizi daha iyi anlamlandırıp, öğelerle ilgili daha fazla içgörü edinebiliriz. İşte o zaman performans pazarlamasında çığır açabiliriz. Şu anda bile yapay zekâ, Defacto'da müşteri segmentasyonundan kampanya performans analizine kadar pek çok alanda bize inanılmaz faydalar sağlıyor. Örneğin, müşterilerin kargolarının ne zaman teslim edileceğini tahmin etmek ve kullanıcı yorumlarına daha hızlı yanıt vermek gibi operasyonel süreçlerimizi optimize etmemize yardımcı oluyor. Ayrıca, yeni müşterilere en verimli şekilde ulaşmamızı sağlayan segmentasyon çalışmalarımızda da yapay zekâ kritik bir rol oynuyor. Gelecekte, yapay zekâ platformlarının daha da gelişerek, pazarlama stratejilerimizi gerçek zamanlı olarak optimize edebileceğini, hatta belki de bizim yerimize kararlar alabileceğini düşünüyorum. Örneğin, platformlar arası verileri kapsamlı bir şekilde analiz ederek, hangi kampanyaya ne kadar bütçe ayıracağımızı, hangi kreatifin daha iyi performans göstereceğini bize önerebilirler. Bu sayede, pazarlama yatırımlarımızdan maksimum verimi elde edebiliriz. Tabii ki bu dönüşümün bazı zorlukları da olacak. Özellikle veri paylaşımı ve gizlilik konularında dikkatli olmamız gerekecek. Ancak potansiyel faydalar o kadar büyük ki, bu zorlukların üstesinden gelmek için çaba göstermeye değer.
Kaynak: Think with Google
Can Franko, Zeynep İyigün