Eğer kıyafet konusunda çok meraklı değilseniz, aldığınız bir ürünün kumaşını, materyalini bilemezsiniz. O ürünün nerede üretildiğini etiketinden görebilir ama hangi çalışma şartlarında kimler tarafından üretildi bilmezsiniz ki zaten merak da etmezsiniz.
Sürdürülebilirlik kavramı artık eskisinden çok daha bilinmeye başlandıkça tüketici olarak bizler de giydiğimiz kıyafetlerin ne şartlarda üretildiğini ya da materyallerin nerelerden geldiğini sorgulamaya başlıyoruz.
Sorgulamaya önce çalıştığı büyük mağazacılık markasından başlayan Finli tasarımcı Outi Korpilaakso, çalıştığı işte piyasanın etik olmayan standartlarını görmeye başladıkça yanlış bir şeyler yaptığı izlenimine kapılarak işinden istifa etmiş. Kullanılan her materyali müşterilerin de takip edebileceği, etik ve sürdürülebilir bir moda markası yaratma fikri ona Lovia markasını yaratma gücünü vermiş.
Lovia tüm üretim süreçlerinin, materyallerin şeffaf bir şekilde takip edilebileceği, sürdürülebilir ve özgün tasarımlara sahip olan bir marka. Outi Korpilaakso ise Lovia’yı piyasanın etik olmayan standartlarını düzeltmek için bir kıvılcım olarak görüyor.
İdeolojisi şeffaflık olan bu markanın her bir ürünün materyali olabildiğince yerel kaynaklardan elde edilmeye çalışılıyor. Normalde tasarımcılar koleksiyon oluşturduktan sonra materyal ararken Lovia’da bu süreç tam tersine işliyor. Dünya’da birçok değerli materyal boşa tüketilirken Lovia bunları sektöre kazandırmayı amaçlıyor.
Bu nedenle kendilerini “moda markası” olarak değil, “tasarım markası” olarak tanımlıyorlar. Hiçbir kategoriye uymadıklarını belirten Korpilaakso’ya göre markanın temel amacı müşterilerine zarif ürünler sunarken bunların üretim sürecine dair müşterilerinden hiçbir detayı saklamamak. Ayrıca websitelerinin “Product DNA” kısmından üretimde kullanılan her materyalin kaynağı ve nasıl işlendiği ile ilgili tüm detaylara da ulaşılabiliyor.
Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında kurulan marka uluslararası pazara açılmayı hedefliyor. Şimdilerde ise üç uluslararası online mağazada bulunabiliyorlar.