• Pazarlamasyon TV
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Trend Raporları
  • İlan Ver
  • Rapor Alarmı
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Kişisel Alışveriş Deneyimini Farklı Bir Boyuta Taşıyan Girişim: Modern Basket

Tümay Ulutaş Ertuğrul / 25 Ekim 2019
facebook twitter

Size bu yazımızda ilham verebilmek için ABD merkezli yeni bir startup’tan bahsetmek istiyoruz. Keyifli okumalar.

Kişisel alışveriş deneyimini farklı bir boyuta taşıyan Modern Basket sağlıklı beslenme alanında konumlandırılmış pek benzeri görülmemiş bir girişim.

Henüz 27 yaşında olan Modern Basket kurucusu Vera Kutsenko daha önce Facebook ve Uber’de çalışmış bir yazılım mühendisi. Çalışırken 2. bir meslek edinip, kişisel antrenör olan ve yüzlerce kişiye sağlıklı beslenme konusunda koçluk yapan Vera, Modern Basket fikrini çoğu girişimci gibi yine kendi karşılaştığı ve gözlemlediği zorluklar sonrasında geliştirmiş.

Randi Bryant,Vera Kutsenko

Özel diyetine uygun sağlıklı yiyecekleri almak için genellikle 2-3 markette giden ve üstüne online alışveriş yapan Vera, online’da da kategori kategori gezip beslenme tarzına uygun yiyecekleri arıyormuş. Sonra işleri kolaylaştırabileceğine inandığı bir girişim olan Modern Basket çalışmalarını başlatmış.

Modern Basket, sağlık gereksinimlerine ve kullanıcının değerlerine bağlı kalarak gıdaları keşfetmenin ve alışveriş yapmanın keyifli bir yolunu sunan bir girişim. Makine öğrenim teknolojisinden yararlanan Modern Basket her müşteri için ayrı bir konsept belirleyip, kişiselleştirilmiş hizmet sunuyor. Modern Basket ayrıca kullanıcılarına yerel mağazalarda bulanmayan bağımsız markaları da seçme imkanı sağlıyor, ürün çeşitliliğini artırıyor.

Modern Market hizmetinden yararlanmak isteyen kullanıcılar, özel diyet ve beslenme türleri ile ilgili bir form dolduruyor, alışveriş sepetini özelleştiriyor ve kapısına zahmetsiz gelen ürünlerin tadını çıkarıyor.

Sağlıklı yiyeceklere erişim, müşteriler için kolay ve kullanışlı hale geldiğinde, sağlıklı bireyler çoğalıyor. Çünkü, beslenme türlerine göre yiyeceklere kolaylıkla erişebilen bireyler diyetlerine daha sadık kalabiliyorlar.

Yukarıdaki girişimi inceledikten sonra, Migros Sanal Market, Migros Hemen, Getir, Banabi veya Glovo gibi uygulamalarda alışveriş deneyimini iyileştirmek için, beslenme tarzına göre de filtre seçenekleri olması gerektiğini düşündüm. Sıraladığım uygulamaların tümüne hakim değilim fakat şöyle bir baktığımda uygulamalarda benzeri bir kategori gözüme çarpmıyor. Aktif olarak kullandığım Getir’de Fit&Form kategorisi altında sıralanan kısmen daha sağlıklı ürünlerin listelendiğini görebiliyorum. Fakat Raw, Vegan yada Vejetaryen beslenmeyi tercih edebildiğimiz ya da glütensiz beslenen kullanıcılar için tüm ürünleri bir arada görebileceğimiz özel beslenme kategorilerinin çoğu uygulamada olmadığını gözlemliyorum.

Kullanıcılarının belki de küçük bir yüzdesi özel diyetle beslenmeyi tercih ediyor olabilir fakat menülerinde bu kullanıcılar için temel düzeyde yapılacak iyileştirmeler önemli bir fark yaratabilir. Beslenme türüne göre ilgili ürünlerin listeleneceği özel kategoriler eklemek tüketicilere her ürün için ayrı ayrı listelerde gezindiği zamanı geri kazandırabilir. Tüketiciler diyetlerine daha sadık olup, daha sağlıklı bir yaşam sürebilir. Elbette tüm bu iyileştirmenin operasyonel bir zorluğu vardır ama bence deneme değer.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Uygulamaların beslenme türlerine göre de kategoriler eklemesi sizin o uygulamayı tercih etmenize neden olabilir mi?

Kaynak: Forbes

Sinemia, ABD’de Bireysel Pazardan Çekilme Kararı Aldı
Sinemia, ABD’de Bireysel Pazardan Çekilme Kararı Aldı

Yerli sinema girişimi Sinemia, ABD pazarından çekilme kararı aldığını duyurdu. “ABD pazarında rakiplerinin yarattığı aşırı fiyat rekabeti ortamında direkt üyelik sunmamaya” karar verdik açıklaması yapan şirket, bu pazarda artık bireylere […]

comment 0
share
Etiketler
Startup

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Amazon, Havalimanlarında Kasiyersiz Mağaza Açacak

Sibel Koç / 10 Aralık 2018
facebook twitter
Amazon, Havalimanlarında Kasiyersiz Mağaza Açacak
  • Amazon, kasiyersiz mağazaları Amazon Go'yu havalimanlarına da açmayı planlıyor.
  • Amazon yetkilileri bunun için Los Angeles Havalimanı yöneticilerine e-posta gönderdi.
  • İlgili yazı: Amazon’dan Kasiyersiz Mağaza Hedefi

Amazon, bu yılın başında Seattle'da kasa veya kasiyeri olmayan dünyanın ilk süpermarketini açtı. Yapay zekaya dayalı Amazon Go adlı süpermarket, kullanıcılar tarafından kısa sürede benimsendi ve giderek yayılmaya başladı. Amazon şimdi de kasiyersiz mağazaları Amazon Go'yu havalimanlarına açmayı planlıyor. Amazon yetkilileri bunun için Los Angeles Havalimanı yöneticilerine e-posta gönderdi. Amazon Go mağazalarının açılacağı havalimanlarından biri Los Angeles, diğeri ise San Jose havalimanı. 

Amazon Go, daha çok Walmart'a benziyor. Ürünlerin seçimi çoğunlukla sandviçler, içecekler, salatalar ve hatta yemek hazır olan bazı yiyecekler etrafında dönüyor.

Mağazaya gitmeden önce, Amazon Go uygulamasını indirmeniz, Google Play Store veya Apple App Store'da bulunan uygulama üzerinden Amazon hesabınıza giriş yapmanız gerekiyor. Giriş yaptıktan sonra, telefonunuz taranıyor. Ardından işinizi yapıp, sarf malzemelerini ve eşyaları toplayıp sepetinize koyuyorsunuz. Sonra işiniz bittiğinde, mağazadan dışarı çıkıyorsunuz ve Amazon hesabınız otomatik olarak ücretlendiriliyor.

Kaynak: Milliyet.com 

Ücretsiz Prime Raporu: Perakende Dünyasını Şekillendirecek 50 Trend
Ücretsiz Prime Raporu: Perakende Dünyasını Şekillendirecek 50 Trend

Bir süredir Prime iletişimine ağırlık veriyoruz belki görüyorsunuzdur. Türkiye’nin en geniş rapor kütüphanesini tek bir tıkla inceleyeceğiniz bir sistem olarak konumladık Prime’ı. Tek artısı bu değil elbette. Dijital, teknoloji ve […]

comment 0
share
Etiketler
Startup

Markalar Neden Micro-Influencer’larla Daha Sık Çalışmalı?

Cemre Üçhisarlı / 04 Ocak 2019
facebook twitter
Markalar Neden Micro-Influencer’larla Daha Sık Çalışmalı? Reklamlarda ünlü kullanımına güvenin azalmasıyla ve sosyal medyanın her geçen gün daha fazla alanı kaplamasıyla hayatlarımıza giren "Influencer" kavramından daha önce bahsetmiştik. Influencer kelimesi dilimize daha yeni yeni oturmuşken daha farklı ve etkili bir pazarlama taktiği ile karşı karşıyayız: "Micro-Influencer marketing." Micro-Influencer'lar, influencer'lara nazaran sosyal mecralarda çok daha az takipçi sayısı ve bilinilirliği olan, alanlarında uzman ve sosyal medyayı aktif kullanan kişilerdir. Takipçi sayıları ile ilgili kesin bir sınır olmamasıyla beraber genelde 1000'den az veya 1000-50.000/100.000 arası takipçileri mevcut olabiliyor. Ama mikro kalmaları için milyonlara ulaşmamaları gerekiyor. Peki markalar neden Micro-Influencer'ları daha sık kullanmalı?
  • İstatistiklerde de görüldüğü gibi Influencer'ların etkileşim oranları takipçi sayıları ile ters orantılı. Bunun sebebi ünlü kişilere ve macro-Influencer'lara göre alanlarında daha profesyonel kişilerden oluşmaları ve haliyle takipçi kitlelerinin de konu ile alakalı, daha bilinçli kişiler olması. Yani ürün veya hizmet için doğru kişiyi seçtiyseniz hedef kitlenizi tam on ikiden vurdunuz demektir.
  • Micro-Influencer'lara ayrılacak bütçe ünlülere ve milyonlarca takipçisi olan influencer'lara göre çok daha cüzi bir miktar olacaktır.
  • Micro-Influencer'ların takipçileriyle etkileşimleri daha fazladır. Çift yönlü iletişimleri daha kuvvetlidir. Tüketiciler akıllarındaki soruları sorduğunda geri dönüş alma ihtimalleri çok daha yüksektir. Bu durum takipçilerin hem Influencer'a hem de markaya sadakatini arttıracaktır.
  • Daha az kitleye hitap eden micro-Influencer'lar samimiyetlerinden ötürü takipçilerin satın alma kararlarını etkileyebilirler. Önerdikleri bir ürün veya hizmete güven çok daha üst boyutlarda olacaktır.
  • Micro-Influencer'ların samimiyetleri markanızın da samimi algılanmasını sağlar. Tüketici ihtiyaçlarına ve fikirlerine öncelik verdiğinizin bir göstergesi olacaktır.
  • Micro-Influencer'lar ünlülere kıyasla daha az sponsorlu reklam içeriği paylaşırlar dolayısıyla bu da reklamın etkileyiciliğini ve güvenilirliğini arttıran bir unsurdur.
Genellikle belli bir spor dalı ile uğraşan, belli bir sanat dalı ile ilgilenen, herkese hitap etmeyen ürün veya hizmetlerin hedef kitleleri sınırlıdır. Kendi konunuz ile ilgili doğru kanaat önderini seçerseniz onu takip eden kişilerin sayısı az da olsa doğrudan bu sınırlı uğraşlarla, işlerle ilgilenen kişiler olacağından tüketici ile etkileşiminiz çok daha fazla olacaktır. Sorulması gereken soru aslında şu; Daha fazla insanın reklamımı görmesi için ünlülerin paylaştığı reklam içerikleri yeterince etkileşim alıyor mu? Bu demek değil ki her zaman fazla takipçi az etkileşim demektir. Milyonların ilgisini çeken bir ürününüz var ise, çok büyük ve genel bir marka iseniz milyonlara hitap etmeniz son derece normal ama sınırlı bir kitleye hitap ediyorsanız verdiğiniz reklamı milyonların görmesine ihtiyacınız yok, doğru kişilerin görmesine ihtiyacınız var. Bunun mantığı çok basit aslında, başımız ağrıdığında bütün ilaçları içmiyoruz sadece ağrı kesici içiyoruz ve ağrımızı kesiyor. Kamp eşyaları üreten bir firmanın sadece takipçi sayısı çok olduğu için Demet Akalın'a reklam vermesi mi yoksa takipçi sayısı 15.000 olup kamp tatillerini paylaşan bir micro-influencer'a reklam vermesi mi daha fazla etkileşim sağlar?
Apple ile Spotify Arasındaki Gerginlik Hız Kesmeden Devam Ediyor
Apple ile Spotify Arasındaki Gerginlik Hız Kesmeden Devam Ediyor

Yakın zamanda Spotify, Apple’ı haksız kazanç iddası üzerine Avrupa Komisyonu’na şikayet etmişti. Ardından bu iddialara Apple’dan çok sert hızlı bir yanıt geldi. Şimdi yine Spotify yeni bir hamle yapıyor. Apple’ın […]

comment 0
share
Etiketler
Startup

“thispersondoesnotexist” Yeni Eğlencemiz mi, Yoksa Gelecek İçin Bir Tehdit mi?

Tümay Ulutaş Ertuğrul / 18 Şubat 2019
facebook twitter
“thispersondoesnotexist” Yeni Eğlencemiz mi, Yoksa Gelecek İçin Bir Tehdit mi?


  • thispersondoesnotexist.com yapay zeka destekli web sitesi.
  • Web sitesi Uber’de çalışan Philip Wang tarafından oluşturuldu.
  • Philip’in amacı ise; yapay zekanın sahte görseller üretmede ne kadar iyi olduğunu tüm dünyaya duyurmak.
  • Web sitesinin arkasında esasen, Nvidia’nın StyleGAN adlı algoritmesı var.
  • İlgili yazı; İki Fiyatlandırma Yapay Zekası, Birlik Olup İnsanları Kazıkladı

Bu yazımızda şu sıralar gündemde olan ve bazılarımızı da kaygılandıran bir siteden bahsedeceğiz. Karşınızda yapay zeka destekli web sitesi: thispersondoesnotexist, siz duymuş muydunuz?

Sitenin işleyişi oldukça basit, siz sayfayı her yenilediğinizde bir kişiye ait fotoğraf beliriyor. Kişi derken bu sitenin isminden de anlaşılacağı gibi gerçekte olmayan bir kişi. Biraz incelediğimizde çıkan fotoğraflardakilerin gerçek kişi olup olmadığını söylemek oldukça zor oluyor gerçekten.

thispersondoesnotexist-1

thispersondoesnotexist

Kullanımı oldukça basit hatta çocuk oyuncağı olan bu site, bazılarımız için eğlence bazılarımız içinse arkasında yatan yapay zeka teknolojisiyle gelecek için bir tehdit.

Web sitesi Uber’de çalışan Philip Wang tarafından oluşturulmuş. Yazılım geliştirici Philip’in amacı ise, yapay zekanın sahte görseller üretmede ne kadar iyi olduğunu tüm dünyaya duyurmak ve farkındalığı artırabilmek. Yaptığı bir açıklamada “Çoğu insan yapay zekanın gelecekte imajları sentezlemede ne kadar iyi olacağını anlamıyor” dedi. Ayrıca, Phlilip thispersondoesnotexist web sitesinin bu konuda oldukça hızlı ve ikna edici olacağını savunuyor.

Arkada yatan yapay zeka teknolojisi, gerçek görüntüleri büyük bir veri kümesi üzerinde eğitiyor ve daha sonra da yeni örnekler üretmek için GAN olarak bilinen ağı kullanarak algoritmayı çalıştırıyor.

thispersondoesnotexist-2

thispersondoesnotexist

Makine öğrenmesiyle çalışan thispersondoesnotexist web sitesinin arkasında esasen, Nvidia’nın StyleGAN adlı algoritmesını olduğunu söylemekte yarar var. Philip Wang da projede Nvidia tarafından yayımlanan araştırmaları kullanıyor.

Algoritma açık kaynaklı ve inanılmaz derecede esnek. Örneğin; araştırmacılar anime karakterleri, yazı tipleri ve grafiti çeşitlendirebilmek için bu teknoloji üzerinde denemeler yapabiliyorlar. Ayrıca, bu tarz yazılımlar sonsuz sanal dünyalar yaratabilip tasarımcılara ve illüstratörlere ilham kaynağı olabieceği de konuşuluyor.

thispersondoesnotexist-3

thispersondoesnotexist

Peki madalyonun diğer yüzü sizce nasıl görünüyor?

Her ne kadar modelin bu sürümü yalnız insan yüzleri oluşturmak için eğitilmiş olsa da, teorik olarak aslında herhangi bir kaynağı da taklit edebilir.

thispersondoesnotexist-4

thispersondoesnotexist

Yayımlanan bu fotoğrafların hangi amaçlar için kullanılabileceğini düşünmek bizi biraz yoruyor aslında. İlk akla gelebilecek seçenek fake profilcilerin bu servisten yararlanabileceği. Bunu bir grup haylaz lise öğrencisi, arkadaşlarından biriyle dalga geçmek için de kullanabilir. Deneye yanıla, güzel bir genç kız fotoğrafı bulduğunda, fake hesap oluşturup, diğer talihsiz genci işletebilirler. Tabi bu yine kötü niyetli kullanımlara verebileceğimiz pek de tehlikeli olmayan bir örnek.

thispersondoesnotexist-5

thispersondoesnotexist  


Sırada bekleyen kötü niyetli kullanım amaçları içinde; dolandırıcılık, gerçek görüntüleri manipüle etme veya üretme (ki bunu dünyada basın maalesef hali hazırda çok iyi yapıyor), siyasi propaganda, kampanyaları etkileme, pornografik içerik oluşturma gibi korkutucu seçenekler maalesef yer alabilir.

Gercekte yaşamayan bir insanın, sadece bir seferliğine rastgele yüzünü oluşturabilmek size ne kadar enteresan geliyor bilemiyoruz. Fakat algoritmaların gücü sizin de aklınızda birçok sorunun oluşmasına neden oluyor ya da biraz da rahatsız ediyorsa sizden aşağıdaki soruyu yanıtlamanızı rica edebiliriz.

Siz bu algoritmanın hangi amaçlar için kullanılabileceğini düşünüyorsunuz?

Gelecek için zaman zaman kaygılanıyorsanız ve aklınızdan geçen çeşitli distopik kurgular varsa, paylaşmak için güzel bir an…


Kaynak: Verge

Carlsberg, 31 Yıldır Sponsoru Olduğu Liverpool’un Şampiyonluğunu Böyle Kutladı
Carlsberg, 31 Yıldır Sponsoru Olduğu Liverpool’un Şampiyonluğunu Böyle Kutladı

Geçtiğimiz günlerde Liverpool ile olan sponsorluk anlaşmasını uzatan Danimarkalı bira üreticisi Carlsberg, dün akşam Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Liverpool takımını yaratıcı bir şekilde kutladı. “Dünyadaki en iyi altılık bira? Muhtemelen.” […]

comment 0
share
Etiketler
Startup
Prime Özel: Kasım Trend Raporumuz Yayında
Trend Takibi: Türkiye'den ve Dünya'dan tüm trendleri inceliyor ve her ayın ilk günü posta kutunuza gönderiyoruz
İndir
Ücretsiz Abonelik
KARİYER
Pazarlamasyon'daki iş ilanlarına gözattınız mı?
NELER VAR?
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön