Eğer 2014 yılında hala markaların pazarlama faaliyetlerini ürün bazlı olarak yaptıklarını düşünüyorsanız büyük bir yanılgı içerisinde olabilirsiniz. Çünkü artık markalar neler sattıkları ile değil; ne tür bir deneyim sağlayabildikleri ile sınıflandırılıyorlar.
Ne üretirsen sattığın bir dünya düzeninden, tüketicilerin senin markanı tercih etmemek için 1000 nedene sahip olduğu bir piyasa düzenine geçilen bu piyasa koşullarında, markaların değişen piyasa dengelerini ve trendleri yakından takip etmeleri, var olmaları noktasında bugün geçmişten çok daha önemli.
Hangi işi yaptığınız hangi meslekten olduğunuz önemli değil. Eğer başarılı olmak, hitap etmek istediğiniz kesimin hayatlarında yer almak ve hikayelerine konu olmak istiyorsanız yapmanız gereken en önemli ve birincil işlem onlara deneyim yaşatabilmek. Bu bir restoran için de bir otomobil firması için de bir teknoloji firması için de geçerli bu durum.
Bir tablete ihtiyacınız olduğunu ve mevcut koşullarda size en uygun tableti seçmek için basit bir piyasa araştırması yaptığınızı düşünün. Karşınıza çıkan sonuç şu olacaktır: Geçtiğimiz yılın verilerine göre tablet satın alan kullanıcıların yaklaşık %70′i piyasadaki diğer tabletlere göre donanımsal özelliklerinin düşük, fiyatının göreceli olarak yüksek olduğu bir markayı (Apple) seçmiş. Rekabetin böylesine sert olduğu piyasa koşullarında böyle bir durumun mümkün olmaması gerekirdi. Peki bu tercihin altında yatan gerçek ne olabilir ? sorunun cevabı deneyim elbette. Çünkü kullanıcıların büyük bir çoğunluğu için önemli olan etken telefonunda kullanılan işlemcinin 2 çekirdek daha üstün olması değil mevcut işlemciyle o sistemi ne kadar sorunsuz ve stabil kullandığı.
Fazla geriye gitmeye gerek yok bundan yaklaşık 4-5 sene öncesine kadar teknolojiye ilgi duyan birçok kişi yeni çıkan ekran kartlarını, işlemcileri takip eder; bir ürün almadan önce teknik özelliklerini didik didik eder, öyle seçerdi. Şimdi kendinize şu soruyu sorun, kullandığınız cep telefonunu ya da laptopı alırken işlemcisine ya da ekran kartına sizin için bir satın alma kriteri oldu mu ? Kullandığınız tablet hangi ekran kartına sahip ya da işlemcisi bir önceki versiyona göre ne kadar hızlı? Elbette artık bu soruları çoğu insan sormuyor. Çünkü satın alma davranışındaki en büyük etmen tüketicilerin yaşayabileceğini düşündükleri deneyim!
"Hangi işi yaptığınız ya da hangi meslekten olduğunuz önemli değil" demiştim. Otomotiv sektörünün en güçlü markalarından olan Volkswagen'ın 2012'de çıkarmış olduğu bir reklam ile yazımı bitirmek istiyorum. Volkswagen diyor ki: "Gittiğin miller önemli değil; onları nasıl yaşadığın önemli"
httpv://www.youtube.com/watch?v=PR_UYx4vSPs