Hikaye Anlatıcılığının En Önemli 4 Unsuru

  • Markaları, kendi sektörlerinde diğer markalardan ayıran en önemli özellik, hikaye anlatıcılığıdır.
  • Bu yazımızda, pek bilinmeyen, ancak hikaye anlatıcılığının belli unsurlarını son derece başarılı bir şekilde yerine getiren dört markadan bahsettik.
  • İlgili Yazı: Markanızın Hikayesini Anlatmanızı Sağlayacak 3 İpucu


Bazı marka deneyimlerinin diğerlerinden daha başarılı olmasını sağlayan en önemli unsur, hikaye anlatıcılığıdır. Google, Coca Cola ve Lego gibi büyük markalar, iyi birer hikaye anlatıcısı oldukları için rakiplerinden ayrılarak kendi sektörlerinin öncüleri haline geldiler. Bir başka deyişle, hikaye anlatıcılığı, bir markayı kendi sektöründeki diğer markalardan farklılaştıran en önemli özelliktir. Çünkü iyi bir hikaye hiçbir zaman unutulmaz.

Hepimizin tanıdığı büyük markaların yanı sıra, daha az bilinen markalar arasında da hikaye anlatıcılığını çok iyi yapanlar vardır. Huffington Post gazetesinin internet sitesinde yer alan bir yazıda, bunu başaran dört markaya yer verildi ve her bir markanın başarıyla uyguladığı hikaye anlatıcılığına dair bir unsurdan bahsedildi.

Markanın Başlangıç Hikayesini Anlatmak – High Brew Coffee

High Brew Coffee şirketinin kurucusu David Smith, ailesiyle birlikte Karayipler'de geçen altı aylık bir rafting gezisine çıktığı sırada, aklına soğuk demleme kahve satışı fikri gelmişti. High Brew Coffee, şirketinizi neden bir süper kahraman olarak düşünmeniz gerektiğine dair harika bir örnektir. Her harika süper kahramanın harika bir başlangıç hikayesine ihtiyacı vardır, değil mi? Her marka için bu geçerlidir. Bir markanın kitlesinin, o markanın nereden geldiğini bilmeye ihtiyacı vardır.

Başlangıç hikayenizin paylaşacak kadar ilginç olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak bu, hikayenizi, kitlenizin sizinle bağlantı kurmasını sağlayacak şekilde anlatmakla ilgilidir. Her markanın hikayesi ilginçtir, çünkü eşsizdir. Bir markayı diğer markalardan ayıran şey de işte bu özgün hikayedir. Bu yüzden High Brew Coffee gibi, kitlenizin, markanızın nereden geldiğini bilmesine izin vermelisiniz.

Hedef Kitleyi Keşfetmek – BeardBrand

Harika marka hikayelerini anlatmanın bir parçası da kitlenizin kim olduğunu bilmektir. Bu, ideal kitlenize nasıl ulaşacağınızı bilmekle ilgilidir. BeardBrand markası da bunun harika bir örneğidir. BeardBrand, sakal bakım ürünleri satan bir şirkettir. Erkeklerin görünümlerini korumalarını kolaylaştıran çeşitli yağlar ve bakım setleri satıyorlar.

[caption id="attachment_80474" align="aligncenter" width="1280"] BeardBrand'in Kurucusu Eric Bandholz[/caption]

BeardBrand’ın kurucusu olan Eric Bandholz, sadece bir blog ve bir YouTube kanalıyla bu işe başladı. Bu kanallar aracılığıyla, erkeklere sakallarına bakmak için ipuçları ve öneriler sağlayan içerikler paylaştı. Zamanla Bandholz, kentsel sakallı erkek alt kültürü olduğunu keşfetti ve daha sonra kendi kitlesine kendi ürünlerini satmak için bu alt kültürden yararlanabileceğini farketti. Ürünlerini piyasaya sürmeye karar verdiğinde, kitlesi için o kadar da önemli değildi. Ona sakal konusunda bir otorite olarak güvenmeye başladıkları zaman, ürünlerini satın alacak kadar da ona güvenmeye başladılar.

Uzun lafın kısası, her harika hikayenin bir kitleye ihtiyacı vardır. Bu nedenle kitlenizin kimlerden oluştuğunu keşfetmeli ve onlara duymaları gereken hikayeleri anlatmaya başlamalısınız.

Markanın Amacını Açıklamak – Blue Apron

Markanızın hikayesinin tamamlayıcı bir parçası da sizin amacınızdır. Amacınız, markanızın var olma sebebidir ve bu amaç, ürünlerinizden ya da hizmetlerinizden üstün olmak zorundadır. Bu, hikayenizin, insanların en çok bağlantı kuracağı kısmıdır; çünkü insanlar, her şeyin arkasındaki sebepleri bilmeyi severler. Bu, Blue Apron'un son derece iyi yaptığı bir şeydir.

Blue Apron, müşterilerinin evde yapabilecekleri yemekler için gurme malzemeler sunan bir hizmettir. Kayıt oluyorsunuz ve her hafta evinize belirli bir sayıda yemek gönderiyorlar. Blue Apron, malzemeleri ve tarifleri sağlıyor. Siz de yemeği yapıyorsunuz. Yani son derece basit bir süreç. Buna karşılık olarak Blue Apron'un misyon bildirisi şu şekilde:

"Misyonumuz, herkes için erişilebilir inanılmaz ev yemekleri yapmaktır."

Bu, herhangi birimizin kabul edebileceği bir amaç. Sonuç olarak markanızın arkasında amacınızı bildirmek, hikayenizi kitleniz açısından daha ilgi çekici bir hale getirecektir.

Markanın İç Yüzünü Göstermek – WeddingWire

WeddingWire, evlenmek üzere olan çiftler için "tek noktada hizmet" anlayışıyla hizmet veren bir şirkettir. Çiftlerin; satıcılar, mekanlar ve planlama araçlarıyla bağlantı kurmasına yardımcı olurlar. WeddingWire da marka hikaye anlatıcılığını çok başarılı bir şekilde yapan markalardan biridir. Bloglarında, ziyaretçilere, şirketlerinin nasıl çalıştığına dair bir perde arkası görünümü sağlıyorlar. Bu, harika marka hikaye anlatıcılığının bir başka önemli bileşenidir.

Kitlenizin şirketinizin iç yüzünü görmesine ne kadar çok izin verirseniz, o kadar iyidir. Çünkü bu, onlara şirketinizin insani tarafını gösterir. Tüketiciler, ürün ve hizmetlerle bağlantı kurmaz, insanlarla bağlantı kurarlar. Bu yüzden markanızı ne kadar insancıllaştırırsanız, o kadar iyidir. Ürünlerinizin arkasına saklanmamalı ve kitlenizin sizi görmesine izin vermelisiniz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir