Hazır Giyim Savaşları: Zara vs H&M

Tarihin En Başarılı 8 Marka Sloganı

Hazır giyim sektöründe en çok öne çıkan markalardan ikisi H&M ve Zara. Zara’nın sahibi olan Inditex, 2017 yılında %7 oranında bir kar artışı açıkladı. H&M, 2018’in ilk çeyreğinde faaliyet karının […]
Marketing Meetup Happiness 25 Nisan 2019
Reader Interactions
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Türkiye’de Çalışanların %34’ü Haftada 50 Saatten Fazla Çalışıyor


Erkekler Daha Çok Mesai Yapıyor
ITS Medya ve Ajans Press’ingerçekleştirdiği medya araştırmasına göre, çalışma hayatıyla ilgili 4 bin 982 haber çıkışı tespit edilirken, medyaya yansıyan haber başlıklarına göre çalışanlar en çok mobbing ve uzun çalışma saatlerinden şikayetçi oldu.Araştırma, ülkelerin haftada 50 saat ve üzerinde çalışma oranıyla, çalışanların bireysel bakım ve boş zaman aktiviteleri için bir günde ne kadar zaman ayırabildikleri dikkat alınarak hazırlandı. Listenin son sırasında yer alan Türkiye’de çalışanların yüzde 34’ünün haftada 50 saatten fazla çalıştığı görüldü. OECD’nin bu alandaki en yüksek ortalaması yüzde 13 olarak belirlenirken, erkek çalışanların yüzde 37’sinin, kadın çalışanların ise yüzde 26’sının mesai saatlerinin uzun olduğu saptandı. Bu bilgiler doğrultusunda, Türkiye’de çalışanların OECD ortalamasına göre hayattan daha az memnun oldukları tespit edildi. 0 ile 10 arasındaki ölçekte memnuniyet derecelendirmesi incelendiğinde ise, Türk halkı ortalama 5,5 puanda kalırken, OECD 6,5 ortalamasına sahip oldu. Elde edilen raporda, uzun iş saatlerinin kaygı ve stresi arttırdığı belirlendi. İş ve hayat dengesinin sağlanabildiği ülkelerde, çalışanların daha mutlu olduğuna dikkat çekilirken, uzun iş saatlerinin sağlığı olumsuz etkilediği görüldü.Burger King’in Kanye West Tweet’i En Beğenilen Tweet Oldu

Hazır giyim sektöründe en çok öne çıkan markalardan ikisi H&M ve Zara. Zara’nın sahibi olan Inditex, 2017 yılında %7 oranında bir kar artışı açıkladı. H&M, 2018’in ilk çeyreğinde faaliyet karının […]
Avatar Gerçek mi Oluyor?

Avatar filminde gördüğümüz tarz bir bilinç transferi mümkün mü? Zor bir görevi başarmak amacıyla duyularımızı ve hareketlerimizi çok uzak mesafedeki bir robota gerçek zamanlı transfer edebilir miyiz? Böyle bir teknoloji bize neler sağlar?
“X-Prize”, kuruculuğunu dünyaca ünlü mühendis ve girişimci Peter Diamandis’in yaptığı kar gütmeyen bir organizasyon. Amacı insanlığın yararına olabilecek teknolojik gelişmeleri desteklemek için girişimcileri, mühendisleri, teknoloji üreticilerini cesaretlendirmek ve aynı zamanda toplumsal bir farkındalık yaratmak. X-Prize uzun yıllardır bu doğrultuda, sponsor desteklerini de arkasına alarak, dünya çapında katılıma açık yarışmalar düzenliyor. Ancak tüm bu yarışmalarda çıta oldukça yüksek.
Yeni yarışma yeni hedef
Bu arada Peter Diamandis geçtiğimiz günlerde düzenlenen dünyaca ünlü South By Southwest (SXSW) konferansında yeni bir yarışma duyurusu yaptı. Diamandis, Elon Musk’ın sesten hızlı ulaşımı amaçlayan ünlü “Hyperloop” projesine atıf yaparak “Hyperloop’tan daha hızlı ulaşım sistemi ne olabilir?” diye soruyor. Aslında Diamandis burada fiziksel değil, bir çeşit bilinç yolculuğunu hedefliyor.
Sınırlar ortadan kalkıyor
Daha açıklayıcı olması için biraz hayal kurarak bir örnek vereyim; diyelim ki siz İstanbul’da yaşayan bir doktorsunuz ve Brezilya’da bulunan acil bir hastayı İstanbul’daki robotik bir sistemi kullanarak ameliyat ediyorsunuz. Yani fiziksel olarak buradasınız ama farkındalığınız Brezilya’da. Böyle bir sistemin gerçeğe dönüşmesi zaman ve mekan algımızı tamamen değiştirebilir. Uzun yolculukları ortadan kaldırabilir. Tehlikeli görevlere, yangınlara, doğal afetlere, nükleer santrallerde meydana gelebilecek kazalara robotik bir avatarla müdahale edebilmek pek çok insanın hayatını kurtarabilir. Okyanusların dibine, dağların tepesine, uzaya çok daha kolay yolculuklar yapılabilir. https://www.youtube.com/watch?v=ZuHVaLgvhVw Tüm bunlar kulağa hala biraz bilimkurgu, biraz hayal gibi geliyor belki de. Ama heyecan verici teknolojik gelişmelerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Robotik, yapay zeka, makine öğrenmesi, beyin makine ara yüzü, haptik, akıllı sensörler, sanal ve artırılmış gerçeklik ve tabi internet hızı gibi alanlarda yaşanan ilerlemeler, özellikle de 5G teknolojisi projeyi hayata geçirmekte öne çıkacak teknolojiler olarak gözüküyor. Yarışmanın anonsu yapıldı, heyecan başladı. Çıta gerçekten çok yüksek. Avatar filmi benzeri bir teknoloji gerçekten mümkün mü? Ya da filmdekine ne kadar yakın bir teknoloji geliştirebilir? Ekipler finale ulaşabilir mi? Türkiye’den bir ekip katılım sağlar mı? Cevapları yakında göreceğiz. Yarışmanın sponsoru bir ulaşım şirketi “ANA”, yani Japon havayolu şirketi “All Nippon Airways”. 10 Ocak 2021’de sona ermesi planlanan yarışmayla ilgili daha fazla detayı https://avatar.xprize.org/ sayfasından edinebilirsiniz. Kaynak: Cnnturk.comİthalata Dayalı Ekonomi ve Ürün Boykotu

Hazır giyim sektöründe en çok öne çıkan markalardan ikisi H&M ve Zara. Zara’nın sahibi olan Inditex, 2017 yılında %7 oranında bir kar artışı açıkladı. H&M, 2018’in ilk çeyreğinde faaliyet karının […]
Y kuşağının gözünden güzellik: Markalar nelere dikkat etmeli?

"Sağlık" Neslinin Yükselişi
Son Forbes raporuna göre, Y kuşağı için gelecek "sağlıklı ve mutlu" olmak demek. Bu nesil için, zihinsel, fiziksel ve duygusal sağlığın senkronize olduğu bir yaşam daha önemli. Bu durum tüketicilerin önceliklerinin ve beklentilerinin değiştiği, dolayısıyla da bunun satın aldıkları markalara da etki ettiği anlamına gelmektedir. Güzellik söz konusu olduğunda, tüketiciler kendilerini sadece güzel hissetmekten çok, her bakımdan mutlu hissetmeyi önemser. Zindelik sürekli ve süregelen bir uğraştır ve markaların bu yolculukta bir rol oynaması gerekir. Sonuç olarak tüm güzellik markaları için konumlandırma çok önemli bir rol oynayacak: Kazanan markalar tüketiciler için, onlara mutluluk, sağlık ve güzellik arayışlarında yardımcı olan bir ortak olacaktır.Hedonist düşkünlükten anlamlı bir düşkünlüğe geçiş
Y kuşağı sadece yeni deneyimler peşinde değil–her zamankinden daha fazla bağlılık, daha derin anlam ve daha fazla kişiselleştirme istiyor. Düşkün olmanın bile pozitif bir sonucu olması gerekir. Örneğin, birçok Y kuşağı çok fazla içki içilen bir gece yaşamaktansa, Angkor Wat'ta gündoğumu yogası dersi ya da keyifli bir workshop’u tercih edebilir. Güzellik markalarının birçoğu araştırma ve geliştirmeye daha fazla odaklanma imkanına sahip. Mesela Paul Mitchell'ın Tea Tree koleksiyonunu gözünüzün önüne getirin; esansiyel yağları ve gerçek bitki özlerini kullanarak sadece saçınıza yarar sağlamakla kalmaz, "duyularınızı uyandırmak ve ruhunuzu beslemek" için rahatlatıcı ve doğal kokuları kullanarak saçlarınızla beraber zihninize de fayda sağlar.
En üst düzeye çıkarma ihtiyacı
Günümüzün Y kuşağı sadece ürün ve deneyimlerden daha fazlasını beklemekle kalmıyor, aynı zamanda hayata dair bütün yaklaşımlarını en üst düzeye çıkarmak istiyorlar. Örneğin bir tüketici gün içinde sabaha yoga seansıyla başladı, iş yerinde biraz da stresli bir gün geçirdi, akşamı da arkadaşlarıyla bir kokteyle giderek ya da sessiz bir yerde kitap okuyarak tamamladı. Gördüğünüz gibi bir günü her duyguyu yaşayarak geçirdi. Güzellik markaları, Y kuşağı tüketicisinin "maksimize" zihniyetinden daha iyi bir sonuç almak için müşteri yolculuk haritasını kullanabilirler. Tüketicilerin her gün karşı karşıya kaldıkları baskıları, zorlukları ve fırsatları anlamak; markalara ürün yenilikleri, uygun iletişim ve pazarlama faaliyetleri için ilgili fırsatları belirlemede yardımcı olabilir. Örneğin, bir marka tüketicilerin sabahları işe geldikten sonra stresli hissettiklerini fark edebilir–bu noktada ofiste kullanmak üzere, tazelik ve rahatlık hissi veren bir yüz misti yaratmak, diğer markaların önüne geçmek için önemli bir avantaj sağlayabilir ve ürün yelpazesini doğru genişletmek adına da iyi bir fırsat olabilir.Güzelliğin merkezi
Günümüzde güzellik markaları, Y kuşağının yaşam tarzları ışığında ne noktada olmaları gerektiğini gözden geçirmek için inanılmaz bir fırsata sahipler. İster dönüşümsel markalaşma ister yeniden konumlandırma ya da ürün inovasyonu olsun, Y kuşağı; markalardan yüksek derecede ilgi bekliyor. Sağlık merkezli güzelliğe yöneliş, markalara bir yol öneriyor ve ufukta daha birçok yenilik bekliyor.Editör: Michelle McCarthy (Landor Pazarlama Direktörü)
Personel Neden Gider ?

Hazır giyim sektöründe en çok öne çıkan markalardan ikisi H&M ve Zara. Zara’nın sahibi olan Inditex, 2017 yılında %7 oranında bir kar artışı açıkladı. H&M, 2018’in ilk çeyreğinde faaliyet karının […]