Kaptan Paul Watson’ın
“Eğer okyanuslar ölürse, biz de ölürüz” sözünü ilke edinerek, deniz ve okyanusların daha temiz kalması ve atıklarla yok edilmemesi için bir araya gelen grup Parley for the Oceans, daha temiz bir dünya için Biofabricate ile doğada plastiği ikame edebilecek madde arayışına başladı.
Her ne kadar günlük hayatımızı plastik olmadan hayal etmek zor olsa da faydası olan bu madde uzun vadede bize, yaşam alanlarımıza, dünyamıza zarar veriyor. Sürdürülebilir bir hayat yaşamak için hepimizin bireysel olarak yapması gerekenlerin yanı sıra kar amacı gütmeyen çevre kuruluşu Parley for the Oceans, hem tasarım hem de moda endüstrisini değiştirebilecek bir atılımın peşinde.
Geçtiğimiz dönemde Adidas’ın ikon koşu ayakkabısı Ultra Boost’un 3 modelini geri dönüştürülmüş plastik atıktan yapma konusunda ortak bir proje yöneten kuruluş, bu tasarımlar neden diğerlerine de ilham olmasın dedi ve plastiğe alternatif kullanılabilecek maddelerin arayışına girdi.
Biyoloji, teknoloji ve tasarımı birleştirerek kaynağını doğadan alan materyallar bulmaya kendini adayan Biofabricate, halihazırda hayvan hücreleri, yosun ve bakteri bileşenleri ile materyaller üretmek adına çalışıyor. Bu materyaller kolayca plastik ya da derinin yerini alarak ürün tasarımında ya da kıyafet ve aksesuar üretiminde kullanılabiliyor. Öyle ki beraber çalıştıkları şirketlerden Bolt Threads, yapıldığı anda hepsi satın alınan örümcek ipeğinden tasarlanmış aksesuarlar üretmiş.
Plastik gibi materyallerin okyanus ve dünyaya olan zararları konusunda tüm markalar ve tasarımcıları uyandırmak ve dünyayı biyo-üretim konusunda bilinçlendirmek için oldukça sıkı çalışmalar yapan bu iki kuruluş gelecekten ümitli.
Tasarım ve moda “sürdürülebilirlik” penceresini daha da fazla aralamaya, günlük yaşamımızda kullanacağımız eşyaların materyalleri de adeta büyük bir değişimin öznesi oluyor. Ne dersiniz, oldukça heyecan verici değil mi?