"Dönüp geçmişe baktığımda, tutkunun beni nasıl şekillendirdiğini görüyorum. İyi ki işime bu kadar tutkuyla bağlıymışım ve kariyerimi bu inançla örmüşüm," diyor TurkNet CGO’su Gül Sağır Aydın. Telekomünikasyondan teknolojiye uzanan geniş bir yelpazede, yılların tecrübesini tutkusu ve azmiyle harmanlayarak bugünlere gelen Aydın, kariyerinin kilometre taşlarını ve bu yolculuktaki deneyimlerini içtenlikle paylaştı.
Kariyerimi şekillendiren en büyük güç "tutku" oldu
Çalışma hayatında 20 yılı geride bıraktım. Telekomünikasyondan hazır giyime, perakendeden teknolojiye çok farklı sektörlerde, alanında lider şirketlerde önemli roller üstlendim. 2004 yılında başladığım British American Tobacco’daki ticari pazarlama yöneticiliğimden bu yana, inovasyon ve teknolojinin pazarlama alanındaki yansımalarına odaklandım. Sabancı GıdaSA’da ve ardından 10 yıl boyunca Turkcell’de de daima bu bakış açısını korudum. İş hayatına atıldığım ilk günlerden itibaren daima rakamların ve verinin ötesine, insan faktörüne odaklanmayı ilke edindim. Hangi alanda attığımız hangi adım insanı, toplumu dünyayı nasıl etkiliyor, ne şekilde değer katıyor, hayatımızda neyi değiştiriyor,özellikle de teknoloji gibi dinamik ve çok hızlı değişip dönüşen bir sektörde tüm bunları etraflıca düşünmeden sağlıklı bir strateji ve güçlü hikayeler yaratmak mümkün olmaz, ben de bu bakış açısıyla hep hareket ettim.
Ekiplerimin büyük resmi görmeleri için çaba sarf ediyorum
Ticari pazarlama, perakende yönetimi, satış kanallarının dijital dönüşümü başta olmak üzere liderlik ettiğim, birlikte çalıştığım arkadaşlarımın da hep büyük resme bakmalarını sağlamak için çaba sarf ettim. O büyük resim, tüketici, iş ortakları ve paydaşların yer aldığı bir ekosistemi ifade ediyor. Ben asli görevimi ve işlevimi tüm bu ekosisteme aynı anda dokunabilecek, bunun için de teknolojinin hızından ve dönüşümünden yararlanabilecek yenilikçi uygulamaların hayata geçirilmesine öncülük etmek olarak görüyorum. Bu hem dünyada olup biteni doğru anlamlandırmak hem de kendimi motive etmek için çok güçlü bir tanım.
Tutku benim için en kilit kelime
Ege Üniversitesi İngilizce Ekonomi mezunuyum. Devamında İngiltere’de İş ve Endüstri Yönetimi eğitimi aldım. Ardından Koç Üniversitesi'nde pazarlama ve yönetim alanında Turkcell Executive MBA programını bitirdim. Ben çok genç yaşlardan itibaren ne yapmak istediğini ve ne yapmak istemediğini iyi bilen biri oldum. Yaptığım her işi en başta büyük bir inanç ve tutkuyla yapmayı önemsedim. Benim için kilit kelimelerden biri tutku. Eğitim hayatımla ilgili kararlarımı da bu bilinçle şekillendirdim. Yaptığım işi iş olarak değil yaşamımın doğal parçalarından biri olarak görmeye çalıştım, tutkuyla bağlandım. Bu sayede eğitim hayatımda ve günlük yaşamda öğrendiğim her şeyi işle nasıl buluşturabileceğime odaklandım.
Hayat hepimiz için sürekli değişiyor ve gelişiyor. Hangi alanda çalışırsam çalışayım değişen dünya ve ekonomi koşullarında üstlendiğim görevler ve yerine getirdiğim fonksiyonlarla değer yaratmak istedim. Bunu da bugüne dek çok farklı alanlarda gerçekleştirdim. O nedenle eğitimim için de disiplinler arası ve kapsayıcı alanları tercih ettim. Benim görev tanımım içinde kalan bütün başlıklar yaşayan, zaman içinde gelişen ve dönüşen konular. Dolayısıyla eğitim öğretimin asla bitmediği bir meslek icra ediyoruz. İşimin bu yönünü seviyor ve kişiliğimle de çok özdeşletiriyorum.
Liderlik konusuna kesinlikle ayrı bir paragraf açmak isterim. Kariyerim büyük bölümünde oldukça geniş ekiplere liderlik ettim. Liderlerin sürekli kendini yenilemesi, değişimleri ve dönüşümleri çok iyi izlemesi gerekiyor. Ama sadece izlemekle de yetinmeyip, aktif şekilde hayatına ve işine bunu adapte etmesi çok önemli. Bunu yaparken kendi karar ekibini de dönüştürmeyi başarması gerekiyor. Bu açıdan bu doğrultudaki liderlik kaslarımın güçlü olduğunu düşünüyorum.
Mesleki merak ve yeni şeyler öğrenme hevesini canlı tutmak
Kariyerinizin hangi aşamasında olursanız olun başarılı olmanın ilk ve değişmez kuralı işinizi tutkuyla yapmanız ve gerçekten önemsemeniz. Bunun yanı sıra mesleki merak ve sürekli yeni şeyler öğrenme hevesini canlı tutmak da benim yolculuğuma değer kattı. Farklı sektörlerde edindiğim tecrübeyi daima doğru kanalize edip başarılı sonuçlar üretmeye özen gösterdim. Başarıda aslolan insanın kendi çabalarıdır ancak kimlerle çalıştığınız da etkendir. Sizinle aynı vizyonu ve idealleri paylaşan insanlarla yol aldığınızda ise her şey daha kolay ve çabuk gelişir. Bu yönden de daima şanslıydım.
İşin insancıl ve toplumsal faydaları en önemsediğim konulardan
Dünyanın her yerinde geçerli bazı görünmez duvarların varlığından haberdar bir kadın olarak zor bir yolculuğa çıktığımın farkındaydım. Diğer taraftan hedefleri olan, ne yapmak istediğini bilen biriydim. Öncelikli hedefim hep doğru liderlikle doğru ekipler kurmak oldu. Ve ekiplerime, birlikte çalıştığım insanlara da tutkuyu aşılamayı önemsedim. En az benim kadar hatta benden fazla motive olan, tutkulu profesyonellerle çalışmayı seviyorum. Aynı bakış açısı ile ekiplerimin motivasyonunu, enerjisini hep en yüksekte tutmayı önemsiyorum.
Gerçekten inandığınız, bağlılık hissettiğiniz hedefleriniz olduğunda kendinizi motive etmekte zorlanmıyorsunuz. Güçlüklerse bugün deneyim dediğimiz olguyu ortaya çıkaran asıl faktör. Doğru planlama ve işbirliği ile zorlukların üstesinden geldim diyebilirim. Önce hedefi ortaya koymak.
Hedefe kilitlenirken beni en çok motive eden şeylerden biri de o hedefin, varılmak istenen sonucun ve o sonuca doğru giden yolun, insana ve topluma fayda sağlaması, değer katması.
Çocukluk yıllarımdaki kahramanım annemdi, teşekkürler güçlü kadın
Kariyerim boyunca ailemle daima çok açık ve yapıcı bir iletişim içinde olduk. Benim tercihlerime ve hayatıma dair kararlarıma müdahil olmadılar ancak yön göstermek için çaba sarf ettiler. Ailem hayatımın her döneminde beni destekleyen, kararlarıma saygı gösteren ve motive eden bir konumda oldu.
Çocukluk ve gençlik yıllarımdaki en büyük kahramanım ise kesinlikle annemdi. Annemin güçlü, mücadeleci, hayata ve zorluklara karşı direngen tavrını, duruşunu hep hayranlıkla izledim ve onu örnek aldım.
İlk kampanyamı ilkokul üçte tasarladım
Biraz geçmişe dönmek, ilkokul yıllarıma gitmek isterim. İlkokulda maddi durumu çok iyi olmayan, ihtiyaç sahibi ailelerin ve çocukların olduğu bir ilkokuldaydım. O dönem ihtiyacı olan çocukları görmek, onlar için bir şey yapma isteği uyandırdı bende.Neler yapabilirimin üstüne düşündüm ve sonunda bu amaç için bana destek olabilecek okul arkadaşlarımdan oluşan bir grup kurdum. “Elele Verelim Yardım Edelim” ismini verdiğim bu kampanya ilk deneyimim oldu diyebilirim. Okul okul dolaşıp müdürlerle konuştum, binlerce kitap ve giysi topladım. Sonra kıyafet ve kitap ihtiyacı olanlara dağıttım.Hatta kampanyam o dönem gazeteye dahi çıkmıştı. Birlikte olursak zorlukları aşabiliriz hissiyatını ilk kez o küçük yaşta deneyimledim. Bu arada çalışmaya da erken başladım. İlk maaşımı üniversitede CocaCola’da finans bölümünde çalışırken aldım. O ilk maaş hazzını ve mutluluğunu unutamam tabii. Belki de her ilk maaş alan gibi ailemle yemeğe çıkmıştım. Bu vesileyle ilk yöneticim Berna Orman’a da teşekkürlerimi iletmek isterim. Onun kariyerimde büyük etkisi oldu. İş hayatımda analitik bakmayı da yine ondan öğrendim.
Kolay vazgeçen, pes eden bir karakterim yok, mücadeleyi seviyorum
Bir kadın olarak başardığım her şeyle kendi kariyerimin ve geleceğimin yanı sıra başka insanlar için de fayda üretebileceğime inandım. Bana ilham veren kadınlar hep vardı. Ben de başkaları için aynı duyguyu yaratabileceğimi düşündüm. O yıllardaki hedeflerime ve ideallerime dönüp baktığımda bugün bulunduğum noktayla çok büyük bir makas yok. İşler büyük ölçüde planladığım şekilde gitti. Kendime gerçekçi rota çizdim ve buna sıkı sıkıya bağlı kaldım. Kolay vazgeçen, pes eden bir karakterim yok. Mücadeleyi seviyorum. Yolculuğumun devamında da kendi planıma sadık kalıp sürekli değer yaratacak işler üretme hevesimi canlı tutmak için gayret edeceğim. Yani mücadeleye devam.
Farklı bir iş yapıyor olsam da aynı duruş ve bakış açısında olurdum
Kariyerimle ilgili en temel kararları çok erken yaşlarda aldım ve bu kararlara uygun hareket etmeye çalıştım. Hedefleriniz olduğunda alternatif evrenlere çok fazla kafa yormuyorsunuz. Yalnızca hangi alanda çalışırsam çalışayım, kendi ilkelerim ve başarı kriterlerim doğrultusunda en yüksek katma değeri üretmek için çalışacağımdan eminim. Halihazırda farklı iş alanlarında kendi mesleğim ve görev alanım çerçevesinde sonuçlar elde ettim. Bundan çok farklı bir iş yapıyor olsam yine aynı durumda olurdum diye tahmin ediyorum. Şu an geldiğim noktada kendimi çok yetkin ve etkili hissediyorum. Yalnızca kişisel birikim yönünden değil bulunduğum pozisyon açısından da kendimi tatmin edici bir noktada hissediyorum. TurkNet Evreni kişisel birikimimi değerlendirmek için kusursuz bir oyun alanı ve bunu mümkün olan en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Bu arada hep aklımda bir yardım derneğinin liderliğini üstlenmek de var. Bunun için henüz geç kalmış sayılmam. Bir gün mutlaka bunu gerçekleştirmek istiyorum.
İş hayatımda beni motive eden üç şey
İş hayatımda beni motive eden birçok şey var. Ama üç konu özellikle seçmem gerekirse, birincisi dijital ekosistem, bu beni hep çok heyecanlandırıyor. İkincisi çalıştığım şirketin vizyonu. Şu anda o açıdan TurkNet gibi vizyoner bir şirkette çalışmak beni çok motive ediyor. Bir de ekibimin, birlikte çalıştığım insanların kalitesi çok önemli. Sadece yetenek anlamında değil, ekibimin etik değerleri ve sahip olduğu idealleri de benim için önemli.
Mesleğin ilk yıllarındaki Gül’e değişime hep açık ol derdim
Mesleğinin ilk yıllarındaki Gül’e değişen dünyanın ve koşulların farkında olarak gerektiğinde her türlü riski alarak değişime her zaman açık olmasını söylerdim. Ufak tefek aksaklıkları çok fazla büyütmemesini, aslolanın yolculuğun bütünü olduğunu hatırlatır, hatalarından daha fazla istifade etmeye çalışmasını tavsiye ederdim.